18 Mayıs 2009 Pazartesi
NBA'DE SONA DOĞRU
Konferans finaline yükselen takımlar Cavaliers, Magic, Nuggets ve Lakers oldular. Sürpriz diye nitelendirebileceğimiz bir sonuç var mı peki? Magic'in Celtics'i elemesi bana göre sürpriz değil, ortada olan bir seriydi, hatta Magic'i favori gösterenler çoğunluktaydı. Ama tabii Celtics'in 3-2'den seriyi vermesi sürpriz olarak nitelendirilebilir haklı bir biçimde. Celtics tarihinde 3-2 öne geçtiği 32 serinin tamamını ve oynadığı 7. maçların 20'sinden 17'sini kazanmıştı. Hidayet kontrolden çıkınca tüm bu istatistikler yalan oldu. Play-off'ların başından beri beklentileri tam anlamıyla karşılayamıyordu kendisi ama öyle bir imza attı ki dün gece Garden'da, çıkarttığı bütün rezil maçları unutmuş olmalı Magic taraftarları. İlk turda Sixers serisinde, Magic 2-1 gerideyken 4. maçta son saniye şutuyla maçı ve belki de turu almıştı Hidayet, bu kez tüm maça yaydığı bu olağanüstü performans sayesinde takımı Celtics'i deplasmanda 20'ye yatırdı. Ne kadar methiye düzülse az bu adam için...
Diğer yanda 7. maça kadar giden bir Lakers-Rockets serisi vardı ancak bu seri biraz ilk turdaki Heat-Hawks serisini anımsattı bana. Orada da 7. maça uzayan bir seri izlemiştik ama bütün maçlar 20-30 sayı fark aralığında bitmişti hemen hemen, çekişme denen bir olgudan gram dahi yoktu ortalıkta. İki takım da birbirinden birer deplasman maçları aldılar, geriye kalan maçlarda ev sahibi olan takımlar rahat kazandılar maçları, ki karşılıklı kazanılan birer deplasman maçının da büyük heyecana sahne olduğu söylenemez. Tabii, bu seriyi Heat-Hawks serisinden ayıran önemli özellikler var elimizde. Rockets, seriye "underdog" bir biçimde giriyordu şampiyonluk favorisi Lakers karşısında, herkesin beklentisi 4-1, en fazla 4-2'lik bir seriydi. Staples'ta verilen ilk maç sonrası Laker'lı topçulara bir titreme gelmesi ve Toyota'da kazanılan bir maç, saha avantajının tekrar ele geçirilmesi... Staples'ta ortaya koyulan dominant oyun ve serinin 3-2'ye gelişi. Lakers taraftarları play-off öncesi McGrady, play-off sırasında da Mutombo ve Yao ikilisini kaybetmiş Rockets'e karşı Toyota'da alınacak bir galibiyetle serinin sonlanacağından emin. Beklenilen olmuyor, seri 7. maça taşınıyor, haliyle Lakers camiasında sinir kat seviyesi hafiften artmaya başlıyor. Son maçın kazanılacağından herkes emin ama şüpheler ilerisi için daha çok. Konferans finalinde rakipleri Nuggets, onları geçmeleri halinde finaldeki rakipleri çok çok büyük bir olasılıkla Cavaliers, ki bu takımların bu lakayıtlığı Rockets'ten daha ağır bir biçimde cezalandıracağı kesin...
Bir de Cavaliers-Hawks ve Nuggets-Mavericks serileri var ki, üzerine konuşacak çok şey yok bana göre. Nuggets ve Cavaliers için diyeceklerimiz, bundan önceki post'ta yağdırdığımız övgülerin bir tekrarı niteliğinde olacak nihayetinde. Ama yine de Nuggets-Mavericks serisinin 3. maçındaki son pozisyona burada yer vermek gerek. Son 7 saniyeye 2 sayı önde giriyor Mavericks 2-0 geride olduğu seride, Carmelo moladan sonra topu alıyor, penetre girişiminde bulunuyor, bu sırada onu savunan Wright izin vermiyor içeriye girmesine, Carmelo da çizgiye doğru yöneliyor şuta kalkmak için, bu sırada Mavericks'in faul hakkı dolmadığı için Wright kolunu takıyor Carmelo'ya bilinçli olarak ve pozisyonun devamında hiçbir şey yapmıyor, hakemler oyunu faulle kesmeyince bomboş pozisyonda Carmelo üçlüğü gönderiyor ve Nuggets maçı kazanarak seriyi 3-0'a taşıyor, hatta ve hatta bu basketle bitiriyor seriyi. Faul, faul tabii ama Wright'in düdük çıkmadan Carmelo'yu savunmayı bırakması, bana Rüştü'nün ofsayt diye elini kaldırıp topu bıraktığı pozisyonları hatırlattı. Pozisyon şurada izlemek isteyenler için, herkesin görüşü farklı olabilir...
