Kaç tarihi bir arada yazdı Kim Clijsters saymak lazım. Buna İngilizler "fairytale" diyorlar. Peri masalı. Cumartesi günü Serena Williams'ı mağlup edip finale çıktığında 1997'de Venus Williams'ın yaptığını tekrarladı ve Amerika Açık'ta seribaşı olmayıp finale çıkan ilk tenisçi oldu. Aynı zamanda wild cardla turnuvaya dahil edilip finale çıkan ilk tenisçi oldu. Bir kaç saat önce Caroline Wozniacki'yi mağlup edip şampiyon olduğunda ise Grand Slam tarihinde seri başı olmadan şampiyon olan ilk tenisçi oldu. 1980'de, 29 yaşında Wimbledon şampiyonu olan, Avustralya'lı Evonne Goolagong'dan sonra bir Grand Slam kazanan ikinci anne oldu, Clijsters'ın 26 yaşında olması onu en genç Grand Slam şampiyonu anne yapıyor. 2007'de Williams kardeşlerin ikisini de eleyerek şampiyon olan vatandaşı Justine Henin'dan sonra bunu başaran ikinci tenisçi oldu (Williamslar Belçika'ya ayak basmaz sanırım bir daha). 6 Mayıs 2007'de tenisi bıraktığını açıkladığı günden tam 2 yıl 2 ay 5 gün sonra, 11 Ağustos 2009'da Cincinnati Open ile sahalara döndü. Dönüşünden sadece 32 gün sonra elinde bir Grand Slam kupası bulunuyordu. Clijsters 2 sene boyunca hiç bir resmi maça çıkmadıktan sonra, sadece 14. maçında bu başarıya ulaştı.
Tabi bu maçın ortaya çıkardığı bir tartışma da olacak. Bu başarı Clijsters'ın özverisine, üstün yeteneklerine özgü bir durum mu yoksa, 2-3 sene öncenin başarılı tenisçileri ellerine 2 sene boyunca, profesyonel anlamda raket almadıktan sonra tenise dönseler bile, bayan tenisinin içler acısı durumundan istifade edip kupa kaldırabilirler mi? Her ikisinin de biraz payı var diye düşünüyorum. Zira Clijsters, 2 sene önceki ilk emeklilik kararından önce çok üst düzey bir tenisçi değildi ve sadece 1 Grand Slam kazanmıştı. Ama tabi bu tartışmanın ikinci ihtimalini de kuvvetlendirebiliyor. 2005'te kazandığı Amerika Açık'tan sonra tenisi bırakana kadar hiç bir Grand Slam kazanamayan ve 2 yıl ara veren bir anne, döndükten 1 ay sonra zirveye çıkıyorsa (hem de bu tenisi yıllardır domine eden iki kardeşi mağlup ederek) o zaman bayan tenisinin toplam kalitesinde bir problem var demektir. Umarız yeni yetişen tenisçiler, 2-3 yıldır trend olan vücut geliştirmeci ve güce dayalı, rakibin hata yapmasını bekleyen bir tenisle başarı reçetesi sunan Williams kardeşler ve onlara uyan Safina'yı değil de bu kadını örnek alırlar.
Clijsters bu galibiyeti ile WTA klasmanında ilk 20 içerisine girecek ve 1.1 milyon euroluk ödülü de cebine atacak. Bu arada bahsedemedik pek ama kariyerinde hiç bir Grand Slam'de dördüncü turdan öteye geçememesine rağmen finali gören 19 yaşındaki Caroline Wozniacki de 550.000 euro ve dokuzunculuktan altıncılığa fırlayarak turnuvayı pek de fena kapatmadı. Clijsters bu başarı ile sene sonunda DOHA'daki WTA Masters Series'te de boy gösterecektir. Orası yılı kapatırken tam bir hesaplaşma olur görüntü o.
