22 Mayıs 2009 Cuma

BÜYÜK ERZURUM SOFRASI



Yaşamak için yemek ya da yemek için yaşamak! Su içse bile yarayanlar, yanındakiyle aynı yese bile kilo alanlar. Boşverin gamı kederi! Aslolawn yemek için yaşamaktır. Evet tabi yine de dikkat edin, spor falan yapın, yiyip içip yatmayın. Ama yerken de elden geldiğince güzelini yeyin.

Yine etkili bir giriş yapmaya çalıştım ama işe yaradı mı bilemiyorum, biraz fazla gaz oldu. Televizyonda köşe bucak gezen programlar çıktı ya, iyice gaza geldik son zamanlarda. Vedat Milor'un "Tadı Damağımda" programını önceki yazılarda da söylemiştim. Geçenlerde yine gezerken cağ kebap yediğini gördüm. Eskişehir'de biz küçükken vardı bir cağcı. Gider yerdik şiş şiş. Sonra battılar, kapandılar. Bir de Sirkeci'de esnaf lokantalarının arasında vardır cağcı benim bildiğim, orası da biraz pahalıdır aslında ve ufaktır. Bu cağ kebabını görünce heyecanlandım açıkçası. Gelgelelim adres Kartal'dı, bize çok uzaktı.

Ahmet'in gelişi işe yaradı. Biraderimizi Sabiha Gökçen'de karşıladık. Sonra da hazır yol üstü gittik Kartal Büyük Erzurum Sofrası'na! Hemen menüye geçelim. Önce bir ayran aşı. Benim bildiğim ayran aşları hep soğuk olurdu ama burada sıcak servis ediliyor. Denemek için içtim ama fazla beğendiğimi söyleyemem açıkçası.

Çorbadan önce masa donatılmaya başlıyor. Servis müthiş hızlı ama boğmuyor da. Erzurum peyniri, yoğurt, turşu, acılı ezme, soğan, sıcak lavaşla servis ediliyor. Mevsim salataları var şekilli, ortaya ondan da alıyoruz. Ara sıcak olarak da parça su böreklerimiz geliyor. Yani cağ'lar gelene kadar epey doyuyoruz aslında.

Ama ona tabi ki yer var. Önce birer şiş geliyor, ardından birer şiş daha. Hem gözümüz hem midemiz doyuyor. Cağ kebap hakikaten çok nefis. Yağı da tadı da pişirilmesi de yerinde, yemekten zevk almak böyle bir şey olsa gerek.

Yemeği bitirdik ama tatlı da yemek gerek. Vedat Milor onu da epey övmüştü ne de olsa. Ortaya 2 tane söylüyoruz, tadına bakmalık. Ama hakikaten bahsettiği gibi kadayıf dolması da çok başarılı.

Sonra çaylar geliyor. O sırada söylüyorum şefe, "her şey süper de, Erzurum'da çayın yanında kıtlama olmaz mı, ne bu kağıda sarılı şekerler" diye. "Olur mu abi, bekle" deyip bir koşu ilerideki masalarından birinden kıtlama şeker getiriyor. Çayı da öyle içiyoruz.

O kadar şey yiyoruz ama hesap da masa gibi kabarmıyor. Kişi başı 17-18 liraya denk geliyor hesap. Hiç fena değil. Ahmet'in durumu mu? Adam 5-6 ay boyunca bulgur çeşitleriyle gün geçirmiş, çarşı izninde yediği yemekler kısıtlı; tam bir mide şoku yaşıyor. Bu kadar keskin geçişe hazır olmadığı belli.

Büyük Erzurum Sofrası, Atalar/Kartal'da. Kordonboyu'nun hemen içerisinde Kumlar caddesinde. Detaylı bilgi için sitelerine buyrun: www.buyukerzurumsofrasi.com.tr Cağ kebaptaki diş izleri varol beye itham edilmiştir, yoğurttaki kaşıklar da tubik hanıma.

by tunchay

11 yorum:

müşkülpesent dedi ki...

bir erzurumlu olarak olaya el koyuyorum ve gidip bizzat test ediyorum :)

Furkan Haydar dedi ki...

