The Guardian güzel bir deneme yapmış ve eğer Yugoslavya parçalanmasaydı bugünkü oyuncularla nasıl bir takım olacağını belirlemeye çalışmış. Aşağıda her ülkeden minimum 1 oyuncunun yer aldığı ve son birkaç yılın favori dizilişi 4-2-3-1 sistemine göre hazırlanmış bir onbir var. Bu kadronun ne yapabileceği kararı da size ait. Tabi belirtmek lazım Yugoslavya, Romanya, Sovyetler Birliği ve Çekoslovakya gibi örneklere bakılırsa, dağılan ülkelerin güç dengesi açısından birbirine en yakın takımları içinden çıkartan ülke Yugoslavlar oldu. Slovakya, Moldova ve Ukrayna dışındaki eski Sovyet cumhuriyetleri bu takımlar kadar etkili olamadılar.
Samir Handanovic (Slovenya Udinese);
Darijo Srna (Hırvatistan, Shakhtar Donetsk),
Nemanja Vidic (Sırbistan, Manchester United),
Josip Simunic (Hırvatistan, Hertha Berlin),
Ivica Dragutinovic (Sırbistan, Sevilla);
Dejan Stankovic (Sırbistan, Internazionale),
Luka Modric (Hırvatistan, Tottenham);
Edin Dzeko (Bosna Hersek, Wolfsburg),
Goran Pandev (Makedonya, Lazio),
Mirko Vucinic (Karadağ, Roma);
Eduardo (Hırvatistan, Arsenal)
bu kadroya ben de yedekleri yazayım her ülkeden en az 1 tane olmak üzere.
Ivica Olic (Hırvatistan, Hamburg)
Simon Vukcevic (Karadağ, Sporting Lizbon)
Marko Pantelic (Sırbistan, Hertha Berlin)
Igor Mitreski (Makedonya, Energie Cottbus)
Zvjezdan Misimovic (Bosna Hersek, Wolfsburg)
Stipe Pletikosa (Hırvatistan, Spartak Moskova)
Vedran Corluka (Hırvatistan, Tottenham Hotspur)
Miso Brecko (Slovenya, Köln)
19 yorum:
ibisevic yok.
birde herhalde ibrahimovic ülkesinde kalırdı! annesi isveçli miydi, hatırlayamadım o kısmı...
ibisevic sakat :)) 6 ay sonra yazarız
siz an itibariyle yazmışsınız o zaman, neyse...
yalnız eduardo, yugoslavya hala yaşasaydı yugoslavya'ya gelebilir miydi ondan pek emin olamadım. ;)
Dağılan Yugoslavya devletlerinin aralarında spor konusunda çok uçurum olmamasının sebebi, herkesin çoğu konuda eşit olmasından kaynaklanıyor bence. Sırbistan baskın güç gibi görülse de, Sovyetler üzerindeki Rus baskısı kadar değil. Zaten dağılma sürecinde Sırplar ön plana çıktı. Ve ben kendi haklını bölgesel veya ırksal olarak ezen Sovyet hareketi okudum ancak Yugoslavya'da böyle bir şey olduğuna dair bilgim yok. (belki de henüz).
90ların sonundan bir karma kadro yapılsa asıl o çok güçlü olabilir. :)
bir luca modric vardı ne oldu ona?
hop dur onaylama sana söylüyorum yorum onaylayıcısı, yaptığımız öküzlükler bini aştı zaten, gözünün çapağını yiyim onaylama, ne ingilizcemiz kaldı ne okan karacanımız bari bunu onaylama:)
not: şaka bir yana harbi luka modric i onaylamayın görmemişim kadroda sorry, akşam yorgunluğu
ohh çok şahane, döçmin efendinin intikamı sanırım bu bana:) bir luca bir bir luka, aceto'da da bağlaç- da'yı bitişik yazmışım ki saniyede 10 kelime yazarken bile kolay yaptığım bir hata değildir...
