HINCAL!!!!!

Onun böyle başlıkları ünlüdür. Sadece isim sonra sıralı ünlemler. Çok kişi sevmez, nefret eder. Çok azı her dediğine imza atar. Benim içinde bulunduğum ufak bir grup da hem hiç katılmadığı hem de sonuna kadar yanında olduğu, kısmi olarak yanhında olduğu bir sürü yazısını okumuştur.

Fazla konuşmayacağım. Aşağıda dün Hollanda'nın en çok ziyaret edilen internet haber sitesi www.nu.nl'de daha önce de örneklerini taşıdığımız FC Knudde karikatürlerinden birisi var.































Bert Van Marwijk ve karısı yataktalar. Karısı Van Marwijk'a "Afellay bizim Mark'tan (Van Bommel) daha iyi değil mi?" diye soruyor. Van Marwijk da "Ailede kavga mı istiyorsun" diye gürlüyor. Sebep...Van Bommel Van Marwijk'ın damadı. Van Basten'in teknik adam olduğu bir kadroda oynamak istemediğini söyleyen Van Bommel Van Marwijk'ın gelişi ile kadroya döndü. Karikatürde milli takım teknik direktörünü ve karısını yatakta görüyoruz.

2002 Dünya Kupası'nda İngiltere Brezilya'ya 2-1 mağlup olduğunda 50 metreden hatalı bir gol yiyen David Seaman için İngiliz komedyen Nick Hancock "eğer Seaman'ın babası prezervatif taksaydı, hala Dünya Kupası'ndaydık (If David Seaman’s dad had worn a condom, we’d still be in the World Cup)" demişti.

Gelelim bugüne. Gelen haberlere göre Emre Belözoğlu'nun annesi bir rahatsızlık geçirmiş. Acil şifalar dileyelim. Peki sebep ne? Bulundu. Hıncal. Haberin özetiyle dün akşam 90 Dakika programında Uluç'un eleştirilerini dinleyen anne bu sözlere dayanamamış. Uluç'a tazminat davası açılacak. İşin hikayesi bu tabi. Asıl sebep çok açık ve net.

Şimdi olayı iki yönde incelemek lazım. Bir sözlerin içeriği. Sizi bilmem ama ben o sözlerin hepsinin altına imzamı atıyorum. Emre ne Galatasaray'dan gidişinde, ne Fenerbahçe'ye gelişinde zerre karakter örneği göstermemiş, İngiltere'de ırkçılık suçlamalarına maruz kalan, saha içinde futbolcu kovalayıp UEFA'dan oynamama cezaları alan ve 3 maçımızı dışarıda oynamamıza sebep olanların başında gelen, Avrupa'da istatistiki verilere göre her 2 maçtan birinde sakat veya şu bu nedenle oynayamayan, liderlik vasıflarından yoksun, kendisini eleştiren basın mensupların tribüne en bayağı şekilde el kol hareketi yapan bir futbolcudur. Ne sarı kırmızılı ne sarı lacivertli renkler böyle bir oyuncuya tahammül etmemelidir. Emre istediği kadar tazminat davası açsın bu gerçekleri değiştiremeyecektir. Dolayısıyla sözlerin içeriği oturulur tartışılır ama asla ve asla ortada "saldırı", "hakaret", "ağıza alınmayacak laflar" , "nefret" gibi kavramlar kayıtsız şartsız kullanılmamalıdır.

Gelelim sözlerin yarattığı etkiye. Şimdi yukarıdaki karikatüre ve söylenen söze bakın. O karikatürde Fatih ve Fulya Terim'in olduğunu, ikinci sözün de bir futbol eleştirmeni tarafından Emre için söylendiğini düşünün. Ne olurdu bu ülkede? Seaman'ın annesi intihar etsin o zaman. Emre Belözoğlu'nun milli takım orta sahasındaki yeterliliği ve kaptanlık vasıflarına sahip olup olmadığı bırakıldı ve gündem çok güzel değiştirildi. Artık bahane hazır. "Bırakın şimdi bunu tartışmayı görüyorsunuz ne oluyor".

Ricam her futbolcu ve kulübü hangi futbolcunun hangi sözlerden alınıp ailesinin kriz geçirebileceğini deklare etsin. Biz de ona göre konuşalım. Zira tartışmayı manipüle etmede üstümüze yok. Milli takıma fütursuzca eleştiri yapan bir kaç kalemden birisidir Hıncal Uluç (bazen büyük bilgi ve yorum yanlışları yapsa da). Susturmanın yolu bulundu. Bilgin Gökberk, Mehmet Demirkol gibi isimler de sıradadır. Benim de Bilgin Gökberk'in yazılarından kılım dönüyor var mı ötesi?