8 Haziran 2008 Pazar

EURO 2008: GÜN 1



Kademe kademe gitmek lazım, aylardır biz "oyuncu seçimi, şu bu alınıp alınmayan adamlardan ziyade daha başka tartışılması gereken bir şey var" diyorduk. İskelet kurma, beraber oynama ve istikrar oluşturma. Turnuvaya 1 ay kala iskelet kurmaya başlarsanız genelde olan budur. Portekiz'in, Almanya'nın, İtalya'nın, İsviçre'nin ilk onbirinden 8-9 oyuncusu belli iken biz 1 ay kala daha 2-3 oyuncu sayamadığımız onbirle gelinecek nokta da bu olacaktı. Şimdi mevki mevki gidelim sonra da genel bir sonuç verelim.

Volkan'a lafımız yok pek, yapacağı bir şey yoktu

Defans: Dönüp dolaşıp aynı yere geliyoruz. Bir iskeletin yoksa, kuracak zamanın da yoksa ne yapılabilir? Mustafa Denizli'nin 2000'de Şenol Güneş'in 2002'de yaptığı gibi hazır bir iskelet alınır aynen monte edilir. Orta sahanın ortasındaki iki adam gibi, forvet ikilisi gibi veya defansın ortasındaki iki adam gibi. Neden Gökhan oynadı orda? Neden Emre Güngör değil? İkinci yarı ligin en az gol yiyen takımı Galatasaray'da bu iki adam yanyana 20 maç oynadılar. Birbirlerinin nerede ne yapacağını, hatasını biliyorlar. Gökhan Servet'in, Servet Gökhan'ın nesini tanıyor? Eğer yanyana toplasan 5 maç oynamamış 2 adamı böyle bir turnuvanın açılış maçında göbeğe koyarsak her atak tehlike olur, ne adam paylaşımı olur ne pozisyon alma. İlk gole bir bakmak lazım. İçler acısı. Pepe ve Nuno Gomes 2 kişi, 6 tane Türk oyuncu arasından gol attılar. Sadece 2 pasla. Böyle gol yiyen takım dünyada yok artık. Dünyada yan toptan bu kadar pozisyon veren takım yok artık. Her korner tehlike olur mu? Defansın kanatlarındaki Hakan Balta hücuma hiç katkı yapmadı. Sağdan Hamit tek başına bir şeyler yapmaya çalıştı ama, dediğimiz gibi tek başınaydı.

Orta Saha: Şimdi kenarda iki adam oynadı. Tuncay ve Kazım. Tuncay'ı konuşmuyorum. Ben hayatımda bu kadar kötü bir Tuncay izlememiştim. İngiltere basınının onu üstüste haftanın en kötü karmasına seçtiği Tuncay bile pozisyona giriyor, top çalıyor, adam kovalıyordu, dün akşamki Tuncay değil başka bir şeydi. Kazım ikinci yarı hücumda iyiydi aslında. Bir hayli pozisyon yaratma uğraşındaydı ama her pozisyonda Ronaldo'yu Hamit'le birebir bıraktı ve kademeye hiç girmedi. Bu yüzden Fenerbahçe'de oynamıyor işte, beğenmediğimiz Deivid gelip Gökhan Gönül'ün kademesine giriyor ama Kazım girmiyor. Dün de aynısı oldu. Orta sahamızın organize bir akın geliştirmesini bekledik. İlk organize akın 83'te geldi. Kazım bindirme yapan Sabri'ye bıraktı, Sabri ortaladı, Ferreira kornere attı. Orta saha ile hücum arasında bağlantı yapacak adam kim? Emre. Ne yapıyor Emre? Defans kendi arasında pas yapıp oyuna sokamadığı için ta geriye geliyor, topu alıyor geriden, sonra ayağında topla ileri gidiyor ya da o vuruyor ileriye. Bu taktik hangi taktik? Terim'in ikinci döneminde Felipe'li Galatasaray'ın taktiği, o taktik nasıl patladıysa bu da olmuyor işte.

