20 Şubat 2009 Cuma
UYKUNUZU KAÇIRACAK SORU - 1
Ezeli Rekabet serisine biraz ara verelim dedik. Onun yerine sizleri manyak edecek, ya oha kardeşim dedirtecek, duygularınızla oynayacak, beyninizi tokatlayacak, kah hüzünlendirip, kah güldürecek, böyle yanarlı dönerli sorular bulalım da onlara vereceğiniz cevaplarla geçirelim haftasonunu diye düşündük. İşte ilk haftanın sorusu!
Kaptanı olduğunuz takımla şirketlerarası halı saha turnuvasının final maçına çıkmak mı, aynı saatte oynanacak olan takımınızın Şampiyonlar Ligi çeyrek final ilk müsabakası için tribünde yerinizi almak mı?
Hadi bakalım...
by tunchay
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
49 yorum:
Halı saha için çok yaşlıyım ben ;)
Sakatlık bahanesiyle direkt tribüne giderdim,önce Fenerbahçe gerisi hikaye :)
Ferman
evde yatar öyle izlerim o maçı ben...
cok zor soru gercekten.. hali sahayi cok seviyorum ama takimimi ondan cok seviyorum.. hali sahadaki takimlarda da illa ki benim takimimi tutan %35-40 vardir. onlari da ayartip, tribun organizasyonu yapip hali saha macini ertelettiririm.. giderim tribunde yerimi alirim :)
yok böyle cakalliklar olmaz delikanli gibi cevap ver diyosaniz, ceyrek final macini degismem hicbirseye..
Benim için halısaha daha önemli ama tuttuğum takım yerine, manchester-inter ceyrek finali ise kesinlikle maçı izlerimmm... :)
halı saha maçı final olduğuna göre mecburen denk gelmiştir, değiştirme imkanı yoksa takımımı yalnız bırakmam, maçı banda alır, halı saha maçından sonra kulağıma kulaklık gözüme at gözlüğü takar eve koşarım...
hem halı sahada takımını şampiyon yapan kaptan hem de banttan gol sevinci yaşayan taraftar olarak tarihe geçmenin huzuruyla horul horul uyurum!
konuşmaya gelince tribündeki yerimi alırım,
ama halı sahada rakipleri teker teker safdısı bırakmanın doyum olmaz keyfi ile, final macına cıkmak da sanırım bana anlatılmaz bir mutluluk verir. hele birde asist yapıp sampiyon olursak..
heralde halı sahada final macı derim..
tabi ki önemli olan benim er akıttığım takım.. şampiyonlar ligi maçının tekrarını akşam evde izlerim :))
aklim tribunde kalsa da, kaptani oldugum takimi yari yolda birakmam hali sahada kupayi kaldirip, eve mac izlemeye kosarim.
fenerbahçe'nin türkiye kupası'nda tokat ile oynayacağı maçı bile izlemeden duramayan,gitmezse aklı orada kalan,sanki izleyince guiza topu boş kaleden içeri atacakmış,maldonado şut çekecekmiş sanan,kısacası o gün herhangi bir yerde fenerbahçe maçı varsa kitlenen ben o gün o halı saha maçına çıkarsam oynayamam takımıma bir faydam dokunmaz..
ne yapayım ben böyleyim.affedein beni dostlar.ben ki binbir dil döküp kafaladığım kızı (4-1 aldığımız sivas maçı)40 yılda bir denk gelen gündüz maçı yüzünden ekmiş adamım.
sizi hiç tınlayamam....
allah benim belamı versin ulan.
ps:şimdi bi daha farkettim ki o sivas maçında ne oynamıştık be.iyi ki ekmişim lan seni ayşenur..yoksa o zevkten mahrum kalacaktık
kaptanı olduğum takımı,hele ki final maçında hayatta yalnız bırakmam.zaten bıraktırmazlar sopayla kovalarlar valla.
çeyrek final maçının da tüm ayrıntısını gece çıkartırım.ne kadar maçla ilgili yayın varsa hepsini takip eder,acısını çıkartırım her türlü.
Direk tirübün..!!
Chelsea maçına da gitmiştim o heyecanı bir daha asla kaçırmam..!!
