Eredivisie, pazar günü ilk devre tatiline girdi. Aslında pazar günkü maçlarla girdi diyecektik de Hollanda'yı son 4-5 gündür vuran aşırı kar yağışı maçların tümünü erteletti. Tabii hava durumu sadece futbola değil her şeye etki etmiş durumda. Mecbur kalmadıkça evden çıkmayın çağrısı yapıldı, insanlar imkanı varsa evden çalışıyor, geri kalanları ise belki halen uyuyorlar. Trenlerin % 90'ı çalışmıyor, şehirler arası otobüsler çalışmıyor., Schiphol Havalimanı'nda dün akşam 24.000 kişi mahsur kaldı. Hollanda'yı bu hafta unutun.
Ertelemelerle ilk 6 sırada yer alan takımların 5 tanesi maçlarına çıkamadılar. Bu maçların ne zaman oynanacağı henüz belli değil ama biz sezon başında yaptığımız
Eredivisie 2009-10 değerlendirmesinden sonra devre arasında da duruma bir bakalım diyoruz. Ligin genel karakteri önceki yıllara göre değişmedi aslında. Bol gol, PSV'nin kötü başlayıp daha sonra toparlanması, Ajax'ın çok iyi başlayıp daha sonra bocalaması, Feyenoord'un halen şampiyonluk yarışını sürdürecek durumunun olmaması ve ligin son sırasında doğrudan küme düşecek takımın lige berbat başlayıp ilk 6-7 maçtan sonra yavaş yavaş toparlanması. Bir de iki senedir başlayan yeni bir trend var, büyüklerin arasında yer almayan ama uzun yıllar planlı bir politika uygulayarak adım adım başarıyı elde eden takım. Bu, geçen sene AZ idi, bu sene Twente. Lig sıralamasına göre gidelim, parantez içindekiler puanlar.
1-FC Twente 47): Bu sezon da geçtiğimiz sezonki çizgilerini sürdüreceklerini tahmin ediyordum ama sadece 4 puan kaybıyla (onlar da iç saha PSV ve deplasmandaki Feyenoord maçları) zirveye oturacaklarını tahmin etmiyordum. Ligi geçtiğimiz sezonki AZ gibi koparıp gitmedilerse bunun sebebi PSV'nin geçtiğimiz yıla oranlar biraz daha toparlanmış olmasıdır. Ajax'la puan farkları 9. Artık futbolunun son dönemlerine giren Blaise Nkufo hala iş yapmaya devam ediyor, üstelik yanına çok iyi bir golcü daha kattılar (
Bryan Ruiz). Elia ve Arnautovic gibi iki müthiş kanat oyuncusunu kaybetmelerine rağmen ayakta kaldılar. Aslında sürpriz kısmına da ismi yazılabilecek Ronnie Stam gibi bir adamı da çıkarıp Hollanda futboluna sundular, hatta Stam'ın adı Galatasaray için geçiyor ara transfer döneminde. 3 cephede yola devam ediyorlar. McClaren hala "
şampiyonluktan söz etmek için erken, 25-26 haftalar civarı bu durumda olursak, ancak o zaman konuşabiliriz" diyor. Sol kanadı dağıtan Stoch da Chelsea'ye döndüğünde bir daha kiraya gönderilir mi şüpheli.
Takımın yıldızı: Bryan Ruiz
Sürpriz: Miroslav Stoch
Hayal kırıklığı: Dario Vujicevic
2-PSV (45): Benim pek tutmadığım Fred Rutten PSV'yi geçtiğimiz sezonki hayal kırıklığı günlerine döndürmedi. Onlar da sadece 6 puan kaybettiler. Geldiğin günden beri inişli çıkışlı bir grafik çizen Macar Balazs Dzudzsak sonunda istikrarı yakaladı ve hatta bir açık oyuncusu olmasına rağmen, Toivonen ile beraber 8 golle takımın en çok gol atan oyuncusu oldu. Muhafazakar, fazla göze hoş gelmeyen bir futbol oynuyorlar ama bu onları Twente'nin arkasına yerleştirmeye yetti. Litex Lovech'den defansa monte edilen Stanislav Manolev'in beklenmeyen çıkışı onların geçtiğimiz yıl felaket olan defansının toparlanmasını sağladı. İkinci yarı takipleri sürecek muhtemelen ama Twente'yi daha şanslı görüyorum.
