ARDA FORVET OYNAR MI? ARSHAVIN OYNUYOR

Galatasaray'ın 1-0 mağlup olduğu Bursa maçı sonrası, aslanın hücum hattındaki probleminin, 4-6-0'a benzeyen taktiğinin ve Arda Turan'ın hücum hattında görev yapmasının getirdiği verimsizlik olduğu söylendi. Birçok televizyon yorumcusu, gayet net bir yorumla "Arda'dan forvet olmaz" şeklinde kesip attılar. Bu görüşü "Galatasaray'ın Bursa maçındaki sisteminde forvet hattında oynaması mümkün değildir?" şeklinde savunanları ve o sistemin Arda'nın forvet hattındaki verimsizliğine sebep olduğunu ileri sürenleri bir kenara ayırıyorum. Onları dinlemeye, onlarla tartışmaya hazırız ki görüşlerine katıldığım noktalar mevcut. Ama "Arda'dan forvet olmaz" derken bunu hiçbir değişkene bağlı olmadan, genel geçer bir kanunmuş gibi sunanlara katılmadığımı belirteyim. Harry Kewell Galatasaray'ın geçtiğimiz yıl oynadığı Hamburg maçlarında, ikinci maçın sonları dışında (ki orada takım oyun disiplininden tamamen kopmuştu) defans hattındaki görevini gayet iyi şekilde yerine getirmişti. Kewell kariyeri boyunca (ufak maç içi değişiklikleri dışında) sol kanadın rakip alandaki bölümünde oynamış bir adam. Peki Kewell, kariyer haritasından tamamen alakasız bir mevki olan defans hattında, üstelik savunma göbeğinde oynayabiliyor ve daha önemlisi biz buna olumlu anlamda bakabiliyorduk da, Arda'nın zaten asıl mevkisine yakın bir bölgede olmasına rağmen forvet hattında oynamasına ya da takımın en ileri ucundaki oyuncu olmasına bu kadar muhalefet ediyorduk. Bunun biraz maçın sonucu ile alakalı olduğunu düşünüyorum. Zira zaten hücum özellikleri olan bir oyuncunun, bir takımın en ucundaki oyuncu olamayacağını bu kadar net bir dille iddia etmek biraz temelsiz kalıyor.

Andrei Arshavin nasıl bir oyuncu sizce? Ya da doğrudan konuya gireyim, Arshavin ile Arda birbirine benzeyen oyuncular mı? Bir bakalım, ikisi de birebirde etkili oyuncular, ikisi de hücum hattında görev yapıyor, ikisi de bir takımın en ucundaki İngilizlerin "target man" dediği adamlar değiller, daha çok onu destekleyen ikinci bir forvet veya hücuma dönük orta saha oyuncusu modundalar, ikisi de ayaklarına hakim, ikisi de bu mevkii ve kişisel özelliklerinin tümünü milli takıma da taşımış durumdalar, ikisi de "golcü" oyunculara yaptıkları asistlerle öne çıkıyorlar. Arshavin, takımı Zenit 2007 yılında Rus Ligi, 2008 yılında da UEFA Kupası şampiyonu olurken iki turnuvada da asist kralı olmuştu. Arda Turan şu an ligin en çok asist yapan oyuncusu. Arshavin'in bu asistlerinden birisi UEFA Kupası finalinde Denisov'un attığı ilk golde kendisini göstermiştir. Genelde forvetin arkasında sahayı dik kesen bir alanda serbestçe dolaşan bir adamdır, sağa gider, sola gider, ortadan girer. Çok iyi bir "attacking midfielder" Arshavin yine İngiliz deyimiyle konuşursak. Kariyerinin ilk yıllarında golcü görevinin verildiği de var. Arda Turan da saha içindeki görevi açısından ona benziyor, bir golcü değil ama sürekli gol bölgelerinde. Kabul edelim bu iki adam oyun stili ve saha içi görevi açısından birbirlerine çok benziyorlar.





















Arshavin cumartesi günü Arsenal'in Stoke City'i 2-0 mağlup ettiği maçta Arsenal'in tek forvetiydi. Daha doğrusu ileri uçtaki adamı. Eduardo, Walcott, Van Persie ve Bendtner'in sakatlıkları Wenger'in böyle bir yola gitmesine sebep oldu. Ders verdi Rus oyuncu adeta (Dünya Kupası play-off maçlarında çok eleştirdik ama hakkını vermekten kaçmayalım). Kariyeri boyunca topu önüne alıp, diklemesine rakip kaleye inmeye alışmış bir adam, fizik gücü de çok yüksek olmamasına rağmen hem bir duvar santrafor gibi oynadı hem de bir hedef adam. Maçın özeti burada. Attığı ilk golde onun Fabregas'a duvar olup sonra nasıl önüne aldığını ve uzak köşeye bıraktığını görebiliyorsunuz. Maçın başında yine kaleye arkası dönükken hareketlendiği müthiş bir top var. Yaptırdığı penaltıda ise bildiğimiz yeteneklerini sergiledi. Maç içinde böyle bir dolu örnek verdi Arshavin. Direkler ve şansı yaver gitse hat-trick yapabilirdi. Yukarıdaki veriler bunun çok güzel bir kanıtı. Ceza sahasının çevresinde takım arkadaşlarıyla nasıl paslaştığının ve onlara duvar olduğunun göstergesi. Ama bunu yaparken kaleye yüzünü dönüp şut atmayı da ihmal etmemiş, 6 şutu var kaleye.

Dolayısıyla herhangi bir hücum oyuncusunun, forvet hattında gösterebileceği varlık, onun arkasındaki oyuncularla nasıl yardımlaştığı ve takım kurgusu içinde değerlendirilmeli. Yoksa yukarıda belirttiğim gibi mevkisi açısından, forvet hattına çok da uzak olmayan bir adam için kafadan "ondan forvet olmaz" demek biraz peşin hüküm vermek oluyor. Arsenal'in saha içi kurgusunda Arshavin'le alışveriş yapabilecek oyuncular bunu çok iyi başarırken, Galatasaray'ın Bursaspor deplasmanında Mustafa Sarp, Kewell, Mehmet Topal, Elano gibi adamlar bunu yapamadılar. Dolayısıyla Arda Turan da Arshavin'in yapabildiği gibi destek olabilecek veya verabilecek hiç kimseyi bulamadı. Etkisizliği biraz da bu yüzdendir, yoksa o mevkinin ona çok uzak olmasından değil.