Geçen hafta Klaas Jan Huntelaar'ın Milan'a transferi ile ilgili yazdığımız yazıda, kendisinin Milan'daki onbirinci Hollanda'lı olduğunu belirtmiş ve bundan önceki on Hollanda'lı rossoneri'yi listelemiştik. Listede yer alan Harvey Esajas ile ilgili yazıyı da sonraya saklamıştık. Dünya futbolunun en ilginç hikayelerinden birisini futbolculuk kariyerine yerleştirmiş bir adam Esajas. Futbol kariyeri boyunca Feyenoord, Groningen, AC Milan gibi kulüplerin sözleşmeli oyuncusu olmasına rağmen, bu kariyerin toplamında çıktığı maç sayısı bir futbolcunun bir sezonda çıkacağı maç sayısı kadar olmamıştır. Bugün 35 yaşında ve emekli olmuş durumda. Garip gelecek ama Milan İstanbul'da Şampiyonlar Ligi finali oynadığında Esajas Milan kafilesinde yer alıyordu. Ama tüm kariyeri boyunca kırmızı siyahlı formayı giydiği dakika sayısı 6'dır. Biraz ayrıntıya girelim bu adamı anlatmak için.
1974'te Amsterdam'da doğmuş bir Surinam'lı Esajas. Küçük yaşlarda doduğu şehrin takımı, dünya devi Ajax'ın akademisine girdikten sonra Belçika'da Anderlecht altyapısına geçiş yapar. Ancak futbol sahasına profesyonel olarak ilk adım atışı şaşırtıcı biçimde Feyenoord forması ile, akademisinden bu işe bulaştığı Ajax'a karşı olur ve Esajas kariyerinin ilk maçında Ajax'a golünü çakar. Esajas tabi ki bu golün kariyerinde atacağı tek gol olacağını bilmiyordur. Aslında futbola adım atışı gayet sansayoneldir, zira sezon öncesi Den Helder Karması ile oynanan maçta Ronald Schouten'ın çenesini kırar. Feyenoord bu hadise ve sonrasında çıkan olaylar sebebiyle Helder takımının masraflarını öder. Esajas'ın Hollanda ve dünya futbol gündemine oturduğu ilk hadise de budur zaten. İkincisi için 11 sene beklemek zorunda kalacaktır. Feyenoord'da sadece 8 maça çıkar 3 sene içerisinde ama hiç bir varlık gösteremez. Groningen onu sezon sonunda takıma katar. 9 maçta sahaya çıkar yeşil beyazlı formayla ve bir sezon sonra Cambuur'un yolunu tutar. Bu sefer formayı bile göremez. Sonraki sezon Dordrecht'in yolunu tutar ve ülkelerin alt liglerindeki yolculuğu başlar. Sadece 7 maç oynar burada da. Ardından 1999 yılının başlarında Torino ve Fiorentina ile deneme sürecine girer ancak bu iki takım tarafından da kendisine kontrat önerilmez. İspanya'ya, Real Madrid'in B takımı Real Madrid Castilla'ya gider. Yine forma göremez. Sezon ortasında İspanya alt lig takımlarından Zamora CF'nin yolunu tutar. Bir sezon sonra yine İspanya'daüçüncü ligdeki CD MOstoles takımındadır. İspanya'da üç sezonda üç takım değiştirmiş ama bir kez bile sahaya çıkamamıştır. Üstelik 1996'da Feyenoord'dan ayrıldıktan sonra geçen beş sezonda 6 takım değiştirmiş ve sahaya sadece 16 maçta çıkabilmiştir. Zamora macerası sonrası kramponlarını asar. 27 yaşındadır ve takımsızdır.
