23 Şubat 2010 Salı

AZİZLERİN DÖNÜŞÜ

Steve McClaren İngiltere'den sopayla kovalanmıştı. Su bile dökmedi kimse arkasından. Zaten gidişi yağmurlu bir gecenin sonunda oldu. İngilizlerin Eriksson sonrası "yerli hoca getirelim, yerli malı yurdun mal ıerkes onu kullanmalı" ısrarının bittiğinin ilanıdır aslında, 3 sene önce Wembley'de Hırvatistan'a 3-2 ile boyun eğilen ve onları Euro 2008'den eden gece. 2008-09 sezonunun başında Twente'yi Şampiyonlar Ligi'ne taşıyan Fred Rutten Schalke 04'ün yolunu tutunca Enschede kulübünün (hep söylediğim gibi), Avrupa'nın örnek gösterilecek başkanlarından olan Joop Munsterman (ki kendisi kalkınma hamlesi sırasında Fenerbahçe'yi örnek aldığını her fırsatta dile getirir) göreve Steve McClaren'i getirdi. O gün Munsterman'ın kendilerine taktığı "Saints" lakabına atıf yaparak "Bunun Neresi Aziz?" yazısını yazmışız. Şöyle demişiz: Yalnız "azizler geliyor (the saints are coming)" şarkısına gönderme yaptıktan sonra McClaren'ı görev başına getirmenin de mantığını çözmüş değilim. Twente'nin son birkaç yıldır yaptığı ilk falso hamle.

Aradan 2 yıl geçti. Twente geçtiğimiz yıl ligi ikinci bitirerek Şampiyonlar Ligi derecesini yineledi. Hollanda Kupası'nda final oynadılar ve UEFA Kupası'nda şubat ayını gördüler. Bu sene değişen bir şey yok. Hollanda Kupası ve Avrupa Ligi'nde yollarına devam ediyorlar. Ligde bu sefer zirvenin ortağı durumundalar. 2 hafta önceye kadar liderlik koltuğundalardı. Şimdi de PSV'nin 1 puan gerisindeler. Hafta için Werder Bremen'i 1-0 mağlup ettikleri maçın rövanşına çıkacaklar. Üstelik takım bütün bunları yaparken Arnautovic ve Elia gibi iki çok önemli kanat oyuncusunu kaybetti geçtiğimiz yıldan farklı olarak. İngiliz hocanın ülkeden ayrılmadan bir kupa almasını hatta şampiyon olmasını istiyorum zira 2 senedir yaptıklarıyla bunu haketti gibi. Bize de ufak bir ders vermiş oldu. Hafta sonu takım bir kulüp rekoruna daha ortak oldu. Pazar günü Willem II'yi evlerinde 1-0 mağlup ettiler ve kendi evlerinde üstüste 25. kez mağlup olmadılar. Böylece kulüp tarihinde daha önce 2 kez yaşanmış başaırıyı tekrarladılar (21 ocak 1973'ten 28 nisan 1974'e kadar 20 galibiyet-5 beraberlik ve 2 mart 1975'ten 1 eylül 1976'ya kadar 19 galibiyet-6 beraberlik). Takım bu hafta NEC ile oynayacağı maçta da yenilmezse kulüp tarihi rekorunu kıracak. Kovaladıkları bir başka unvan daha var. Bu 25 iç saha maçının son 11'inde galip ayrıldılar sahadan. Bahsettiğimiz NEC ve izleyen iç saha maçında ADO maçlarından da 3 puanla ayrılırlarsa, üstüste iç saha galibiyeti dalında 1968 mayıs-1969 şubat arasındaki rekora da ortak olacaklar.

Gerçi ben böyle unvanlardan bahsettim mi o takım kuruyor. Bu hafta NEC'e kaybederler diye de korkuyorum bir yandan.

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Demek ki Nec banko oranlar da 9-10 civarı..

AB..

AbSurDMaN dedi ki...

Hadi şimdiden geçmiş olsun Twente :)