29 Haziran 2009 Pazartesi

BURAK ÇALIK

Bloga yazdığım ilk yazı olan Kartalspor-Altay maçından İzmir'e dönerken takımla aynı uçaktaydık.Futbolcular uçağın arka tarafında oturuyor, ben ise en önlerdeyim.İkram faslından sonra bir ara fırsat bulup arka tarafa bizimkilerin yanına gidiyorum. Erdal uçuş boyunca ayakta durup muhabbet ettiği için onun boş olan koltuğuna oturup Yasin ile biraz konuşuyorum. Diğerlerine de selam verdikten sonra Yasin'den inişte fotoğraf sözü alıp yerime dönüyorum.Uçak indikten sonra bizim futbolcular yavaş yavaş gelmeye başlıyor. Mehmet'i İsa'yı pas geçtikten sonra ileriden Yasin-Merter-Burak üçlüsünün geldiğini görüyorum. Bu Merter-Yasin ikilisi bizim altyapıdan yetişen ve yıllardır bizim takımda oynayan oyuncular olduğundan tercihim tabi ki onlarla fotoğraf çekilmek oluyor. O sırada yanımızdan geçen Burak'a -yaş olarak benden küçük- ' Burak şöyle güzel bir poz alsana' deyip fotoğraf makinesini veriyorum.Pozu çekildikten sonra da makineyi Burak'ın elinden alıp dışarı çıkıyorum. Orada Brezilyalı Tiago ile de bir poz çekilip babamın yanına gidiyorum. Babama olanları anlatıp "Burak'la fotoğraf çekilmeyip ayıp ettim.Adam gün gelir de meşhur olursa pişman olurum" diyorum. Gülüyoruz.
Play-offlarda Burak'ın kaçırdığı gollerden sonra elendiğimiz maçtan beri futbolla ilişkimi kestiğimden dikkatimi çekmemişti.Son bir haftadır ne zaman gazetelerde bir Altay haberi olsa içinde mutlaka Burak'ın adı geçiyor. Pescara'da yabancı kulüpler tarafından da izlemeye alınmış.Yasin şu an boşta, Merter ise Kayserisporla sözleşme imzaladı. Ya ben futbolcudan hiç anlamıyorum ya da fotoğraf çekilmeyip çocuğun kısmetini açmışız.

Burak önceki sene Baba Tahir-Kara Tren Ramazan-İmparator Orhan üçlüsünden oluşan futbolcu izleme komitesi tarafından keşfediliyor. Keşfediliyor diyorum ama zaten U-19 forveti olarak milli olmuş bir futbolcu. Daha sonra Tahir birkaç kez daha Erzincan'a gidip Burak'ı izliyor ve onu ikna edip Altay'a transfer olmasını sağlıyor. Lig öncesi oynanan TSYD kupası maçlarında bile şans bulamıyor.Çünkü Şehmuz gibi kalantor bir forvet, Brezilyalı Tiago ve Arjantinli Molina varken sıra ona gelmiyor. Ancak sezonun ilk maçı olan Kartalspor maçına Burak ilk 11 başlıyor. Sebebi de yabancıların lisanslarının maça yetişmemiş olması. Aslında büyük bir yönetim/menajer zaafiyeti olan bu olay Burak için adeta büyük ikramiye.Çıktığı ilk maçta 1 gol atıp 1 de asist yapıyor. Maçtan sonra formasını çıkarınca çiroz tabir edilen zayıflıkta olan bir futbolcu olduğunu görüyoruz. Yapı ve stil olarak Tuncay Şanlı'ya benzediğini düşünüyoruz-kendisinin idolü de Tuncay imiş. Ben Tuncay'ı bize karşı olan davranışlarından ötürü sevmem ama kariyer olarak örnek alınacak doğru bir futbolcu -. Sonraları Burak çoğu maça ilk 11 çıkmaya başlıyor ve özellikle Alsancak'ta oynan maçlarda taraftardan büyük destek görüyor. Ceza sahasının içinde hızıyla adam geçebilmesi herkesi mest ederken kaçırdığı goller saç baş yolduruyor. Alsancak kafelerinde 'kepçe' lakabıyla nam saldığını da atlamayalım. Buradan rakip defans oyuncularına da tüyoyu vereyim, Burak'ın en büyük özelliği ceza sahasının köşesinde aldığı topu ters ayağıyla(sol) çok atik bir şekilde sürebilmesidir.Yapacağı en ufak müdahelenin penaltıya sebep olacağını bilen defans oyuncuları onun karşısında kilitlenip kalıyor ancak yaptığı berbat ötesi vuruştan sonra nefes alabiliyorlar. Burak'ın bu sezon ligde 12 golü var ama karşıya karşıya kaçırdığı en az 72 gol vardır. Şehmuz'un Galatasaray'a attığı spektaküler gol gibi Burak'ın da Güngören Bld.'ye attığı uçan tekme-vole karışımı tam köşeye giden harika bir golü var. Kasımpaşa maçının 107. dakikasında tüm yarı sahayı deparla geçip kaleciyle karşı karşıya kalması da hızının ve gücünün bir kanıtı. Ama golü atamadı tabi.

