Bazı şartlar gereği bu sene uzak kalıyoruz Ali Sami Yen’den. Ama olan bitenden de bihaber değiliz. Geçen sezonun sonunda sürpriz bir kararla Kapalı’nın kemik tayfası Eski Açık tribüne geçme kararı aldı bilindiği üzere. Ancak sezonun başlamasıyla birlikte o grubun bir bölümü Kapalı’daki yerlerini bırakmadılar. Bu duruma ilave olarak Eski Açık’ın üzerinin kapanacağı bilgisi duyuruldu.
Şartlar böyle iken, düşeş bir kombine sayesinde Denizli maçında Eski Açık’a karıştım ben de. Ancak yazmak için fırsat bulamadım bir türlü. Özhan Başkan döneminde ortaya çıkan ve hafızamızda “Sürgündeki Kapalı” olarak yer eden olaydan yıllar sonra tüm tanıdık simalar Eski Açık’taydı o gece. Ve tabii ortaya çıkan manzara görülmeye değerdi. Bu noktada bir parantez açmak lazım aslında. Önceleri otırarak maç izlenen, numaralıyla birlikte en sakin tribün olarak bilinen Eski Açık, son 7-8 yılda büyük gelişme kaydetti. ultrAslan’ın UNI oluşumuyla birlikte canlanan ve yeniden inşa edilmesinden sonra tam anlamıyla Curva olan bu tribüne, geçmiş yıllarda BH (eski adı Bird Hunter sonraki adıyla Boys of Hell) başta olmak üzere diğer oluşumlar da katıldılar. Aslında Denizli maçında baktiığımda, özellikle UNI oluşumunun etkisinin bizim zamanımıza göre (2002-2004) azaldığını gördüm. Ama net olan bir şey vardı ki, o dönemde yapılan hamlenin meyvelerinin alındığı ve UNI, BH gibi oluşumların etkisi azalsa bile bu tribünün artık gençlerin hakimiyetinde olduğuydu.
Eski Açık’ta henüz tribüne ve bağırmaya doymamış olan gençler nedeniyle Kapalı’ya göre daha fazla katılım sağlanması, üzerinin kapatılmasıyla birlikte atmosferi inanılmaz boyutlara getirecektir önümüzdeki dönemde. En dikkat çeken sıkıntı ise, Kapalı’yla henüz sağlanamayan koordinasyon ve bu nedenle bazı bölümlerde ciddi ikiliklerin oluşması. Bir diğer sorun da, maalesef hala tayfanın üzerinden atamadığı “4 sene üst üste” gibi artık rafa kalkması gereken ağır ve temposuz besteler. Çünkü bu tribünün potansiyeli gerçekten çok yüksek ve Kapalı’daki gibi kopmalar yok. Kesinlikle daha hareketli ve vurucu besteler seçilmesi lazım.
Kapalı’nın kontrolü ise son dönemdeki kan kaybı nedeniyle daha da zorlaşmış gibi görünüyor. Önemli bir detay ise, artık göbeğe destek veren –bizim de yıllardır bulunduğumuz- sol taraf da yok olmuş. Sanırım çatı operasyonundan sonra, Kapalı stadın liderliğini devredecek. Gerçi yıllar sonra stadın kalbi olan Kapalı’nın bu misyonu bırakması fikri çok garip gelse de, durum bu şekilde bence.
Bu arada, geçen sene az katılımla söylediğimiz ve bu sene hit olan Peşindeyiz bestesi nam-ı diğer Nevizade Geceleri, Yuruyedur’un icraatlarından sonraki en güzel beste. Sonuna kadar sahip çıkılmalı.
