Daha önce Hollanda'nın en önemli derbilerinden olan ve birbirine rakip olan, aralarından geçen bir nehirin insanları ayırdığı
Bunschoten derbisi IJsselmeervogels Spakenburg-SV Spakenburg'dan bahsetmiştik. Dünya üzerindeki çeşitli nedenlerle insanların birbirinden ayrıldığı ve futbolla birbirlerine üstünlüklerini kanıtlamaya çalıştıkları müsabakaların tek örneği değil bu. Bunschoten derbisi balıkçılarla çiftçilerin maçı olarak bilinir. Kalküta derbisi East Bengal-Mohun Bagan ise iki ayrı kabile Bangal ve Ghotilerin. İngiltere'nin Derby şehrinin küçük bir kasabası olan 7.000 nüfuslu Ashbourne kentinde meydana gelen hadise ise sınırları biraz zorlamış durumda. Zira kentte yılda 2 kez meydana gelen futbol maçını diğerlerinden ayıran hadise şu. Söz konusu maçın futbol sahası kentin kendisi. Yani maç kent sokaklarında oynanıyor.
Oyuncu sayısı 3.000 civarında. Bu 3.000 kişi 2 gün boyunca bir topun peşinde büyüklüğü 3 kilometreyi bulan kalelere gol atmaya çalışıyorlar. Nasıl görünüyor? Biraz daha açalım.
Ashbourne kasabası Henmore Brook nehri tarafından ikiye ayrılmış durumda. Oyuncular nehrin yukarı kısmında veya aşağı kısmında doğmuş olmalarına göre aşağıdakiler ve yukarıdakiler olara ikiye ayrılıyorlar. Tam isimleri Up'Ards and the Down'Ards. İngiltere'deki festival sezonu Mardi Gras'ın kentteki bitişinin ardından gelen ve ibadet döneminin de başlangıcı olan salı günü, ya da orijinal adıyla Shrove Tuesday günü saat 14:00'te şehir merkezinden maç topu serbest bırakılıyor ve ardından saat 22:00'ye kadar sürecek mücadele başlıyor. Amaç basit, rakip takımın kalesine gol atmak. Eer saat 17:00'ye kadar gol kaydına muvaffak olunmazsa meydandan yeni bir hava atışı yapılıyor. Tabi tam bir hengamenin yaşandığı oyunun bazı kuralları var. Aslında tek kural birisini öldürmemek veya linç etmemek. Bunun yanında topu herhangi bir motorlu araçla taşımak, elbisenin altına saklamak veya mezarlığa kaçırmak yasak. Tabi aç günlerinde dükkanlar kapalı oluyor ve şehirsakinleri arabalarını en ıssız mekanlara park ediyorlar. Oyunun kökeni 12. yüzyıla kadar gidiyor. Oyunun ismindeki "royal" yani "kraliyet" ibaresinin sebebi önce 1928'de Galler Prensi VIII. Edward'ın sonra da 2003'te Prens Charles'ın oyuna katılması. Hatta 1928'de oyuna katıldığı sırada VIII. Edward bir burun kanaması geçirmiş. Oyunda kullanılan top normal futbol topundan biraz daha büyük ve hafif. Dolayısıyla hareket etmesi çok daha kolay oluyor.
Oyun bir çok kez Hollywood ve belgesel yapımcılarının ilgisini çekmiş geçmişte. Oyunun kent meclisine malitei yıllık 320.000 pound civarında. Oyunun yıl içinde 2. oynandığı gün ise Paskalya'dan 46 gün önce çarşamba günü yani Ash Wednesday'de oynanan versiyonu. Kurallar, organizasyon her şeyi ile aynı.
Videoları izlediğinizde göreceksiniz ki olay tam bir meydan savaşına dönüşmüş durumda. Hatta iki ekibin "
önümüze gelene bir tekme" felsefesi ile hareket ettiğini söyleyebiliriz.
3 yorum:
abi o değil de hürriyet spor kapanmıs dıyorlar dogru mu?
sen bilirsin....
bir süredir hurriyetle birlikte verilmediği ve yanında 10 kuruşa satıldığı için gazeteyle direk alamayanlar böyle bir kanıya varmış olabilir..yoksa ben her hafta yazımı görüyorum :))
Türkiye'de olsa en az 5 ölü çıkar her yıl. Topu almak için karşısındakini bıçaklayanlar...
Yorum Gönder