Umarım son vuruşlardaki beceriksizliğini giderebilir.Eğer bunu başarabilirse geleceğin büyük forvetlerinden biri olacağını şimdiden söyleyebilirim.Son olarak da buradan Burak'a seslenmek istiyorum: "Benimle fotoğraf çekilmeden Manchester'e gitme"

by Sercan Akan

4 yorum:

kutay dedi ki...

burak çalık gibi bir futbolcu açık olarak oynasa daha faydalı olur dıye dusunuyorum..
bu arada o fotoğraf olayının aynısı seneler evvel kabze ve topal ile benım aramda oldu. oluyor boyle şeyler...)

anial dedi ki...

sipariş gibi olacak ama merter hakkında da bir yazı bekliyoruz. şimdiden teşekkürler:)

Ergün On Radar dedi ki...

burak çalık bana bir ara galatasarayda oynamış florin bratu'yu hatırlatıyor bazı yönlerden. Ortak noktaları; ikisi de pozisyon bulmakta zorluk çekmiyor ama çok kolay kaçırıyorlar. Zaten altay bu sezon ligin en çok beraberlik alan takımı olduysa, bunun altında forvet hattının son vuruşlarda veriminin düşük oluşundandır. çok maçta saçlar başlar yolunmuştur alsancak stadının kapalısında... birden hızlanabilen ve geniş alan yakaladığında çok tehlikeli olabilecek bir forvet aynı zamanda, kutayın da dediği gibi açık oynasa daha faydalı olur sanki.
merter yüce hakkında da bikaç satır yazmak isterim aynı zamanda; ekşisözlükte dokuz eylül makine mühendisliğinde okuduğunu görünce, dumurlardan dumur beğenmiştim. aslında tam bir stoper fiziği var ama bir stoperden hallice daha teknik olduğu için ön libero oynadı altayda (fm 2009 da mevkisi dc/dmc idi zaten) basit oynamayı tercih eden, hücum gücü pek yüksek olmayan ama iyi savunma yapan bir oyuncu izlenimi bıraktı bende, kayserinin yeni mehmet topuzu olur mu? bunun için pek umutlu değilim, fakat merter herşeye rağmen(bonservissiz geldiği de düşünülürse) bir anadolu takımı için iyi bir transfer. ayrıca sezon ortasında yönetimle sorunlar yaşadığı için, yasinle beraber kadro dışı bırakılmıştı, sonradan affedildi ama kaptanlığını geri vermediler. bu yönden altaydan ayrılması hayırlı oldu fakat keşke kulübüne para kazandırarak gitseydi...

delgado dedi ki...

u19 fransa maçında ilk kez rastladım, ama anlamak zor olmadı biraz "kazma" bir oyuncu olduğunu :) yine de boş adam değil, maç boyunca uğraşan didinen çabalayan adamın her zaman başımın üstünde yeri vardır. inşallah hiçbir zaman çabasını süratini yeterli görmez de her fırsatta ekstra çalışmalar yapar, türk futbolu da yeni bir oyuncu kazanır.