24 Ekim 2011 Pazartesi

6-1'İN SAHA RAPORU






















Bu maçın üzerine çok konuşulacak elbette. Bir maç için koskoca Sir Alex "hayatımın en kara günüydü" diyorsa onun üzerine konuşulur. "Parayla saadet oluyormuş" diyenlere aralık ayında görevdeki ikinci yılını dolduracak olan Roberto Mancini'yi göstermek lazım. İstediğiniz kadar elinizi cebinize atın, bir köşeden istikrar ve stabiliteye bulaşmadan o başarı gelmiyor. 2005'te sona eren 4 senelik Kevin Keegan macerasından sonra ilk kez City'de bir hoca ikinci yılını dolduracak. Ayrıntısı ile ilgili perşembe günü BirGün'deki köşeye bir şeyler karalayacağız. Ama görsel taraflarla ilgili birkaç not düşelim.

Yukarıdaki tablo iki takımın maç boyunca başarılı paslarını gösteriyor. Manchester City'nin 409'u başarılı, 90'ı başarısız toplam 495 pası var maç boyunca. Manchester United'ın da 392'si başarılı, 96'sı başarısız toplam 489 pası. Yani aslında hem toplam pas sayısı hem de başarılı/başarısız oranı açısından nerede ise eşdeğer bir performans göstermişler. Ama işin sırrı, daha hemen başında Evans'ın kırmızı kartla oyun dışı kaldığı ikinci devredeki performansta.





















Yukarıdaki tablo da bunu gösteriyor. Maçın son 45 dakikasındaki pas performansını. United'ın (solda)bu bölümde 156 başarılı 43'ü başarısız 199 pası var. City ise (sağda) 248'i başarılı, 35'i başarısız 283 pas yapmış. Sayılardan da öte bu pasların nereye yoğunlaştığını görüyorsunuz. Kırmızı Şeytanlar'ın rakip sahadaki etkisizliğinin yanında mavilerin nasıl o alanı parselledikleri görülüyor. Tabii bağlarken aşağıdaki tabloya da bakalı. Soldaki Manchester United'ın maç boyunca kullandığı başarısız pas denemeleri. Özellikle ceza sahasına yapılan ortalarda gözle görülür bir düük isabet yüzdesi var. Sağdaki ise maçı bağlayan adamın profili. David Silva, kullandığı 70 pasın sadece 8'i hatalıydı İspanyolun. Attığı gol ve asistleri onun dünkü performansının doğal bir sonucuydu.


5 yorum:

MaX CadY dedi ki...

Abi bu görselleri nereden buluyorsun?

shadowturk dedi ki...

pas sayılarının toplamlarında sanki hata var.ha belki çok önemli değil.

roland deschain of gilead dedi ki...

89 90 ve 92 de 3 gol bulan man city performansı bana sanal geliyor. 10 kişi kalmış ve 3-1 geride olan man u 89 da hala çift bekle saldırıyordu rakibine. bir man u sempatizanı olarak bence bu skorda bir sorun yok. ciddiye aşırı ciddiye almaya da gerek yok. man city iyi takım, o konuda herkes hem fikir herhalde. artık man u da kabullenir ve arap atı gibi saldırmaz city ye

Ali Ece dedi ki...

Şimdi "19. Şampiyonluk" pankartları vardı ya...
Al o 19'u, aldın mı?
Aldın, onu ters çevir 180 derece, çevirdin mi? Çevirdin ne çıkar çevirdiğinde 19'u: İşte 1-6!
Pesküvit tadında bir 1-6 daha ilk 1-6'nın 85. yılında hayırlı olsun manchester ahalisine!

Baran Doğan dedi ki...

Futbolda ön asist (pre-asist ?) gibi bir kavramın da olması lazım bence. Bu maçtaki üçüncü gol örneğin.. Goldeki aslan payı ne golü atan oyuncunun ne de asisti yapan oyuncunun. David Silva öyle bir pas atıyor ki işi büyük oranda bitiriyor. Bu paslardan Xavi de sık sık veriyor. Villa veya Pedro'nun önüne öyle toplar atıyor ki onlara da çok kolay bir asist yapma ve genellikle Messi'ye de çok kolay goller atma fırsatı yaratıyor.