Takımın yıldızı: Balazs Dzudzsak
Sürpriz: Stanislav Manolev
Hayal Kırıklığı: Nordin Amrabat
3-Ajax (38): Aslında buraya Luis Suarez yazsaydık da olurdu. Geçtiğimiz yıl ortaya çıkan "Suarez varsa Ajax var" lafını giderek perçinleştirdiler. Gerçi Hertha Berlin'den gelen ve Berlinlilerin Voronin ile beraber bu sene en çok aradıkları oyunculardan olan Marko Pantelic ona katkı yapmaya çalıştı ama Ajax haftalar ilerledikçe Uruguaylının yeteneklerine bakar oldu. AZ orta sahasını yıllardır toparlayan Demy De Zeeuw aslında yetenekli Emanuelson'un yanına toruduğunda iyi işler yapacak gibi göründü ama, Ajax defans hattında önemli sıkıntılar çekiyor. 53 gol attılar ve bu alanda istatistikleri alt üst ettiler. Ancak, kulübeleri de rezalet derecesinde. Martin Jol, Avrupa Ligi'ndeki son maçına yedek kadroyla çıktı ve Arena'da 3-1 mağlup oldular. Önlerinde geçmeleri gereken 2 takım var ve arkadan Feyenoord bastırıyor.
Takımın yıldızı: Luis Suarez
Sürpriz: Urby Emanuelson
Hayal kırıklığı: Miralem Sulejmani
4-Feyenoord (37): Yıllar sonra Feyenoord'un, ligi Ajax'ın üzerinde bitirme şansı var. Bu da bir şeydir. Geçtiğimiz yıl Makaay-Hofland-Timer çetesinin Gertjan Verbeek'in başını yemesi, kulüpteki başıboşluk, gelene geçene mağlup olma modası yüzünden 100. yıllarında rezil oldular. Mario Been bunun üzerine ne koysa başarı olacaktı. Arena'da ezeli rakip Aja'tan yedikleri 5 gol onlar için çok kötü bir sonuç olsa da Ajax'ın bir maç fazlası ve 1 puan gerisindeler. Son4 maçı 12 puanla kapattılar ve 31 ocakta De Kuip'te Ajax'ı konuk edecekler. Şampiyonluk çok uzak ihtimal ama Twente ile PSV'den birisi Avrupa trafiği sebebiyle tökezlerse en azından Şampiyonlar Ligi koltuğunu zorlayacaklardır. Geçtiğimiz yıl sakatlıkları sebebiyle, takıma dönüşünü tam anlamıyla yaşayamayan Tomasson da son haftalarda formda.
Takımın yıldızı: Jon Dahl Tomasson
Sürpriz: Ron Vlaar
Hayal kırıklığı: Dani Fernandez
5-Heracles Almelo (32): Sezon öncesi incelemesinde şöyle demişiz:
Bana göre bu senenin bir numaralı küme düşme adaylarından değillerse bunu Gertjan Verbeek'in varlığına borçlular. Sezon içinde ne olup bittiğini görürüz ama nerede yer alırlarsa alsınlar bu Verbeek'in eseri olacak. Heerenveen ve Afonso Alves fenomenini yaratan adam, bu sıradan takımı lig beşinciliğine oturtmuş durumda. Onlar da son 4 maçı 12 puanla kapattılar. Takımda uzun yıllardır forma giyen Everton en iyi sezonunu yaşıyor. Hayal kırıklığı kontenjanına oturttuğumuz Darl Douglas bile, aslında belli bir standartta oynadı. İkinci devrenin başındaki zorlu fikstürü atlatırlarsa kulüp tarihinin en iyi derecesini elde edebilirler.