Forvet: Şimdi 3 hafta önce Terim TRT-3 kanalındaki bir söyleşide kameraya baka baka dedi ki, "ben Hakan Şükür'ü almadım, çünkü pivot santrafor bir oyun stilidir, bu artık geride kaldı dünya futbolunda, biz başka stil oynayacağız başka tip adamlar aldık". Peki dün milli takım 60. dakikadan itibaren ne oynadı? Servet veya Emre'nin topu ceza sahasına şişirdiği 10 top saydık. Kime gitti bu toplar?. En uzunu 1.80 olan Nihat'la Semih'e. Kazım orada İngiliz stilini kullanayım dedi ama o stile İngiliz liginde faul çalmazlar, burda çalıyorlar. Peki biz madem son yarım saat mağlup duruma düşersek topu ileriye dikecektik, oraya Hakan Şükür'ü hadi, onu istemiyorsa Ersen Martin'i, hadi onu geçtik Gökhan Ünal'ı neden kadroya almadık? "Ben bir taktikle oynayacağım" diyorsun, sonra sadece 1 gol yedim diye, artık uygulamayacağım dediğin taktiğe dönüyorsun. Moda yorumdur. "Terim mi dedi topu şişirin diye". Terim maçı İstanbul'dan mı izliyor? Kenarda. Çıkıp desinki "arkadaşlar yarım saat var daha, neden şişirmeye başladınız, biz böyle oynamayacaktık". Eğer bunu demiyorsa o zaman oyuna bir itirazı yok demektir. E o zaman 3 hafta önce söylediklerinin de hiçbir hükmü kalmaz. Bir teknik direktör kendisiyle çelişiyorsa zaten onun takımın üzerinde bir katkı yapmasını nasıl bekleriz?

Gerçek şu. Milli takım bu 3 haftalık kampta ne yaptı çok merak ediyorum. Ne konuştular? Terim ne anlattı? Antrenmanlarda ne yapıyorlar? Takımın bir oyun planı yok, takımın defans kurgusu yok, takımın bir iskeleti yok, takımın ruhu yok (ilk golde Servet'e bakın, yanından geçen topa kerhen ayak kaldırıyor, Galatasaraylı Servet böyle mi oynuyordu?), takımın konsantrasyonu yok. İnternet üzerindeki her tartışma platformunda, ilk yarı bittiğinde herkesin şu görüşte olduğunu gördüm. "Tuncay çıksın-Arda girsin". İstisnasız herkeste. Kenara bugün çok açık söylüyorum o stepne hoca Cevat Güler koyulsa, takım böyle kötü yönetilmeyebilirdi. Bana Fatih Terim veya onu savunacak herhangi bir kimse neden Tuncay'ın ikinci yarı çıkıp Arda'nın girmediğini anlatamaz. 46. dakikada o Arda'nın sahaya girmesi lazımdı. Çünkü bugün Portekiz milli takımına bizim takımdan alınacak tek isim var. Arda. Belki de Gökdeniz. Onlar gibi kısa, süratli, birebirde etkili. Tuncay topu alıyor, 10 saniye düşünüyor, sonra da en olmadık adama pas veriyor, onu da yanlış veriyor. Zaten o düşünene kadar da Portekiz defansı yerleşiyor. O defansın arasına onlar gibi hemen tepki veren, çabuk, dar alanda etkili bir adam sokmak varken bu yavaş çekim oyuncularla tehlike bile yaratamadık, hatta tehlikenin yanından bile geçmedik. Eğer zorunluluktan bir değişikliğimiz gitti diyorsanız, Ayağı kopsa bile o Gökhan sahada kalıp Arda girmeliydi.

