BILIC NE OLUYOR, ORAN BURAN OYNUYOR

10 Eylül'deki Bilic Başkaaaaan yazısının altına şöyle bir not düşmüşüz. Yok, bir saniye önce orada da anlattığımız olayın son bölümünü aktaralım. Hadisenin 2007 yılına kadar giden hikayesini linkten okuyabilirsiniz. Biz bugünkü duruma gelelim. Hırvatistan Ukrayna'nın 2 puan önünde ama 1 maçı fazla. Yarın maçları yok, çarşamba günü Kazakistan karşısına çıkacaklar, aynı gün Ukrayna da Andorra önünde olacak. Mucize olmazsa iki takım da o maçtan 3 puan çıkaracaklar. İşte bu yüzden yarın Ukrayna'nın oynayacağı maçın büyük önemi var. Kimle o maç? Kendi evinde, finallere gitmeyi çoktan garantileyen İngiltere ile. Kazanırlarsa Hırvatistan'ın 1 puan üstünde son maçlara giriyorlar. Gelelim fasulyenin faydalarına. Şimdi o yazının altına düştüğümüz notu verelim. "İngiltere Euro 2008'den kendisini eden ve son 2 haftadır uğraşmak zorunda kaldığı Slaven Bilic'in takımını 2010'dan etmek için Ukrayna'ya mağlup olmak zorunda. Anglo-Sakson mağrurluğu bu tür oyunlara girer mi, girer elbet. Ukrayna'nın son maçı Andorra ile, yani o maçın sonucu belli. Bilic 10 Ekim sabahı Capello'yu arayıp "ben ettim siz etmeyin, bizler inandık siz de inanın, bizim için şu maçı alın" der mi?"

Bilic Capello'yu arayıp "ocağına düştüm Fabio baba" demedi ama Hırvatistan semalarından ufak ufak mesaj göndermeye başladı. Dün UEFA'nın internet sitesine yaptığı açıklamada, "maçı tüm takımla kampta izleyeceğiz, ben odamda yalnız olacağım. İplerin başkalarının elinde olması çok kötü bir duygu. İngilizlere 5-1 yenildiğimiz maçta çok sakatımız vardı, play-off'a kalırsak sakatlarımız düzelecek, dünya kupasına gideriz" demiş. Sonra da yollamış mesajı. "İngiltere bizi 5-1 mağlup ettiği maçtaki futbolun yarısını oynasın Ukrayna'yı darmadağın eder". Ben buna iş atmak derim. Tabii öte yandan ortam da hazırlıyor. İngilizler Kadırgalı Eşref misali "bizde af var mı haaa, var mı, var mı!!", diye Ukrayna'ya kaleyi açarlarsa "bakın bize oynadıkları gibi Ukrayna'ya oynamadılar, vermedi mabud ne yapsın Mahmut" diyecek.