30 Haziran 2009 Salı

CLUB LETOONIA




















Öncelikle söyleyeyim bu ne tek başına bir tanıtım, ne bir beğeni ne de bir tavsiye yazısıdır. Aslında tümünün birleşimi. Bundan önce forzabrian'ın dillere destan bir Clup Phaselis yazısı vardı bilirsiniz Freddie'nin Kabusları cinsinden. Türk turizm sektöründeki falsoyu gösterdikten sonra bir de iyi tarafını da anlatmak lazım tabi. 9 Haziran-16 Haziran tarihleri arasında, 1 hafta boyunca hayatımızı taşıdığımız Fethiye'deki Tatil Köyü Letoonia Club-Hotel'in bıraktığı etkileri taşımak lazım diye düşünüyorum.



















Öncelikle belirteyim başlamadan önce bendeniz hiçbir zaman deniz, kum, güneş tatilinin insanı olamadım. Güneşi sevmem, yağmuru, karı ve soğuğu severim. Güneşin insanı terletmesi, yapış yapış etmesi, bunun üzerine klima etkisiyle de yazın ortasında hasta etmesi gibi yan dezavantajları da vardır elbet. Soğuktan ise üzerinize kalın bir şey giyip kurtulursunuz. Dışarısı soğuksa kapalı bir mekana girersiniz ve ısınırsınız. Ama sıcaklıktan kaçmak için kapalı yerlere kaçmak da yetmez. Bu ve benzeri nedenlerle benim için Norveç, İsveç, Rusya gibi ülkeler Hawaii, Karayipler, Bahamalar gibi tatil yörelerinden daha çekici ülkelerdir. Bir de bana bir insaın 1 hafta boyunca sahilde yatıp güneşlenmesi ve denize girmesi zaman kaybı gibi geliyor. Tatil benim için yan gelip yatacağınız süre anlamına gelmiyor, yeni yerler görmek, yeni kültürlerle karşılaşmak da tatilin bir parçası olmalı. Yani ben tatillerde aylaklık yapan değil gezip dolaşan ve evet yine yorulan kitleye mensubum.



















Ama yukarıda anlattığım her şeyin bir istisnası oldu Letoonia benim için. Tabi bunda uzun süredir deniz kıyısında bir tatil yapmamamın da etkisi vardır elbet. Beni kırmayıp, bizzat ufak bir sohbet yaptığımız Letoonia Satış Müdürü Şahin Toprak'ın da belirttiği gibi Letoonia mimarisini oturtmuş, Fethiye'ye otomobil ile 10 dakika mesafede 4-5 adet koyu içeren oldukça kapsamlı bir tatil köyü. Öncelikle Yunan tanrılarına atıf yapılarak inşa edilen mimari yapılar ile gönlümüzü fethetti girişten itibaren, ama herhalde bizi en çok sevindiren tatil köyünün doğa ile içiçe, rengarenk bitki örtüsü içine yerleştirilmiş, harika bir akustiğe sahip yapısı idi. Kafa dinlemek kavramını gerçekten yapabileceğiniz yerlerden birisi Letoonia. Havuz ve denizini uzun uzun anlatmayacağım zira çok donanımlı bir deniz-havuz gurusu değilim. Ben gayet memnun kaldım onu diyeyim.





































Bu satırları yazmama sebep olan diğer bazı noktaları yazmam lazım. Tatil köyü personelinin oldukça nazik ve bana göre çok önemli olan yabancı-yerli turist ayrımı yapmadan herkese eşit mesafeli davranması (animatörlerin ve personelin tümü toplu anonsları İngilizce, Rusça ve Türkçe yapıyordu), her gün bizi bungalow'dan çıkıp 10 dakika yürütmesine razı olduğumuz Spa Merkezi (hayatımda ilk kez üstüste Sauna ve Steam Room'a girdim bir ara buharlaşıp uçacağım sandım), harika manzarası ve yemekler.......İşte geldik beni bitiren noktaya. Açık söyleyeyim hayatımda bir daha bir Türk otelinde veya tatil köyünde böyle yemekler yiyebileceğimi sanmıyorum. Letoonia aşçılarının tümünün elinden öpüyorum. Mekandan shuttle ile ayrılırken geriye dönüp baktığımızda köyü ağaç, sahil, havuz şeklinde değil de rosto, patates oturtma, antep ezme, tas kebabı, lokma şeklinde görüyorduk. Tekrar ellerine sağlık.




















Letoonia 111 otel odası ve 495 bungalow'dan oluşuyor. Sabah 8'den akşam 1'e kadar tatil köyünün bir dolu farklı noktasında karnınızı deli gibi doyuracak açık büfeler mevcut (saat 4'te dökülen lokmaların midemde yeri hala ayrıdır). Su sporları ve sportif aktiviteleri saymıyorum bile. Ayrıca tatil köyünün merkezinde her akşam sizi eğlendiren (ben Rus ve İngiliz turistler kadar eğlenemedim ama) yetenekli animatörler var. Letoonia'nın Belek'te bir de Golf Resort'u mevcut. Ben Fethiye'deki tesisin internet sitesini vereyim ve gidenlerin tümüne şimdiden iyi tatiller ve afiyet olsun diyeyim.

"Two Thums Up"

Club-Hotel Fethiye

8 yorum:

Ser dedi ki...

ben buraya gideli rahat 8-9 sene oldu. aklimda deli sicagi, yarim adasi ve guzel yemekleriyle kalmis. havuz filan da fena degildi. bizim agustosta gitmemiz dolayisiyla deniz biraz hosaf gibiydi ama genel olarak temizdi.. o zamandan bu zamana ne degismistir bilmiyorum ama tavsiye edilir

tesla dedi ki...

biri hıncal uluç mu dedi? :)

Adsız dedi ki...

Sözlükten size lokmalarla ilgili tavsiyede bulunmuştum. Tatilinizin iyi geçmesinde az da olsa payım olmuştur diye tahmin ediyorum. :)

Bu arada dönmenize de çok mutlu olduk...

Major dedi ki...

bende 7-8 sene önce gitmiştim. acayip büyük bir tatil köyü. yemekleri çok güzel orası ayrıda benim aklımda o büyük yerde kardeşimin kaybolmasıyla aklıma kaldı. bulana kadar anamız ağladı..

tubik dedi ki...

Biz daha yeni tatilden geldik sayılır ama bu resimler, bu ballandırma suretiyle anlatım olmadı Dutchman!! :)

Adsız dedi ki...

AsA says:

Fethiye'li olarak gurur duydum simdi memleketimle. (:

Minero dedi ki...

Sevgili FD senin Hollanda'dan aldığın paket ile bizim buradan alacağımız paket arasında bir fiyat farkı var mı acaba? En büyük merakım budur... Bu arada tacizkar değilim yanlış anlaşılmasın gerçekten merak ediyorum... :)

ugur senel dedi ki...

şimdiki eşimle evlenmeden önce (8 yıl gecmiş) gittiğim yerdir sonrasında hemen evlenmiştik :) seneye bu sefer eşim vede oğlumla gideceğim.. güzel yerdir birde dövme (sahisi değil tabi) bir amca vardı,hep muhabbet ederdik :) , yazıyı görünce hemen atladım :)