12 Mart 2009 Perşembe

İZMİR FUTBOLUNUN SORUNLARI

























Uzun yıllardır Süper Lig'de temsilcisi bulunmayan İzmir'de bu sene umutlar yeşeriyor derken kronik sorunlar tekrar başgösterdi. Türkiye'nin üçüncü büyük şehrinin futbolda yaşadığı sorunları ve başarısızlığın sebeplerini elimden geldiğince anlatmaya çalışacağım.

Listeye en tepeden giren problem maddi yetersizlik. Göztepe hariç hiçbir takımda sezon sonunu rahat olarak getirebilecek bir bütçe yok. Gelirler oldukça kısıtlı ve bu gelirler geçmiş dönemlerden kalan vergi ve sporcu borçlarını ödemeye bile zor yetiyor. Belediyenin takımlara oldukça cüzi bir yardımı var. Özel sektör ise futbola ilgi duymuyor ve para ayırmıyor. Altay, divan kurulunun, Karşıyaka Selçuk Yaşar'ın sayesinde ayakta durabiliyor. Göztepe şu an için Gaziantep kökenli bir holdingin yönetiminde olduğu için maddi sorunlarla boğuşmuyor ancak holdingin çekilmesi durumunda çok zor şartlarla mücadele etmek zorunda kalabilirler ki geçmişte bunun bir örneğini yaşadılar. Kulüplerin bu konudaki hatası ise sezon başında iddialı bir kadro kurabilmek için oyuncularla yüksek bedelli sözleşmeler yapmaları. Buna örnek olarak Altay'ın Şehmuz transferini gösterebiliriz.






















En önemli ikinci sorun olarak seyirci sayısı göze çarpıyor. Göztepeliler ve Karşıyakalılar her zaman seyirci sayılarıyla ve fanatik olmalarıyla övünür. Elbette övünmek hakları ancak biraz daha gerçekçi olmakta fayda var. Bu iki takımın taraftar sayısı Altay'a ve Türkiye'deki pek çok takıma kıyasla fazla olsa da İzmir nüfusuna oranla azdır. İzmirli futbol izleyicisi genel olarak İstanbul takımlarını tutar ve o takımların İzmir'de yaptıkları maçlarda Atatürk Stadı'nı doldururlar ( özellikle Fenerbahçeliler). Tek maç için verdikleri para Altay ve Karşıyaka'nın sezonluk kombine fiyatına eşittir. Velev ki bu seyirciler İzmir takımlarının maçlarına gelecek olsunlar, o zaman da sürekli başarı ve müthiş futbol isterler. İstanbul takımlarının haftalar süren kötü futbollarına katlanabilirler ama Altay iki maç üstüste kaybederse maça gitmekten vazgeçerler. Ayrıca maç günü havanın açık olması da onlar için hayatı önem taşır.Burada Cem Yılmaz'ın anlattığı hesaplayan adama dönüşmek istemiyorum ancak Karşıyaka, Göztepe ve Altay her sezona 10'ar bin kombine satmış olarak girseler bugün hedef Süper Lig değil Avrupa kupaları olabilirdi.

























Maddi yetersizliklerle bağlantılı olan istikrarsızlık da başarısızlıkta azımsanmayacak bir paya sahip. Futbolcularla yapılan 1 senelik sözleşmeler ve ödemelerde yaşanan sorunlar nedeniyle takımlar her sene dağıtılıp yeniden kuruluyor. Ayrıca teknik direktörlere pek tahammül gösterilmediği için hoca sirkülasyonu da var. Oyuncular ve teknik adamlar uyum sürecini atlatana kadar çoğu zaman iş işten geçmiş oluyor.

Stadyum eksikliği de önemli bir diğer sorun. 4 takımın maçlarını Alsancak Stadı'nda oynaması zemini çok çabuk bozuyor. Teknik yönden bakarsak özellikle ayağa pas oynayan takımların tüm planlarını alt üst eden bu faktör, seyirciyi de maçlara gelmekten soğutuyor. Bu soğumanın sebepleri de iyi futbol izleyememeleri ve maçların zemini nispeten daha düzgün ve dayanıklı olan Atatürk Stadı'na alınması.

Bu paragrafta bahsedeceğim maddeyi koyup koymamakta tereddüt ettim. Ancak anlatan Rıdvan Dilmen olunca en azından bahsetmemek olmaz dedim. Rıdvan'ın dediğine göre yazları İzmir'in çok sıcak olması İzmir takımlarının başarısızlığında önemli bir etken. Hem Altay'da hem de Karşıyaka'da görev yaptığı dönemlerde sezon başı kamplarında aşırı sıcaktan ötürü futbolculara iyi bir fizik kondüsyon yüklemesi yapılamadığından bahsetmişti Rıdvan Dilmen. Henüz sezonun başında kaybedilen bu puanların da hem moral bozukluğuna hem de hedeften sapmaya yol açtığını söylemişti.















Benim listemdeki son sorun İzmir'de kendi başına büyümek isteyen -İzmirspor'u saymazsak- 5 adet takımın olması. Çok renklilik elbette hayata renk katar ancak zaten az olan kaynağın ve seyircinin bu takımlar arasında bölünmesi, başarıya giden yolda işleri zorlaştırıyor. Yazıyı sonlandırırken bir noktayı aydınlatmak istiyorum. Belediye yardımının azlığından diğer şehirlerle karşılaştırma yapılabilmesi için bahsettim. Belediyeyi eleştirmiyorum ve spor kulüplerinin profesyonel futbol takımlarına yardım etmesi gerekliliği olduğunu düşünmüyorum.

Benim aklıma gelen sorunlar bunlar. Bu sorunlarla ilgili düşüncelerinizi ve gördüğünüz ya da var olduğunu düşündüğünüz farklı sorunları yorumlarda bizimle paylaşmanızı bekliyorum.


by Sercan Akan

13 yorum:

CaRtMaNtR dedi ki...

Göztepe yanılmıyorsam Altınbaş Holding'in kontrolündeki kendilerinin pekta sağlam pabuç olmadığı söylenebilir

sekobarbital dedi ki...

birazda lig ortalamalarına bakalım isterseniz.. hangi takım 3.ligde 5-7 bin ortalamaya oynuyor.. ben o statta istanbul takımlarının çok azınlıkta olduğu maçı bilirim.. her izmirli nin tuttuğu bi istanbul takımı vardır belki ama maç izmir takımısıysa bu utumalar lafta kalır.. izmirli takımını satmaz.. özünde doğru, ayrıntılarında yorum hataları olan bi yazı yazmışsınız..

Tuner dedi ki...

Seyirci konusunda Karşıyaka ve Göztepe'nin hiçbir sıkıntısı yok. Göztepe 3. Ligde en az 3-4bin Karşıyaka !. Ligde en az 9-10 bin seyirciye oynuyor. Stad eksikliği aşikar ama Ankara'nın 4 takımı oldugu super ligde İzmir'in 5 takımla büyümeye çalışması hic garipsenecek bir rakam değil. Karşıyaka ve Göztepe Süper Lig'e çıksın kim kimi tutuyor ve derbi nasıl oluyor insanlar görsün...

cannksk dedi ki...

izmir futbolunun en büyük sorunu altay ve onun yahudi lobisidir. altaya yıllardır yapılan yardımlar ksk ve göztepeye yapılsaydı şu an ikisi de 1.ligde ve kendi stadlarında olurdu

Hüseyin A. dedi ki...

hocam öncelikle ellerinize sağlık çok güzel bir yazı,
Rıdvan Dilmen'in sözünün geri kalanını ben tamamlayayım İzmir, Adana ve Antalya takımlarının tamamını kastederek söylüyor Rıdvan dilmen o sözü ve haklı da bana kalırsa,
Demirspor geçen yıl müthiş bir perfonmans gösterdi Kışın ortasında Kırşehirsporla oynadı kazandı Gençlerbirliği ile oynadı kazanamasa da kök söktürdü buna benzer bir çok örnek var bahar gelince içeride gaziosmanpaşa pendik gibi takımlara hep kayıp etti yönetimsel sorunlarda vardı tabi ama havanın da çok etkili olduğunu düşünüyorum ben bunda.
Buna benzer Adana takımlarının sorunlarını da kaleme alırsanız çok memnun olurum.

