2 Aralık 2010 Perşembe

ABRAMOVICH-BIN HAMMAM-BLATTER DEGIS TOKUSU

















Bu sabahki BirGun yazisinda Ingiltere ve Avustralya'yi favori gostermistim. Bir Ucan Hollandali gelenegini bozmadilar ve her ikisi de ilk turda elendiler. Her 2 sonuca da sasirmamak lazim. Perde arkasindaki hesaplar olmasa FIFA Ingilizlere "bakin beyler, yillarca sizi futbolun besigi diye bildik, siz kuluplerinizi teker teker Dogu Bloku ve Ortadogu'daki sermayeye sattiniz, madem o futbolun besigini bu adamlara yar ediyorsunuz, buyurun biz de size uyuyoruz" mesajini verdi diyecegim ama her 2 kararin arkasindan bir dolu dedikodu tureyecektir. Aslinda zarftan Katar cikacagi ile ilgili soylentiler daha 2-3 ay once ayyuka cikmisti, zira Asya Futbol Konfederasyonu Baskani Katarli Mohammed Bin Hammam, gelecek FIFA Baskanligi secimindeki adayligindan Blatter'le agustos ayinda yaptigi gorusmeden sonra cekilmisti. Bu hareketin, kupa duzenleme hakkina karsilik, Bin Hammam'in baskanlik seciminde Asya oylarini Blatter'a satacagi anlamina geldigi cok yazildi. Bunlari sadece art niyetli dedikodu olarak gormek mumkun ama sunu not dusmek lazim kesinlikle. Komite karar odasindan ciktiktan sadece 3 dakika sonra BBC Twitter'inda Ingilizlerin ilk turda elendigi ile ilgili bir mesaj vardi. Daha en onemli kararin alindigi odanin cikisinda bu basina siziyorsa ve ardindan da dogru oldugu goruluyorsa kararla ilgili yapilan dedikodular da acaba gercegin cok onceden ogrenilmesi mi diye sormamak mumkun degil.

Ozetle FIFA bakir ulkeleri secti yine. Bu sabah Hollanda basinina Flaman politikaci Jean Marie Dedecker'in demecleri yansidi. Dedecker kupayi ulkesinin duzenlemesine kesinlikle karsiydi ve soyle diyordu. "Turnuvadan sonra yarisi bos kalacak stadyum insaatlarina milyar dolarlar akitacagimiza o parayi kendi sporcularimiza ve takimlarimiza verebiliriz, bizim icin cok onemli olan vergi gelirleri FIFA'nin muaiyeti sebebiyle azalacak ve bu boslugu kim dolduracak dersiniz? Normal vatandas, ben bu yuku kaldirmayi reddediyorum ve kupayi duzenlemek istemiyorum. Dunya Kupasi, FIFA'nin bir somuru aracidir"...Olaya boyle bakanlar da var...Rusya ve Katar'a bu isin yarayip yaramadigini gorecegiz. Benim korkum Katar'dan cok Rusya tarafinda. Fahis otel fiyatlarina simdiden hazirlikli olun derim.

Bizi cok ilgilendirmeyen bir surec olsa da Morgan Freeman'in eli bos donmesine uzulduk elbet, adamda masallah oyle bir karizma var ki Avrupa Sampiyonasi'ni bile ABD'ye getirebilir bu dolaplar donmese.

4 yorum:

Ku.Ba dedi ki...

Belçika'yi bilmem, ama Hollanda'da kamuoyu yolsuzluklar ve neden olacagi yükten dolayi genel olarak Dünya Kupasi'na karsiydi.

--
"Bunlari sadece art niyetli dedikodu olarak gormek mumkun ama sunu not dusmek lazim kesinlikle."

Bu konu hakkinda bkz.:
1
2

ilquer dedi ki...

Aslında tüm bunların dışında 2022'nin 11 sene önceden açıklanmasının altında da Katar'a verilmek istenmesi olabilir. Sonuçta aday ülkelerden en çok Katar'ın bu süreye ihtiyacı var gibi gözüküyordu.

Unknown dedi ki...

Bugun bu haber Ntvsporda spor servisi programinda cikti :)

İzmir dedi ki...

Blatter'in önceki seçimlerdeki sabıkanlarından dolayı bu iddaalara inanmamak zor gibi geliyor aslında.Blatter seçim konularında epey sabıkalıdır.Orta Amerika grubuna verdiği +1 dünya kupası kontenjanı ile oyları toplamayı yasal saysak bile, bir orta amerika ülkesinin federasyon başkanı Blatter aleyhine oy vermeye giderken saçma bir sebeple yurtdışı yasağı ile karşılaşıp havaalnından dönerken, onun yerine başka bir siyahinin seçimde oy kullandığı ve araştırılınca bu kişinin Blatterin arkadaşı olduğu idda edilmişti.Daha fazla okumak isteyenler için, bu iddaanın ve bu gibi bir dolu skandalın bulunduğu kitap Andrew Jennings',n FAUL kitabıdır.

Evsahipliği meselesine gelirsek, spor ekonomisi ile akademik olarak ilgilenen biri olarak şunu söylemeliyim ki çok da şaşırtmadı doğrusu.Hatta sırf arkadaşlara ispat etmek için sembolik miktarda Katar beti bile almıştım, bakın işte demek için.

FIFA'nın ev sahipliği için aslında gerçekte başka kriterleri vardır.Bunlardan biri uzun süreden devam eden, Avrupa tarzı futbolu nüfusu ve ekonomisi büyük yeni coğrafyalara yayma çabasıdır.Bunu zaten son iki-üç seçimdir görüyoruz.

Son iki seçimde ise başka bir kriter daha var FIFA yöneticilerinin elinde.Saat farkı.Artık futbolda daha hakim seyirci (pardon müşteri ) televizyon seyircisi.Çünkü sayıca fazlalar ve doğal olarak harcamaları ve yarattıları gelirde kat kat daha fazla.(Zaten futbolun işçilerin eğlence vakti olan cumartesi öğleden sonradan pazar akşamına alınma sebeide tvden maç yayının başlamasıdır.Zira ilk gece maçı 1953'de Volwes'in evsahipliğinde yapılmıştır ki tvden maç yayınınıda 1952 gibi başlamıştı.
Hatta ilk Dünya Kupası 1954'te yayınlanmıştı.Sadece birkaç maç yayınlanıyordu ama bu bile Federal Almanya'da kupa öncesi tüm ülkede 100bin civarı tv varken kupa sonunda ülkedeki toplam tv sayısının 700 bine çıkmasını sağlamıştır.)

Neyse dönecek olursak, Japonyada kii kupanın yerel saat farkı sebebiyle yeterinde talep ve ilgi alamadığı ortada.Hatta bu kupanın yarattığı ekonomik büyüklüğünün diğer kupalara göre oldukça az olduğuna dair birçok akademik çalışma mevcut.Ayrıca Batı Avrupa takımlarının başarısızlığı yani favorilerin çökmeside kötüydü.

Neticede, iki seçimede baktığımızda, hem futbolun yayılacağı yeni bir coğrafya hemde saat farkı olarak Avrupa'ya sıkıntı yaratmayacak bir coğrafya özellikle Rusya ve Katar'da buluşuyor.

2018'e baktığımızda zaten Rusya bu iki yönüylede çok ağır basıyor.Kıta Avrupası kadar büyük olan (hemen hemen her anlamda ) hemde Avrupa futboluyla entegre olmaya çalışan Rusya'ya bu turnuva elbette verilecekti.Üstelikde maçların çok büyük kısmı Avrupa prime-time'ına denk gelecekken.Burada tek rakip uzun süren uykudan uyandırmak için İngiltere olabilirdi.

2022'de ise açıkçası Japonya dışında üç ülkede, yeni ülke olma kriterini sağlıyorlardı.Ancak Avustralya henüz Dnya Kupası düzenleyerek futbolunu geliştirebilecek noktada bile değil.Daha olgunlaşması lazım.Ancak, Japonya ve Kore deneyimi o kadar sıkıştırdı ki FIFA'yı...Baktığınızda ABD ve Avustralya 'dada yerel saat çok fazla etkili olacak ve maçlar kıta Avrupası ve çevresi için izlenilmez saatlerde olacak.Bu noktada ellerinde iki kriteride karşılayan tek seçim kaldı o da Katar.

PS: Son olarak Türkiye'nin Avrupa Şampiyonası evsahipliğini kaçırmasına gelince..EURO2016'yı alamamamız ayrı mesele ama bence daha ilk başta stratejiyi yanlış kurduk.Bence başvuru EURO için değil DK için olmalıydı.Çünkü bahsettiğim saat farkından dolayı çok büyük avantakımız olurdu.Ayrıca harcayan genç nüfusumuz büyüyen ekonomimiz ve kalabalık nüfusumuz düşünüldüğünde DK evsahipliği bizim için çok daha yakın olurdu.DK organizasyonunun altından kalkabilirmiydik, bunu becerebileceğimizi anlatabilr miydik diye düşünenlere Katar'ın seçilmiş olduğunu söylemem yeterli sanırım.

Bence FIFA saat farkı telaşını bir kenara bırakmaz ise, (ki bırakmaz) bir 2026 veya 2030 DK için en büyük aday Türkiye'dir.