Ingiltere'de falan olsak, hali saha sikkini secen baya kisi olurdu. Malum, ceyrek final nedir ki onlar icin, bizim Turkiye Kupasi grup macimiz gibi. Ama Turkiye'de 2. sikki isaretlemeyenin aklina sasarim.
futbol oynamayı izlemeye asla değişmem.
gazozuna halısaha bile olsa halısaya giderim.
tabi ki önce ES-ESim , ESES maçı var diye sevgilimden ayrılmışım halı saha da ne ki :)
Kesinlikle tribun, kesinlikle Besiktas. Yemisim hali sahayi.
kız arkadaşımla öpüşürken göz ucuyla 86-87 sezonu maç özetlerini izlemiş, içimden yapma be papaz erhan diye geçirmiş adamım. şehirlerarası otobüsle giderken bile yol kenarında halısaha varsa oynanan maça kayar gözlerim. 2002 dünya kupasında okuldan atılma tehlikesine karşın meksika-ekvador maçını izlemeyi tercih etmişliğim var finale girmektense.
ama futbol oynamak varken izlemeyi tercih etmek benim için hayatımın kadınıyla sevişmek yerine porno izlemek gibi olurdu. futbol topu benim ilk aşkım ne de olsa.
bu arada konuyla alakasız ama sanırım ahmet azaklı da ortak arkadaşımız oluyor (tuncayla), şu anda askerliğini yüksekovada yapmakta olan. benim liseden oda arkadaşımdı. bir muhabbette yaş 30 civarında futbola bir soğuma olup olmadığını tartışmıştık geçen sene. kendisi de 15 yıldır tanıdığım üzere tam bir futbol manyağı olmasına karşın bir soğumadan bahsetmişti. merak ettiğim nokta genele özgü mü hayatın koşuşturmacasının en yoğun yaşandığı yaşlardaki soğuma.
hali saha maci kesin ertelenir, baska yolu yok !!!
Bu soru uyku kaçırmaz ki çok kolay,tabiki de "çeyrek final" mücadelesi!
Tabii bu durumdan son gün haberim olmaz.Fikstüre bakılır, kim hazırladıysa ona bi' sağlam sövülür.
Halı sahada final yine olur da, hani bendeki bu kazmalıkla fazla bir etki yapmayacağından tribüne meyledilir.Zaten bu yeteneksizlikle bir halı saha takımına kaptan olmam imkansız, kim beni kaptan yaptıysa çıksın o oynasın; ben de stadyuma gideyim.
Maçı o saate ayarlayan sorumlu kimse onla muhattap olurum, o çeyrek final ilk maçını izlemek isteyen benim gibi birkaç adam daha garanti olacak zaten, onların da desteğiyle maçı bir şekilde erteletiriz, ardından hep beraber stada...
dizdeki sorun yuzunden futbol basket gibi kosmanın onemli oldugu sporlar hepten yasak oldugu icin oturur tv basına biramı veya viskimi alır macımı izlerdim..
halı sahayı şirketten güzel ablalar da izleyecek, hatta hoşlandığın kız izleyecek tarzı daha çetrefilli bir yapıya büründürebiliriz :) biraz lise ergeni muhabbeti oldu gerçi hehe.
Eğer halı saha maçının ertelenme şansı yoksa halı saha maçına giderim. Sonuçta takım kaptanıyım ve finalde olmazsam olmaz. Önce kendi takımım sonra desteklediğim takım.
şampiyonlar ligşi maçı açık ara önde derim
halı sahada finale cok cıkılır ama ş.Ligi çeyrek finali sık olmayan bi olay o yüzden tabi ki tribün.
karlı havada sivas yollarına düşen bir tribüncü için tabii ki çeyrek final! :)
Ben de cevap vereyim. Şampiyonlar Ligi'nde yarı finali bile satabilirim bırakın çeyrek finali. Bütün hafta şekil yapmak var ofiste.
Ha ama bu Galatasaray'lı olduğumdan kaynaklanabilir, hayır çeyrek final çok gördük biz canım görmediğimiz şey mi :))) (mikser mode on)
Tabii ki halı saha. Hayatta ilk öğrendiğim şeylerden biri arkadaşlarıma ihanet etmemek. Tuttuğum takımı ne kadar sevsem de böyle birşey için onları kırmaya değmez.
Tribünde olmak tuttuğum takıma birşey kazandırmaz, ama kaptanı olduğum takımda sahada olmak belki onlara çok şey kazandırır.
Misker Fırat :))
Fenerbahçelilerin daha tutkulu ve ateşli taraftar bilincine sahip olduklarını kanıtlayan bu yorum için ayrıca teşekkürler hocam.Fener bi yana dünya bi yana der bi Fenerli her zaman (Misker mode on vol.2)
Ferman
o gün benim halı sahalara veda ediş günüm olur. yemişim halı sahayı.
Takımını finale taşıyan, futbol oynamayı izlemekten çok seven bir kaptan takımını bırakıp çeyrek final falan izlemeye gitmez. Ş. Ligi finali olsa zaten halı saha maçı kesin ertelenir :)
eger tuttugum takım olan konyaspor ceyrek final oynamıyorsa tabi ki halı saha
aslında evet bu soru oynamak mı, izlemek mi sorusu. Hayatımda ikisinin de zaman zaman birbirinin önüne geçtiği durumlar oldu. Ama eş önemdeyse, oynamayı tercih ederdim sanırım. Bireysel hazzı toplumsal hazza tercih etmekle alakalı da olabilir. Ama yani, kupa kaldıracaksın birader sonuçta. Senin ellerinde yükselecek havaya, golden sonra tribünlere sen koşacaksın ve gol sevincini arkadaşlarınla paylaşacaksın. Kariyerimde bugüne kadar attığım 1 (yazıyla bir) resmi golü bile hala unutamıyorum (lise takımında atmıştım, ah ah.). Bu fırsat kaçar mı?
