Herkesin bir çocukluk kahramanı vardır. He-man, Tanju Çolak, Voltron'un sol kolunu oluşturan ve "ben en çok piçi seviyorum oğlum" laflarımız üzerine anne babadan bolca dayak yememize sebep olan Pidge, Yakari, JR., Hayat Ağacı'ndaki Sam Whitmore, Samantha Fox, Scoobie Doobieler....vesaireee vesaireeee. Benim çocukluk kahramanım tartışmasız Luke Skywalker'dır (Star Wars evreninde kader birliği ettiğim Canarino sevmez misal Luke'u iki dakikada jedi master oldu diye ama ben katılmam kendisine, Obi Wan'ın, Qui Gonn'un, Mace Windu'nun 40 yılda yapamadığını tek tuşa basıp koskoca imparatorluk gemisini parçalayarak yapmıştır, yetenek vardır adamda) ama arkasından gelen adam da Mac Gyver'dır. TNT tekrar yayınlamaya başlayınca ele almamak artık olmaz dedim. Bir kere Mac Gyver terbiyeli bir iyi aile çocuğudur. Her işi altındaki araba yapmasına rağmen, altın zincirlerle dolaşıp her bölümde bir hatunu yatağa atan Michael Knight dangozu gibi değildir. İşine öncelik verir, 139 bölüm boyunca bir kaç kızı sevmiştir sadece. Yine Michael Knight gibi örneğin, eline tasdikname almış kara cahil değildir, koskoca Phoenix Enstitüsü'nde görev yapmaktadır. Sporla uğraşır, buz hokeyinde yeteneklidir. En önemlisi de silah karşıtıdır, ateşli silahlarla işi olmaz, ordu müdahalelerine ve askeri yönetimlere karşıdır, sivil toplumdan yanadır. Her yönüyle gözünüz kapalı kızınızı vereceğiniz adamdır.
Neredeyse her bölümün izlemişimdir Mac Gyver'ın. Şimdi oturup tekrar izlemeyi düşünüyorum. Tabi izledikçe tekrar tekrar hatırlayacağız ama benim hala en fazla aklımda kalan bölüm MacGyver'ın Güney Amerika kökenli karıncalarla mücadele ettiği bölümdür ki, bu bölümde aslında doğaya karşı, en yetenekli bilim adamının bile karşı koyamayıp yine doğanın sayesinde savaş verebildiğinin mesajı verilir. Spoiler vermeyeyim bir gün izlersiniz belki. 29 Eylül 1985 ve 21 Mayıs 1992 tarihleri arasında tam 7 sezon boyunca yayınlanmıştır dizi. Aynı şekilde yoktan var etme konusunda yetenekli olan A Takımı'nı Mac Gyver kadar sevmem örneğin. Bir kere 4 kişilerdir, asker kaçağıdırlar ve anca ateş etmeye, tahrip etmeye yarayan aletler yaparlar. Yoktan var etme yerine bir restorasyon söz konusudur yani bunlarda. Mac Gyver'ın ciklet, bant ve balondan yangın söndürücü yapmasındaki naiflik yoktur. Tabi bu bilimsel kabiliyet bazı rivayetleri de beraberinde getirmiştir. Nitekim Mac Gyver'ın çikolatadan askı, arap sabunundan tank, soğandan uçaksavar, pancardan saç kurutma makinesi yaptığı gibi rivayetler gerçek değildir. Ancak şahsım bir bölümde 3 limon, birer alüminyum, bakır ve demir çubuktan yalan makinesi yaptığına şahit olmuştur. Limondan yalan makinesi mi olur lan, oha.
Velhasıl TNT'de rastlarsanız kaçırmamanızı öneririm. DVD'leri de piyasada dolaşıyor zaten. Jeneriğini vereyim.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
8 yorum:
Ben Luke'dan "Bubaaaaaa, yardım et bubaaaaa" diye haykırdığı zaman tiksindim arkadaş. Gerçi 20 sene, Jedi Purge adı altında doyamadan Jedi kesen, karizmatik galaksi özpezevenginin evladından bir şey beklemek de yersiz ama bari baban kadar ol da bir işi kendin becer. Ha evet, Death Star'ı patlatmıştır ama merhum Obi Wan alem-i berzahtan seslenip "Gözlüğü falan s.ktiret şimdi. Boşuna mı konuştuk o kadar. Jedi mısın, Hv.Kıd.Kur.Alb. mısın, use the force ulan!" demese onu da yapacağı yoktu. Bakınız arkadan gelen Han Solo'yu saymıyorum bile...
Mc Gyver, benim hayatıma damga vuran üç dizi müziğinden birisine de sahipti aynı zamanda. Biri tabii ki Kara Şimşek, ikincisi Mc Gyver, üçüncüsü ve favori de Hava Kurdu'nun müziğidir.
O zamanlara dönmüşken V'nin Diana'sını da saygıyla anıyorum. Blue Jean sayfalarını az karıştırmadık, bir yerde Diana resmi çıkar diye. Posteri de hala durur.
MAC GYVER'ı sevmedim, sevemedimde, yok ya, iki saniyede isviçre çakısı ile, deldi, kesti, birbirne vidaladı, sonra kötü adamları yendi.
Kalsın, geçen gün TNT'de bende gördüm ve anında zapladım:))
Dün gece The Simpsonslarda Mac Gyver'lı bir bölüm vardı :)
Kendisiyle aynı eve çıkmak istiyorum. Zira 1 domates 1 patlıcandan 6 kişilik acılı Adana yapar bu adam:) Kıvırcık makarna ver adamın eline, lazanya ve risotto hazırlar 5 dakikada:)
Özelden de belirttiğim gibi sayın Canarino, orada Luke'un yardım istemesinin sebebi muhtaç olduğundan değil, Vader'ın içinde iyilik olduğunu o anında bile ispatlama isteiğidir. Yoksa kılıcı elinden atıp İmparatora "ben Jedi'ım, helal süt emdim hadi görelim ense traşını" şeklindeki meydan okumasından istese İmparatoru, gemisi gibi parçapinçik edeceği bellidir. Zaten Ne Qui Gonn ne Obi Wan burnunun ucundaki Palpatine'in yediği haltları zamanında görememişken Luke bakışlarından anlaşılmasa da hisli bir çocuktur. Nitekim Yoda daha leb demeden Leia'nın kardeşi olduğunu anlamıştır...
kıskananlar çatlasın
Yani o sahneyi yüz kere izlemesek inanacağız şu yoruma.
Kıçından yarım santim kesilmiş solucan gibi yıldırımlar altında kıvranırken "Ben ettim, sen etme Palpatine reis" diye yalvarmak yerine ("Beni burada tutan şey, şehid olmak vecdi" kabilinden) "Bir ara benim babam iyi adamdı lan. Ona diyeyim bari. O da kurtarmazsa zaten yaşamak haram" diyerek "Bubaeeeeaa" şeklinde ağlaması anlaşılabilir ve takdire şayandır ama parça pinçik falan, abartmayalım.
Jedi Order'ın Palpatine konusundaki gafletine bir şey diyemem ama "force is strong with him" adam da bir zahmet kardeşini çözsün.
çakıyla atom bombası yapmışlığı, çikolatayla labaratuarda gaz sızıntısını önlemişliği de vardır. hastasıyız.
İlk bölümlerinden birinde ataçla iki bazukalı adamı hallaç pamuğu gibi atmıştı gibilerinden bir şeyler hatırlıyorum :D
Yorum Gönder