Yıl 90'ların sonu. Kadıköy'deki meşhur dershaneler sokağında Ekol Dershanesi'nin yollarını aşındırırken bizim sınıfta bulunan, ailesi mantıcı olan, ön dişlerinden birisinin yarısı çaprazlamasına kırık, boyu 1.66-67 arasında değişen, ama matematik dersleri zehir gibi, beklenildiği gibi de gözlük camı şişe dibinden hallice Güneri diye bir arkadaş vardı (hatta adam 2 ay boyunca "yahu benim annem-babam mantıcı niye inanmıyosunuz ya" demiş ama bir gencin ailesinin mantıcılık yapabileceğini o ergen yaşında akla hayale sığdıramayan bizler adama inanmamıştık da eleman en sonunda bizi dükkana götürmüş biz de tekrer teker özür dilemek yerine öküz gibi mantıya abanmıştık). Bu Güneri'nin en çarpıcı özelliklerinden birisi de o kırık diş, o kısa boy, o şişe dibi gözlükle sınıfın en taş hatunlarından birisini tavlamasıydı. Nasıl yaptı, ne zaman yaptı soramadık da, ne diycez adama, Davaro'daki Memo gibi "ya kardeş sen bu halle karıyı nası şeettin" mi diyecez, sessizce saygı duyduk.
Her yeni tanışan ve sayısı 5'ten fazla olan erkek grubunun yaptığı gibi muhabbet birkaç ay sonra "halı saha maçı"na bağlandı. Bir erkek grubunun dibine dinamit koymak istiyorsanız yapacağınız şey basit, bir araya getirin, halı saha muhabbeti açın ve kaçın. Zamanında ayrıntısıyla yazdık zaten. Bizim başımıza da aynısı geldi ve mahallede attığı gollerden başlayıp, lise takımlarında kazandıkları madalyalara varanlar, Galatasaray altyapısına torpili olmadığından alınamayanlardan, amcası 2.ligde profesyonel topçu olanlara kadar her türlü mavra havada çarpıştı. Sonunda ne oldu aynı dershaneden kendimize bir rakip bulduk, rakip bulduk dediysek fena halde kaşınıyorduk, "gelin bizi kaşıyın" dedik...kaşıdılar da...Altunizade Vezirspor tesislerinde kaşıdılar hem de. 21-3 yenildik. O mangalda kül bırakmayan adamlar birer Bülent Akın, birer Baki Mercimek, birer Gabriel Tamas çıktılar ve 60 dakikada 21 tane gol yedik. Bu tür bir hikayenin sonunu en güzel bağlayan, bir torba golü kalesinde gören o cengaverlerin maç sonunda birbirlerine bakarak sırıtması ve işi geyiğe vurmasıdır ki hep bir ağızdan aynı hikaye anlatılır...."e beyler şimdi...nerden baksan....7 senedir ayağiıma topu vurmadım....ne 7'si...dur.....11 sene şaşırdım...11 senedir oynamadım beyler hamlamışım"...
Nijerya 3.liginde geçtiğimiz hafta Plateau United Feeders ile Police Machine arasında yükselme savaşı vardı. 2 takımın da puanı eşitti ve yükselen takımı gol averajı belirleyecekti. Plateau United, Akurba FC önünde ilk yarıyı 7-0 önde kapadı. Police Machine de, rakibi Babayaro FC'ye karşı 6-0 öndeydi. Devre arasında ne olduysa 2.yarı futbolseverler, toplam 133 gol seyretti. Plateau United 79-0, Police Machine de 67-0 galip geldiler. Nijerya Futbol Federasyonu da "ulan yapacaksanız adam gibi yapın bari" diyerek tüm futbolcular, maçın hakemi, saha komiseri, teknik adamlar ile oyuncuların lisanslarını iptal etmiş. Yalnız benim aklımın almadığı bir takımın 45 dakikada nasıl 72 gol atabileceği. Bu 37 saniyede bir gol olduğu anlamına geliyor ki bir takımın golü sonrası oyunun tekrar başlamasının minimum 10 saniye alacağı düşünüldüğünde 2 takımı da şike sebebiyle cezalandırsalar da özveriye de ödülü çakmak lazım.
3 yorum:
tebessumle okudum yaziyi...sanki kendi yazdigim yaziyi okuyordum.
Haydarpasa Lisesi mezunuyum. Vezir Tesislerinde, Dershaneden ayarladigim takima karsi lisedeki sinifimin ekibi ile 26-3 yenilmistik. Mactan sonra da kendimizle bayagi bayagi dalga gecmistik ki hala da soyunma odasindan ''...i tuttuk'' temali fototgrafimiz vardir. 2001-2002 sezonuydu. unutulmaz :)
Haydarlıyız biz de :)
Allahini seven defansa gelsin...
Yorum Gönder