Sonra, Mevlüt-Sabri değişikliği. Neydi o değişiklik? Anlayan var mı? Ne oldu? Biz Sabri'nin Hamit'in önüne geçmesini ve Kazım'ın forvete kaymasını bekliyorduk. Ne oldu? Kazım-Hamit hattı aynen kaldı, Sabri orta sahaya geçti. Sabri'nin en son orta sahada oynadığı maçı hatırlayan bir Galatasaraylı var mı?. Ben hatırlıyorum, geçen sezon başı Gerets ön libero ararken onu bir ara Inamoto'nun yanında denemişti. Toplasan 2 maç. Sabri orada bile oynamadı. Sağ iç gibi bir şey oynadı Sabri. Gören oldu mu Sabri'yi? Ne zaman gördük? Hamit çıktığında ve sağ kanada geçtiğinde. O an bu değişikliğin mantığını merak ediyorum cidden.

Toparlayalım. Kapattık turnuvayı, 2 maç kaldığından (biri ev sahibi ile) ve sıfır puan olduğumuzdan değil. Grupta 2 değil 22 maç dahi olsa biz bu gruptan çıkamayız sinyalini verdik çünkü. İsviçre'ye dün "takım değil" dedik. "Onlar takım değilse eğer, biz mahalle takımı bile değiliz demek geliyor" insanın içinden. 11 tane adam kadroya yazılmış (yarısı yanlış şekilde), sahaya "Allah yardımcınız olsun" diye gönderilmiş. Bilmiyorum ne kadar dikkate alırsınız ama, Tevekkül diye bir şey var İslam'da. Herşeyi yaparsın gerisini Allahtan beklersin. Biz hiçbir şey yapmamışız, "yürü ya kulum"diye salmışız çayıra. Ama olmuyor işte. Şu 11 adam kendi takımında böyle mi oynuyor? Gol bağıra bağıra geldi. Dikkat ettiniz mi bilmiyorum, Ronaldo kendini sıkmadı resmen, turnuvanın uzun maraton olduğunu biliyor, Man. Utd'daki Ronaldo gibi her topu isteyen, boş alana kaçan Ronaldo muydu? Kasmadı kendini. Biz bunu bile kullanamadık. Bazı kabus pozisyonları hatırlıyoruz. Top soldan ortalanıyor, sağ tarafa doğru giden topu kafayla Servet çıkarıyor, Servet çıkarmasa arka tarafta sağ kanatta 2 Portekizli bomboş, Hamit yok, çünkü ileri gitmiş, Kazım yok, çünkü geri gelip Hamit'in boşluğunu kapatmamış. 5 kere oldu bu pozisyon, 5 kere. Bir kere Terim Kazım'ı çağırıp veya devre arasında "arkadaşlar böyle bir durum var" şeklinde tedbirini aldı mı?

Neyse bıraksanız 1 hafta yazılacak maç bu. İngiltere'ye 8-0, 5-0, İrlandalara Hollandalara 5-0 yenildiğimiz maçlarda bile böyle aciz bir takım görmemiştik. (8-0'ın birini göremedik zaten). Ne deriz İngiltere maçlarından laf açıldığında. "Ünal'ın üst direkten dönen, direği sallayan topu var" deriz. Dünden neyi anlatacağız? Yani birisi bize gelse bugün "dün ne oynadınız?" diye sorsa, ne cevap vereceğiz? Neyi anlatacağız? Fatih Terim'in bunu yapmaya hiç hakkı yok. Hem de hiç. O takımın 3 senedir başında. Ufak bir taktik kırıntı olmalı en azından. Çok üzgünüz kızgınlıktan öte.

12 yorum:

masa bekleyen cocuk dedi ki...

yazıyı 1 solukta okudum. emınım kı sen de 1 solukta yazmı$sındır :)
yenıldık ama ezılmedık dıyemıyoruz cunku yenıldık hem de ezile ezile. bu bence çok çok acı bir durum.
son olarak ; pozısyonumuz var mıydı maçta allah a$kına hatırlayan falan var mı.
eline sağlık abim.

Ahmet Bozada dedi ki...

bu kadar yitik, bu kadar silik bir oyunun,oyunun da ötesinde bir takım için eklenecek tek bir şey var. Terim'in 1 ay önce 3 hafta önce her ne kadar önce söylediği,savunduğu şeylerden birine riayet etseydi yeterdi. Emre-Aurelio-Hamit ortasahası başka takımda yok diyor.İyi ya işi bizi farklı kılan tek nokta burası.Bari buna sadık kal be adam.Hamit'in bekte ne işi var allah aşkına!

