21 Eylül 2003'teki Olimpiyat Stadyumu'ndaki meşhur 2-2'lik Galatasaray-Fenerbahçe derbisinde Cesar Prates'in vurduğu topu Hakan Şükür'ün ustaca bir kafa vuruşuyla köşeye bırakması (!) meşhurdur. Tabii ustaca köşeye bırakması falan hikaye top Hakan'ın kafasına çarpıp Recep'i yanıltmış ve ağlarla buluşmuştur. Ama maç sonrası Hakan Şükür o golün kendisine yazılmasını iddia etmiştir bir süre. Evet belki Hakan golde duvardan başka bir rol oynamamıştır ama doğrudur top ona çarparak önemli ölçüde yön değiştirmiş ve Recep'i ters köşede bırakmıştır. O gol Hakan Şükür'ün kariyer golleri arasına mı katıldı yoksa Prates'e mi hala bilmiyorum. Bugünlerde İsveç'te de benzer bir tartışma var. Tomas Brolin'le ilgili
emeklilik yazısında bir şeyler karalamıştık. Parma'da futbol oynadığı zamanlar çok sevilen bir oyuncuydu. Parma'nın altın çağındaki o müthiş kadronun adamlarındandır. İngiltere'ye gitmesi hayatının hatası oldu, bugün hala Premier Lig tarihinin en komedi oyuncuları arasında ilk 10'da gösterilir. Meşhur
bir de golü vardır Leeds formasıyla attığı, youtube'da dolanır durur. Brolin kariyerinin sonlarına doğru yaşadığı düşüşten sonra ülkesi İsveç'e geri döndüğünde ilk iş olarak en iyi dönemini geçirdiği Parma'da giydiği forma numarası olan "11" sayısının İtalyancası olan "UIndici" adında bir restoran açtı. Artık artan yemekleri mideye indirdiğinden mi bilinmez hızla kilo almaya başladı. Bu arada internet üzerinden satış yapan bir firma kurup elektrik süpürgesi satmaya başladı. Bir ara Dr. Alban'ın "Alla Vi" klibinde de oynadı. Boş zamanlarında poker turnuvalarına katıldı. 40 yaşında ve 90 kilo olarak hayatını sürdürüyor. Bugünlerde ise Prates-Hakan Şükür hadisesine benzer bir olayla İsveç gündeminde.
Brolin, İsveç formasıyla 1991 yılında Norveç'e karşı oynadığı maçta, takı markadaşı Roland Nilsson'un kaleye vurduğu topun, kendi sırtıa çarparak Norveç kalecisi Einar Rossbach'ın ağlarıyla buluştuğu, ancak golün Nilsson'a yazıldığını, o zamanlar bu olayı, Nilsson'un ilk golü olduğu için arkadaşının kalbini kırmamak adına gündeme getirmediğini ancak İsveç federasyonunun golü kendisine yazması gerektiğini iddia etti.
19 sene sonra gelen bu "gol benim" talebinden sonra İsveç federasyonu da video görünütlerini incelemeye alacak önümüzdeki günlerde. Federasyon basın sözcüsü Thomas Salateg "ulen sen floş kare as falan onlarla ilgilen bırak artık futbolu" diyecekmiş de kibarlığından "olayı inceleyeceğiz" demiş. Eğer gol 19 yıl sonra Brolin'e yazılırsa İsveçli'nin milli takımda attığı gol sayısı 26'dan 27'ye yükselecek ve tüm zamanlar listesinde de yedinci sıraya yükselip Agne Simonsson'le golleri eşitleyecek. Tabii bütün bunlar 19 yıl sonra tantana çıkarmaya değer mi? Değmez elbet. İsveç federasyonunun gol başına prim verdiğini, Brolin'in de yakın zamandaki bir poker partisi için nakit sıkışmasında olduğundan şüpheleniyorum.
3 yorum:
önemli olan aslında golün kime yazıldığı değil, kimin yazdırdığıdır. hakanın olayında orada mesela (o sene takımda olamasa bile) iliç olsaydı gol pratesin olurdu. veya hakan vurup pratese carpsaydı, gol yine hakanın olurdu. golü atmak meziyet ama önemli olan gole sahip çıkmak. brolin sahip çıkamamıs gole, pozisyonu izlemedim ama gol nilsson'un..
Gereksiz bilgi:
Brolin bu aralar Isvec televizyasinda Stefan Holm, Patrik Sjöberg, Armand Kranjc gibi siporcu eskileriylen, Malta'da cekilen "Ustalarin ustasi" (Mästarnas mästare) adinda bir programda boy göstermekte. Unluler ciftligi gibi gereksiz bi sey, ama bunlar siporcu oldugundan engelli parkurlarda felan atlayip ziplayarak birbirlerine karsi yarisiyorlar.
Brolin abimiz gotu gobegi salmis olmasina ragmen yarismayi bayagi iyi goturuyor. Atlayip zipliyor falan. Ayrica, tam serefsiz bir insan portresi cizmekte.
Zaytung haberi gibi. Bu ne be. Arkadaşını kırmamak istemiş falan. Çok enteresan gerçekten.
Yorum Gönder