Takımın yıldızı: Everton
Sürpriz: Kwame Quansah
Hayal kırıklığı: Darl Douglas
6-FC Utrecht (30): Geldik bizim tayfaya. Son yılların en akılcı transfer politikalarından birisini yürüttü FC Utrecht 2009 yaz döneminde bunu bir kez daha söylemiştik. Neredeyse transfer edilen bütün oyuncular üst düzey performans gösterdiler. Kadro istikrarı da oturunca, yıllar sonra ilk kez Galgenwaard'da Ajax'ı yıktı takım. 1 maç eksikle altıncı sıradalar. Ama Utrecht'te sezonun hikayesi kesinlikle Jacob Lensky'dir. Geçtiğimiz yıl 20 yaşında iken ve Feyenoord ile sadece 1 maça çıkmışken futbolu bıraktığını açıklayan Kanadalı, temmuz ayında, Utrecht ile deneme antrenmanlarına çıktı, sonra da futbola dönüp formayı hiç bırakmadı. Nefis bir geri dönüş hikayesi. Çek kökeninden yararlanıp 21 yaş altı takımında da forma giymeye başladı.
Takımın yıldızı: Dries Mertens
Sürpriz: Jacob Lensky
Hayal kırıklığı: Francis Dickoh
7-AZ (28): Tek cümle ile açıklayabiliriz aslında: Van Gaal gitti rüya bitti. Louis Van Gaal'in 4 senede oluşturduğu kadroyu ve sistemi, sağolsun Ronald Koeman 5 ayda yıktı geçti. Üzerine bir de AZ'in ana sponsoru ve kulüp başkanının sahibi olduğu DSB Bank'ın iflası eklenince ben bulundukları yedinciliğin bile başarılı olduğunu düşünüyorum. El Hamdaoui sezon başında Hollanda'dan ayrılmadığına pişman olmuş olabilir, zira ara transferde talip bulamayabilir. Dick Advocaat, takımı sezon sonuna kadar götürecek ama bu ancak Belçika'daki görevi için hamlaşmamasını sağlar, AZ'e bir yararı dokunacağını sanmıyorum.
Takımın yıldızı: Mounir El Hamdaoui
Sürpriz: Jeremain Lens
Hayal kırıklığı: Sergio Romero
8-NAC Breda (22): Geçtiğimiz yıla oranla daha kötü durumdalar. Bunda Kasımpaşa'ya gönderilen Nordin Boukhari'nin yokluğunun etkisi büyük. Gerçi Boukhari'nin Kasımpaşa'ya da hayrı dokunmadı. Matthew Amoah da geçtiğimiz yılki formunda değil. Bu sene bu civarlarda dolaşacaklar. Ayrıca itiraf edelim, ligin en sıkıcı futbol oynayan ekibi NAC.
Takımın yıldızı: Anthony Lurling
Sürpriz: Czaber Feher
Hayal kırıklığı: Leonardo (Trabzonspor'a gelmemesi, Karadeniz ekibi için hayırlı oldu)
9-VVV Venlo (20): Nasıl Ajax için Suarez'den ibaret dediysek, Venlo için de, hatta daha fazla Keisuke Honda ismini kullanmamız lazım. Galatasaray'ın da gündeminde olan Japon oyuncu Venlo'yu tek başına taşıyor ve her ne kadar sezon sonuna kadar şehirde kalacağı söylense de devre arasında yuvadan uçabilir. Yine de Jupiler League'den gelen bir takımı kümede tutmak için yeterli puanı topladılar. 8 beraberlikle ligin en çok berabere kalan takımı durumundalar. Kimse onların bu seviyeye çıkmasını beklemiyordu. Asansör takım bu sene ligde kalacak orası belli.
