24 Eylül 2009 Perşembe

AHİRETE RANDEVU VEREN ADAM





















Ayrılacağımı söylemiştim. Sonra “Sen ayrılamazsın, ona biz karar veririz” havası yaratıldı. Bu da Metin Oktay’dan sonra camiaya 2. bir ismin mal olmasını engellemek içindi. Çünkü G.Saray camiası 2. bir Metin Oktay’ı kaldıramazdı........


Kendi isteğimle olsa, belki futbolu daha önce bırakacaktım. Onların isteğiyle bırakmış olmak üzdü. Bir de içten vurulmak. Başarılarınızı kıskanan, isminizin camiayı aştığını düşünenler kabul edemedi. Tarihimizde içten vurulmalar çok var, herhalde büyüklerimiz çok tarih okumuş. Bunları yapanların duygusuz olduğuna, kalbinin, inancının olmadığına, başka kimseyi düşünmediğine inanıyorum. Yüksek yerlerdekilerin kendilerini görmesi zordur. O makamların şatafatı çoktur. Kendinizi görmek zordur, ne zaman ayrılırsınız, o zaman görürsünüz. Burada görmezseniz, ahirette görürsünüz. İşte ben oradaki karşılaşmayı sabırsızlıkla bekliyorum.................

İlginçtir, beni Torino'ya gönderen isim de Adnan Polat'tı. Ama Torino İtalya Ligi'nin ilk 5'inde değildi. Arda'ya tavsiyem, kariyer planlamasını kendisi yapsın
.

Hakan Şükür'ün Habertürk'e verdiği röportajdan.

Aşağıdaki resme iyi bakması lazım Hakan Şükür'ün. Çok iyi hem de. Sonra da uzun uzun düşünmesi lazım. Bu adam da İngiltere'nin düşme tehlikesini her sene yaşayan takımlarından birisine gitti. Orada 8 yıl oynadı. Eski takımına dönüp tek bir laf bile etmedi. Kariyerini noktaladıktan bir hafta sonra Ali Sami Yen Stadyumu çimlerindeydi. Benim kadar gol atmadı, benim aldığım UEFA madalyasını da almadı. Neden acaba? Sebep sadece Galatasaray'ın vefasızlığı mı? Onu istemediği İtalya Ligi'nin ilk beşine giremeyen takımlarına göndermesi mi? Değer bilmez yöneticiler mi? Peki öyleyse neden bu adam o çimlerdeydi de ben bugün ahirete randevu veriyorum?

















Hakan Şükür bu sebepten Avrupa'da ve Türk futbolunda bir Tugay Kerimoğlu olamadı. Tugay Kerimoğlu küme düşmeye oynayan bir takımda oynadı hem de yıllarca. Onun bir zamanlar gidip dört maçtan fazla oynayamadığı takımda. O yüzden Ewood Park'tan Tugay ayakta alkışlanarak uğurlandı ve bugün İngiltere'de teknik adamlık için adı geçiyor. Kendisi ise hala 15 sene önceki Torino maceralarını anlatıyor gazetelere. Zamanında Torino'da antrenman bitince Selçuk Manav'ı da yanına alıp ırmağın kenarına gidip "çok yalnızım, beni buraya gönderdiler, Rizzitelli bana pas vermiyor" duygu sömürüsünün izleri hala kafasında kalmış halde. Hakan Şükür Inter'de de oynadı, o bahsettiği ilk beşte yer alan takımda. Ne yaptı? Sezonun en kötü transfer listesine seçildi. Evliya misali Avrupa'yı dolaşıp döndüğünde, ona kucak açan kulüp yine Galatasaray oldu. Ona her zaman sabreden kulüp. Ama o bunu hiç anlamadı.

Kusura bakmayın ama zamanında "ben mi Galatasaray mı?" diye soranlara "Galatasaray, o daha vefalı" diyen bir adamın yanında "Ahiretteki rövanşı bekliyorum" diyen adamın zaten 2. Metin Oktay olmasına imkan yoktur. Bir tarafta kulübün vefasını yücelten bir efsanenin yanında vefasızlığını her fırsatta tekrarlayan bir adamdan zaten Metin Oktay hiçbir zaman olamazdı, olmayacak da. Bunu da her gün kanıtlıyor.

Hıncal Uluç'un alattığı bir hikaye vardır: "Fenerbahçe'yi, Fener'in favori olduğu maçta 5-0 yenmişlerdi. 4 golü Metin atmıştı. Soyunma odasına gittim. (O günlerde gazeteciler soyunma odasına gider ve röportaj yazarlardı. Maç günleri istihbarat defterindeki görev paylaşımında "Soyunma Odası" da yer alırdı.) Oda bayram yeriydi. Herkes çılgın gibi bağırıyor, zıplıyor, kucaklaşıyordu. Birden gözüm Metin'e takıldı. Bir köşede oturmuş, başını iki elinin arasına almıştı. Sanki maçı 5-0 kaybeden takımın kaptanı oydu. Ya da çok kötü bir haber almıştı.. Koştum "Hayrola?.. Ne var" diye.. Başını kaldırdı. Beni gördü..