Erkek tarafında ise finalin adı Roger Federer-Juan Martin Del Potro oldu. Federer, bana göre tenis dünyasının Trabzonspor'u haline gelen Novak Djokovic'i üç setle geçerken, Del Potro da yarın finalden sonra daha ayrıntılı anlatacağımız, sakatlıktan sonra inanılmaz geriye giden Rafael Nadal'ı 6-2'lik, daha rahat üç setle geçip finale kaldı. Yarın ayrıntılı ele alacağız bu akşamki finali. Yazıyı Federer'in "ben neden buradayım?" sorusuna cevap verdiği muhteşem puanla kapatalım.
Kim Clijsters'in şampiyon olacağını hissettiğim an ,Twitter sayfasının arka planında yer alan resimde kızına sevgi dolu bakışını gördüğüm andır.Büyüksün be Flaman kızı.Hem de en büyük.
27 mart tarihinde yazmıştım Clijsters'ın döneceğini. "kendini üst sıralara oynamaya hazır hissettiğini" yazmışım orda...ama eminim kendi de beklemiyordu bu kadar hazır olmayı :)
yazın gayet iyi olmuş,ancak sana bir noktada katılmıyorum.clijsters bırakmadan önce de çok üst düzey bir tenisçiydi ve daha 18 yaşındayken rolandgarros gibi bir turnavada efsane bir final oynayıp kaybetmiştir.ardından gelen 3 final maçını da şanssızlık ve baskıyı kaldıramama gibi nedenlerle kaybetmiştir.2005 us open turnavasını kazanarak bu şanssızlığını sona erdirse de ardından yakasını sakatlıklar bırakmamıştır.
Williams kardeşler ondan önce Mouresmo ve son olarak Safina bayanlar tenisine olan merakımı çok törpülediler. Belki de uzun rallileri ve sabırlı geri çizgi oyununu sevdiğim için bu yorumu yapıyorum.
Federer- Djokovic yarı finalini setler 2-0 olunca bıraktım. uykusuzluktan sebep, yoksa harika bir mücadele vardı. Djokovic neredeyse raketi yiyecekti. Usopen gayet zevkli geçiyor, tenise olan ilgim her geçen gün artıyor...
İngiltere'den Türkiye'ye arabayla yolculuk
-
“Hayatımda yediğim en iyi dondurmaydı” dedi Ozan. Ömrünün henüz 5 yıl 6
ayının geride kaldığını düşününce çok iddialı bir açıklama gibi
gelmeyebilir. Ama...
5 PAZARTESİ ŞARKISI
-
Günlerden yeni bir Pazartesi ve müzik yolculuğumuz devam ediyor. Bugün 5
şarkılık listemizde sevdiğimiz filmlerde kullanılmış ve her çaldığında o
filmi a...
İtidalimizin de Bir Hududu Var..
-
Kimi insan çok çabuk zıvanadan çıkar. Hemen atarlanır giderlenir. En küçük
bir hadisede gemileri yakar. Uçar, sokar, vurur, çakar. Ona sinirlenir,
buna ç...
Kafa ve Direk
-
Bu hafta Eyüp karşısında bir yan topa kafa vurabildik ve inanır mısınız
direkten döndü top. Neredeyse haftalar sonra kafayla gol atacaktık. İyi
şeylere ...
Galatasaray:3-2:Tottenham Hotspur
-
Ayaktopunu İngilizlerin icat edip, sömürgeler vasıtasıyla gittikleri
ülkelerde tanıtmaları sonrası geçen yıllarla birlikte her millet kendi
çapında bir ...
Meydan Okuma -2
-
Aziz Yıldırım’ın seçimdeki en büyük kozu olarak açıkladığı Jose Mourinho
projesi futbolseverlerin aklına bir başka Portekizli’yi getirmiş olabilir.
Bunda...
Start Finish: 2024 Suudi Arabistan GP
-
Dün itibariyle Max Verstappen'in pole alıp, kısa bir süre Lando
Norris'e kalan kısmı saymazsak, lider götürüp kazandığı bir yarışı daha
geride bı...