Nuggets-Lakers: Nuggets, buraya sadece 2 maç kaybederek geldi. İç saha performansları zaten iyi ama dış saha performansları da oldukça çekici. Hornets'e karşı dışarıda oynadıkları 2 maçtan birini son topta kaybettiler, diğerini 58 sayılık farkla kazandılar. Mavericks'le deplasmanda oynadıkları 2 maç da son dakikalara kadar kafa kafayaydı, ki birini de aldılar yukarıda belirttiğimiz üzere. Lakers cephesinde Bynum, Rockets serisinin 7. maçında iyi sinyaller verdi. İlk 6 maç sahada hayalet gibi dolaşan Drew, son maçta 22 dakika sahada kalıp 6/7 isabetle 14 sayı 6 ribaund 2 blokla dağıttı Rockets pota altını. Bu seride karşısında Rockets pota altı olmayacak ama, bunu hesaba katmak gerek. Kenyon Martin, Nene ve Chris Andersen'den oluşan inanılmaz sert ve aktif bir frontcourt'a sahip Nuggets, karşılarında sertlik görünce pısan Gasol ve bir gelip bir giden Bynum olduğunu düşününce, işler kolay olmayacak gibi Lakers için. Kobe'nin Rockets serisinden çok daha etkili olmasını bekliyorum bu seride, karşısında Battier-Artest gibi savunmacılarının olmayışını geçtim, bu seride aldığı onca eleştiriden sonra pusup kalacağını sanmıyorum ben hiç, mutlaka bir cevap verecektir cümle aleme. Fisher bildiği tüm duaları etsin, şu aşamadan sonra Billups'a karşı yapacağı pek başka bir şey yok gibi zira...
Cavaliers-Magic: Sonucu belli bir seri desek yanlış olmaz sanırım, Orlando'nun şu seriyi kazanması çok büyük bir basketbol mucizesinin gerçekleşmesi demek zira. Her şeyden önce tecrübe açısından bir adım önde Cavaliers. LeBron genç yaşına rağmen buraların havasını iyi bilen bir adam, Magic ise Hardaway'li Shaq'li döneminden sonra ilk kez yükseliyor konferans finallerine. Diğer endişe yaratan konu, Magic'li oyuncuların tecrübesiz oluşunun dışında sorumluluktan gereğinden fazla kaçmaları, baskıyı Hidayet dışında kaldırabilen tek bir oyuncunun olmaması. Celtics serisinin ilk maçında 28 sayı öne geçtikleri maçı veriyorlardı, şans biraz Celt'lerin yanında olsa. 6. maçta, yine Garden'da 9 dakika kala 14 sayı farkla önde oldukları maçı kaybettiler son 5 dakikada basket dahi atamayarak. Son maçta Hidayet bu kadar aşırı bir performans göstermese, buraya bile gelemeyebilirlerdi. Ve bu seride, baskıyı kaldırabilen tek oyuncu dediğimiz Hidayet'in karşısında da LeBron olacak. Howard dışındaki tüm eşleşmelerde Cavaliers'li oyuncuların avantajı mevcut, ki bench'ler için de aynı durum geçerli. Howard'ın takımı sırtına alıp tek başına taşıyacak bir yapısı da yok bana kalırsa, zira 1'e 1 hücumda sayı üretmek için herhangi silahı yok, bu da takımın sıkıştığı anlarda devreye girecek oyuncu bulma sıkıntısı yaşayabileceği anlamına geliyor.
