9 Ekim 2009 Cuma

HAYATA DAİR BİR FİLM: LOOKING FOR ERIC

Bir futbol filmi değil asla Looking For Eric. Hayata dair bir film, bunu yaparken de futbolun içinde bulunan hayata dair her şeye bir gönderme yapıyor. Haşmet Babaoğlu köşesinden "Hayır! Futbol hayata benzemez, Hayat "gol yemek", "gol atmak", "faullü oynamak", "kırmızı kart görmek" gibi deyimlerle ifade edilen benzerlikler (eğretilemeler) kadar basit olsaydı, anlardım" diye oldukça yüzeysel bir yorumla bu gerçeği gözardı etmek isteyeduyrsun, Ken Loach bir kez daha bunu suratımıza çarpıyor. Loach bunu daha önce de yapmıştı "My Name Is Joe" ile. O filmi izleyip beğendiği filmler listesine atanlar bunuda beğenecekler mutlaka. Yine işçi sınıfının, hayatı başaşağı giden bir temsilcisi. O filmde de görüldüğü üzere oturtmaya çalıştığı bir özel hayatı ve bulaştığı bela. Yani Babaoğlu'nun "olsaydı" dediği her şeyin "olduğunu", hayatın bize gol attığını, faul yaptığını, kırmızı kart gösterdiğini anlatıyor. Eric Cantona'nın varlığı da burada önem kazanıyor zaten filmde. Takım olmak, pes etmemek, risk almak, beklenmeyeni yapmak, önce kendini eğlendirmek, isyan etmek, hayata bağlanmak gibi bir dolu şeyin, futbol sahasının içinde bir maç sırasında, hem de aynı maç içinde gerçekleşebileceğini gösteriyor bize.

Loach'un filminin nefis noktaları var tabii. İlk olarak filmin yıldızın Cantona'nın yanında enfes bir oyunculuk sergileyen Steve Evets. Bir adamın, bir futbolcuya olan hayranlığının, onun hayatını nasıl değiştirebileceğinin tablosunu veriyor bize. Filmin içinde Manchester United-FC United of Manchester çekişmesinin tartışıldığı sahne, Cantona'nın kariyerinin en önemli anını kendi ağzından açıkladığı sahne, filmin sonundaki mevzu sahnesi doruğa çıkılan anlar. Loach'a ciddi bir saygı duruşu yapmak gerekiyor. İşçi sınıfının üzerine bu kadar fazla durarak futbolla kesiştirdiği filmlerdeki ısrarı için teşekkür etmeliyiz.

Kapatırken söyleyeyim, voleler, goller, başarı dolu hikayeler, stadyum kavgaları gibi şeyleri görmek isteyenler hiç bu umutlarla gitmesinler filme zira bunlar filmde yok. Hatta film bir stadyumun içine bile girmiyor, arşiv görüntüleri dışında. Ama köküne kadar bir "futbol filmi"....Benim gibi, çıplak gözle izlediği futbolcular arasında, gördüğü en iyi oyuncunun Eric Cantona olduğunu düşünenler içinse bir hazine...13 Ekim'de Film Ekimi'nde Türkiye'de de izlenebilecek, ama ben o zamana kadar bekleyemem diyorsanız aşağıdaki linkten buyurun. Filmin birinci bölge DVD'si piyasaya sürüldü. Rapid accountu olanlara iyi seyirler.

http://www.warezlobby.org/movies/129704-looking-eric-2009-dvdrip.html

4 yorum:

Taci YALÇIN dedi ki...

Çok teşekkürler link için.

behzat dedi ki...

ordan indirdim de şifre istedi winrar şifresi ne ki

Gökhan Alpdoğan dedi ki...

Kimse film hakkında birşey dememiş lakin gerçekten inanılmaz bir film.

Tüylerim diken diken oldu 3 otobüs dolusu insanın bir ağızdan Cantona marşını söyledikleri zaman.

what a friend we have in jesus and his name is cantona!

Svetlin dedi ki...

filmin şifresi linkte yoktu, bulabilen var mı acaba?