22 Temmuz 2009 Çarşamba

JAPONLARIN SON ÇARPIK İTHALİ: HOLİGANİZM

















Çinli bir kız arkadaşıma zamanında, "annem ben küçükken Japonla evlenmemi isterdi" dediğimde, suratıma dik dik bakıp "neden Çin'li değil de Japon, daha zengin oldukları için mi?" demişti. Ben de hafif şaşırmıştım. "Yahu güzelim o zaman Çin dışa çok kapalıydı, Son İmparator'u izledik de Çin neymiş gördük, sonra liberalizm falan geldi de sizi tanıdık" diyemedik tabi. Sonra arkadaşım yol boyunca Japonların nasıl küstah, mağrur bir toplum olduğunu, Çinlilere ve diğer Güneydoğu Asya toplumlarına nasıl tepeden baktığını ve batı kültürünü nasıl üstün körü, şekilci ve yozlaşmış şekilde kabul ettiğini anlatıp durdu. Hatta öyle anlattı ki bir süre sonra ben de geçirmeye başladım Japonya'ya "samuray bozması Inamoto'dan zaten ne hayır geldi ki şu takıma" diye. Kulağınıza küpe olsun dostlar, sakın bir Çin'liye uzakdoğu ile ilgili konuşurken "ha Japonca ha Çince aynı şey ya" veya "ya hepsi çekik gözlü işte ne Korelisi Japonu" demeyin. O an birisinin size "ha Arapça ha Türkçe ya aynı şey" dediğinde vereceğiniz tepkiyi hatırlayın, tutun kendinizi yoksa karşınızdakini tutamazlar. O günün bir etkisi yoktur tabi bende ama, cidden Japonlar müzik, sanat, popüler kültür ürünleri gibi alanlarda hep işin kaymağını yemek istemişler ve acaip bir nesil yaratmışlardır. Bunu müzikle ilgili belgesellerde de çok görürüm, piercing yaptırıp, siyah oje sürünce sert müzik dinlediğini sanan bir grup garip tip. Gençlerin yabancılaşması bu yüzden Japonya'da son yıllarda büyük bir sorun halinde. Bu kitlenin batıdan aldığı her şeyi tamamen göstermelik olarak aldığı için yüzüne gözüne bulaştıracağı böyleydi. Holiganizm ve şiddet kültüründe de aynı şeyi yaptılar.

Şimdi hikaye geçen yılki mayısın ortasına gidiyor aslında. Urawa Red Diamonds'un kendi evinde Gamba Osaka'yı konuk edip ilk yarısını 2-0 maçı da 3-2 yenik kapattığı karşılaşmaya. Maç sonrası sahada sevinen Osaka'lı oyuncular ile Urawa taraftarları arasında başlayan atışma sahaya ve ikim arasındaki oyunculra yansıyor. İki takım taraftarlarını birbirinden ayıran tel ögrüler yıkılıyor ve bir Urawa taraftarı Gamba tarafına bir bayrak direği fırlatıyor. Maç sonu da yaklaşık 5.000 Urawa taraftarı Saitama Stadyumu'nun önünde Gamba Osaka'lı taraftarların stadyumdan çıkmasını engellemek için bekliyorlar ve onları içeri hapsediyorlar. Bu sebeple 1.000 kadar Osaka taraftarı, maç sonrası tam 3 saat stadyumda kalıyor. Hadise tutuklanmalar ve oturma eylemleri ile son buluyor. 185.000 dolar para cezası aldı kulüp bu sebepten dolayı ki bu Japon futbol tarihinde bir kulübe verilmiş en büyük ceza. Olayın 2 görüntüsü burada ve burada.
















Buraya kadar her şey tamam, beklenebilecek bir olay da Urawa taraftarlarının ve kulübün son yaptıkları biraz absürd. "Saitama Stadyumu şiddetin mabedi olarak anılmaya başlandı, bunu biraz düzeltelim" diye çiçek-böcek moduna girmişler. Rakip taraftarların maçlara gelirken kullandıkları metro istasyonlarına hoşgeldiniz pankartları koymuşlar, yollara çiçekler bırakılmış, maç öncesi rakip takımın önceki maçlarından bazı özetler verilmiş vesaire. Yahu tamam da niye böyle iki uçta dolaşıyorsunuz ve batının şiddet kültüründeki iki uç noktasında geziniyorsunuz. İkisi de birbirinden beter. Rakip taraftarı 3 saat stadyuma kitlemek de, metro istasyonuna hoşgeldiniz pankartı ve çiçekler koymak da...Tüm dünya toplumlarına kendi yarattıkları teknolojik ürünleri pazarlama konusunda, kendilerine özgü bir kültü oluşturmuş toplumun diğer alanlarda bu derece komik olması ilginç....

Hiç yorum yok: