İşte aile bağlarını güçlendiren bir spor. 1800 yılında Finlandiya'da yaşayan Rosvo-Ronkainen isimli bir haydut çetesine katılmak isteyen isimlerin seçiminde eşlerini sırtlarında ne kadar uzun süre taşıyabilip taşıyamadığını kıstas olarak kullanır. Daha sonra bu aktivite ülkede bazı özel günlerde ufak tefek yarışmalar halinde düzenlenir ve 11 senedir de dünya çapında bir organizasyona dönüştürülür. Sporun tarifi çok basit. Ülkeye göre ufak tefek değişiklikler gösterse de bayan partnerinizi sırtınıza alıp (
resmi olarak eşiniz olması gerekmiyor) farklı çeşitteki parkurlardan oluşan yarışı birinci bitirmeye uğraşıyorsunuz. Uluslararası Eş Taşıma Şampiyonası Komitesi'nin belirlediği kurallara göre yarış pistinin uzunluğu 253.5 metre ve zemini çakıl ve kumdan oluşuyor. Aynı zamanda pistte 1 metre derinliğinde su dolu bir çukurun bulunduğu bir bölüm de var. Taşınan bayanın 17 yaşından büyük ve minimum 49 kilo olması gerekiyor. Eğer 49 kilo değilse, ilave ağırlıklarla destekleniyor. Eğer taşıma sırasında bir yarışmacı eşini düşürürse 15 saniye cezası alıyor ve yarışı bitirme zamanına bu süre ekleniyor. Yarışmaya katılım ücreti 50 euro.
Spor, mucidi Finlandiya başta olmak üzere Estonya ve İsveç'te de popüler. Dünya Şampiyonası her yıl Finlandiya'nın Sonkanjärvi
kentinde düzenleniyor. 1997'deki ilk şampiyonayı Finlandiya'lı Jouni Jussila-Tiina Jussila çifti kazandıktan sonra son 10 turnuvanın tümü Estonyalı yarışmacılarlca kazanıldı. Özellikle Uuusorg ailesinin iki üyesi Madis ve Margo toplamda 7 şampiyonluk kazanarak önemli bir başarıya imza attılar. Turnuvada uygulanan taşıma şekli bayan partnerin erkeğin sırtına doğru yüzüstü sarkarak iki bacağını boynunun etrafında dolaması. Ayrıca yaş sınırı burada 21 yaş ve üstüne çekilmiş durumda. İlginç ama
dünya şampiyonasında tercih edilirse bayan yarışmacının erkek partnerini taşıması gibi bir olanak da tanınmış. Bunu deneyen oldu mu bilemiyorum. 2005 yılındaki yarışmaya NBA efsanelerinden Dennis Rodman da katılmıştı. Etkinliği her sene aşağı yukarı 2.500 kişi takip ediyor. Tabi bu kadar kişinin ortasında bir erkek karısını taşırken düşürürse, yarışma sonrası eve varıldığında 1 ay boyunca yemek yüzü görebilir mi bilemiyorum.
6 yorum:
- Bu sene azimliyim Nalan. Kazanıcaz bu yarışı!
- Ay bırak Allahaşkına Metin yaa. Her sene aynı şey! Bütün gün cips yiyip futbol maçı seyrediyosun. En büyük spor aktiviten salondan tuvalete gitmek. Sonra da kazanıcam diyosun.
- E ben sana her gün diyorum gece sporu yapalım diye dönüyosun kıçını uyuyosun, kabahat benim mi?
- Konuyu getir yine oralara. Geçen sene hatırlarsan göbeğini kaldıramadığın için düştüm ve kaval kemiğim kırıldı.
- O olay öyle olmadı bi kere. Yemişin mantıları, bacaklar olmuş duba, sonra da neden düştüm diyosun. 2 tane güvenlik görevlisi yetmedi seni çamurdan çıkartmaya.. Hatırlatırım.
- Sen şimdi bana şişko mu demek istiyosun Metin?
- Yok canım balık etli. 15 kilo verirsen kesin kazanırız bence.
....
....
- Bu ne Nalan?
- Bavul
- Nereye?
- Annene
- Ne işin var annemde ya?
- Benim değil senin işin var Metin. Annene söyle, birlikte katılın nereye katılacaksınız. Hadi canım.. Hadi...
gibi olur Türkiye'de diye düşünmekteyim :)
ben bu yarışa katılır ve kazanırım arkadaş! ama kazanmak için sevgiliden daha hafif partner bulmak aldatmaya girer mi merak içindeyim...
biri beni aydınlatsın!
hahha Tubik sağolasın ya valla cok güldüm :)
Lafla peynir gemisi yürümez Varol,icraatını görelim :D
lafla peynir gemisi yürümez, rakıyla çok güzel yürür... bana bir şişe rakı verin ondan sonra roseanne barr'ı sırtıma verin!
Varol rakı-peynirin yanında müzik olarak "At Martini bre Debreli Hasan" ı dinlemeni tavsiye ederim :))
Rosanne'yi 3 metre taşıyabilecek insanoğlu henüz imal edilmedi yav :p
eşimle aramda 60 kilo fark var ama bu yarışta ne derece avantaj sağlar bilemem.
ama en azından tam tersi bir yarışı son sırada bitireceğimizden emin olabilirim.
Yorum Gönder