8 Nisan 2009 Çarşamba

YİĞİTLER ÇIKTI TOPRAĞA















Teniste sert kort sezonu pazar günü biten turnuvalarla sona erdi. Artık Roland Garros finaline kadar sürecek olan toprak kort sezonu başladı. Şu an erkeklerde Casablanca ve Houston'da, bayanlarda ise Florida, Ponte Vedra ve İspanya, Andalucia'da toprak kort turnuvaları başlamış durumda. Daha sonra erkek ve bayan tenisçiler 4 turnuvayı birbirinden uzakta oynadıktan sonra Portekiz, Estoril'de ortak turnuvada bir araya gelecekler. Ardından, yine birbirlerinden ayrılıp 3 turnuva oynayarak 25 Mayıs'ta Roland Garros'ta sezonun ikinci Grand-Slam turnuvasına çıkacaklar. 5 Haziran 2009'da Roland Garros tek erkekler finali ile toprak kort sezonu sona erecek ve sadece 1 ay sürecek ama gerçek tenisçinin belli olacağı Wimbledon'ı da içeren çim sezon başlayacak. Ardından toprak ve sert kort turnuvalarıyla dolu karma bir takvim ve 5 Ekim'den sonra Amerika Açık'ı da içeren, sene sonuna kadar sürecek sert kort dönemi ile yılı kapayacağız. Anlayacağınız Ekim başı ile Mart sonu arası tenisçiler 6 ay boyunca sert kortlarda koşturuyorlar.

Tek erkeklerle başlayalım. Yukarıda bahsettiğimiz 6 ayın bittiğine en çok sevinen adam Roger Federer. Son 6-7 yıldaki en kötü dönemini geçirdi İsviçre'li. Ekim'den beri (ki sert kort sezonuna denk geliyor) hiçbir turnuva kazanamadı. Bu dönemde koçuyla yollarını ayırdı ve hala birisiyle çalışmıyor. Eşi eski tenisçi Miroslava Vavrinec de şu anda hamile dolayısıyla Federer tek başına. Yıllardır toprak kortlarda hocalarla çalışıp Roland Garros finalinde Rafael Nadal karşısında bir başarı elde edemiyordu. Antrenörsüz bunu başarır mı bilemeyiz. Kariyerinde 38 sert kot 10 çim kort birinciliğine rağmen 7 toprak kort birinciliği var ve Roland Garros'u hiç kazanamadı. Pete Sampras'e bu açıdan benzer bir şampiyonluk karnesi var ki Sampras Roland Garros'ta en iyi yarı final görmüştü. Ben yine Roland Garros'u kazanamayacağını düşünüyorum ki bu sefer finale gelene kadar formunu giderek yükselten bir Andy Murray ve kendisini daha bir kaç gün önce mağlup eden Novak Djokovic de devrede olacak.

Nadal bildiğimiz gibi, bir değişiklik yok. Roland Garros ve tüm toprak kort sezonunun favorisi. Avustralya Açık'tan sonra Indian Wells'i kazanıp 2 şampiyonlukla 2009 sert kort sezonunu bitirdi ve halen ATP Sıralaması'nda zirvede. Bu ikilinin peşindeki Novak Djokovic (bu adama bir türlü ısınamadım) Dubai'de 1 şampiyonluk kazandı. Asıl geriden gelen Andy Murray ise sert kort sezonunu 3 şampiyonlukla kapattı ki bunlardan ikisinde finalde Rafael Nadal ve Novak Djokovic'i mağlup etti. Sonuncusunda Miami ATP Master Series'de kazandığı şampiyonluk onun tek erkekler şampiyonluk sayısında Tim Henman'ı yakalamasını sağladı (11). Toprak kort sezonuna iyi başlarsa Nadal'ın karşısına çıkacak rakip Federer değil Murray olur. İlk 4 sırada bir değişiklik yok. Arjantin'li Juan Martin Del Potro beşinci sırada. İlk 20 sırada Şili, İspanya ve Arjantin olmak üzere 8 Hispanic tenisçinin olması önemli bir gösterge, bu sayı artarsa bayanlardaki "Doğu Bloku" hegemonyasının benzeri erkeklerde görülebilir. Tabi bunda bu bölgeden gelen tenisçilerin yıllardır süren toprak kort sevdalarını bırakıp kendilerini sert korta da adapte etmelerinin payı büyük. Bir de çime adapte etseler zaten ortalığı dağıtacaklar. Hala Manuel Santana'nın "çimenler inekler içindir" lafına takılmamışlardır umarım.

