Takımın yıldızı:Keisuke Honda
Sürpriz: Rubin Schaken
Hayal kırıklığı: Diogo Viana
10-Vitesse Arnhem (18): Yine geçen sezonun çöküşlerinden birisini yaşadı Vitesse. Ligin ilk yarısında öyle bir an gelmişti ki oyuncular birbirlerinin iç çamaşırını cukkalıyorlardı. O takım nasıl küme düşmedi hayretler içerisindeyim. Bu sezon daha beter olacaklarını düşündüysemde kendilerine onuncu sıradayer bulabildiler. Bu hallerine oturup şükretmeliler. İkinci yarıda bu yerlerinin üstüne çıkacakların ısanmıyorum, yerleri değişirse aşağı doğru olur. Bu arada Sinan Kaloğlu'nun da Arnhem'de şansı yaver gitmedi. Sezon sonunda belki de 31 Aralık sonrası takımdan ayrılacaktır.
Takımın yıldızı: Nicky Hofs
Sürpriz: Lasse Nilsson
Hayal kırıklığı: Sinan Kaloğlu
11-Sparta (18): Her sezon Eredivisie'nin flaş skorlarından bir kaçında imzası var bu takımın. Ya Ajax, ya PSV ya da Feyenoord'u tokatlıyorlar. Foeke Booy'un FC Utrecht Genel Direktörlüğü pozisyonuna gitmesi kulübedeki en büyük kayıp olacağını düşünüyordum ki nitekim öyle oldu. Hollanda futbolunun en eski futbol kulübü yine her zamanki gibi 10 ve 15. sıra arası ligi bitirecektir. Hollanda'nın Sarıyer'i diyorum ben onlar için.
Takımın yıldızı: Rydell Poepon
Sürpriz: Edouard Duplan
Hayal kırıklığı: Romano Denneboom
12-FC Groningen (17) : Bu senenin en büyük hayal kırıklıklarından birisi FC Groningen. Her sezon ligin üst sıralarını zorlayan, stadyumları Yeşil Cehennem rakipler için çok zor bir deplasman olan takım bu sezona kabus gibi başladı. Marcus Berg'in Hamburg'un yolunu tutması onları çok kötü etkiledi. Sonra toparlayabildiler ama 8 senedir takımın başında olan Ron Jans sezon sonu görevi bırakacağını açıkladı. Köln teknik direktörlüğü için adı geçiyor. İkinci yarı yukarıya tırmanıp, üst yarıda bitireceklerdir ama yıllardır başarılı olan al-işlet-sat transfer odeli bu sene pek meyve vermedi gibi. Takımın en çok gol atan oyuncusunun, sadece 5 maçta ilk onbir başlaması bile bir şeyler hakkında fikir veriyor. Büyük umutlarla transfer edilen Serhat Koç sadece 3 maçta forma giydi.
Takımın yıldızı: Fredrik Stenman
Sürpriz: Nicklas Pedersen
Hayal kırıklığı: Serhat Koç
13-Roda JC (17): Yine son yıllarda bu sıraların gedikli takımlarından. Geçen yılki büyük düşüşü devam ettiriyorlar. Fortuna Sittard'la birleşme konusu ve maddi sıkıntılar hala kapıda.Kadroya 2 tane Danimarka'lı kattılar ama Meeuwis'i Monchengladbach'a, anlamadığım şekilde Estonya'lı Andres Oper'i Çin'e yolladılar. Küme düşmeme mücadelesi verecekler. Küme düşme potasında değillerse attıkları 23 golün 9'una imza koymuş yeni transfer Mads Junker2in büyük payı var.
Takının yıldızı: Mads Junker
Sürpriz: Anouar Hadouir
Hayal kırıklığı: Morten Skoubo
14-SC Heerenveen (17): Sezonun en büyük hayal kırıklığı kesinlikle. Nasıl Koeman, Van Gaal'in 4 yılda kurduğu yapıyı 5 ayda çökerttiyse, Trond Sollied de Gertjan Verbeek'in kurduğu yapıyı 1 senede batırdı. Geçtiğimiz yıl kazandıkları kupayı gözardı etmiyoruz ama Norveçli yönetimle yaşadığı sorunlar nedeniyle işine bir türlü konsantre olamadı ve takımı yarı yolda bırakıp gitti. Ankaragücü için çok iyi bir tercih olmayacaktı bana göre. Daniel Pranjic'in de Van Gaal ile beraber Bundesliga'ya gitmesinin bu düşüşte payı var elbet. Devre arasından sonra toparlanacaklardır. Muhteşem al-işlet-sat modelini bu sene Bakanlardaki oyuncularla yapmaya çalıştılar ve 1 Makedon, 1 Sırp 1 de Çek oyuncu transfer ettiler.