"Hıncal" dedi.. "Yarın gazetelerin benim için neler yazacağını tahmin edebiliyor musun?.. Allah beni şımartmasın!.."


Kişilere unvanlarını, etrafındakiler verirler. Onu sevenler ya da nefret edenler. Metin Oktay hiçbir zaman kendisi için "Taçsız Kral" lafını kullanmamıştır. Bu unvanı ona Galatasaray camiası, taraftarıyla, basınıyla, yöneticisiyle vermiştir. Yukarıdaki hadise de buun bir örneğidir. Hakan Şükür'ün kendisini 2. Metin Oktay ilan etmesindeki burnu büyüklüğü açıklamaya kelimelerin yeteceğini sanmıyorum.

Futbolcu olarak çok yetenekli bir adamdı, bununla birlikte bir Galatasaraylı olarak ve insan olarak gözümde iyice sıfıra inmiştir Hakan Şükür. Hala da zorlamaktan bıkmıyor. Kopenhag Mızıkacıları konuşmaya devam ediyor.

45 yorum:

lembo dedi ki...

bence gereksiz bir post olmuş.. galatasaray'dan ayrılan her topçu aynı duygular içinde boğuluyor.. hakan ünsal, hasan şaş v.b.. kulübümü bu konudaki sert tutumundan dolayı tebrik ediyorum.. imkanları varsa bunlara daha sert yapsınlar.. hiç bir futbolcu kulüpten büyük değildir.. galatasaraysız hakan şükür olmuyor görüyorsunuz.. hala ağlıyor.. ama galatasaray onsuz da oluyor.. arda turansız da olacak.. futbolcuya dayalı düzene son.. renk aşkına devam..

siriusjames dedi ki...

Daha şimdiden UEFA kadrosuyla bu kadroyu karşılaştırıp "Biz bunları yenerdik." demesi de var aynı röportajın içinde. Çok kırgın belli.

Unknown dedi ki...

Aslında galatasatay kavramı ile galatasaray yönetimi kavramını ayrı tutmak lazım.Burada hakan ın kendisine yapılan haksızlıkları dile getirmesi ile baska baska vefasızlık örneklerini(sonucta bu adam baska bir ezeli rakibin tekliflerini reddetti,para konusunda bi sıkıntısını da duymadım,öyle paraya cok deger veren bir adam da degildi)Yüksek bir egosu oldugu kesin,milli takıma alınmadı diye Türkiye yi de karıstırdı.Ama gs icin bu kadar basarı kazanmıs bir adamın veya adamların,kendi rızaları ile futbolu bırakmaları gerekmez miydi?

Flying Dutchman dedi ki...

@lembo

benim düşündüklerimin hepsini söylemişsin...niye gereksiz ozaman yahu :))

"zaten bunlar açık, yazmana bile gerek yok" anlamında mı

tierra dedi ki...

camiaya mal olmam istenmedi, 2.bir metin Oktay'ı bu camiayı kaldıramazdı demesi yok mu! tüylerim diken diken oldu.
Kim bilir belki ahirette, taçsız kral onu bu maçta yalnız bırakmaz!!!

simon dedi ki...

Hakan Şükür benim için gelmiş geçmiş en iyi türk futbolcusu(istatistik olarak, yetenek olarak değil), hemşeri olduğumuz için sevindiğim bir kişi, konuşmasını bilen iyi huylu ender futbolculardandı.... ilk önce hemşeri olduğumuza sevinmemeye başladım, daha sonra keşke bu kadar konuşmayı bilmeseydi demeye.... iyi huy kısmını zaten çoktan geçmiştik de yavaş yavaş futbolculuğu da; bana da o kadar sabretseler bende o kadar futbolcu olurduma geliyor.... Ve en acısı da bu durum beni zerre üzmemeye başladı.....ahirette verdiği randevuda parası otobüsün arka tarafında konuşuluyodur dediği Lincoln ve Serdar Özkan benim için daha değerlidir dediği Kewell ve bu sözlerle yaraladığı binlerce taraftar da olursa ne olacak....

lembo dedi ki...

@flying dutchman

öyle dememin nedeni buna benzer 25. olayla karşı karşıya olmamızdı.. vaka-i adiyeden artık bu.. futbolcu galatasaraydan ayrılır.. ilk fırsatta , ilk gazeteci gördüğünde çemkirir.. olaylar gelişir..

oğuzhan dedi ki...

herşeyi ayrıntılı bi şekilde yazmışsın rizeli hemşerim ancak tek ve en önemli ayrıntıyı atlamışsın. o da din konusu, Hakan Şükür'ün cemaatlerle ilişkisi meydanda.Bu vefasızlık olayında GS yönetiminin sanki hiç suçu yokmuş gibi yazmışsın. Ama cemaatlerle alakası olmayan Tugay'a gösterilen vefayla Hakan Şükür ve Ünsal'a gösterilen vefa arasında da ters bir orantı var gibi geliyor bana. Uzun lafın kısası biraz yüzeyse lbi post olmuş.

caglar dedi ki...

tebrikler gerçekten çok güzel bir yazı olmuş kimin vefalı kimin vefasız olduğunu açıklayan bir yazı olmuş.her kelimesine katılıyorum.
ağlamaya devam hakan şükür

Adsız dedi ki...