Yazık..

Mustafa dedi ki...

Şahane yazı olmuş, Terim kendiyle çelişti.

Yanlız Servet'in ilk golle ilgili açıklaması vardı yanılmıyorsam; " Sakat sakat oynadım, ayağımı topa kaldıramadım bile" gibisinden. Zaten Turnuvayı da kapamış sanırım.

Dün Ayhan'ın alınması gereken mevkiye Sabri geçti, maç orda bitti.

Birde Sabri bu sezon Kadıköyde 2-0 yenildiğimiz maçta orta saha oynamıştı.

papaz dedi ki...

Aslında yazmak bile istemedim başta ama kendi adıma kayıt için yazmak istiyorum. Terim oynamaya geliyoruz demişti, karışık bir oyuncu dizilişiyle sahaya çıktık. Terim'in Sabri - Kazım kumarı 2 yönlü sonuç verdi. Kazım çok iyi oynarken, Hamit sağ bekte resmen döküldü. Hele uzun süreli sakatlıktan sonra henüz hazır olmayan haliyle çok kötüydü.



Portekiz çok üstün başladı, sağa attıkları her top tehlike oldu Hamit'in kötü savunması yüzünden. Aurelio ve Servet ayakta kalan isimlerdi. Tek yönlü de olsa maç olarak güzel olduğunu söylemek lazım, tempolu bir maçtı.

2.yarı Portekiz biraz da yüklendi. Gökhan'ın zamanlama hatası hem Nuno Gomes'e direkten dönen bir şut sansı verdi hem de kendini sakatladı. Emre Aşık girdikten sonra defansın dengesi iyice bozuldu. Sabri'nin girmesi ile orta sahada pres açısından daha iyi hale gelip oyunu dengelemişken Pepe'nin defanstan çıkışını takip etmeyince forvetler futbol adına çok güzel bir gol attılar.
1-0dan sonra cevap verecek taktiğimiz yoktu, Terim iyi oynadığımızı, iyi kapandığımızı söylese de topun devamlı onlarda olması ve her an golü bulabilecek gibi oynamaları ile Portekiz maçı haketti.


Son dakikada CR7'ın hakemler nezdindek dokunulmazlığı sayesinde faul yaparak aldığı topla 2yi de yedik.

Çok köyü bir futbolla moral bozucu bir başlangıç yaptık. 2.maçlar da grupta işler çok karışacak, artık ancak 1+ 3 ile çıkabiliriz artık bu gruptan. 3+3 olursa ne ala:)

http://papazmetin.blogspot.com/

aksilaz dedi ki...

klasık bır fatıh terım hatsı oldu maalesef.ben yaptım oldu dedmek ıcın herseyı yaptı dun.emınım takımın 11'i ilk defa birarada maça çıkmıştır.ama portekıze bakalım yıllardır aynı ımsler ve taktıkle oynuyorlar.deısıklıkler pepe defansın göbegıne geldı birde moutınho manıchenın yerınde oynadı.herkes kım nerede olacak bılıyor.bız ıse acemıler mangası gibi.bir ara forvette mevlut ve nihat aynı adama prese koştular.bu herseyı anlatıyor zaten.servet-gmkhantercihi olacagı zaten bellıydı ama cam adam yıne sakatlandı.adama tekme attı kendısı oyundan cıktı.bir de cam deyince kızıyormus.bizim daha cook seyleri halletmemiz lazım.en önemlisi adam gibi bir sistemimiz olmalı.bize uygun olan bi sistem.portekizin düzgün bi santraforu olsa bu kapayı alacak güçteler.ama nuno gomesle en fazla yarı fınal olur

Adsız dedi ki...

Çok güzel bi yazı eline yüreğine sağlık,ayrıca yorum da yazan arkadaşa da servet sakat olmasam 2.golu yemezdik mealinden bi şeyler söyledi...