Takımın yıldızı: Christian Grindheim
Sürpriz: Kristian Bak Nielsen
Hayal kırıklığı: Patrik Ingelsten (birkaç gün önce Viking takımına gönderildi)
15-Willem II (14): İlk hafta liderlik koltuğuna oturduklarında 1995-96 sezonunun ilk haftasında Sparta'yı 6-0 yenip liderliğe oturdukları tarihten 14 yıl sonra ilk kez liderlik koltuğuna oturmuşlardı. Sonrasında sadece 3 galibiyet alabildiler. Aslında Eredivisie'de fena olmayan bir kariyer yapan Mehmet Akgün için de berbat bir sene geçiyor not düşelim.
Takımın yıldızı: Frank Demouge
Sürpriz: Said Boutahar
Hayal kırıklığı: Mehmet Akgün
16-ADO Den Haag (14): Geçen yıl küme düşme hattının 2 puan üstünde bitirdiler. ADO dünya üzerinde, büyük şehir takımlarının başarısız temsilcilerinden bir tanesi. Geçen yıl açtıkları yeni stadyumla beraber ancak atılım yapmaya başladılar ama ligi tehlikesiz yerde bitirmeleri için daha 2-3 seneleri var önlerinde. Yeni transfer, frikik ustası Ricky Van den Bergh'den de istedikleri gibi yararlanamadılar. Ligi 15-17 sıra arası bir yerde bitirecekler bir sürpriz olmazsa.
Takımın yıldızı: Csaba Horvath
Sürpriz: Bogdan Milic
Hayal kırıklığı: Ricky Van den Bergh
17-NEC (13): Nijmegen takımı geçtiğimiz yılın tartışmasız en efektif takımıydı. Eldeki malzemeden en iyisini çıkarmayı başardılar. Şubat ayı geldiğinde hala 3 cephede mücadele ediyorlardı. Bu tabloyu yaratan adam Mario Been Feyenoord'a gidince onlar da çöktüler. İlk on içerisinde görmeyi umuyordum onları, şimdi sadece 2 galibiyet almış durumdalar. Bir teknik adam değişikliği maksimum etki yaratabiliyor işte. Böyle giderse RKC'ye bile geçilebilirler.
Takımın yıldızı:Youssef El Akchaoui
Sürpriz: Erton Fejzullahu
Hayal kırıklığı: Lasse Schöne
18-RKC Waalwijk (12): Eredivisie'ye yeni yükselen her takımın sendromu onları da vurdu. Hollanda'da bu tür Eredivisie için çok güçsüz, Jupiler League için çok güçlü takımlar vardır. De Graafschap, Volendam gibi. RKC de bu akımın temsilcilerinden. Son sıranın en büyük adayı, 17. lik bile benim için başarı olur, zira lige 7 maçta 7 mağlubiyetle başladılar. Sonraki 10 maçta 4 galibiyet alabildiler.
Takımın yıldızı: Derk Boerrigter (FC Zwolle)
Sürpriz: Fouad Idabdelhay
Hayal kırıklığı: Jurgen Colin
4 yorum:
bütün türkler hayal kırıklığı mı oldu ? serhat, sinan ...
yok mu parlayan yükselen kimse ?
Öncelikle güzel bir devre özeti olmuş paylaşımın için teşekkürler...