şaka gibi ama tek doğru dürüst adam arif erdem çıktı bunların içinde :))

answer dedi ki...

hakikaten cok guzel post olmus.. hakan sukurede laflar hazıramaya devam ediyoruz :)

kutay dedi ki...

abi yazı çok güzel, diyecek laf yok. artık eskisi gibi kandıramıyorlar bizi. bloglar çıktı diye mi böyle oldu acaba bilmiyorum ama her röportajda daha da batıyorlar.
bu arada fotoğrafa takıldım ben. nereden?

burak dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Flying Dutchman dedi ki...

@kutay

Sakarya'da bir iş kuruyordu sanırım orada çekilmiştir. Tamamen tahmin...google'dan alıntı...

Confeng dedi ki...

Fotoğraf da There Will Be Blood'u hatırlattı. Florya'daki petrol kuyularından(!) birinin yanında sanırım...

cankalender dedi ki...

Özbekistan'a davet edilmişti sanırım bir futbol maçına. Oradan olabilir mi?

Sinan Yılmaz dedi ki...

Yine senin yazdığın bir yazıda vardı.
Google'a Hakan Şükür ve Gol yazdığınızda 24 bin, Hakan Şükür ve Kırgın yazdığınızda 23 bin sonuç çıkıyor gibi bir söyleminiz vardı. (Tam olarak böyle olmasa da buna yakın birşeyler)

Konuştukça batıyorlar işte. Lembo haklı, konuşulacak değerleri bile kalmadı artık. Önem arz etmiyorlar bile.
Konuşuyorlar öyle...

Ama yazı çok çarpıcı üstat eline sağlık.

Adsız dedi ki...

Flying Dutchman, tebrikler güzel bir post olmuş. Lembo gereksiz demiş, 25.ye yaşanıyor aynı olaylar demiş ama benim düşündüğüm senin de yazdığın gibi bir yorumu ben ne duymuştum ne de okumuştum, güzel geldi.

Birkaç düşünce sıralamak gerekirse futbolcuların "GS vefasızlık yaptı" triplerini anlayamıyorum. Hani transfer oldukları zaman profesyonellikten bahsediyorlar ya devamlı, madem profesyonelsiniz ve bu aslında bir iş hayatı, o zaman olaya şöyle bakmak lazım; GS size tomarlarca para akıttı yıllarca, siz de işinizin gereği olarak iyi oynadınız ve takıma katkı sağladınız. Bu iş bu kadar basittir, win-win. Tabii ki bu işin ruhu da vardır, taraftar kimi futbolcuyu daha çok sever, kimisini daha az tolere eder, bu da işin amatör ruhunu temsil ediyor, fakat hiçbir futbolcu takıma ne kadar katkı sağlamış olursa olsun kulübünden emekli olduktan sonra beklentiye girmemeli. Gerekli saygınlığı gören ve antrenörlük için karakter ve futbol bilgisi olarak yeterli görülenler bir yerlere getiriliyor zaten (bkz Suat Kaya, Tugay vs vs).

Son olarak Hakan Şükür bu röportaj sonrası GS taraftarlarının tepkilerine baksın, dinlesin, okusun; sonra anlayacaktır neden bu kulübün 2. bir Metin Oktay'ı daha bulamadığını. Kendisi futbol kariyeri olarak Metin Oktay'dan daha başarılıdır, ama kati suretle bir Metin Oktay değildir...

bahtiyar dedi ki...

ya artık deli oluyorum bu galatasaray'dan ayrılan oyncuların açıklamalarına kulüpler hiçbir oyuncuya vefa göstermek zorunda filan değildir. taraftar takım tutar futbolcu değil. bu adamlar yıllarca dünyanın parasını kazandılar. hasan şaş 2 sene yattı futbolu bıraktığında 100 kiloydu, dünya kupasından sonra gitti monaco'yla pazarlık yaptı anlaşamadı geri dömdü bu adama niye vefa göstersin klüp. hakan şükür en iyi zamanında gitti inter'le anlaştı ondan sonra bir ton dava bonservis belirlenmesi filan, arif sociedad'a gitmek için ağladı 3 ay sonra geri dönmek için ağladı, küçük hakan blacburn'e gitti 3 maç oynayamadı... daha dünya kadar örnek var galatasaray bu adamların hepsine sahip çıktı geri getirdi onları işin aslı keşke daha acımasız davranıp hiç geri almasaydı en azından kafa ütülemezlerdi bu kadar.

sembolist dedi ki...

Hiç kimse Galatasarya'dan büyük değil,Hiç kimse ölene kadar GS'de forma giymek için sözleşme imzalamadı.
Dikkat ettiniz mi Gs ligde ve avrupdada kayıpsız giderken böyle bir röportaj sizce hangi amaçla verildi?
Hakan Şükür ve Hakan Ünsal artık kıvırmayı bırakıp açık açık itiraf etmeliler:'Gs'ın başarılı olmasını istemiyoruz biz'
yeter..

