Öncelikle, ilk turdaki serileri değerlendiren yazısı için Gökhan Akdağ'a teşekkürler. Benim aklımda yoktu ilk turlara dair bir yazı yazmak. Zira hem ilk tur değerlendirmelerinin, hem de ikinci tur değerlendirmelerinin olduğu bir yazının haddinden fazla uzun olacağını düşündüm. Yazı gerçi taze daha ama o yazıya ulaşmak isteyenlere
şöyle bağlantıyı vereyim ben yine de. İkinci turlar da başlayalı 2 gece oldu, biraz geç olsa da, o serilere dair öngörülerimizi yazalım...
Cleveland-Atlanta: Yukarıdaki resim biraz manidar aslında. Zira, Josh Smith ile coach Mike Woodson arasında soyunma odasında kavga çıktığı söylentileri vardı sezon içinde, ki büyük bir kesim tarafından da doğrulandı bu söylentiler. Josh'un, coach Woodson'u beğenmediği bilinmeyen bir şey değil zaten. Seriye dönelim... Cleveland 9 gün, Atlanta 2 gün dinlenmiş olarak çıkacak bu geceki maça ama bunun çok büyük önem arz edeceğini sanmıyorum. İlk maç açısından bir etki yaratabilir belki, dolayısıyla bahisçiler bu gece 11.5 handikapa rağmen Cleveland'ı deneyebilir diyerek yazıya kumar da bulaştırmış olalım. Her şeyden önce, Cleveland inanılmaz inançlı ve konsantre bir şekilde girdi play-off'lara. Detroit serisinde son maçın son saniyesine kadar kontrolü ellerinde tuttular, ciddiyeti maçın sonuna kadar elden bırakmadılar. Haliyle 4-0'la çıktı süpürgeler ortaya. Bu seride bir benzeri olabilir mi? Şüphesiz Atlanta, Detroit'e göre daha enerjik ve komple bir takım görüntüsünde, kolay yem olmayacaklardır ama onlar da play-off'lara çok formsuz girdiler. Özellikle saha avantajının ellerinde olmadığı bir seride deplasmanda maç kazanmaları turu geçmeleri için bir zorunluluk. Ama pek mümkün gözükmüyor QLA'den galibiyet çıkarmaları. Miami serisinde 3 deplasman maçının tekini kazanırken, diğer ikisini 20-30 küsur farklarla kaybettiler. Ayrıca, Atlanta 10 yıldan beri ilk kez bu seviyeye yükseldi play-off'larda. Dediğim gibi Detroit serisi kadar gevşek bir seri olmayacaktır muhtemelen ama yine de serinin 4-0'la sonuçlanması ve süpürgelerin meydana çıkması gayet olası bir sonuç olur...
Boston-Orlando: Boston, ilk turda beklenenden çok daha fazla zorlandı ama bunda Celtics'in performansından çok Chicago'nun gösterdiği performans, direnç ve ortaya koyduğu enerji etkiliydi daha çok bana göre. İki takımın da önemli oyuncuları sakattı o seride ama bir tarafın önemli oyuncusu Garnett iken, diğer tarafınki Luol Deng... Orlando da Philly karşısındaki performansıyla bir kez daha, "Orlando, play-off takımı değil" diyenleri haklı çıkardı. Son 2 maç haricinde ziyadesiyle zorlandılar, ki 4. maçın sonunda Hidayet buzzer beat'le maçı kazandırmasa serinin gidişatı çok daha farklı yönlere de kayabilirdi... Serinin ilk maçı dün gece oynandı, Orlando Boston'dan galibiyeti çıkartıp saha avantajını cebine koydu. Soru işaretleriyle birlikte tabii. 28 sayı önde götürdükleri maçta, Boston'un 2. yarıda yaptığı comeback'i izlemekle yetindiler sadece; maçı zor da olsa aldılar ama kaybetmeleri sürpriz olmazdı benim açımdan. Fazlasıyla kötüydüler zira ikinci yarıda. İlk maçta benim en çok dikkatimi çeken nokta ise, Courtney Lee'nin yokluğunda oynayan JJ Redick'e karşı Ray Allen'ın etkisiz kalmasıydı. Chicago serisine de böyle felaket bir başlangıç yapmış, sonrasında durumu toparlamıştı. Bu kez karşısında Gordon da yok, mutlaka kendine gelmesi lazım, Boston'un en avantajlı olduğu eşleşme çünkü Ray-Redick eşleşmesi. İlk maç öncesi, 4-2 Boston'du tahminim, ilk maç sonrası biraz değişti işler tabii. Ya 6. maçta Orlando, ya da 7. maçta Boston bitirir diyorum...