Gelelim bayanlara. Amerikan güreşçisi halen 1 numara. Avustralya Açık'ta kazandığı şampiyonluk onun tek şampiyonluğu bu yıldaki. Victoria Azarenka 3 gün önce onu Miami'de kendi seyircisinin önünde mağlup etti. Ha öte yandan tebrik etmek lazım, o kalça bende olsa arabaya sığamam diye korkarım, bu arkadaş kortlarda tenis oynuyor bir de turnuvalar kazanıyor dünya sıralamasında 1 numara oluyor. Ha bütün bunlara rağmen gece yarısı sokakta görsem karşı kaldırıma mı geçerim? Şüphesiz. Bir de buna moda dergilerinde falan poz verdiriyorlar, aman aman. Zeytinyağlı Pırasa üstüne sıcak çikolata içmiş gibi oluyorum. Midem altüst. Neyse efendim takipçisi Safina ilginç şekilde düzenli olarak boy atıyor ve zayıflıyor. İri cüsseli tenisçiden, dev tenisçi kategorisine geçti. Ancak Eylül'den beri tekler şampiyonluğu kazanamadı. Bu sene 2 finali var birisi Avustralya Açık'ta insan azmanına karşı diğeri de Avustralya öncesi Sydney'de. Orada da Dementieva'ya kaybetti. Toprak kortta kendini toparlar mı göreceğiz. Üçüncü sırada Elena Dementieva var. Ben Dementieva'yı Atletico Madrid'e benzetiyorum. İyi takım, maçını oturup izliyorsun, arada turnuva da kazanıyor ama iş büyük şampiyonluğa gelince fıs. Amerika Açık'ta ve Roland Garros'ta bugüne kadar birer kez final oynadı sadece, Grand Slamlerdeki en iyi derece onlar. Wimbledon ve Avustralya Açık'ta da birer yarı finali var. Yani ucuna kadar getirip eli boş dönenlerden. Kariyerinde 2 toprak kort zaferi var, birisi 2 sene önce İstanbul'da. Diğeri 2003'te. Yani 2 senedir toprak kort zaferi yok hanesinde. Bu sezondan da medet ummuyorum. Gelelim bizimkine. Ailecek sevdalıyız Jelena Jankovic'in biliyorsunuz. Yalnız 2008'in sonundaki o 3 haftada 3 şampiyonlukla estirdiği rüzgardan sonra sesi soluğu çıkmadı Jankovic'in. Zaten araya sakatlıklar girdi. Formu da pek iyi gitmiyor ki son 2 turnuvada ikinci turda turnuvalara veda etti. 1 sene önce Ivanovic'le beraber kortların 2 kraliçesi durumundalardı. Ivanovic aşağılara indi, Jankovic'in de inişi başladı gibi. Ama biz destekçiyiz, hala birilerinin (sözüm blogdan içeri Kazakistan'a doğru) suratına patlatacak tokatlarımız var stokta.

















Genel tabloya bakıldığında değişen bir şey yok. İlk 10 sırada 8 tenisçi doğu blokundan. Araya girenler de bufalo ile kardeşi daha bir eli yüzü düzgün, çoluğunuzu çocuğunuzu emanet edebileceğiniz Venus Williams. Bu arada kapatıp sıralamaları vermeden önce 2 not aktarayım. "Dutchman bu kadar laf anlattın ama nerede bizim çığlık kraliçesi?" diye soranlar için söyleyeyim hala sakatlıklarla boğuşuyor, şu an ısınma turlarında, Roland Garros'a yetişir mi şüpheliyim, Wimbledon'a odaklandığını düşünüyorum. Dünya sıralamasında 30. sırada. İkinci notum Kim Clijsters ile ilgili. Eski 1 numara büyük bir ihtimalle kortlara dönecek. Dönsün de. 2 Belçikalı varken her şey daha güzeldi. Clijsters daha 26 yaşında. Hatta dönerken aynı yaştaki Justine Henin'ı da gazlasa enfes olur. Henin bıraktığından beri dünyayı gezmiştir herhalde. "Servis atmaktan, ordan oraya koşmaktan, gezemiyorum" diyordu. Bu Amerikan güreşçisini koltuktan indirirse Henin indirir adım gibi biliyorum.

























Tek Erkekler Sıralaması
Tek Bayanlar Sıralaması

4 yorum:

DaesAgelmar dedi ki...

Henin ve Clijsters dönse güzel olurda bu Belçikalıların bir komşusu vardı. Graf'ın son büyük resitalinde seyirci ile kapışıp silindi gitti. Onunda bir comeback yapmasını canı gönülden dilerim.İsmini hatırladınız değil mi?

varol döken dedi ki...

martina hingis?

Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar,
Ne de şeytan bir günahı,
Seles'i beklediğim kadar!

Geçti istemem gelmeni,
Yokluğunda buldum Henin'i,
Bırak vehmimde gölgeni,
Gelme artık neye yarar!

forever monica seles, kahrolsun sahte çığlıkçılar! ha bir de elbette gabriela sabatini...

Sosyal_FB dedi ki...

Hakikaten de şöyle bir "1 numara" olmaz olsun.

http://www.viprumor.com/2009/04/07/serena-williams-bikini-pics/

Yalnız anlamadığım husus şu ki;

"Görünce zeytinyağlı Pırasa üstüne sıcak çikolata içmiş gibi olunan" bir Serena'ya karşı, Jankoviç'e nasıl kelimeler kifayetli kalabiliyor? Ulan tenis kortundan alıp Alien'ın karşısına koysak, kimse "Aaaaa bu Predator değil ki" demez...

TD-erkut dedi ki...

Firat'cim,

Murray ne toprak kortta ne de cimde o kadar iyi degil.. Sert kort oyuncusu, du bakalim, bi GS alsin ilk önce.. Ben yine de kendisinin diger top teniscilerin (Nadal, Federer, Djoko) cok fazla tinlamadigi masterslari cok fazla önemsedigini düsünüyorum. Avustralya'da da cok ötüyordu, verdiler eline raketi. Roland Garros'ta normal kosullarda finali göremez. Kuraya bagli. Federer'in toprak kort sezonunu hic takmamasi lazim. Gecen sene kendini yedi bitirdi toprak kort diye, wimbledon'a gelince pili bitmisti. Nadal'in karsisinda kimsenin sansi yok Paris'te.. Federer zaten kondüsyon bakimindan iyi degil, belinden bi sakatlik yasadi. Bi de topraklarda heba ederse kendini Wimbledon'da finali bile göremeyebilir.. Umarim yazdiklarimizi okuyordur. :)

Nadal'i zorlarsa biraz Djoko, ki o da cok formsuz, bir de yine Verdasco zorlar..

Bayanlari ciddiye almiyorum artik, tarhana corbasi olmus orasi.. Müslüman din kardesimiz Safina alsin, gerisi baksin, o kadarrrrrr....