Northx dedi ki...

hakan her gecen gun kendi agziyla tuketiyor sahip oldugu her seyi. eminim 30 sene sonra da ayni cumleleri dile getirip ulvi bir edayla "ama saglik olsun, canlari sagolsun" falan gibi sufi edebiyati yapmaya devam edecek. "Turk futbolunun kirgini" yazin gibi cok yerinde bir yazi olmus. Simdiye kadar olan oldu ama bundan sonrasi icin tek ricam irmak kiyisi, manav, rizitelli soz obegi uclusunu ayni cumlede tekrar kullanmazsan bir okuyucuyu mutlu edersin, yanlis yerlerde hazirliksiz yakalaniyorum nitekim.

alican dedi ki...

Bir Galatasaray taraftarı olarak2002-2007 yılları arasını hatırladıkça huzursuz oluyorum.

Biz Türklerin her işte yaptığı gibi geçmişte takılı kaldık,
'evladımız, camianın çocuğu, eskisi gibi olacak' anlayışıyla yılları heba ettik.

Gerçekten de gitme zamanı geleni gönderseydik, eskileri takımadoldurmasaydık Avrupa'da yavaş yavaş geri kazanmaya başladığımız saygınlığımız hiçbir yere gitmezdi.

Bu kulüp başarmaya gücü yetmeyeceği şeyleri bile başarmıştır.

Gerçekten ne Hakan Şükür'e ne diğer ağlayan zırlayan hiçbirisine değmezmiş.

Onlara inat Emre Aşık'a jübilenin kralını yapacaksın Seyrantepe'de.

Adsız dedi ki...

Volkan Yaman'la yapılan röportajdan:

-Peki Galatasaray'a bir bir kırgınlığın var mı?
"Yok. Çünkü beni, Volkan Yaman yapan Galatasaray oldu. Galatasaray çok büyük bir camia, orada çok güzel iki yılım geçti ve şampiyonluk yaşadım. Galatasaray'ın bende çok özel bir yeri var."

Volkan Yaman'la Hakan Şükür'ü kıyaslamak yersiz, ama en azından Volkan Yaman, kendisini Volkan Yaman yapanın GS olduğunun farkında..

Ortega dedi ki...

Arif'e gelene kadar Ergün vardır. Ayıp etmeyin kendisine :)

PIERREMANU dedi ki...

Bazen o kadar uzun yazılar giriyorsunuz ki açıkçası üşeniyorum ve okumuyorum. Ama Hakan Şükür konusundaki bu yazı bence çok yüzaysel olmuş. Söylediklerinizin birçoğuna katılıyorum, Hakan Şükür'ün yaptığı birçok yanlış, söylediği yığınla saçma (belki de bana veya benim gibi düşünenlere göre saçmadır) şey olabilir ama Hakan Şükür'ün durumu çok dallı budaklı. En temelinde liselilerin -ki GS içerisinde ne kadar güçlü olduklarını herkes biliyor; misal Özhan Canaydın liselilere yönelik yapmış olduğu şampiyonluk konuşmasında "Galatasaray, Galatasaray Liselilerindir" demiş ve ortalık alkıştan yıkılmıştır- Hakan Şükür ve ona yakın olanları sadece dini veya siyasi görüşleri için dışladıkları ve birçok açıdan hor gördükleri de bilinmektedir. Bu nedenle bu hor görülmenin temelleri ve etkileri irdelenmeden Hakan Şükür'ün durumu, ruh hali ve içerisinde bulunduğu psikolojik ortamı net bir şekilde ortaya koymak mümkün değildir. Ayrıca birçok insan renk aşkından falan bahsetmiş ama o renklere aşkla hizmet eden adamlara gösterilmeyen saygı net bir şekilde renk aşkına da yapılan bir saygısızlıktır. Bu noktada Bülent Korkmaz örneği çok güzeldir kanımca. Kendisine Ankara'da yapılan "Bülent Korkmaz istifa!" tezahüratlarını "yuh artık ayıptır" tepkisiyle karşılamıştım. Günahım kadar sevmediğim ama hakkını teslim ettiğim Bülent Korkmaz gibi GS tarihinin en büyük 3-5 oyuncusundan birisine -ki bence tartışmasız en büyüğüdür- mevcut pozisyon içerisinde en az suçlu durumda iken yapılan o tezahüratları bir FB'li olarak hayretler içerisinde izlemiştim. Benzerlerini bütün takım taraftarları yapıyorlar sadece GS'ye özgü değil bu durum ve genel olarak ülkemizin kolay adam harcama, çabuk unutma gibi hastalıklı geleneğinin yansımaları. Bülent Korkmaz gibi bir efsanenin bile düdük kadar kredisinin olduğu tahammülsüz bir memleketiz sonuçta. Renk aşkı, renklere hizmet edenlere aşık olmayı da gerektirir. Hakan Şükür de o hizmetkarlardan birisidir. Evet belki işin maddiyatıyla da fazla haşır neşirdir ama aldığı paranın hakkını da fazlasıyla vermiştir. Ve Hakan Şükür'ün yıllarca içerisinde bulunduğu camianın baskın bir grubu tarafından hor görülüşünün maneviyatta yaptığı tahribatı deşmeden ve yaşananlarla ilişkilendirmeden bir Hakan Şükür portresi çizmek çok doğru olmayacak ve hatta haksızlık olacaktır diye düşünüyorum.