Son dönemlerini yaşayan ve artık “eski stadımız” unvanını almaya çok yakın olan mabedimizdeki sezon içinde yaşanacak tribünsel gelişmeleri hep birlikte göreceğiz.
by forzabrian
15 yorum:
Kapalının terk edilmesinin altında,kapalı alt tribündeki paralı arkadaşların rahatsız olup yönetime baskı yapmasıyla tribün liderlerine bir dayatmada olabilir.Eski açık seçimi daha manidar.Eski açık neredeyse lokomotif olacakken hep beraber oraya yığılmak yerine,yeni açık dahada hareketlendirilebilirdi.Pardon oranında altına loca yaptılar dimi...
eski açık-curva puahahha
birincisi yeni stadda bu grup kale arkasında olacağından bu bir alışma süreci olarak düşünüldü.. ikincisi eski açığa geçmeyi asıl isteyen sebo reistir.. bağırmaya hala doymamış, tribüncü gençlerin, üniversite öğrencilerin 1600 TL verip kapalı kombinesi alması imkansızdı çünkü.. Onlar eski açığa geçtiler.. Kapalıda sadece anadolu yakasını temsil eden, maddi durum ve yaş olarak biraz daha yukarıda olan UA KARŞI kaldı.. Eski açığın üzeri için Beşiktaş maçına yetişecek deniyor.. Çatı geldikten sonra çok güçlü bir tribün izleyeceğiz.. Kapalı ile arada uyumsuzluk olduğu doğru.Çözülür.. Değil kapalı alttakiler, kapalı alt+numaralı+yeni açık birleşse o adamları oradan sökemezlerdi..Kendileri istediler çıktılar.. Yöneticileri azarlayan, polisi döve döve dışarı atan adamlardan bahsediyorsunuz.. İki tane çıtkırıldım çekirdekçi rahatsız oldu diye 20 senelik tribün geleneği bırakılmaz..
ben kapalı üstün eski sakinlerinden değilim, ilk kombinemi bu sene aldım. öğrenciyken eski açık kombinesi aldığım olmuştu Alpaslan Dikmen'in elinden hem de. Benim bildiğim kadarıyla, ultrAslan kuruluşu itibariyle GFB ve benzeri grupların aksine kültürlü, işi gücü olan insanlar tarafından oluşmaktaydı. Hatta "taraftarı satan Özhan Canaydın" tezahüratlarının yapıldığı gece evinden alınan insanların çapulcu olmadıkları yer almıştı çokça medyada. Kapalı üst, bloglardakine çok benzer üsluba ve bakış açısına bir seyirci kitlesine sahip. Her zaman da öyle olmuştur. Açıklardaki gibi Lincoln Lincoln diye sahayı inletip, her futbolcusuna küfreden taraftarlardan oluşmamaktadır yani. Tabi bu dediğim genel için geçerli, yoksa reislik sisteminin işleme şekline bakılırsa ultrAslan da diğer çapulcu gruplarından farklı bir durumda değil günümüzde. Özellikle geçen seneki Fenerbahçe maçından sonra yazdığım "http://cezayayi.blogspot.com/2009/04/sahte-bilet-kullanma-klavuzu.html" yazısında da tribün liderlerinin neler yaptığına dair fikir vermeye çalıştım. ultrAslan forumda da yazmama rağmen, "Caner Erkin Cimbom'a gelsin mi" yorumları kadar bile ilgi çekmedi.
Neyse çok dağıtmayım konuyu. Sorun şu ki Kapalı Üst'teki insanlar "reislerin" Eski Açık'a gitmesinden dolayı memnun. Eski Açık yönlendirsin tezahüratları ama kulübün profili Kapalı Üst gibi olsun yeter bana.
Adsız yazan arkadaşım; puhahahaha şeklinde değil de 29 harfi ve cümleleri kullanarak ifade edersen eğer düşüncelerini, biz de neden katılmadığını anlarız bu fikre.
@lembo
İlk olarak, halen Kapalı'da Karşı grubunun dışında göbeğin tavan kısmında yer alan bir grup var. Yılmaz Başkan'ın da Kapalı'da olduğunu biliyorum.
Benim zaten söylediğim genç kalabalığın Eski Açık için önemli olması. O tribün yapılan hamlelerle özendirildi ve amaca ulaşıldı. Fiyattan dolayı Kapalı'ya girilememesinden ziyade artık Eski Açık'ı kendi tribünü olarak gören ve sahip çıkan bir genç potansiyel var. Ancak Sebahattin Reis'in geçen seneki Fenerbahçe maçında tribünün haline çok kızdığını ve geçiş kararının o dönemde alınmaya başlandığını da söyleyenler var. Doğru veya yanlış bilemiyorum.