Sait Karafırtınalar: Paixao’yu aradık
-
*Altay Teknik Direktörü Sait Karafırtınalar, sarı kart cezası sebebiyle
karşılaşmada forma giyemeyen Portekizli golcüleri Paxiao’yu aradıklarını
söyledi....
Beşiktaş Neden Yapamadı?
-
Beşiktaş bir sezonun daha sonuna, son haftaya ulaşamadan geldi. Başarı ve
başarısızlık o kadar iç içe yaşandı ki bir hafta bile pek çok şeyi görmek
için ...
Real Madrid için ters giden neydi?
-
Real Madrid için şapkayı öne koyup düşünme vakti! Los Galacticos için
2014-2015 sezonu çoktan bitti. Yaşanan bir dizi hayal kırıklığının ardından
esas se...
Millilerden Güzel Prova
-
A Milli Takımımız, Lüksemburg'a konuk olduğu özel maçta Mevlüt ve Hakan
Çalhanoğlu'nun golleriyle sahadan 2-1'lik galibiyetle ayrıldı.
Maçın en ilginç özell...
Önce krampon, sonra performans
-
Her çocuk gibi sokaklarda başlayan futbol maceramız, bazı çocukların
yaptığı gibi benim de toprak sahada devam etmişti. Sonrası okul, iş, hayat
mücadeles...
Daha Büyük Bir Şey Kaybediyoruz
-
Kombine olayının nasıl olduğunu artık herkes biliyor. Şampiyonluk
kutlamasında çıkan olaylar sebebiyle Okul Açık tribününe kombine bilet
satışı kapatıldı....
-
*2014 BREZİLYA’NIN KÖTÜ ADAMLARI*
20. dünya kupasını geride bırakmak üzereyiz. Her dünya kupası ayakta
alkışlanan kahramanlara olduğu kadar büyük tepki ç...
Arsenal Kendine İnanıyor
-
Arsene Wenger'in sözleriyle, *"İyi bir rakibe karşı alınmış tatmin edici
galibiyet." *Arsenal hafta sonu Liverpool'u oyun dışı bırakarak, bölüm
bölüm saha...
Футбольное судейство
-
Здравствуйте, болельщик! Большие проблемы у нас с футбольным судейством, не
так ли? Человеческий фактор? Ясное дело — не без него, но главное не в нем.
Гла...
Yan Dükkana Taşındık
-
Elimde olan, olmayan birçok sebeple buraya yazı yazamayacak duruma
gelmiştim, elim biraz rahatlamışken dönüp tekrar yazmaya içim el vermedi. 4
senelik, bin...
Roberto Baggio
-
Roberto Baggio 700 maçlık kariyerinde 318 gol attı. 205 golle Serie A'nın
gelmiş geçmiş en golcü 5. futbolcusu. Üstelik bunu Serie A'nın Dünya'da
zirve n...
The Apprentice: Adam Kazandı
-
Yeniden başkan seçilen Donald Trump'ın gençliğindeki sıçrayış döneminin ve
bu sıçrayışta kendisine mentörlük eden Roy Cohn ile olan ilişkilerinin
anlatıl...
Yol Arkadaşları - 20
-
Serimizin 20. yazısı ile birlikte, aklımızda olan fakat hayata
geçiremediğimiz, öneri olarak da bloga iletilmiş olan Yol Arkadaşları
serisinin Spotify ça...
Haftanın Şarkısı 89 - Unshaken
-
Merhaba.
Nasılsınız?
2019'a da girdik valla. 2 hafta da geçmiş hatta. Zaman çabuk geçiyor değil
mi? 10. yıl yazısını yazmamın üzerinden bile 1,5 ay geçmiş...
2018 Yaz Konserleri Takvimi
-
*Son üç dört yıldır gittikçe zayıflayan bir etkinlik programı oluyordu yaz
aylarında. Bu sene şimdiden açıklanan konserler heyecan verici. Tabii
Türkiye ...
