8 Mayıs 2009 Cuma

SEPAK TAKRAW

























Shaolin Soccer filmini izlediyseniz aslında bu sporda göreceklerinize pek yabancı değilsiniz demektir. Aslında biraz daha geriye gidelim, çocukluğa. Ayak tenisi diye bir aktivite vardır, biz onu küçükken yere tebeşirler minyatür bir tenis kortu şeklinde çizerek oynardık, bugün futbol takımları bu aktiviteyi hafif antrenmanlarda kullanıyorlar ve genelde iki saha arasına da file geriyorlar. Ancak Sepak Takraw bütün bu benzerliklerinden öte kendine has bir spor. Kaba ifade ile uzakdoğu dövüş sanatlarının futbol, tenis ve voleybolla birleşimi denilebilir. Hal böyle olunca da doğal olarak Uzakdoğu'da oldukça yaygın olan ve en başarılı takımlarını da yine bu bölgeden çıkaran bir spor. Vietnam, Tayland, Kamboçya, Malezya, Laos, Filipinler ve Endonezya en yaygın olarak görülen ülkeler. Benim ilk izleyişim 9-10 yıl öncesine denk gelir ki o günden beri de hiçbir yerde karşılaşmadığımı itiraf edeyim. Kurallar şöyle. Oyun alanı eni 13.4, boyu 6.1 metre olan bir alanın ikiye bölünmesi ile tipik bir voleybol sahasına dönüştürülüyor. İki tarafı birbirinden ayıran filenin yüksekliği ise 1.52 metre. Bu iki alanın arka tarafında kalan bölümde bir servis bölgesi var. 12 deliği ve 20 kesişme noktası bulunan, 170-180 gram ağırlığında fiberglastan yapılmış bir top kullanılıyor ki resimde görüyorsunuz. Her 2 takımda da 3 oyuncu bulunuyor. Bir oyuncu arka planda bulunuyor diğer ikisi ise önde. Maçlar 3 set üzerinden oynanıyor. 2 seti kazanan maçın da galibi oluyor. Setler 21 sayı üzerinden. 20-20 olması durumunda ise en fazla 25'e kadar uzuyor. Maç 1-1'e gelip final setine kalırsa ulaşılması gereken sayı ise 15. 14-14 olması halinde 17'ye kadar uzayabiliyor.

"Sepak" Malay dilinde "vuruş", "şut" anlamına geliyor. "Takraw" ise Tayland dilinde "top" anlamında. İngilzice çevirisiyle "Kickball" diyebiliriz. Oyunun kökleri 15. yüzyıla kadar gidiyor. Bugün Malezya'nın bulunduğu yerde kurulan Malacca Sultanlığı'nın hükümdarı Raja Muhammad bir maçta Malay hükümdarının oğlu Tun Besar tarafından vurulan top kafasına gelince, bir süre baygınlık geçirir ardından da Besar'ı bıçaklayarak öldürür. Babası Tun Perak bunun üzerine Raja Muhammed'in hükümdarlığını tanımadığını ilan eder. Muhammed'in babası Sultan Mansur Syah da onu görevinden alır. Kısacası kanlı bir de geçmişi vardır sporun. Oyunda size sayı getiren şeyler tamamen voleybola benziyor. Çok ufak istisnalar var, örneğin topa elle dokunmak yasak. Ancak kafa, diz, ayak veya göğüsle müdahale edebiliyorsunuz. Bir de servisi kullanan üçlünün arka tarafta duran oyuncusu topu havaya bizzat atmıyor, öndeki arkadaşlarından birisi topu havalandırma işini yapıyor.


























Sporun en prestijli turnuvası Sepak Takraw Kral Kupası Dünya Şampiyonası. Turnuva ilk olarak 1985 yılında Bangkok'da düzenlendi ve Malezya turnuvayı kazandı. Ardından 1988'de Malezya ikinci kez kupayı evine götürdü. Sonraki bütün turnuvaları ise ev sahibi Tayland kazandı. Hatta turnuvanın sürekli Tayland'da düzenlenmesine Malezya cephesinden zaman zaman itirazlar geliyor. Bu yüzden 1954'ten beri dört senede bir düzenlenen Asya Oyunları çerçevesindeki turnuvaya da tüm Asya'yı kapsaması bakımından büyük önem veriliyor. Sepak Takraw Asya Oyunları kapsamına ilk olarak 1990'da alındı. Beijing'de düzenlenen oyunlarda altın madalyayı Malezya kazandı. 1994'te yine mutlu sona ulaştılar. Ancak 1998, 2002 ve 2006'da Tayland altın madalyanın sahibi oldu. Bayanlarda da 1998'den beir oyunlarda. 1998 ve 2002'de Tayland 2006'da Vietnam zirveye çıktılar. Toplam madalya sayısında Tayland'ın 14 altın, 5 gümüş ve 1 bronz toplamda 20 madalya ile lider olduğunu belirtelim. Bu kadar konuştuk 2006 Asya Oyunları finalindeki Tayland-Malezya maçından da bir görüntü verelim.

2 yorum:

varol döken dedi ki...

9-10 yıl önce aynı programı seyrettik sanırım çünkü futbolda ne zaman spektaküler bir hareket olsa ben o günleri hatırlar bir de sen kungfu futbolunu gör oğlum derdim:)

Adsız dedi ki...

En azından daha kaslı bacaklar kabul:P
bloğuna farklı açıdan (amuda kalkarak değil ama) bakan bizleride unutmayıp jest yaptığın için teşekkür ederiz:P
Derya