KUŞ YUVASINDA SPAGETTİ

Biliyorsunuz 3 senedir Türkiye Süper Kupası maçı Almanya'da farklı statlarda oynanıyor. Kendi süper kupa finalini başka bir ülkede düzenli olarak oynatan tek ülke konumundayız. Futbol federasyonu birincisini Köln'de, ikincisini, Frankfurt'ta, üçüncüsünü ise Duisburg'da oynattı. Köln'deki ilk finalin öncesinde federasyonun 5-6 milyon dolarlık bir gelir hedefi vardı. Yayın haklarından 1 milyon, biletlerden 2,5 milyon, sponsorlardan da 1.5 milyon dolarlık bir getiri bekleniyordu. Tabi işin hasılat tarafı gerçekleşmedi. Oynanan 3 finalde de tribünlerde büyük boşluklar kaldı. O hedeflenen 5-6 milyon dolarlık gelirin ne kadarı geri geldi bilemiyorum. 3 yıldır da bu işin neden Türkiye sınırları dışında yapıldığı eleştirilip duruyor. Bu işin en güçlü sebebi şu. Futbol federasyonu çok iyi biliyor ki yurt dışında yaşayan orada doğmuş veya çok genç yaşta oraya göç etmiş Türk vatandaşlarının yumuşak bir karnı var. Milliyetçilik. Bu duygu onların futbol seçimlerinde keskinleşmesini engelliyor. Yakınlarına hangi futbol takımı gelse "bizden" anlayışıyla sarılıyorlar. Örneğin Hollanda'da doğmuş veya 2-3 yaşlarında buraya gelmiş gençlere "ben Fenerbahçe bir Hollanda takımı ile oynasa, Fenerbahçe'yi desteklemem mümkün değil, çünkü bu ezeli rekabetin bir gereğidir" sözünü söylediğimde "olur mu o da Türk takımı" cevabını alıyorum. Tabi onların bu düşüncesini sorgulamak da çok katı olur, dediğim gibi Almanya sınırlarında iki Türk takımının maçı onlar için varlıklarının bir kanıtı gibi, dolayısıyla Fenerbahçe gelmşl, Galatasaray gelmiş, Kayserispor gelmiş pek önemli değil. Aynı güdü yıllarca Avrupa deplasmanlarında Galatasaray tribünlerinde bir dolu Fenerbahçe formalı taraftarın görülmesini getirdi. Federasyon çok iyi biliyor ki ben bilet fiyatını ne kadar pahalı yaparsam yapayım, gurbetçi dediğimiz insan topluluğu söz konusu aidiyet duygusu ile stada gelecek. Son final öncesi bilet fiyatlarının pahalı olmasından şikayet ediyordum (20-150 euro arasında değişyordu) buradaki insanlara, bana "yılda bir geliyorlar yapacak bir şey yok" cevabını verdiler. Bu cevabın elleri fiyat ne olursa olsun cüzdanlara götüreceğini futbol federasyonu çok iyi biliyor.

İtalya'da 2009-2010 sezonundaki süper kupa finali Beijing'deki Olimpiyat Stadı'nda oynanacak. Bugün yapılan açıklamaya göre Çinli organizatörler İtalya futbol federasyonuna 2.2 milyon euro ödeyecekler. İlaveten Çin'e gidecek takımların tüm masraflarını karşılayacaklar. Yani İtalyan kulüpleri ve federasyon bu yolculuk için ceplerinden tek kuruş ödemeyecekler ve hatta üstüne para alacaklar. E tabi yukarıda bizim federasyonun hedeflediği hasılat, yayın hakları, sponor gelirleri zaten cepte. Bizde böyle bir durum yok. Alman futbol federasyonu veya organizatörlerin Türkiye Futbol Federasyonu'na bir ücret ödediğini sanmıyorum. Takımların yolculuk, barınma masraflarını karşıladıklarına ise hiç ihtimal vermiyorum. Tabi şunu ayırmak lazım, bir İtalya Süper Kupa finali ile Türkiye Süper Kupa finalinin izlenme oranı ve elde edilebilecek gelir potansiyeli farklı olacaktır. Ama madem bu derece yüksek şöhretli bir maç değilse Türkiye Süper Kupa finalini sadece bir topluluğun cebinden para kazanma aracına dönüştürmeyi de tartımak gerekiyor. Ha öte yandan bir ülkenin düzenli olarak kendi sınırları dışında bir kupasını organize etme fikri zaten başlı başına abesken bir de yan etkenleri düşündüğünüzde bu iş iyice garipleşiyor.

Bu arada belirtelim bu İtalyanların yurt dışına ilk çıkışları değil. Süper Kupa 1993'te Washington'da, 2002'de Libya'da, 2003'te de New Jersey'de oynanmıştı.