ALMANYA'DAN MESAJ VEREN 10 GENÇ

30 ocak 2009 tarihinde blog yazarlarından Le Foot kendi blogundaki "Adam Olacak Çocuk" yazısında aşağıdaki resmin altına şu notu düşmüş: Fotoğraf 2004 yılında düzenlenen UEFA 17 yaş altı Avrupa Şampiyonasından. Görüldüğü üzere Fransa U-17 takımı şampiyonluğa ulaşmış. Fotoğraftaki bebeler ise; Karim Benzema, Hatem Ben Arfa ve Samir Nasri… Adam olacak çocuk elindeki kupadan belli oluyor demek ki… İlginç bir nokta; Benzema ve Nasri Cezayir asıllı, Ben Arfa ise Fas asıllı… Şampiyon Fransa mı demiştim ben??? Şampiyonaya Türkiye de katılmıştı. Türkiye kadrosunda;Cafer Can Aksu, Güven Güneri, Gürhan Gürsoy, Oğuz Sabankay, Volkan Babacan ve Ergin Keleş gibi oyuncular vardı. Bizim kadromuzdan neredeyse kimse basamak atlayamadı. Fransızların ise nerelere geldiklerini söylememe gerek yok sanıyorum…

Le Foot'un bu ssaptaması bir sene sonra Peru'da düzenlenen Dünya 17 yaş altı Şampiyonası'ndan sonra da değişmedi. O turnuvada Abdullah Avcı yönetiminde dördüncü sırayı alan Türk milli takımının oyuncuları ile ilk üç sırayı alan oyuncuların bugün geldiği noktanın karşılaştırılması hakkında Hürriyet Spor günlerinde bir yazı yazmıştık. Yakında bloga da taşıyacağız. Değişen hiçbir şey olmadı elbet. Geçtiğimiz yıl Antalya'da düzenlenen turnuva ise Batuhan Karadeniz'in başımıza ördüğü çoraplar nedeniyle bir hüsrana dönüştü bizim açımızdan. Bu sene Almanya'daki turnuvaya önce Slovenya, Rusya ve Malta'nın bulunduğu ilk tur gruplarında, daha sonra da Galler, Finlandiya ve Romanya'nın bulunduğu ikinci tur gruplarında lider olarak katılma hakkı kazandık. Almanya'da 6-18 Mayıs arasında düzenlenen finallerde ise Almanya, Hollanda ve İngiltere'nin bulunduğu grupta üçüncü olarak gruptan çıkamadık ancak bu sene Ekim ayında Nijerya'da başlayacak dünya şampiyonasına katılma hakkını elde ettik. Bu da küçümsenmemesi gereken bir durum. Ev sahibi Almanya finalde Hollanda'yı 2-1 mağlup ederek şampiyonluğa ulaştı. 2 yıldır yakın takibe aldığımız Arsenal'li Oğuzhan Özyakup da finalde Hollanda'nın 10 numarası olarak forma giydi. Tabi bizim endişemiz dereceden öte yazının başında Le Foot'tan alıntıladığımız gibi gençlerin geleceği yer. Gökhan Töre, Deniz Mehmet, Engin Bekdemir, Kamil Ahmet Çörekçi gibi isimler yurt dışındaki takımların altyapılarında forma giyiyorlar. Peki içeridekiler.....çok umutlu değiliz...Yine de içinde bizden de bir temsilcinin bulunduğu "Turnuvanın gelecek vaad eden 10 oyuncusu" listesini verelim.


















1-Patrick Ter Mate - Hollanda (K): 1992 doğumlu 1.85 boyunda bir kaleci Ter Mate (üstte). Twello takımında başlayan kariyeri AGOVV Apeldoorn'da devam ettikten sonra halen formasını giydiği Vitesse Arnhem'e transfer oldu. Turnuvanın en uzun boylu kalecisiydi ve henüz 17 yaşında ulaştığı boyu göz önüne alınırsa yeni bir Van der Sar'a doğru yelken açabiliriz. Gerçi onun idolü Gianluigi Buffon'muş belirtelim.