Avrupa'da Spurs'le birlikte uzaktan da olsa desteklediğim yegane takım olan Heracles bu sene oldukça şaşırtıcı işler yapıyor dediğin gibi sanırım bunda en büyük pay Gertjan Verbeek'e ait, ardında bıraktığı klüplerin şu anki hallerine bakınca Verbeek'in ne derece büyük işler yaptığını bir kez daha da görmüş oluyoruz.
Listende yer bulmamış ama bu sezon 8 gole sahip olan 89 doğumlu Bas Dost'un da bu sezonki sürprizde büyük emeğinin olduğunu düşünüyorum, ileride kendisi hakkında bir yazı paylaşırsan çok memnun olurum...
Honda yanılmıyorsam son maçını oynadı kulüpte. Maçtan sonra bu yönde açıklamalar yapıldı. Hatta teknik direktör, ondan gelecek parayla 2,3 mevkiyi kuvvetlendirebilecez dedi. CSKA Moskova'nın almaya yakın olduğu yazıyordu fakat başkası da olabilir. Sonuçta kesin olarak gidiyor devre arası.
Twente'de Ruiz transferi nasıl bir nokta atışıdır.. Stoch-N'Kufo-Ruiz..müthiş.
PSV'de Dzszudzsak olmasa buralarda olunamazdı. Son haftalarda çok öne çıkmadı sanırım ama sezon başından beri o sürüklüyordu. Bir de düzenli gol atan forvetleri olsa.
Ajax'ta Pantelic'in katkisi harika. Ama deplasmanda PSV, Twente kadar kontrollu, baskin olamadilar.
Feyenoord elindeki kadroyu korursa 3, 4 seneye eski gucune ulasir. Biseswar, Fer, Wijnaldum. Umit Milli Takim kadrosundalar. Tabii Biseswar, Sekou Cisse'nin performansi yuzunden yedek kaliyo ama o da girdiginde cok iyi isler cikariyo. Sakatliklar olmasaydi defansta da belki daha saglam kalabilirlerdi.
Heracles'te Everton'ın son maçta Venlo'ya attigi gol muthisti. Douglas da cok etkiliydi o macta.
Alkmaar'da Ari da Silva, Turkiye'den bir kuluple anlasacagini aciklamisti. Hala yedek kaliyor. Giderim demisti bu durum devam ederse. Koeman gitti o arada ama Ari gidecek mi? Turkiye'deki o takim kim, Bursa, Kayseri, Sivas mi yoksa Istanbul takimlari mi merak ediyorum.
Venlo Honda'siz da ligde tutunur. Zaten Honda transfer doneminde oynuyordu. Beraberlik serisi yakalayarak en kotu puanlari alirlar. Ayrica Honda'nin yerine yine bir Japon bulmuslar sanirim.
Vitesse'de Kolk hep sakat, Sinan hazir degil.
Sparta'da surpriz oyuncu olarak Falkenburg'u yazmamak biraz haksizlik olmus bence.
Groningen'de bu gidisle sezonun surprizi Matavz olacak. Takimin hucum hattinin en yasli oyuncusu 22 yasinda galiba !?!?
Roda'da Hadouir, yeni Sekou Cisse oldugunu gosterdi.
Heerenveen kesinlikle cikisa gececek ikinci yari. Avrupa Ligi maclarini o kadar sakatliklarla kaldiramadilar.
Willem'de Mehmet Akgün'ün sakatlık listesinde olmadığı hafta sayısı 1 sanırım, onda da tekrar sakatlandı.
Den Haag'da da Knopper başta olmak üzere kilit adamlar hep sakattı. Devre arası dönerse bazıları ikinci yarı tekrar sezon başındaki gibi çıkış yaşayabilirler.
Nijmegen de en azından bu sıralarda olmayacaktır. Vitesse macina cok bilenmislerdi. Ertelenmesi kotu oldu.
Waalwijk ligde kalamazsa zaten iflas edecegini acikladi. Kaderleri kendi ellerinde.
Hepsinin sonuna 'bence' eklemiyim dedim.
Rıdvan
Ajax ın bu gün attığı 14 golde manidar olmuş yav.
Yorum Gönder