ŞEYTAN DETAYLARDA GİZLİ

Avrupa'nin üst düzey takimlari maddi gücleri dolayisiyla kaliteyi satin alabilmeleri haricinde, futbol olarak avantajlarini korumak icin daha detaya odakli stratejiler icinde oluyorlar. Genel futbol dogrularindan, Avrupali futbolculara cok kücük yaslardan itibaren atilan futbol temellerinden baska saha icinde avantaj saglamak icin kazandiklari bazi özellikleri var:

"Kos babam kos" degil, "Dogru yerde, dogru zamanda dogru sekilde kos babam"

Avrupanin üst düzey takimlari fiziksel kalitelerinin verime dönüsmesindeki israrlarini sürekli gelistirme üzerine calisiyorlar. Bu baglamda özellikle top kayiplarindan sonra tekrar ulasilabilecek en üst hizla prese baslayip, yine preste basariyi saglamak icin deparlarda bireysel hiz limitlerini zorluyorlar. Ani top kayiplarindan sonra yapilan sok preslerde maksimum hiz saatte 31 ile 35 km arasinda degisiyor. Oynadiklari maclarda topa daha cok hakim olduklari icin rakibi kosturarak yoran bu takimlar, bu sekilde tasarruflu kullandiklari enerjilerini top kaybi sonrasindaki preslerde kullanip, kas aci sinirlarini zorluyorlar. Futbolda kondüsyoner terimini cok sik duyuyoruz. Hizli futbolcular icin de özel atletizm hocalarini görevlendirip sprint (depar) antrenmanlari yapiliyor.

Yüksek verim merkezi:

Mac basina ulasilan toplu oyun kombinasyonu ortalama 2.500-3.000 arasinda. Topsuz oyun aksiyon sayisi ortalama 2.000. Topu kullanma konusunda her oyuncu icin macin icindeki 90 dakikadan sadece 5 dakikasi en önemlisi. O 5 dakika bir oyuncunun topu ayaginda tuttugu zaman. Oyuncunun kendisini bu 5 dakikaya tam konsantrasyon halinde hazirlamasi icin 85 dakikasi var. Bu 5 dakikanin her oyuncu acisindan iyi kullanilmasi, takimi adina ekstra bi avantaj olarak geri dönüyor. Üst düzey takimlarda gözlenen, oyuncularin karar optimizasyonlarinin otomatiklesmis olmasi. Bi cok topla bulusmada tercih hakki sürekli antrenmanlarla zaten yerlesmis durumda.


Liglerin kendilerine has özelliklerinden üste kalanlar:

Ispanya, Ingiltere, Italya derken depar sayilari, kosu uzunluklari, topsuz oyunda hareketlilik ve topun oyunda yer degistirme hizinda en etkili lig Fransa. Onu Ingiltere ligi izliyor. Ispanyol takimlari ise topa sahip olma süresinde, topu kontrol etme, olumlu pas sayisi, genel pas trafiginde öne cikiyorlar. Italya burada Ispanya ligini takip ediyor. Topun defanstan en hizli cikaran lig ise Ingiltere. Almanya ligi neredeyse Ingiltere Ligi'ne nazaran yariya yaklasan hizla topu defanstan cikariyor. Bu liglerdeki takimlar lige verdikleri özellikleriyle kendi liglerindeki üst düzey takimlara, ya da kendi liglerinde yetisen futbolculara Avrupa'nin diger takimlarinda alisik olunmayan ekstra avantajlar sagliyorlar.

Topun dönme hizi:

Basariya isaret eden en önemli verilerden biri de topun bir oyuncunun ayaginda ortalama kalma süresi. Yani: "Oyuncu topu ayaginda ne kadar tutuyor, topu ayagindan cikarmadan önce kac kere topa degiyor, topu dürtüyor?" Avrupa'nin üst düzey takimlarinda topun ortalama olarak ayakta kalma süreleri 1-2 saniye. Pas öncesi topa temas sayisi ise yine ortalamada 2'yi gecmiyor. Hatta topa ikinci temas pas vermek icin topun ayagindan cikmasi icin yapiliyor. Bu topa ikinci temasla gerceklesen paslarda isabet orani %90'nin altina kesinlikle düsmüyor. Top durmuyor, aksiyon bitmiyor, rakip nefes alamiyor.



Duran toplar:

Fizik güc konusunda takimlar arasinda farklar yok. Maclar fazla eforla, konsantreli kör dögüsüyle kilitlenebilir olabiliyorlar. Iste bu anlarda yardima üzerinde fazla calisilan duran top organizasyonlari geliyorlar. Bu organizasyonlara antrenmanlarda ayrilan zaman gittikce fazlalastiriliyor.
Penalti kazanma konusunda kapali kapilar ardinda inandirici düsme calismalari yapiliyor.

by meinkissen