2-Janick Kamber - İsviçre (D): FC Basel takımının altyapısında oynuyor. Asıl mevkisi sol bek. Turnuvada sol bek mevkisinde oynamasına rağmen 2 golün altına imzasını koydu ve yarı finale yükselen İsviçre'nin başarısında büyük rol oynadı. Gol krallığında ikinci sırayı alması önemli bir anektod.

3-Marc Muniesa - İspanya (D): Barcelona'nın altyapısında oynayan oyuncu şu anda 15 yaşında ve gelecekte Puyol'un tahtını zorlayacağı düşünülüyor. Defansın ortasında görev yapıyor genç İspanyol. 17 yaş altı turnuvasında söz sahibi olan Barcalılarda her zaman ecvher vardır. Bkz. Bojan Krkic.

4-Dennis Appiah-Fransa (D): Takım kaptanı Lens'lı Dennis Situ ile beraber Fransa'nın defans hattını oluşuran Monaco'lu oyuncunun, gelecekteki yönü bu gidişle Arsenal olacaktır. Genç defans oyuncusu fetişisti Wenger şimdiden çalışmalara başlamıştır.

5-Marco Fossati-İtalya (O): Turnuvanın en iyi oyuncularından birisi ve İtalya'nın en iyi oyuncusuydu. Inter'den takım arkadaşı Lorenzo Crisetig ile birlikte çok iyi bir turnuva geçiren 16 yaşındaki oyuncunun Jose Mourinho'nun genç oyunculara çok ısınmaması kuralında Santon sonrası yaptığı istisnanın devamı olmasını umuyoruz.

6-Deniz Herber-Türkiye (O): St. Pauli'de oynuyor Deniz Herber. Türk basını, futbol okuyucusu St. Pauli deyince "hehehe başkanları eşcinselmiş lan onların" ve "takımın stadyumu genelevin yanındaymış" sığlığından kurtulup işin futbol tarafına kayabilirse elimizden kaymayacaktır. Unutmayalım Joachim Löw turnuvayı yerinde takip etti. Sonra Mesut muhabbetine başlarız yine.

7-Christopher Buchtmann-Almanya (O): Şampiyonluğu Almanya'ya getiren adamlardan birisi. Turnuvada 13 gol atan Almanya'nın 1 golünü attı ve 5 tanesinin de asistini yaptı. Neden Liverpool 1 sene önce onu Borussia Dortmund'un elinden kaparak renklerine kattı sorusunun cevabıdır sanırız. Hamann'dan sonra Anfield'ın Alman ihtiyacını kapatabilir.

8-Jack Wilshere-İngiltere (O): Arsenal'de oynuyor (ne büyük sürpriz!). Wenger onu A takımla maçlara çıkarmaya başladı bile. Carling Cup'ta sahaya çıkarıp gol kaydına bile muvaffak oldu. Aaron Ramsey'in takıma girişinden sonra sırada Wilshere var, tabi Oğuzhan'ı da unutmayalım.

9-Lennart Thy-Almanya (F): Turnuvada Almanya'nın en büyük yıldız adayı diyebiliriz rahatlıkla (üstteki resimde Ter Mate'in sağında). 3 golle gol krallığını listenin 10 numarası ile paylaştı. Werder Bremen forması giyiyor. Löw turnuva sonrası onu ciddi şekilde markaja alacaklarını söyledi. Neyseki Orta Avrupa'dan bozma forvet hattından sonra Alman gibi Alman bir forvet geliyor milli takıma.

10-Lus Castaignos-Hollanda (O): Turnuvanın en büyük yıldız adayı, en iyi oyuncusu ve gol kralı basamağının Thy ile beraber sahibi. Bu performansı ile benim bildiğim Mario Been onu bu sene Feyenoord A takımına çıkarır. Fer, Biseswar, Wijnaldum......Castaignos...Rotterdam'dan son 1-2 senede oldukça iyi yetenekler çıktı itiraf etmek lazım.