Bu arada yazının başında Hidayet genel olarak play-off'ta beklentileri karşılayamadı demiştik ama insaflı olmak gerek biraz sanki. İlk turda Igoudala, ikinci turda Pierce'la eşleşti, şimdi de LeBron olacak karşısında. Her ne kadar düşük bir ihtimal olsa da finale çıkılması halinde derin bir "oh" çekecek gibi Hidayet, zira karşısında Ariza olacak. Tabii Lakers, Nuggets'a elenmezse. Öyle bir durum söz konusu olursa, Hidayet için haberler yine kötü: Carmelo Anthony...
by Russell
***Yazının aslı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
13 yorum:
yazılar güzel hoş okuyoruz, izlemekten bile güzel bence... kimsenin nba sevgisine karşılık değil bu yazacaklarım ama sanırım içimde dolmuş vakti gelmiş yazayım:
nba'den zerre keyif almıyorum, nasıl alabileceğimi de gerçekten bilmiyorum... bir senede oynanan 82 maçtan insan hangisini hatırlayabilir de, hangisini kafasında unutulmaz kılabilir, bu zaten başlı başına bir hadise... bir şeyi güzel kılan nadir olması değil midir, yani ben sene içinde 50 kere karşılaşmış takımı artık play-off'ta bu sefer farklı tadında nasıl izleyebilir, aynı heyecanı nasıl duyabilir... en büyük ölüm tekrardır ve bence nba ölüler ülkesidir...
sonra şu amerikalılar meselesi var ki şahsi olarak benim meselemdir, dünyanın her yerine olan ilgim, hiç gitmediğim halde bu dünyanın en kaypak kofti ülkesine yönelmedi... ha keza buranın yerlileri (yerli derken ırkçı değil bilakis toptancı bir yaklaşım, usa citizen yani, al birini vur ötekine) en basit anlatımıyla tutkusuz bu insanlar, hayatlarının temel merkezi kazanmak üzerine değil o kazancın getirileri üstüne... sen juventus gibi düşür mesela 2. lige bir nba takımını, bir tane oyuncusu kalıyor mu?
soyunma odalarından görüntüler veriyor arada, denk gelirse bakıyorum, yani bu kadar ruhsuz bu kadar tekdüze bu kadar ezbere mi boyanır soyunma odası duvarları... celtics'e burayı dar edeceğiz, adamım herkes hawks'ın ne olduğunu görecek, onları fena benzeteceğiz, 3. sınıf b sporu soyunma odası...
oyuncu profillerini de sevmiyorum, jordan'dan, barkley'den, clyde-i clayddan, larry bird'den, magic ten bu yana profil olarak sürükleyecek bir oyuncu az çıktı, her sene de azalıyor ya da benim ilgim azaldığı için bana öyle geliyor...
bir de şu dünya şampiyonluğu meselesi var ki, zaten başka sebep aramaya gerek yok bu adamlara kıl kapmak için, adamlar hayatında çelik çomaktan başka bir şey görmemiş ülkeme bile elinden gelse beyzbol dünya şampiyonluğu olarak yutturacak...
bir de bu ağzını yaya yaya konuşan nba yorumcuları meselesi var, çocukken odasından çıkamadığı için, ailesinin zenginliğinin elverdiği ölçüde basketbolu video kasetlerden takip ediyorduk biz zamanında kuşağı ama onu da irdeleyip sosyolojik tespitler yapmayacağım...
başında da dediğim gibi bu benim şahsi meselem, hiçbir şeyin çoğu değerli olamaz, zaten yorumlarımın çoğu muhtemel bilgi eksiklerine de dayanıyordur ama yine de kalpten hissettiğim şudur ki:
i really don't love this game!
Varol abi ne doluymuşsun yaw :D
Sevgili Russell Cavs-Magic serisine "sonu belli" demen beni çok şaşırttı. Sene içindeki 3 maçın 2sini Magic'in aldığını, birinde 30 sayı fark yaptığını, Cavs'in kazandığı tek maçı da hakemlerin Howard'a çaldığı aptalca 3 saniye nedeniyle kaybettiğini unuttun herhalde. Cavs'e bu ligde Orlando Magic kadar ters gelen tek takım daha yoktur. O yüzden er ne kadar sonrasında söylediklerin büyük oranda doğru ise de, Magic en az 2 maç almadan elenecekse de elenmez.
eğer 7. maç olmasaydı bence de orlando'nun boston'u elemesi süpriz olmazdı ama 7. maçta çok daha tecrübeli olan boston'un kendi sahasında bu kadar kolay maçı vermesi şaşırttı beni. ray allen'in seriyi çok kötü geçirmesinin sonucu bence boston'un elenmesi.