Major dedi ki...

galatasaray volkan yaman'a vefasızlık mı yaptı ki ne alaka ben şimdi anlamadım. hakan da eminim farkındadır kendisini hakan şükür yapanın gs olduğuna..

ben galatasaray taraftarlarını anlamıyor. yönetim tüm efsane oyuncularını vefasızca takımdan kovarak gönderiyor, sonra oyuncular bir takım açıklamalar yapınca taraftar onlara saldırıyor. çabuk unutuyorlar heralde güzel günleri. bu vefasızlık yapılan hakan şükürler, hasan şaşlar, arifler, egünler, bülentler kazandırdı o kupaları size yöneticiler değil..

@dutchman

tugay bir röportajında eğer burda kalsaydım 30 yaşında kariyerimi bitireceklerdi demişti.

bahtiyar dedi ki...

bu arada hakan şükür kendisi söylemiştir bana galatasaraylılığı özhan canaydın öğretti diye ilk geldiği dönemde. liselilik yada nur cemaati muhabbetlerinin dışında bir olay bu, hakan şükür benim gördüğüm en büyük futbolcuydu ama kendisini metin oktay'la kıyaslaması sürekli yönetim aleyhine açıklama yapmasıyla yıllar içinde topladığı sempatiyi yok etti. galatasaray taraftarı futbolcusuna gereken değeri verir ama bunu hakan'ın söylemesiyle yapmaz ilerde birgün hakan'da bülent korkmaz'la birlikte metin oktay'ın adının yanına yazılmasada ona yakın bir noktaya ve saygınlığa ulaşacaktır. yeterki gereksiz konuşmalarla kulübü yıpratmaya çalışmasın.

Minero dedi ki...

Atbaşı fotoğrafı yakıyor. Hakan Şükür'e kızmıyorum tipik türk futbolcusu hezeyanları. Ama Galatasaray da gerçektne vefasız bir kulüpmüş gibime geliyor...

Plaseyi Hanri Gibi Vuruyorum dedi ki...

Çıkıp da takım iyi giderken böyle röportaj yapmanın tek manası var. O da yeni kurulmuş takımın, 1996-2000 arasındaki takımdan daha iyi olmasını istememeleri. Bu çok açık. Galatasaray geçen sene Benfica'yı, Hertha'yı deplasmanda süründürürken, bu takımlar için "Aslında o kadar iyi takım değillermiş." demeler, "2000 senesindeki takım bu takımı yener." demeler başka bir mantıklı açıklama getirmiyor aklıma. Çünkü kıskanıyorlar. Galatasaray'ın tek başarısı onların zamanında olmuş gibi kendilerini Galatasaray'ın önüne koyuyorlar. 36 yaşına gelmiş Hakan Şükür. Ne eski özellikleri var, ne hızı var, ne bir şeyi var. Hala oynayacağım diye tutturuyorsa Galatasaray ne yapsın? Tamam 2000 yılındaki takım inanılmaz kaliteliydi. Fakat 10 sene boyunca baktı Galatasaray oradaki oyunculara. Parma'da, Blackburn'da oynayamayan Hakan'ı Galatasaray geri aldı. Yine Blackburn'da nal toplayan Hakan Ünsal'ı geri aldı. Olan olaylara rağmen Okan bile geri alındı.

Vefasız vefasız deyip duruyoruz. Yani yaşlarının toplamı 150-200 arası değişen 4-5 oyuncudan vazgeçti diye mi suçlu Galatasaray? Hepsine Florya'da kalmaları bile teklif edildi üstelik.

Hasan'ı bu isimler arasında sayamıyorum ama. Onun derdi taraftarla idi ve haklıydı da. Ana avrat söven, kafasına laptop atan bir adamın bazı yakınmaları normaldir. Hakan gibi en kötü zamanında, haftalarca gol atamazken bile el üzerinde tutulmuş, millet Şaban derken, Kral denmiş bir adamın yaptıklarını aklım almıyor ama.

Yazık. Hala Galatasaray TV'nin kliplerinde övgüyle bahsediliyor üstelik hepsinden. Yıllarca da bahsedilecek. Ama sevgimizi bitirmeyin yahu! 2 sene oldu Hakan'ın futbolu bıraktığı hala hesaplaşacağım diyor.

Ayıptır.

sunshine dedi ki...

Herkes çıkmış eski futbolculara resmen kusmuş!!!
Sonrada sizin galatasaray sevginiz bu demeye getirmişler olayı.
Peki sizin sevginiz ne sevgisi başarımı, gerçekten olan, hani 15-20 yıl şampiyonluk gelmesede statları dolduran ruhmu.Burdan çıkıp olayların içeriğini bilmeden ona buna sallamakta iyice moda oldu.
Bu takım bu yöneticiler bülent korkmaz gibi bir efsaneye bile kendi istedikleri zaman futbolu bıraktırdılar onun istediği zamanda değil.İçimizde bülent korkmaz daki galatasaray sevgisinin binde birine sahip olan biri varmı???
Siz ve tabiki ben galatasarayı değil barosu kewellı elanoyu ardayı ve hatta zamanında lincolnü sevdik o yüzden bu sevgi safsatalarını bırakın da kendinizi birazcık onların yerine koyun.

larende dedi ki...

