Bu yazı için son güne kadar bekledik. Zira bu tür organizasyonlarda, işin içinde Türkiye oldu mu son ana kadar pimpirikli ruh halinden vazgeçmeyen bir insan olarak maçtan bir gün önceye kadar bekledik. Adana Demirspor takımı ve taraftarları hakkında bugüne kadar blogdan defalarca beğenimizi, saygımızı belirttik. Ortak noktalarda buluştuğumuz çok konu var. Blogun diğer üyelerini bilemem ama benim için Türkiye'nin en iyi tribünlerine sahipler. Ama bu benim tribün, taraftar kriterlerime göre böyle, bir başkasının "en iyi tribün" kriteri başka olabilir. Ben taraftarı oldukları camianın ilerlemesini kendi bireysel menfaatlerinden önde gören, kendi içlerinde organize olabilen, yaşadıkları şehir ve ülke içinde "biz en büyüğüz, bizim kendimizden başka dostumuz yok" gibi bir anlayışa saplanıp kalmak yerine dışarıya açılabilen, uluslararası platformda adını müspet işlerle duyuran, bugün dünyada nesli tükenmekte olan ultra kültürünü muhafaza etmeye çalışan, özgürlükçü, baskıcı rejimlerin karşısında olan ve en önemlisi de üyelerinin belli bir futbol kültürü birikimi olan ve bunu ilerletmeye çalışan bir grubu "en iyi tribün" olarak niteliyorum. Bir kere dürüst olayım bundan 5 sene önce Adana dendiğinde benim aklıma sadece ve sadece "kavga" geliyordu. Adana takımları ve Adana Demirspor tribünleri benim için çok fazla ilgilenmediğim, zamanında ülke futbolunun üst düzey liglerinde yer almış ama şimdi alt liglerde mücadele eden insan topluluklarıydı. Bu düşüncemi değiştirmeleri 2006-07 sezonuyla beraber başlar. Yükselme şansını bir sene kovalamış bir insan topluluğunun son maçta bozguna uğradıktan sonra aynı motivasyonla yeni seneye girmesi çok zordur. Bunu tekrarladı Şimşekler ve ne acıdır ki kaderleri aynı oldu. Buna rağmen geçen seneki Güngören Belediye maçından beri hala ayaktalar ve icraatlerine devam ediyorlar.
İsveç'in Stockholm kentine ulaşarak başlattıkları işbirliği, Mondiali Antirazzisti'ye katılarak attıkları adım ve benzer bir dolu eylemin ardından şimdi de yarın İtalya Serie A ekiplerinden Livorno ile oynanacak hazırlık maçı. Süreci mutlaka takip etmişsinizdir bir yerlerden. Çok şey de dinlemişsinizdir. Benim için Livorno ismi çok önemli değil. Tamam elbette kulübün ortak felsefesinin birleştiği, dünya futbolunda siyasi anlamda da belli bir karakteristiği olan takımın Adana'ya gelmesi önemli bu ayrı konu ama benim için daha önemlisi, isimden çok anlayış. Adana'da tutarlı, istikrarlı, bir felsefeye bağlı, yapıcı, camiayı ileri götürecek adımlar atılıyor belli bir süredir. Sürekli takdir edilmeleri de bu yüzden tesadüf değil. Örneğin yakın zamanda, Ankara Tayfası ekibinin Pakistan'ın demiryolları takımı Pakistan Railways FC'ye bir mektup yazdıklarını, bir başka demiryolu takımı FK Željezničar'u desteklemek için Saraybosna Derbisi'ne (blogda yakında hikayesini okuyacaksınız) bizzat iştirak edeceklerini ve tüm dünyadaki demiryolu işçilerinin takımlarına ulaşmak gibi çalışmaları olduğunu öğrendim. Bunlar yukarıda bahsettiğim bir çizgiye bağlı kalınarak yapılan müspet çalışmalar hep, ki isimlerden öte kendisini organize etme konusunda bu kadar zorluk çeken bir toplumda, bu özellik futbol dünyası için ikiye katlanmışken öyle işler başarmak kesinlikle kolay değil.
Yarın TSİ 21:00'de Adana 5 Ocak Stadyumu'nda gerçekleştirilecek organizasyonda payı olan herkese tebrikler. Bizleri, incelik gösterip, blog kadrosu olarak davet ettiler. İstanbul tayfasından Gorky ve Barad-dur gitmek için şanslarını zorladılar ama maalesef uzaktan izleyeceğiz bu önemli hadiseyi. Bu düşüncelerimizin o gün orada olmadığını göstermez elbet. Hepsine bravo, bize de bir atkı ayırsınlar...