sanırım benim bir tatile ihtiyacım var... gimme a break diye bir dizi geldi aklıma bu cümlenin ingilizcesini düşünürken... hatırlayan çıkar mı acaba, şişko zenci bir hizmetçi vardı hani bir de riki şüreder çakması sarışın bir çocuk sanırım...
dostum hem şişko hem zenci hem hizmetçi demişsin ama bu sadece komedi dizisi!
bu kadroda modric ve stankovic dışında ortasaha yok
iş yapmaz kısaca bu kadro
ben olsam misimovic'i banko yazardım
varol, pası çok pis vermişin atmadan duramadım :))
gol ofsayt değil nizami, sen gimme a break'i hatırladın mı ondan haber ver:)
türkiye ligine koysan küme düşer be küme! (adettendir)
O diil de bu kadroyu forfortu yapalı çok oldu.
çok hassas bir kadro yapısı var.savunma yönü zayıf oyuncular çoğunlukta.orta sahada modirc ve stankovic ikilisi günümüz modern yapısına ters şekilde oyunu tek yönlü oynuyor.ayrıca dzeko-pandev-vucinic üçlüsü geriye yardım etmedikleri gibi alan daraltma özellikleri de olmadığı için dış sahada çok pozisyon veriyorlar.
bu kadro ile türkiye'de ancak başarı olunur.avrupa'da başarı gelmesi çok zor.
Arkadaşların eklediği notkalar çok haklı. Yugoslavya dağılmasaydı Eduardo gelemezdi ve "Annesi Hırvat babası Boşnak olan" İbrahimoviç savaştan İsveç'e kaçmazdı. Bu arada Yugoslavların asıl olayı Futbol değil Basketboldur. Dağılmadan önce herkesi dağıtırlardı...
98 dünya kupasında kupaya ilk kez katılan Hırvatlar aklıma geldi okuyunca. Gerçekten büyük sürpriz yapmışlardı.
İyi oyuncuları kadroda bulundurmak bir avantaj ama garanti vermiyor başarı için.
gk- pletikosa(handanovic)
dc- corluka
dc- vidic
dr- srna
dl- kolarov
mr- jankovic
ml- pranjic
mc- stankovic
amc-modric
fc- pandev
st- ibisevic
Ileriye dönük bir de Neven Subotic'i yazalim, ayrica bu sezon pek bir numarasi olmasada Ivan Rakitic var...
TD elbette Bilic olmali :)
Kardeşlerim,
Barcelona'lı Bojan Krkiç'i unutmayalım. Kendisinin babasının adı da Bojan Krkiç'tir ve Kızılyıldız'da oynamıştır. İbrahimoviç de zamanında Bosna için oynamak için elinden geleni yapmıştı ancak maalesef Bosna Federasyonu o zamanlar sahtekar menajerler tarafından manipüle edildiği için İsveç'i seçmekten başka şansı kalmamıştı.
Tüm zamanların en iyi Yugoslavya kadrom da şudur:
Teknik Direktör: Ivica Osim (Çünkü 1992'de savaş çıktığında son Yugoslavya'nın hocasıydı ve Bosna'daki evi bombalanmıştı, büyük emekleri yarım kaldı)
Zoran Simoviç (Euro 84)
Srecko Katanec (1990, gençliğinde sağbek oynarmış)
Faruk Hadzıebegiç (86, 90)
Sinisa Mihajloviç
Robert Jarni (WC 1990)
Dragisa Biniç (1990-91 Kızılyıldız Kaptanı)
Robert Prosinecki
Zvonimir Boban (Lanetli Dinamo Zagrep - Kızılyıldız maçında polise tekme attığı için 90 kadrosunda cezalıydı)
Dragan "Pixie" Stojkoviç
Darko Pançev
Saffet Susiç
Yedekler: Alen Boksiç, Davor Suker (her ikisi de 1990'da yedekti zaten), Dejan Saviçeviç, Vladimir Jugoviç, Refik Şabanadzoviç
Yorum Gönder