Denver-Dallas: Billups'ın gelişinden sonra Denver'ın ne kadar komple bir takım haline geldiğini tekrar etmeye gerek yok sanırım defalarca. Billups gelmeden önce de eldeki malzeme buydu, Billups'ın gelişiyle eldeki malzeme işlemeye başladı, olay budur özetle. Billups-Carmelo-Danthay Jones-Kenyon-Nene beşi fazlasıyla iyi bir ilk beş iken, bench'ten gelen J.R Smith-Carter-Andersen-Kleiza dörtlüsü fazlasıyla iyi bir bench dörtlüsü. Zaten oldukça sağlam olan bench oyuncularının formu şu an tavan yapmış durumda. Serinin ilk maçında normal rotasyondan çok daha geç oyuna girdi Billups, zira Carter harika bir oyun ortaya koyuyordu ortaya, coach George Carl da fazlasıyla hakkını verdi. İlk maçın ilk periyodundan sonra ortaya çıkan Denver dominasyonu, Dallas'ı da gölgede bırakmamalı ama. Bu Denver'ı, hele deplasmanda yenmek kolay iş değil. Bu nedenle ilk maçta, özellikle sonlara yaklaşıldıkça ezilmelerine fazla da bir şey diyemiyorum. San Antonio serisinde rakiplerinin zaaflarını ve eksiklerini çok iyi tespit edip, rahatlıkla götürmüşlerdi seriyi, ki bu bile önemli bir başarıdır Dallas için. Hele, San Antonio'nun azımsanmayacak bir kitle tarafından favori gösterildiği seriyi 4-1 almak daha da büyük başarıdır. Nowitzki'nin karşısında gayet iyi bir bire bir savunmacısı olan Kenyon Martin olacak bu seride ama Nowitzki her zaman Martin'e karşı oynadığı maçlarda çok iyi performanslar sergiledi. Dolayısıyla San Antonio serisinden daha etkileyici bir seri geçirmesini bekliyorum. Tabii, yılların usta oyun kurucusu Jason Kidd de her maçı 8 top kaybıyla tamamlamayacaktır, serinin ilerleyen maçlarında daha etkili olacağı muhakkak. Ama bu iki oyuncu ne kadar oynarsa oynasın, seriyi götürmeleri kolay değil. Karşılarında çok sağlam pota altı rotasyonu, mükemmel bir oyun kurucu ve harika kısa skorerlerden oluşan bir takım bulunmakta... 4-1 veya 4-2 Denver.