3 Eylül 2009 Perşembe
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
21 yorum:
çok güzel bi yazı.maçı verecek tv kanalı yok mu acaba.
ben maçta olucam, izlenimlerimi aktarırım ama uçağım dolayısıyla 21.30 civarı içerde olucam gibi duruyor. içeri adam sokturup konfetilerle geç mi başlattırsam acaba maçı?
heyt be şimdi adanada Hasan usta da olmak vardı iftardan sonrada giderdik 5 ocak stadına.erken okumuşuz üniversiteyi bre
acaba oyunculrin kramponlarinin markalri ne olacak nike adidas gibi futbolu endüstrisinin 2 canavari olmaz heralde
@ Adsız 16:24
Biz buna sığ eleştiri diyoruz.
Tutacak başka dalı, söyleyecek sözü, olmayanların, ADS ve Livorno Calcio taraftarlarına anti tez olamayanların tek dayanağıdır ayakkabı, şort muhabbeti.
Geçiniz.
Kaptan Lucarelli; bir golden fazla izlettirmesen olur mu ha ? :)
Duruş nedir budur. Emeği geçen herkesin eline sağlık...
yayın hakkında trt ve ntv'nin ismleri geçiyordu ama henüz kesin bir açıklama yok
Yayınlayacak bir tv kanalı olsa da izleyebilsek.. Forza ADS!! ADS'nin bu sene birinci lig'e çıkması yolunda şans getirmesi dileğiyle!!
@euphrates
sig elestiri derken? sen acaba adanademirsporun yada livorlonun tarihini,taraftarlari hakkida ne biliyorsun da bana ahkam kesiyorsun?acaba benim bu 2 kulüp hakkinda bilgiye sahip olmadigimi nerden biliyorsun? benim deginmek istedigim nokta bu 2 kulübün endüstriyel futbola karsi olurken acaba futbolcularinin ayaklarinda "farkini kendin yarat, hedefnini 90 dan vur" sloganlarla insanlari futbol üzerinden soyan sirketlerin reklamlarini yaparlarmi diye aklima geldi yazdim, düsünsene adam kahrolsun endüstriyel futbol diye bagiriyo ayaginda nike krampon, ama bu senin deyiminle "sig elestiri".sigda olsa bisey yazmisim bu senin 1000 yilda aklina gelmez:) sigmis:)sen yazda biz okuyalim ozaman
@ adsiz
senin mantiginla bir seylere karsi olmak icin herseyi 0'dan baslatmak gerekiyor. ayakkabini kendin yap, formani ninen diksin vs.
komik olmayin
@Adsız
"Sigda olsa bisey yazmisim bu senin 1000 yilda aklina gelmez:)"
Bu nice Adsız'ın aklına yıllardır gelir.
Nice yiğit Adsız bu "parlak fikirle" endüstriyel futbol karşıtlarını yargılamıştır.
Ama bizim gibiler düşünememiştir
bunu.
Sağ ol Adsız ata pırıl pırıl olduk.
Güzel bir yazı. En azından düşünmüş olmak bile güzel. Endüstriyel futbola karşı tribün kültürünün en önemli iki takımının böyle bir maç yapmasıyla ilgili Blogların, en azından futbol bloglarının piri olduğu söylenen abimizden de en azından böyle bir yazı inceliğini bekledik ama artık bloga reklam almaya başlamış birinden böyle bişey beklemek de bizim saflığımız olsun.
@berke
reklamı o bahsettiğin blog değil blogidmanyurdu çatısı altındaki bütün bloglar alıyor... o reklamdan gelen parayla da doğu bloku ülkelerinden güzel bir ablamızla yarım saat geçiremezsin onu da söyleyeyim... bu işten para kazanıldığını düşünüyorsanız: 1- insanları tanımıyorsunuz ki bu çok normal, 2- reklamcılık hakkında fazla bir şey bilmiyorsunuz ki bu da çok normal, 3- türkiye gerçeklerine uzaksınız, hadi bunu da normal sayalım...
böylesine önemli bir olayı, gönül isterdi ki her yerde duyalım, izleyelim, paylaşalım, daha çok öğrenelim, içine saplandığımız bu deforme olmuş bilgiler bataklığında yeni bir soluk alalım... ben bunu bugün bu blogdan öğreniyorsam eksiği önce kendimde ararım!
@Varol Döken,
Sevgili Varol, 1- Sorun o reklamdan çok para kazanma sorunu değil,amatörce yapılan bu işin içine de edilmesi sorunu 2-Diğer bloglar için de geçerli bu söylediğim. 3- Doğru, biz reklamcı değiliz artı muhasebeci hiç değiliz. Hangi reklam ne getirir ne götürür onu da bilmeyiz bizi de ilgilendirmez. Ancak şukadar basın ve medya içinde doğru düzgün olarak farklı bişeyler bulduğumuza inandığımız bu blog işinin de yavaş yavaş o yöne kayıyor olmasından duyduğumuz endişenin sitemli bir şekilde dile getirilmesinde de yanlış bişey görmüyoruz.
Bu olayı ben bu blogdan öğrenmiyorum aksine içinde bulunduğum bir organizasyonun bir parçası. Eğer bugün kapitalist sömürüye karşı çıkan devrimci bir şehrin takımını buraya getirecek bir organizasyonun içinde bulunuyorsam bundan da gurur duyarım.