lakers'ın t-mac,yao'suz houston karşısında seri genelinde bu kadar zorlanması(maçları ayrı ayrı incelersek çok zorlanmamış gibi görünsede) açıkcası kafamda soru işareti oluşturdu. denver bu kadar formdayken cavs-lakers finali bence zora girdi biraz. eğer denver kobe'yi iyi savunabilirse bence finale çıkma şansı yüksek.
orlando'nun cleveland karşısında fazla şansı olduğunu düşünmüyorum. özellikle hidayet için çok zor bir seri olacak lebron james karşısında ne yapabilir merakla bekliyorum. belki koç farklı bir oyuncuyla lebron'u tutmayı deneyebilir. orlando kadrosunda hidayet dışında oyunu okuyup, topu doğru oyuncuyla buluşturabilecek başka bir isim yok. hidayet'in lebron'u savunması demek hem enerjisini fazlaca harcaması hemde faul problemine girmesi demek bence. zaten iyi savunma takımı olan cleveland karşısında eğer orlando hidayet'ten 35-40 dakika arasında verimli yararlanamazsa seride hiç şansı yok gibi.
son olarak seri tahminleri yapayım lakers 3-4 nuggets , cavs 4-2 magic.
Selamlar Cenky. Magic'lisin sanırım, ara sıra blogunu da okuyorum zaten.
30 fark yaptığınız maçı izlemiştim, o hakemin tartışma konusu olduğu maçın da özetini seyretmiştim. Hakemlerin olay olduğu maç konusunda %100 hak veriyorum ama Cavs'ın 30 fark yediği maçtaki görüntüsüyle sahaya çıkacağını hiç zannetmiyorum. Sezonun en kötü maçını oynamışlardı açık ara, penetreler falan delik deşik olmuştu Cavs.
Play-off'lara da çok motive girdiler; Cavs 8 maç yaparken, Magic 13 tane maç oynadı, ki ben özellikle Celtics serisinde çok fazla efor sarf ettikleri kanaatindeyim. Ayrıca ne kadar katılırsın bilemem ama bana göre kesinlikle play-off'lar için hazır bir takım değil Magic, şuralara kadar gelmesine rağmen. Yazıda da söylediğim gibi, Hidayet hayatının maçını oynamasa durum daha farklı olabilirdi, ki 5. maçta olduğunu da gördük zaten. Cavs'in her oyuncuya bir cevabı var. Hatta Howard'a bile (Ben Wallace). Şutörlük açısından Magic'den aşağı kalır yanları da yok gibi pek.
Fazla abartmış da olabilirim bilmiyorum ama gerçekten çok etkilendim ben Cavs'ten bu sezon, özellikle de play-off'larda. 2 maç vereceklerini zannetmiyorum, ne yalan söyleyeyim. :)
Sevgili Russell bilirsin bazı oyuncular ve takımlar için rakiplerine hep ters gelip canlarına okumaya başardıkları için, killer ve deplasmanda taraftarı susturdukları için de silencer der yorumcular. Cavs her sene üstüne koyarak gidiyor olsa da Magic takımı tam bir Cavs-Killer'dır. Deplasmanda daha rahat oynadığına tanık olduğumuz Magic, Cavs'in yitirdiği Sixers maçını bir tarafa koyacak olursak, playoff provası olarak adledilen o 97-93'lük maçta Cavs'i yenmeye en çok yaklaşan takım hüviyetindeydi. Her ne kadar bu playoff her ey farklıdır desek de Jaes'ten Brown'a kime soraak olursak olalım, karşılarına Celtics'in gelmesini isterlerdi. O nedenle özellikle 2. maçın bir "silencer" olacağı düşüncesi içindeyim. Cavs'in Hawks ve Detroit maçlarını hazırlık maçı olarak bir kenara koyalım ve bakalım kafa kafaya gidecek maçlarda neler yapabilecekler, onu izleyelim. Magic bu turda 2 maç almazsa büyük sürpriz olur ama Cavs elenirse sürpriz olmaz.
@varol döken:
1. abi sen sanıyor musun ki millet o 82 maçın hepsini izliyor da, hatırlamaya çalışsın. bu işi çok seven adamlar bile sabah kalkıp istatistiklere bakarak geçiniyor.