On tane Tugay bir tane Şükür etmez, Leeds deplasmanında attığı o gol hâlâ gözlerimin önünde. Bu millete hizmeti çok oldu Hakan'nın, moralimize moral katmıştı günlerce. Sadece bu gol için bile bu millet sana minnettardır Şükür; arkandayız....

Chevic dedi ki...

Tugay'ı hatırlamayan, en fazla şaş'a ve şükürün 2000 yıllarını hatırlayan veletler oldukça kendisini kral sanacaktır bu adam... ne olduğunu çok iyi göstermeye başladı, hiç kimse bu adamı Gs taraftarınnı genelinin çok sevdiğini sanmasın, baya hatırı sayılır bir kısmı da bu adamdan uzun bir zamandır hazzatmiyor.
''kol kırılır yen içinde kalır'', demek ki Hakan Ş. hiç bir zaman Gs'li olamadı, babası gibi fenerli olabilir belki de değildir bilinmez ama onu benim Gs'lılığımdan bile büyük tutamazsınız, ben 5 yaşımda parçalıyı üstümde taşırdım, ölünce de tabutumda parçalı olsun istiyorum, kimse Gs'den büyük değildir, olamaz.

Lucky Strike dedi ki...

Gulen tarikatinin icinde Florya bolgesinde yer almis, uzun yillar aktif calismis ve Hakan Sukur, Emre B. , Hakan Unsal, Arif Erdem, Fatih Akyel, Okan Buruk gibi adamlarla bizzat tanismis , namaz kilmis, sohbetlere katilmis biri olarak net sunu soylemek istiyorum, bu arkadaslar Tarikat icinde ABI gorevi verilmis kisilerdir, kendi dusuncelerinden cok tarikatin dusuncelerini aciklarlar, cemaati yonlendirmek ve onlari tatmin edici beyanlarda bulunmak asli vazifeleridir, surekli bu ogutlenir kendilerine buyukleri tarafindan. Hakan Sukur'un son konumunu bilmiyorum ama belediye baskanligi icin adi gececek ve R.T.E ile birebir gorusebilecek kadar yukselmis olmasindan dolayi sahsen ben bu aciklamalara hic sasirmiyorum.

Eger renklere ve futbola sevdaliysaniz, Hakan Sukur ve benzerleri sizlerle karsilastirilamazlar, her hareketleri hesapli ve amaca yoneliktir.

Tavsiyem sadece attigi gollerle hatirlayin kendisini.

Adsız dedi ki...

arif,suat ve ümit davala...


@kaaan özaydın

yönetim tüm efsane oyuncularını vefasızca takımdan kovarak gönderiyor demişsin. jubile yapalım diyolar futbolcular diyoki ben daha 2 yıl oynarım. o 2 yıl hiç bitmiyor napalım. hakan şükür'ü 37 yaşında tutsak ve doğal olarak yedek kalsa direk takım içinde ikilik yaratacak ortalığı karıştıracak. biraz oyuncular vefalı olsun oyuncular

Unknown dedi ki...

Anlasilir sey degil. Yorumlari okuyorum ama inanamiyorum. Birisi Bulent'i sevmez, oburu Hakan'dan hazzatmez, Hakan Unsal, Arif, Hasan Sas, Ergun vs. Yahu kuzum arkadaslarim, siz cidden Cimbomu seviyor musunuz yoksa sevmiyor musunuz? Biz bu kadar sampiyonlugu, avrupa kupasini kimlerle aldik? Hakan'in durumunu en guzel Tugay anlatmiyor mu? Tugay burda kalsa 30unda futbolu birakacakti, gitti orda 39una kadar oynadi. Nedir bu Turk futbolcularin cektigi?

Anıl dedi ki...

Yakın zamana değin Galatasaray kulübünün efsane kadroda yer alan oyunculara bir jübileyi bile çok gördüğünden yakınırdım. Fakat söz konusu futbolcuların açıklamalarını okuduktan sonra aynı tavrı takınmıyorum ve başta Adnan Polat olmak üzere kulüp yönetimini tutumlarından dolayı kutluyorum. Galatasaray Spor Kulübü, dingonun ahırı değil nihayetinde. Kulüp bünyesindeki sporcular kulübün başarısı için ter döker, zamanı gelince ayrılırlar. Efsane kadronun içine düştüğü en büyük yanılgı kendilerinin vazgeçilmez oldukları düşüncesiydi. Kimse kusura bakmasın ama yok böyle bir dünya. Galatasaray 2000 yılından sonra ileriye gideceğine yerinde saydıysa, hatta gerilediyse bunun yegâne sebebi sürekli eski isimlere yönelmesidir. Hakan Şükür, Hakan Ünsan, Okan, Arif, Ergün ve niceleri... Bu isimler Galatasaray'da hayrına çalışmadılar. Bir emek verdiler ve emeklerinin de karşılığını aldılar. Kendi keyiflerine göre de bu kulüpte at koşturamazlar. Bir Hasan Şaş 40 yaşına kadar oynamak istiyorsa bu sürenin tamamını Galatasaray bünyesi altında tamamlamak zorunda mıdır? Bu ülkede kaç tane futbolcuya "Gel senin heykelini dikelim" teklifiyle gidilmiştir? Hakan'a emeklerinden dolayı sonsuz şükranlarımı sunuyorum ama insan biraz da kendi bahçesinin önünü temizlemeli. Hakan, Türk futbolunun CV'si en dolu ismiydi. İyi futbolcuydu. Belki iyi de bir Galatasaraylı ama işte, hepsi bu. Tribünler boşuna haykırmıyor her maçta "Bize her sevdadan geriye kalan sadece Galatasaray'dır" diye...