So bir not; yukarda da söylediğim gibi lütfen bunu bir serzeniş olarak kabul görünüz.
@berke
bu konu çok derin bir konu, kısaca yazmak lazım vakit azlığından, Hasssasiyetini anlıyorum ama bence burada "basın ve medya içinde farklı bir yerde bulunma" özelliği reklamlarla kaybolmuyor. Yani bizim yazdıklarımızın mahiyetinde bir değişme yok dikkat edersen. "Bloglar reklam almadan önce müthiş yerlerdi ama aldıktan sonra bir anda günümüz medyasından farksız oldu" gibi bir yargı varsa insanların kafasında buna katılamayacağım, zira yok böyle bir durum.
Kaldı ki bu iş sadece para ile ilgili değil, tepedeki LÖSEV banneri buna çok güncel ve net bir örnektir.
görüşlere saygılıyız tabi
Sevgili Flying Dutchman ve tüm blog ekibi,
Her zamanki gibi tüm sıcaklığınızı hissettik yine bu yazınızda da, çok ama çok teşekkürler tüm bu güzel sözler için...
Sizlerin hepinizi aramızda görebilmeyi çok isterdik maçta, ancak şartlar el vermedi. Yine de kalplerimiz bir olacak bu gece...
Sağolun, varolun, iyi ki varsınız...
konuyu uzatmayacağım, bilgi eksiklikleri yanlış düşüncelere yol açabilir ama iyi niyet ve bakış oldukça her şey bir şekilde anlatılır, anlaşılır... sadece reklamcı kimliğimle konuşulduğum, blog avukatlığı yaptığım sanılmasın... olayların nasıl geliştiğini biliyorum o kadar... reklamcılık gerçekleri dememdeki kasıt, blogların kısa vadede para getiren, dolayısıyla sisteme hizmet eden bir yer haline gelmesinin imkansızlığı... neden imkansız çünkü yarın o blog gider bir başkası gelir, burası sonsuz bir dünya... kafalar güzel oldukça, kafasını başka yöne çevirmek isteyen gider, yerine yenisi gelir... pek tabi insan kafasının içi güzel adamlar sürekli yazsın, bundan bir şey beklemesin, sisteme ayak uydurmasın istiyor... mamafih beşerin içindeki sistem bile öyle işlemiyor...
adanademirsporlu kardeşler, arkadaşlar, büyük abiler, futbolcular vs. şahane bir şey yapmış... her şeyi bırakın bir seria takımını adana'ya dostluk maçına çağırmış... ben o saatten sonra o işin nike'ına adidas'ına bakmam... mekap, süper ayakkabı yaptı da giymedik mi? malumatfuruşluk yapmak da istemem bu tür antin kuntin konularda ama eğer mekap yapsa o nike'ın adı mekap olacaktı... sistemin geri beslemeli olduğunu bilmemiz gerekir... şu yazıları şuraya yazmak için bile kaç sistemden geçiyoruz...
bunlara takılmayınız... bloglar hala internet aleminin en duru ve güzel yerleri... çok güzel insanlar tarafından hiçbir çıkar gözetmeden (bi bu daçmen efendi de ben yıldız olacam, galaksi olacam, bütün bloglar benim olacak tadında bir emperor havası sezdim ama allahtan canarino skywalker var adamın ümüğünü force ile sıkar) yazılıyor, bilgi aktarıyor, zaman harcıyorlar...
derdim, mealim, cümlem budur.
tartışma bittiyse bir ricamı söylemek istiyorum.
dünya demiryolcu takımları ile ilgili bir yazı bekliyorum bir babası demiryolu işçisi ve endüstriyel futbol karşıtı olarak. lütfen bu ricamı mazur görün. teşekkürler.
Maçtan kareler: http://www.flickr.com/photos/adanapark/
Bambaşka birşeydi bize sadece teşekkür etmek düşer.Adanademirspor,tribünlerde zaten eski.
Selamlar.
@utku,
Buraya bıraktığınız yorum üzerinden size özelden ulaşma imkanı bulamadım, mail adresiniz, blogunuz v.b. bilgileriniz bulunmadığından mecburen buradan ulaşıyorum. Flying Dutchman blog yönetimi bu yorumumu "reklam" kapsamında alır ve yayınlamazsa son derece anlayışla karşılarım :))
Dünyadaki Demiryolcu takımlarla ilgili bir dosya konusu yürütüyoruz kendi blogumuzda, ilginizi çekerse eğer şu linkten izleme imkanınız mevcut:
http://demirgibiyiz.blogspot.com/search/label/D%C3%BCnyan%C4%B1n%20T%C3%BCm%20Demirsporlar%C4%B1
Yalnız elbette Flying Dutchman'de de ayrıca bir dünya Demirsporları yazısı görmek çok hoş olur, talebinize ben de iştirak ediyorum :))
Yorum Gönder