2 yazı aşağıda göreceksiniz, dedik hesap kesme günü diye. Kesemedik hesabı. Ajax bir FC Utrecht taraftarı için sezonun en önemli maçında Galgenwaard'a gelip 2-0 kazandı. Zaten daha 8. dakikada basit bir hücum organizasyonu sonucu topu Utrecht ağlarında görünce maçın kaderi de aşağı yukarı belli oldu. 25-45 dakikalar arası kaleyi birkaç kez yokladı Silberbauer ve Cziommer, ama iş ikinci yarıya kaldı. 60. dakikada yenilen ikinci gol de maçın skorunu tayin etti. Tabi tribünlerin önemli bir kısmı sahadaki skordan çok rakip takımla ve tribünlerle uğraşmakla meşguldü. Ajax'ın "yahudi" tarafına atıf yapan bir dolu tezahürat gördük.
İlk defa canlı olarak duyduğum "HAMAS, HAMAS, joden aan het gas (Hamas, yahudileri gaza yolla)" da olmak üzere. Hatta tribünlerde birkaçı etrafımda olmak üzere gaz maskesi takanlar dahi vardı. Maç boyunca yukarıdaki rahatsız edici tezahürat devam edip durdu.
Ajax'ın aslında kulüp kültüründe yahudilikle herhangi bir bağlantı yok. II. Dünya Savaşı sırasında Ajax'ın antrenman yaptığı saha Amsterdam'ın yahudi mahallesinde bulunuyor ve futbolcular buradan geçiyordu. Sırf bu yüzden kulübe böyle bir etiket yapıştırıldı. Halbuki ne yönetimde, ne futbolcularda Glasgow Rangers, Celtic, Lazio gibi kulüplerde görülen bir homojen yapı yok. Hatta Ajax kadrosunda yahudi futbolcuların oldukça azınlıkta olduğunu tahmin ediyorum. Ama ilginçtir Ajax'lı taraftarlar da böyle bir kökenleri olmamasına rağmen bu motife sahip çıktılar. İlaveten Hollanda gibi çok uluslu bir toplumda bu tür ayrımların yapılması çok zor. Hamas lehine bağıran bizim tarafta yahudi olan bir dolu taraftar vardı eminim. Üstelik içinde Nazi sempatizanlarını da barındıran Utrecht'in en fanatik grubu olan Bunnikside tribününün Hamas lehine bağırması da biraz garip kaçıyor. Kısacası bu iş tamamen rakip taraftarları kızdırmak için yapılmış ve kulüp kültürü şeklinde oturmamış bir gelenek. Tabi şunu belirtmek lazım Hollanda'da yahudilere karşı böyle bir söylemi bireysel bazda ya da iş yerinde dile getirirseniz işten atılma veya hapse düşme gibi bir ihtimal mevcuttur. Topluluk psikolojisi bazen dile getirilmesinin tehlikeli olduğu şeylerin kitleler halinde icra edilmesine olanak sağlıyor.
İkinci yarının başında ise Ajax'lı bir taraftarın bu seneki bir yenilgi sonrası Marco Van Basten'a taktığı "pancake" yani "pannenkoek" lakabına gönderme vardı. Tribünlerden sahaya değşik boyutlarda 150 kadar pancake atıldı. Ancak 4-5 tanesi kale önüne ulaşabildi. Aşağıda, takımlar sahaya çıkarken Bunnikside tribününün şovuna ve yukarıda bahsettiğimiz tezahürata şahit olabilirsiniz. Ajax tarafını da her şeye rağmen takdir etmek lazım, kendilerine ayrılan tarafı tıka basa doldurmuşlardı. Hatta maçın sonuna doğru iki tribünü birbirinden ayıran tel örgülerin, en üst kat ile birleştiği yerde ufak da bir sürtüşme yaşandı.
4 yorum:
Naziler antisemitistti zaten ancak Musluman toplumlarla iyi gecinmeye calisiyorlardi -petrol, suveys kanali vb. nedenlerle-. Hatta Muslumanlardan olusan bir birlikleri bile vardi diye hatirliyorum. Stalin sonradan Sibirya'ya surmustu bunlari ogrenince.
Ayrica ne pis insanlarmissiniz diyorum Utrecht taraftarina, Holocaust dalga gecilecek mesele midir? Bi' tane de olsa Yahudi komsunuz gitmedi mi kamplara?
@k.
olayda zaten bir absürdlük var, belirttiğim gibi bu bir kulüp kültürü olarak oturmamış hiç lazio gibi...misal bir önceki utrecht hocası efsane willem van hanegem kardeşleri ve annesini alman bombardımanında kaybetmiş bir isimdi.... o kenarda otururken de böyle bağırırlardı. bunu bir de sadece utrecht'liler değil feyenoord ve ado'lular da bağırıyor...acaip bir durum yani..
Abi Yahudi'yi neden hep kucuk yaziyorsun, farkinda olmadan mi yoksa?
ütrecht diye bağıracağıma nazi kampına gönderilirim daha iyi:)
not: takıma değil fonetikliğin dandikliğine göndermedir...
Yorum Gönder