Tayfanın Kapalı'dan ayrılmasında ben de alt tarafın etkisinin olduğunu düşünmüyorum. Olmaz da zaten. Buradan da Semt Aşığı'nın fikrine katılmadığımı belirtmiş olayım.
Yanlış anlamalara sebep olmaması adına bir ilave yapayım. Nevizade Geceleri Yürüyedur'un değil ilk olarak Karşı'nın söylediği bir bestedir.
Saygılarımla
Hiçbir beste "saldır galatasaray oleeey..." kadar bayık olamaz. Bu parça söylenirken gol atıldığını ya da futbolun hızlandığını, GS'ın saldırdığını pek hatırlamıyorum. Hıncal hayatında 7 tane doğru şey söylediyse bir tanesi kesinlikle budur.
@Kapalı
Doğrudur. Hatta beste tribüne taşınmadan önce meşalede küçük küçük söylenirdi.
ben bu seneki kapalıdan memnunum.. belki eskı acık kadar avaz avaz bagıramıyor ama çok akıllı bagırıyor..
talın maçında 45.dakıkada golü atan keita, soyunma odasına milan baros oley dıye bagırılıyor, moral veriliyor.
o baros bir sonrakı maç 2 gol atıyor..
kewell gol atıyor, kapalı pası veren hakan balta'ya bagırıyor..
uzatmayalım;
eski açık'ta 2.5 senem geçti, üniveriste bahçesi/kantini gibi tribün olmaz dıyorum, eski açık kapalıdan daha aktif olacaktır belki ama kapalı'nın aldığı insiyatifi alamayacaktır.
daha 3-4 maç oldu, sezon ortası bir daha gözden geciririz dusunceleri..)
ayrıca ,özellikle Galatasaray öne geçtikden sonra,fenerbahçe ve beşiktaşa (sırada hangisiyle maç varsa ) yapılan küfürlü tezahüratlar kesinlikle son bulmalı.çok itici oluyor.hiç bir anlamı da yok zaten,milletin kendisini tatmin etmesinden başka.
@efess
Efes Pilsen seyircisi misin?
*nevizade yürüyedur yahut karşının değil ,peşindeyiz'in bestesidir.
ilk çıktığı zaman, kendi bloglarına da videosunu koymuşlardı yalnış hatırlamıyorsam.
Bir yanlış anlaşılma var sanırım.
Ben yazıda "Yürüyedur'un icraatlarından sonraki en güzel beste" dedim. Yani besteyi çıkartan grubu belirtmedim. Ama yorumda da yazdığım gibi, bestenin Karşı grubuna ait olduğunu biliyordum. Eğer leo'nun dediği gibiyse öğrenmiş olduk. Yine de araştıracağim.
eski açık eğer 1 numara olacaksa, biraz düzelmesi gerekiyor. denizli macında 30 dk ekmeği tuza bandılar çünkü... baygınlık geçirdim sayelerinde...
zeka eksikliği de var sanırım, bir 10,5 numara da eski açığa lazım. 2 maçtır elano'yu seven nation army'yle birleştirmeye çalışıyoruz, ama eski açıktaki amcalarımızın olayla alakaları yok. bir kere bile denemediler, üstüne o o o o elanoo diye iğrenç bir melodiyle adamı çağırıyorlar. insan bi düşünür "yahu seven nation army neden çalıyor statta" diye.
ekmeksiz tuzsuz, "işte gerçek kapalı burda"sız eski açık dileğiyle...
O stadtan ne curva çıkar ne de öyle eski ambianslar...
Haa fenerin o manyak stadından da son yıllarda bi ambians gremez olduk o yarı ama fener ve cimbom tribünlerinin heyecan olarak eridiği gün gibi ortada. Burda öyle çarşı takımını iyi destekliyor klişelerine ve yanılsamalarına girmiycem ama şu çok çık görünüyor ki; takım avrupada büyük maçlar yaptıkça ve çemberi genişlettikçe tribündfeki heyecan azalıyor...
Yorum Gönder