Milor'un o programını ben de izlemiştim ve uzun zamandır cağ kebabı yiyememiş bir Erzurumlu olarak ağzımın suları akmıştı ve bir arkadaşımla hemen gitme planları yapmıştık, hala beceremedik ayrı konu.

Sitesine gidip fiyatları kontrol ettiğimde bana da çok uygun gelmişti sahiden.

Tabii oradaki fiyatlar doğru mu bilmiyorum, siz onaylayabilirsiniz belki.

http://www.buyukerzurumsofrasi.com.tr/asp/menu.asp

Adsız dedi ki...

gıda konusu göreceli ve de yöreceli dir:)

bu arada shaktar şampiyon oldu..ve de blogumun küsüratlı gün dönümü denk geldi..hepsi bir arada,

özel sayısı için beklerim;
http://adektlimited.blogspot.com/

Adsız dedi ki...

Evimin yanında sayılır... Gitmemiştim ama bu yorumlardan sonra gideyim.. Bu arada yaklaşık 1 ay önce açılan Küçükyalı sahildeki Adanalı Olgun Kolcuoğlu restoranının şiddetle tavsiye ediyorum..

Vanbasten

arnawut dedi ki...

Görünce güldüm bi an. geçen hafta gittim en son oraya. oturduğum yere çok yakın ve tanıtacaktım blogumda. Ancak, foto çekmeyi unutmuşum o yüzden ertelemiştim :D

Büyük Erzurum Sofrası'na son gittiğimde NTV'de ki programa çıktıklarını bilmiyordum ve saat 7 gibi bişeydi. Rezervli masaları görünce şaşırdım. Patron yanıma gelip durumu çok hoş bi şekilde açıkladı, çok heyecanlıydı :)

Müşteriyle iletişimleri patronundan en vasıfsız elemanına kadar mükemmel. Cağ kebabı, yoğurt, salata 3lüsü zaten ayrı birer şaheser.
Çok sevdiğim bir restaurant. Benden de herkese tavsiye.

Tuncay Abi'nin yemek zevki gerçekten iyimiş bu arada:P Bundan sonra bahsettiği yerlere gidicem :P

arnawut dedi ki...

@Furkan
Bu arada fiyatlar doğru :) Çok uygun:)

Adsız dedi ki...

Şeref Abi'nin yeridir. Yüz kere gitmişimdir herhalde. Açıkcası cağ kebabı bana çok sıradan geliyor. Yani oranınki değil, genel olarak. Ama çok ilgili çalışanları olduğu için sık tercih ederiz. Ayrıca şu kadayıf dolması denen naneyi, bir tatlı gurusu olmama karşın hiç sevemedim.

Empyrium dedi ki...

Et yemeyi sevenler grubu olarak , bizde 3 gün önce denedik bu lezzeti ilk kez.Gerçekten muhteşem bir lezzet.

Tavsiye olunur.

Aisilra dedi ki...

Konyadayken Can Baba cag kebapcisinda tanismistim ilk kez ve ailecek cikilan yemeklerde hep tercih hakkimi oraya kullandirtirdi bu meret hey gidi gunler...sonra Erzuruma gittigimizde Erzurumun en meshur yeri Koç'ta yemistik ki ben 8 sis yiyip etraftakilerin yuh nidalarıyla ugrasırken rekorun 30lu bi sayı oldugunu ogrendigimizde ufak capli bi sok gecirmistik :D
denemek lazım ama cok uzakmıs be kartal..yolumuz duserse diye aklimizda olsun

soscagon.blogspot.com

varol döken dedi ki...

bu sefer bır ısırık geriden geldin ama, babamlar geçen hafta gitmiş, kadıköy'e son veda gecesinde yol boyu anlatıp durdu:)

afiyet şeker olsun, bu aralar et kalsın ben yoğurdu alayım...

Adsız dedi ki...

Dün gittim sonunda... Vedat Milör utanmazsam 9 tane yerdim diye yazmış.Ben 4 tane yedim şalgamlar tıkadı.Et gerçekten çok leziz..Ama gelmeyen salatanın adisyona eklenmesi ve 1 yoğurtun 2 yazılması canımı sıktı

VANBASTEN