Lakers-Houston: İlk maçı geride bırakan serilerden Lakers-Houston serisi. Aynı zamanda 2. turun ilk sürprizine imza atıldığı seri de diyebiliriz. Houston, dün gece 100-92 mağlup etti Lakers'ı Staples'ta ve HCA'yı (home court adventage) ele geçirdi. İki takımın iç saha dereceleri her ne kadar iyi olsa da, salonlarında rakibi boğan bir atmosfer yok bana göre. Bu yüzden çok da fazla etkilemeyebilir bu ev sahibi avantajı olayı bu seriyi. T-Mac'in sakatlığı gerçekten hayırlı oldu Houston adına, bunu gördük net biçimde. T-Mac'in laneti denen kalıp dillere dolandıydı uzun süredir, hakkaten varmış öyle bir lanet diyorsunuz Houston'un şu play-off performansına şahit olduktan sonra. Sezonun sonlarına doğru Alston'un Orlando'ya gidişi sonrası ilk beşe yerleşen Brooks, fazla etki gösterememişti normal sezonda ama play-off'lara damgasını vurdu şu ana kadar. Tabii, bu performansında karşısında oynadığı guardların da etkisi büyük. İlk turda Blake, ikinci turda Fisher... Her guard'ın eşleşmek isteyeceği türden oyuncular olsa gerek. Bunun yanına Artest'in bilinçli oyunu, Yao'nun yüreği, Scola ve Battier'in sertliği eklenince böyle bir sonuç çıkıyor ortaya. Ha, bana göre hala bu seri Lakers'a gider ama 4-0, 4-1 tahminlerinin aksine daha uzun bir seri olacağı kesinleşti bu serinin dünkü maçla birlikte. Lakers'ın sıkıntısı biraz da play-off havasına tam olarak girememiş olmamalarından kaynaklıydı bana göre ama bu maç onları fazlasıyla havaya sokmuş olmalı. Utah ciddi bir rakip değildi pek ve rakiplerine göre daha hafif maçlar oynamıştı Lakers. Özellikle Fisher'ın rezil performansı Brooks gibi guard'lar karşısında daha belirgin şekilde ortaya çıkmakta. Bynum'un formsuzluğu, Gasol'un iyi savunulması da işin içine girince Kobe'nin eline her zamankinden daha fazla bakan bir takım görüntüsüne büründü Lakers. İyi de oynadı Kobe ama tek başına bu seriyi alamayacağı apaçık ortada. Fisher'ın bu yaştan sonra değişmeyeceğini göz önüne alırsak, pota altında Gasol ve Bynum'un göstereceği etki çok daha önemli hale geliyor Lakers için. Ve karşılarında da her zamankinden daha iyi ve daha yürekli bir Yao var, unutmamalılar bunu... 4-3 Lakers.
by Russell
4 yorum:
Houston'ın galibiyetine rağmen ben hala Lakers serisinin 7 maça kalmadan tamamlanacağı düşüncesindeyim. Cleveland-Atlanta serisi için herkes aynı görüşte olsa gerek bence de Cavs rahat geçecek. Orlando ilk maçı aldı ama Celtics toparlayacaktır ve bence hala favori. Ve elbette gönlüm Nowitzki'den yana ama Nuggets normal sezondaki 4 maçı da kazanmıştı ama ben hala bu serinin en az 6 maç olacağına inanıyorum. İşte benim görüşlerde burada: http://fistikyesili.com/2009/05/04/nba2/
Cok fazla detayci biri olarak, Lakers'in Lakers, digerlerinin sehir ismi olarak yazilmasi hosuma gitmedi :). Bu takimlarin ismi Magic,Rockets vs vs'dir. Orlando, Boston sadece evsahipligi yaparlar, ancak kulube etkileri taraftardan baska bir sey degildir. O da degisebiliyor bildiginiz uzere. Onun icin sanki kulup isimlerini kullanmak daha guzel olur :)
Cavs 4-1
Magic 4-2
Lakers 4-2
Nuggets 4-2
diyorum ben.
Nuggets geçen seneki yol geçen hanı savunmasını değiştirmesiyle birlikte acaip bir değişime uğradı. Koç Karl ilerleyen turlar için benim kafamda soru işareti yaratıyor. Nuggets Billups'ın deneyimi ve kontrolü ile ilerler ama taktik destek gelmeyince netice de o da insan değil mi? Roketler süpriz yapabilirler "Tavşan Bynum" ve Gasol karşısında bu sefer gerçekten ciddi bir derinliği olan uzun rotasyonu var. Gasol'u en çok zorlayacak adam bence Yao değil Scola olacak gibi duruyor. Kobe eğer Artest delirtemezse kendi çok delirir gibime geliyor. Kısacası Nuggets ve Rockets tan süpriz bekliyorum.
Rockets süpriz olur da Nuggets mutlak favoriydi zaten seri öncesinde.
Yorum Gönder