Taraftar konusuna gelince Güntekin Onay'ın 2 hafta önce Adana'da TSYD seminerinde söylkediği bir sözü belirtmek istiyorum.
''Bu ülkede 3.lige bile düştügünde maçlarını 9000-10.000 kişiye oynayabilen bir Göztepe bir Adana Demirspor var..''

Olympian dedi ki...

altay da, sagolsun o yahudi lobisi sayesinde su an 1. ligde ve kendi stadinda oynuyor.

xearoson dedi ki...

@sekobarbital

izmirli takımını satmaz doğru.çünkü gerçek takımı istanbul takımlarıdır.bunun içinde istisnalar vardır tabi ama genelde istanbul takımları her zaman önce gelir.3sene önce altay'ın kazanması gereken bir antalya maçı vardı.bu maç atatürk stadını son olarak dolduran izmir takımının maçıdır.bu kadar doluluğun sebebi de biletlerin çoğunun yollarda bedavaya dağıtılmasıdır

başka bir örnek ise bu sezondan.türkiye kupasında altay galatasarayla oynadı atatürk stadında.altay kombineleriyle galatasaray tribününe giren tanıdıklarım var.

yani izmirde her zaman 3büyük istanbullunun lafı geçer.

kenzavey dedi ki...

izmiri bilmem
karşıyaka'da geçmez ..

Adsız dedi ki...

Eksiklikleri yerinde analiz etmiş olmanızın yanında bence bir konu da eksik kalmış, spor kültürü. Türkiye'de derinden hissedilen bu eksikliği yazıda da hissettim.

Futbol, gündelik başarıların peşine düşenler tarafından yönetildiği sürece, başarı sadece beklenir. Elde edilemez.

Radical Media dedi ki...

Takım sayısı fazla değil kesinlikle. Profesyonel liglerde çok az takım olduğu için İzmir takımları irtifa kaybediyorlar habire. Aksi olsa hem alt yapı hem de yerel rekabet ve derbiler sayesinde taraftar sayıları düzelecek. Bornovaspor , Damlacık , Atillaspor , Dedebaşı , Hilalspor, Çayırlıbahçe , Kahramanlarspor gibi takımlar 3. Ligde sağlam bir şekilde yer tutarlarsa ancak Göztepe , Altay , KSK'ye Süper Ligde A.Ordu , İzmirspor , Bucaspor'a Bank Asya 1. Ligde yer bulabilirler. Ayrıca özellikle Karşıyaka , Altay ve İzmirspor'da son 25 yıllık yönetimlerin ( istisnalar olsa da ) suistimalleri var. Sorun kaynak azlığı değil kaynakların bir takım oyunlarla hortumlanması. Daha çok profesyonel lig takımına ihtiyaç var . Bu sayede yöneticiler içinde bir alt yapı oluşacaktır artı bir getiri olarak.

Adsız dedi ki...

altay'ın yahudi lobisi?

kurtlar vadisi senaryosu gibi geldi bana. daha geçen hafta oyuncular paralarını alamadığı için idmana çıkmadı. yahudi lobisi bir iki para verseydi madem var. veya bir vestel manisa kadrosu kurulsaydı. ruhani destek mi veriyor bunlar?

October Swimmer dedi ki...

kahve adamı muhabbetleri, altayın yahudi lobisi. Onu önce bir geçmek lazım

Ben nedense izmirgücü imasına katılmıyorum. bu yıllardır süregelen bir kültür, böyle büyük çaplı bir değişim mümkün görünmüyor, ki eğer kasttettiğiniz oysa.

Adsız dedi ki...

@october swimmer

izmirgücü projesini en çok destekleyen insanlar altaylı yöneticiler olsa da ben de böyle bir oluşumun başarılı olamayacağını düşünenlerdenim.

yazıda izmirgücü konusundan çok takımların beraber adım atılması gereken hiçbir yerde bir arada olmadıklarını anlatmaya çalıştım.

diğer yorumlar kişisel fikirleri yansıttığı için saygı duyuyorum ve fikirlerini paylaşanlara teşekkür ediyorum.