Lokasyon veriyorum
-
Kolombiya'ya gelisim cok tesaduftu. Gercekten. Yillar once Juju Bogota'dan
kart gondermisti. Bogota ne yaaa, nerelerde bu cocuk? demistim. Kapinin
arkasina...
Başka türlü bir şey
-
Büyümek pek çok macerayı, pek çok yolculuğu, rüyayı, kabusu, anıyı,
unutulmayacakları, unutulmak istenenleri, hafiflikleri, yükleri,
kirlenmeyi, lekes...
En İyi Kadınlar Son Kez İstanbul'da
-
*Süslenmişler püslenmişler, İstanbul'a gelmişler, ne de iyi etmişler.*
İstanbul bu hatunlara son kez hoşgeldiniz derken, bize de bu eşsiz
organizasyonun...
GROUND ZERO
-
İktisatçıların, meşreplerine göre, 2007/2008/2009 krizi adını verdiği
“şok”, medya-gündem kıskacına sıkışmış, ana damarını gündelik mücadelelerin
oluşturd...
Aloha'nın Simgeleri!
-
*28 Şubat-30 Mart tarihleri arasında farklı filmler izleyip,
farkındalığınızın artmasına engel olmak istemiyorsanız Dağ Filmleri
Festivalini sakın kaçırma...
Looper & Gordon-Levitt
-
Yukarıda izlediğiniz klip filmin kadrosu belirlenmeden önce farklı
filmlerden filme uygun kareler seçilerek hazırlanmış hayal niteliğinde bir
trailer. B...
Bıyıktay: İstediğimiz Oyunu Sahaya Yansıtamadık
-
Fin rakibinden iki maçta toplam 25 sayı fark yiyerek elenen Aliağa
Petkim’de koç Bıyıktay, maç sonunda istediklerini oyunu sahaya
yansıtamadıklarını söyled...
The Dark Knight Rises - Fragman
-
The Dark Knight Rises'dan beklediğimiz fragman sonunda karşımızda. Filmin
genel işleyişine hakim olmamızı sağlayan fragman, ağzımızın suyunu iyice
akıttı...
5 yorum:
Kim Clijsters'in şampiyon olacağını hissettiğim an ,Twitter sayfasının arka planında yer alan resimde kızına sevgi dolu bakışını gördüğüm andır.Büyüksün be Flaman kızı.Hem de en büyük.
27 mart tarihinde yazmıştım Clijsters'ın döneceğini. "kendini üst sıralara oynamaya hazır hissettiğini" yazmışım orda...ama eminim kendi de beklemiyordu bu kadar hazır olmayı :)
http://gunslingerschronicles.blogspot.com/2009/03/kim-clijsters-is-back.html
yazın gayet iyi olmuş,ancak sana bir noktada katılmıyorum.clijsters bırakmadan önce de çok üst düzey bir tenisçiydi ve daha 18 yaşındayken rolandgarros gibi bir turnavada efsane bir final oynayıp kaybetmiştir.ardından gelen 3 final maçını da şanssızlık ve baskıyı kaldıramama gibi nedenlerle kaybetmiştir.2005 us open turnavasını kazanarak bu şanssızlığını sona erdirse de ardından yakasını sakatlıklar bırakmamıştır.
Williams kardeşler ondan önce Mouresmo ve son olarak Safina bayanlar tenisine olan merakımı çok törpülediler. Belki de uzun rallileri ve sabırlı geri çizgi oyununu sevdiğim için bu yorumu yapıyorum.
Federer- Djokovic yarı finalini setler 2-0 olunca bıraktım. uykusuzluktan sebep, yoksa harika bir mücadele vardı. Djokovic neredeyse raketi yiyecekti. Usopen gayet zevkli geçiyor, tenise olan ilgim her geçen gün artıyor...
Yorum Gönder