2. valla sen sebeplerini yazmışsın tabii de, çok acımasız olmuşsun yav:)
3. "ağzını yaya yaya konuşan nba yorumcuları"ndan kasıt, m. murathanoğlu'nu anlıyorum ben ilk, başka da zaten kaç tane nba yorumcusu var ki memlekette. k.kural ve m.kosova da öyle olmadılar hiç.
Ben Hidayet'in yine iyi bir seri ile oynayacağını düşünüyorum. Seri 7. maça uzar tahminimce fakat son maç yine deplasmanda, Boston'daki gibi kazanabilirler mi, bilemiyorum. Mehmet Okur taktı, Hidayet de taksa şu yüzüğü negzel olur.
@varol döken
Kısaca basketboldan hoşlanmıyorum desen olurmuş sanki, yorumcu meselesi hariç bütün tezlerine antitezler üretilir çünkü, zaten kişisel bişey olduğunu yazmışsın o yüzden zevk meselesi tabii.
@sannti
yok özellikle nba, basketbolu severiz... elbette vardır antitezi, antitezinin tezi... sadece bu haldır huldur koşturmaca duygusuz geliyor bana, sürekli basmaya çalıştıkları o tutkuyu da duyguyu da bulamıyorum, bir buldurun be...
@hilmiyandımçavuş
murathan değil, onu da severiz, aslında kızdığım yorumlama tarzı değil, benim problemim değil o, benim baktığım taraf olayı kendi köşelerine alma tarafı, hey dostum ben zamanında videolardan takip ediyordum bunu durumu... elit bir bakış oluyor üstten üstten, zenciyiz biz, sevmeyiz elit falan, pelit olur ama kara çikolatası var şahane...
82 maçın nesini izleyeceksin zaten, 7 maçlık seri lost'tan bıktırıcı... bir insan bir filmi kaç kere izler, kaç kere okursun bir kitabı... hoş bu basketbolun genelinde de var, sana bir şans daha vermeliyim, yok uzatmalar yok play-off bilmem ne... yılbaşı çekilişinde sevmediğin kişiyi bir daha çekmeye benziyor bu, ne oldu sürprizin mi bozuldu... kaç kere daha oynarlarsa belli olacak asıl galip anlamıyorum ben, 4 kere daha oynayınca akıllanıyor mu takım? yaparsın senede 2 maç, finalde de iki maç, berabere biterse bir maç daha, oldu bitti sana şen ola houston deplasmanı... gereksiz uzatmalar bunlar, gereksiz uzatıyorum ben de, izleyin siz okumayın buraları, david stern amcam olur reklam yapıyorum bakmayın bana...
@varol döken
NBA'de zaten 82 maçın içinde kimse tutkunun olduğunu iddia etmemeli.82 maçtan tek tek keyif almak için taraf olmak gerekiyor nba'de. Ancak iş playofflar'a gelince olay tamamen değişiyor. Tuttuğum takım Blazers 1.turda elendi ancak aynı heyecanla ligi takip ediyorum şu an. Zaten takımlar da normal sezonu bazı maçlar hariç playoff öncesi antrenman havasında oynuyolar. Asıl tutku, heyecan playofflarda.
tahminimce 4-0 cavaliers
4-1 nuggets alır özellikle lakers'a bu ağır darbeyi vurmamın nedeni izlediğim basketbol...
Cavs'ın kesinlikle tur atlayacağına inanıyorum Magic'in şansı yok. Lakers favori gösterilse de gönlüm Denver'dan yana zaten ilk maçı Lakers ucu ucuna kazandı şu yazı yazılmadan önce. Açıkcası Denver-Cleveland finalini izlemeyi çok isterdim umarım olur. Bu da benim yorumlarım: http://fistikyesili.com/2009/05/19/nba3/
Sevgili Russell devam ediyor mu aynı fikirlerin, sonucu belli mi hala bu serinin, Orlando'nun yaptıkları mucize mi, Hidayet dışında baskıyı kaldırabilen başka bir oyuncu yok mu Magic'te?
Şu noktadan sonra Orlando elense bile çok önemli bir saygı kazandı sanırım NBA camiasından ve basketbolseverlerden. Her zaman dediğim gibi bir adam bir takım etmez, belki bir kaç kazandırır ama, seriyi kazandıramaz. Takım olarak oynarsa Cas'in hala şansı var ama böyle oynamaya devam ederlerse onların turu geçmesi mucizedir.
Saygı ve sevgilerimle...
Yorum Gönder