Ferman Ateş

Adsız dedi ki...

eline sağlık güzel yazı olmuş
dün resmen ezildik

bu mantıkla gidersek Allah yardımcımız olsun

Flameking1

Adsız dedi ki...

Eline sağlık usta.
Takipteyiz.

Fuzzy Logic dedi ki...

Yenilgi son bir aydir degil, son bir yildir bagira bagira geliyordu. sistem yok belirsizlik cok. Bence kadro soyunma odasinda maca cikmadan once olusturulmus son konusma kadrosu.
Maci seyrederken sunu hissettim sanirim biz kendimizi dev aynasinda goruyoruz, her zaman yok su oynamaliydi, yok sunun kicina carpmasaydi, hakem ofsayti verseydi felan filan. 28 yasindayim kendimi bildim bileli (bir kac istisna sezon haric) hep ayni seyleri konusuyoruz. Umarim yaniliyorum ama bizim yapabilecegimizin en iyisi bu grubu 3 puanla tamamlayip tatile cikmaktir.

Roy Keane dedi ki...

Oyun kurtarıcımız Sabri. Başka söze ne gerek var ki?

İlk golü yediğimizde 2-0 biter, son anda da yeriz golü diyordum yanılmadım. Hoş Portekiz de öyle abartılı oynamadı ama zaten dökülen turkuaz takım karşısında kendilerini yormalarına gerek de yoktu.

Ortega dedi ki...

" Sakat sakat oynadım, ayağımı topa kaldıramadım bile"

Bu açıklamaya gülsem mi, ağlasam mı bilemedim..

Servet'i sakat sakat oynatan Terim, o zaman Gökhan Gönül'ü neden kadrodan çıkarttı? Tuncay'ın apar topar sahaya sürülmesi, ayrı bir olay..

Elde var sıfır şeklinde bitebilir turnuva bizim için.
Sakatlığı nükseden Servet'in sahada durması bir riskti ve o da bize pahalıya patladı..

Thermo Rheumon dedi ki...

Kötü futbolu, iskelet kuramamayı, herşeyi geçtim şimdi de, Terim'in gerek 23 kişide, gerekse maçtaki kadro tercihleri gerçekten komik.

Gökhan Zan'a ağaç yaprağı değse sakatlanacağı belli. Servet zaten önceden sakat.

Sen ne yapıyorsun, İbrahim Kaş'ı kadrodan çıkarıyorsun. O yetmezmiş gibi bir de iki sakat göbek defans oyuncun var, yedeğin biri Ankaraspor defansı Emre Aşık. Gökhan sakatlanınca, yazıda da dediğin gibi hiç değilse Servet-Emre Güngör'ü oynatmak varken, sen gidiyorsun Emre Aşık'ı alıyorsun, merdiven dayamış 35'ine, Türkiye standartlarında bile vasat bir defans oyuncusu. Bir GS-Club Brugge Şampiyonlar Ligi maçı vardı ki, korner direğinden topu taca atmak varken gidip Verheyen'e kaptırmıştı da yenilip elenmiştik.Niye Emre Aşık?Dünya ahret anlayamayacağım bir tercih. İbrahim Toraman'ın bu adamdan ne eksiği var?

Forvette Mevlüt'ü oynatıyorsun, resmen aç kurtlar gibi bekleyen Türk basınının ve sorumlu aramaya hazır milletin önüne atıp çocuğa da yazık ediyorsun. İyi oyuncu olabilir, gelecek vaad ediyor olabilir, ancak bu 11'de çıkarma kriteri midir? Bundesliga'da bir zaman gol kralı olmuş Halil Altıntop'u almıyorsun. Sağ kanatta oynatabileceğin Arda ve Gökdeniz gibi müthiş sezon geçirmiş iki silahın varken, Chelsea maçı dışında fazla bir numarasını göremediğimiz ve zaten genelde yedekte oturan Colin Kazım'ı oynatıyorsun.