Anıl dedi ki...

Tabii bir de insanların Galatasaray'ı vefasız olarak nitelemesi var ki bu çok komik. Fenerbahçe Aykut ve Oğuz'u kapı önüne koyarken, Beşiktaş sakat Delgado'nun sözleşmesini askıya alırken, vefasız olarak addedilen Galatasaray'dır 3 yıldır Linderoth'a vefa gösteren. Örnekleri çoğaltmak mümkün, yeter ki at gözlükleri çıksın.

DJAN dedi ki...

beyler hersey tamam, hakan tarıkatcı , hakanın ulke dısı basarısı yok, hakan torınolu saban, hakan kırgın, hakan vefasız, hakan metin oktay olamaz...
bence de bi METİN OKTAY olamaz,
ama...
ama ya bizim yaptığımız vefasızlık flyıng???
ya su yazıyı yazarken hıc mı ıcın cız etmedı, hıc mı 17 mayıs 2000 gece 12 sularında hıckırarak agladıgın anlar , kupanın hakanın elınde yukselısı gelmedı???
hıc mı o anı hatırlamadın? hıc mı dusunmedın 80 yıllık ulke tarıhının yasamadığı ve belkı bır 100 yıl daha yasamıyacagı basarıyı,mutluluğu 17 mayıs gecesı hıckırıklar ıcınde bızlere yanı buyuk galatasaray taraftarına yasatırken kı halını?
mılan a bologna ya dortmund a mallorca ya leeds e attıgı anlarda hıc mı sewınmemsdın?
arupada surunup dondukden sonra 5-1 le alınan Turkıye kupasında hıc mı kral attı 5 oldu demedın?
VEFA...
bencede vefanın anlamı derın ve yuklu. ıste bu yuzdenonu ıkıncı METIN OKTAY yapmak yerıne HAKAN ŞÜKÜR olarak hatırlamak ve onu sevmek gerekır ...
( adını soyadını yazınca aklıma bıranda ulkemızın neresı oldugunu bılmeyen avrupalıların maclarında 94 95 lı yıllarda gol sonrası yazan SUKUR HAKAN yazısı ve onların turkıye ıle bıldıgı tek seyın SUKUR HAKAN olduğu geldı. gol sevıncı sonrası 'harbıden sukur be hakan ' demeyenınız var mı ? )

Seyyid Ali dedi ki...

Hami,orhan,ünal;metin,ali,feyyaz,gökhan;oğuz,aykut,rüştü;simoviç,prekazi,rambo yusuf; bunlardan hangileri takımına yukarıda bahsi geçen futbolculardan az katkı sağlamıştır.Bu futbolcuların takımlardan gönderilişini hatırlayanlar var mı,yada sonrasında verdikleri demeçleri.MAlinin gol şov denen programında sirk kaleciliği yapmak durumunda kalan Simoviç'e ağlayan biriyim ben;çocukluğumun en büyük kahramanlarından birini o durumda gördüğüm için.
Geçsinler bu vefa,şu bu kavramlarını.
Bunların tek amacı Fenerbahçe tekelindeki medyada yer alabilmek;bakın Galatasaray'ı öven yazarların durumuna(Osman Tamburacı,Ümit Aktan) bir de sövenlere.
Kralımız artık fanatikte yazacakmış, takip ederiz oradan yazılarına.

Flying Dutchman dedi ki...

bu yazıya yorum yazan ve "Hakan Şükür'ün yaşattığı başarıları ne çabuk unuttunuz" babında yorum atan herkese hitaben

Kimse onları küçümsemiyor ki..Bunu yazının neresinden çıkardınız. Kendisiyle ilgili blogda daha önce yazdığımız yazılara da ulaşabilirsiniz aramaya Hakan Şükür yazarak...

Neden "Hakan kötü futbolcuydu ve bu takıma hiçbir şey vermedi" demişiz gibi davranılıyor onu anlamadım, böyle bir iddiamız yok ki..

sunshine dedi ki...

bir arkadaşta linderotha 3 sezondur vefa gösteriyoruz nasıl vefasız kulüb oluyoruz diye sormuş.İşin komik tarafı o ya.Sen bülent gibi efsane futbolcuna bir yılı çok görüyorsun sonra elin adamlarına senelerce paraları döküyorsun.
Gerçekten bu nedir ya açıklayın bizde bilelim.
Yok adnan polat helal olsunmuş, o adam değilmiş bu adam değilmiş sevmiyoruz işte gerçekten galatasarayı.Bu sene başarılı olunca stat doldu geçen sene peki nerdeydik? Doğru bazen dolduruyoduk en suçsuz efsanelerimize bok atmak için o da.İstifa diye bağırmak için.
Yok aykuta fener şunu yapmış ona bunu yapmış. sui misal emsal olmaz.Hem zaten onların bunları yapması iki takımıda vefasız yapar.Destek için onlara sarılmayın.