Galatasaray, bırakın Şampiyonlar Ligi çeyrek finalini, hazırlık maçı dahi yapıyor olsa ekerim halı sahayı. Ali Sami Yen'in yolları taştan...
Kesinlikle halı saha. Çeyrek final görmediğimiz şey değil :) (Prekazi ile doğdum Hagi ile büyüdüm Sabri ile çöktüm)
Tribünden şaşmam.
kesinlikle halisaha maci kaptaniyim takimim finalde maci bir sekilde izlerim gerekirse kulagimi tikarim sonucu ogrenmeden izlerim ama halisaha macinda ben varim kim dedi hatirlamadim ama kupayi kaldiran ben bunun muhabbetini yapicak olan ben rakiple dalga gecicek olanda ben simdi nerden bulucam chelseali arkadaslari =)))
Olayımızın temelinde "Futbol" sevgisi yok mu zaten abi, gider maçımı oynar takımımı yalnız bırakmam.Tribün,sahaiçi aksiyonlardan sonra gelir benim için.
Hem halısaha hem kaptanlık hem final. Bu muhteşem üçlü insan hayatında bir veya iki defa biraraya gelir. Hele ki takımınıza maçtan önce 1 e 50 şans veriliyorsa.Hatta final maçı penaltılara uzar ve son penaltıyı size yazarlarsa ve siz o penaltıyı 90 a takıp takımınızı şampiyonluğa götürürseniz; bunu dünya kupası yarı finaline bile değişebilirim. Finale değişmem ama
halı saha macını bi şekilde erteletip tribünde yerimi alırım
takım ne de olsa yarı finale çıkar.. yarı final ilk maçını izleriz. Oysa ki halı saha maçında takımın bana ihtiyacı var
Fenerbahçe sevigisi ile yarışacak kadar büyük bir aşkı kalbime sokmamaya yeminim var...
İlerleyen zamanlarda yani bir 50 yaşındayken gene takımımın şampiyonlar ligi çeyrek final maçını stadyumda izleyebilirim ama 50 yaşında bir halı saha finaline çıkamam.. Benim şahsi fikrim kesinlikle halı saha maçı.. Tuttuğum takımdaki 11 futbolcunun başarısı yerine, o kupayı kendi ellerimle kaldırmayı tercih ederdim =)
Vazgeçemem Galatasarayımdan, maç öncesi biramdan, maç sonrası tükürüklü köftemden... Her türlü Alpaslan Dikmen'de olurum..
Önce halısaha. Takıma kaptanlık yapıyorsak ve finale gelmişsek zaten çok şeyler yaşamışızdır ve kendimi takıma karşı sorumlu hissederim...
Şampiyonlar Ligi'nin herhangi bir ayağını tercih ederim. Halı saha maçının öncesinde Şampiyonlar Ligi teması çalınacaksa biraz düşünürüm ama. O atmosferde futbolcu olmak daha cazip gelebilir.
47 yorumdan sanırım 4 grup çıkıyor:
1- Takımını hiçbir şeye değişmeyenler
2- Futbol oynamak, izlemekten güzeldir diyenler
3- Olayı futbol oynamaktan çok arkadaşlarına ve kendi takımlarına ihanet olarak görenler
4- Hiçbir şartta seçim yapmayı kabul etmeyip, illa ki hem onu hem bunu isteyenler:)
Grup 3'te olduğumu söylemiştim, işin aslı buna çok benzer bir olay başıma geldi... Halı sahadaki final bile değildi sadece senede 1 yaptığımız üniversite re-union'dı (yurtdışından arkadaşımız bile geliyordu sırf bu maç için)... Neyse maçı ben aldım, hakkaten kaptan da benim, bir baktık Chelsea maçıyla çakışıyor... Takımda da maçı hiç sallamayan Galatasaraylı arkadaşlar var... Onlardan izin alıp fikstürü değiştirdik, aynı soru onlardan geldi, değiştiremezsek oynayacak mıydınız sanki diye? Ben de Fener final de oynasa verilmiş bir söz varsa, karşı taraf razı olmadıkça bozulmaz dedim... Gerçi sağolsunlar, uzatmadılar fazla da Fenerbahçe tarihinin en muhteşem 2. (ilki Sevilla deplasmanıdır) Avrupa maçını izleyebildik:)
Halı sahaya dev bir müzik seti ile gider bir yandan maçımı yapar bir yandan tribünde konuşlandırılan müzik setinin radyosundan maçı dinlerim.
Yorum Gönder