3 yıl sonra İtalya'da ortaya çıkar Esajas. 2004 yılının başlarında yakın arkadaşı, bir başka Surinam'lı Clarence Seedorf ile karşılaşır. O sırada 100 kilo gelmektedir ve 3 sezon sonra hala futbol oynama isteğiyle doludur. Yaşı 30'a gelmiştir. Seedorf o yıllarda Milan'ı çalıştıran Carlo Ancelotti'ye gider ve böyle bir tanıdığı olduğunu, ona bir şans verip vermeyeceğini şaka yolu sorar, çünkü Ancelotti'nin pek sıcak bakmayacağından emindir. İlginç şekilde Ancelotti bu teklifi kabul eder ve Esajas'a Milan tesislerinde antrenman yapma izni verilir. Esajas 3 ayda 15 kilo vererek 85 kiloya düşer. Belirtilen sürenin sonunda Adriano Galliani'nin ofisine, yapılanlar için teşekkür etmek için gider ama bir kontrat teklifiyle karşılaşır. Son maçını 3 yıl önce bir İspanyol üçüncü lig takımı ile yapmış olan Esajas, AC Milan ile kontrat imzalar. "Ufak bir İtalyan kulübünde forma giymek bile benim için rüya gibi bir geri dönüş olacaktı, Galliani bana kontrat önerdiğinde az daha sandalyeden düşecektim" diyor o günler için. Milan kariyerinde forma giydiği 6 dakika da İtalya Kupası maçında Palermo'ya karşı Ambrosini'nin yerine girdiği son 6 dakikada olur. Milan'lı taraftarlar top, hikayesini bildikleri bu adamın ayağına her değdiğinde büyük gürültü çıkarırlar. Sezon sonu ise Esajas'ı bir başka sürpriz beklemektedir. Milan Liverpool ile oynayacağı Şampiyonlar Ligi finali öncesi İstanbul'a hareket edecekken Arjantin'li defans oyuncusu Fabrizio Coloccini sakatlanır ve kadrodan çıkarılır. Yerine Esajas kadroya dahil edilir ve İstanbul'a götürülür. Sadece 12 ay önce son maçına 3 sene önce çıkmış olan Esajas bir Şampiyonlar Ligi finali oynayacaktır.
Esajas finalde 18 kişilik maç kadrosuna alınmaz ve İstanbul'a turistik bir gezi yapar. Sezon sonu da kontratı yenilenmez. 2005-06 sezonunda Serie C2 takımlarından Legnano ile sözleşme imzalar ancak sadece 3 maçta formayı giyer. Kariyerini 32 yaşında bitirmeden önce Serie C1/A takımı Lecco 1912 ile sadece 1 maça çıkar o kadar ve ikinci kez emekliye ayrılır. Ayakkabıları astığında Ajax'a gol atarak başlayıp, Şampiyonlar Ligi finali kadrosunda olan bu adamın, 13 yıl boyunca forma giydiği maç sayısı 30'u bulmamıştır ve kariyerindeki tek gol Ajax'a attığı o golde kalmıştır. Kendi hikayesini "imkansızı mümkün kılan bir adamın hikayesi" olarak tanımlayan bu adamın hikayesini biz "orada olmayan adam" olarak tanımlasak daha doğru olur herhalde. Esajas halen Amsterdam'ın yerel kulüplerinden olan SC Buitenveldert ile antrenmanlara çıkıyor zaman zaman. Futbola bir daha dönüşü imkansız olan bu iri yarı adamın hiç bir zaman gerçekleşmeyecek peri masalı futbolun en ilginç hikayelerinden birisi.
12 Ağustos 2009 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
8 yorum:
Cok enteresan bende Milan'ın geçmiş transferlerine bakınca bu kim demiştim. İşin enterasan yanı Trabzon-MVV Maastricht macında oynayan Esajas'ı görünce acaba o mu diye de düşünmedim değil :)
Bence adam peri masalını yaşamış. Sağlıklı yaşam için para kazanmış.Üstelik Milan'da. Bu benim matematiği bırakıp Eskişehirspor'la idmana çıkmaya başlamama benziyor. Adam yapmış biz de denesek mi acaba?
peki benim anlamadığım bu kadar kötü bi oyuncu nasıl en başta a takımlara kadar çıkar, sonra da tekrar tekrar değişik klüpler tarafından beğenilir
ennnteresan
Abi, adama hayran oldum. Hatta hayat idolüm olabilir bundan sonra. :) Tam Türk mantığıyla çalışıyormuş dayım: Salla başı, al maaşı:)). Helal olsun Esajas, verimlilik diye buna derim. En az kapasiteyle maksimum başarı(!). Tüm endüstri mühendislerinin incelemeye alması lazım bu adamı.
Adamın varsa heryerde işin görülür. Milan'da bile.
Ailton'un yakın akrabası gibi duruyor, tosun gibi maşallah
Her şey tamam da Galliani ani hangi akla hizmet anlaşma önermiş? Koskoca Milan'la dalga geçmek değil mi bu?
Benim asıl merak ettiğim bu adamın sözleşmelerinde kaç para yazdığı. Özellikle de Milan'daki.
Abi bu vesileyle Milan'da neler döndüğünü de bi araştırsanız :) Kalac'lar, Roma'lar vs.ler... :)
Yorum Gönder