Anıl dedi ki...

Sanırım amanteramco'nun muhatabı benim. Geçtiğimiz sezon stadyumun dolmamasının sorumlusu ben değilim. Ben cebimde para olduğu müddetçe tüm maçlara gittim. Ben bir taraftar olarak ancak kendimden sorumlu olabilirim. Maça gitmeyen bir adam beni bağlamaz, bağlayamaz. Bülent Korkmaz konusunda seni haklı bulabilirim. Çünkü benim için bu kulüpte Metin Oktay'dan sonra gelen isim Bülent Korkmaz'dır. Bir futbolcu bu kulübe 25 senesini veriyorsa eğer, istediği 1 seneyi de hak eder. Kaldı ki Bülent şimdiye dek Galatasaray hakkında ileri geri tek bir laf etmemiştir.

Tabii bir de destek için "onlar"a sarılmamak var. Benim kulübümü vefasız olarak göstermeye çalışan birileri varsa elbette ki aynayı yüzlerine tutacağım. Saçma sapan konuşup durmayın.

Chevic dedi ki...

@amanteramco
2 yorumunu da okudum, sen Gs li falan değilsin anlaşılan, trolluk mu işin gücün bilemem ama git o üstünde ki juve midir nedir, o renkleri taşıyan hakkında kafanı yor biraz...(kapalı kombinesi 500 tl olan süper taraftarı olanlar)
GS'yi gerçekten sevmiyormuşuz, hadi be...kendi adına konuşabilirsin ama başkalarının adına konuşma, her taraftarda olduğu gibi Gs'de de var zengin sözde elit futbol taraftarı ve stadın başarısız olduğu zamanlarda dolmamasının sebebi de bence onlar üzerine yapılan yatırımlar. Orta okul, lisede harçlığının neredeyse tamamını maçlara ayıran taraftarın önü kesildi mi? evet kesildi, staddan uzaklaştırılıyoruz tamamen kopartamasalar da, yılda gidebileceğimiz kadar maça gitmeye çalışıyoruz, şimdi de eski açıktan kombine alınmaya zorlanarak...
bülente sabır gösterilmemiş de stad dolmuyormuş da, stadı şu an dolduran etkenler ortada, ben 1 yıldır maçlara gidemiyorum sağlık sebebinden ötürü ama orayı dolduranın da bir bildiği var boş bırakmasını sağlayan beceriksiz yönetimin de, ben boş bırakılan maçlara giderdim senin deyiminle mesela, turları geçtikçe yükselen bilet fiyatlarıyla cebi dolu kesime kaymağı yediren yönetimi 60 sene geçse affetmem ama bülentin de '' 2 seneye şampiyonlar liginde şampiyon olacak bir takım kuracağım'' gibi bol sallamasını da özellikle yabancı oyuncularla olan kötü ilişkilerini ve çağdışı adam kayırma - kin gütme hallerini de unutmam. Bülent zamansız gelmiştir, geldiği günden belliydi gidici olacağı. Linderoth'a 3 sene vefa > bülent'le kaybedilen yıllar...
adam olamadıktan sonra cahillerden efsane olmuyor, metin gibi olamazlar asla...

DJAN dedi ki...

@ flyıng
f.dutchman en son yorumunda kısmen bana cevap vermeye çalıştığını düşünüyorum o yuzden cevap yada fıkrımı daha acık soyleme gereksınımı duydum.
benımde anlatmak ıstedıgım senınle aynı sanırım ama farklı yollar secmısız.
bana ıthafen 'hakanın futbolculuguna yapdıklarına bsey demedık kı 'demıssın
işte bende onu anlatıyorum. Hakan ı farklı bır yere koyamazmıyız. Onu sadece kırdıgı rekorlardna dolayı ve bunlrı Gs forması altında yapdıgı ıcın sevemezmıyız.
Metın Oktay GS lı olduğu için bu takımın sembolü ise Hakan ı da takımın gelmiş geçmiş en başarılı(rakamlarla) futbolcusu olarak sevsek ve vefamızı bu yüzden gösterebilsek yetmez mi?

sunshine dedi ki...

chevic önce yazdıklarımı anlamaya çalış sonra istersen cevap ver.Ben linderoth la bülent ten bahsederken ikisinin de futbolculuk hayatlarından bahsediyorum.Hala büyük diyorsan o senin bileceğin iş.
Hem sen kimsinde benim galatasaraylılığımı sorguluyorsun yok üstümde şu forması varmış bu forması varmış.Çocukça yaklaşımlarda bulunma istersen.Hem herşeyi üstüne alınıp cevap verme de nedir ben chevic galatasarayı sevmiyor demedim bu zamandaki çoğu galatasarlının profilini anlatmaya çalıştım.Herşeye alınarak bi yere varamazsın.