29 Haziran 2009 Pazartesi
SAĞIR SULTANLARIN FAN SHOP'U
Zaman zaman Avrupa futbolundaki kulüplerin kurumsal yapılarını, taraftarlarla olan ilişkilerini, basına olan tavırlarını ve etraflarında olan bitenlerle ilgili tepkilerini ele alıp Türkiye'deki kulüplerle karşılaştırıyoruz ve maalesef de çoğu zaman Türkiye'deki kulüplerin uygulamaları fena şekilde sınıfta kalıyor. Bu sefer anlatacağımız hikaye ise Avrupalı'nın falso verdiği bir hadisenin haberi, hem de fahiş bir falso. Böylesini ilk kez gördüm hatta söyleyebilirim rahatlıkla. Özellikle İstanbul kulüplerinin "store" adı verilen resmi ürünlerinin satıldığı dükkanları bilirsiniz. Yeni bir transfer yapıldığında, daha transfer borsaya bildirildikten 1 saat sonra isminin yazılı olduğu forma dükkanda vitrine düşmüştür ve bir kaç gün içinde de bir imza günü tertiplenip cukka cebe indirilir. Ben Türkiye'de iken Frank Rijkaard Galatasaray ile anlaşmıştı. 2 gün sonra Mecidiyeköy'deki çadıra girdiğimde üzerinde Rijkaard yazılı bir turuncu Galatasaray forması duruyordu karşımda. Bizim hatun koyu bir Galatasaray'lı ve çok uzun süredir Hollanda'da ikamet eden birisi olmasına rağmen Rijkaard'ı günahı kadar sevmez, hatta Rijkaard-Gökhan Zan transferinden sonra "bu sezon sadece De Graafschap'ı mı desteklesem" diye de düşünmedi değil bir süre. Neyse dağıtmayalım konuyu bu konuda neyse ki Türk kulüpleri biraz açıkgözdür, şahsım Fenerbahçe'nin de bu "yeni transferi merchandisinge yansıtma" konusunda oldukça başarılı olduğunu söyleyebilir. Şimdi hal böyleyken vereceğimiz örnek, bir çok Türk futbolseverinin sempati duyduğu İskoçya'nın Celtic kulübünün mağazasında yaşanmış hadise, bizim halimize şükrettirecek.
2 sezondur İskoçya Ligi'nde Dundee United forması giyen Polonya'lı kaleci Lukasz Zaluska Celtic'e transfer oldu 1 Haziran'da. Böylece Boruc'tan sonra yedek eldivenleri de bir Polonya'lıya teslim ettiler. Zaten bu 2 kaleci büyük ihtimal belli bir süre Polonya milli takımının ilk 3 kaleci seçimi içerisinde olacaklar. Celtic kulübüne gönül vermiş küçük Glasgow'lu, 6 yaşındaki Matthew Smith de transferin sevinci ile koşmuş kulüp mağazasına annesiyle, almış formayı, demiş "yazın yeni transferin ismini arkama". Mağaza yetkilileri bakmışlar Matthew'a, "ne kalecisi, ne Zaluskası ne trişkası evladım yok bizde öyle bir oyuncu" demişler. Matthew büyük ihtimal boş bakan çocuk suratına bürünmüş bu cevapla, sonra kalecinin 1-2 hafta önce transfer olduğunu yinelemiş, annesi de konuyu bildiğinden girmiş devreye. En sonunda mağaza müdürü dahil olmuş ortama ve konu hallolmuş. Daha mağazasında çalıştıkları kulübün yeni transfer ettiği oyuncudan bihaber personel, formanın arkasına basacakları ismin yazılışı için googgle'dan aratmışlar Lukasz Zaluska'yı. Üstelik hadiseyi daha komik yapan Zaluska'nın Celtic'e transferinin Aralık 2008'deki ön anlaşma ile belli olması. Yani adamın Celtic'e katılacağı 6 aydır belli. Küçük Matthew'u Galatasaray'ı tutmaya davet ediyorum buradan, Zaluska daha havalimanına indiğinde forması hazırdı.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder