10 Aralık 2008 Çarşamba

EWOOD'A SHERWOOD'DAN BİR ROBIN HOOD LAZIM


Geçtiğimiz Pazartesi Roy Keane'in Sunderland'in başında düştüğü hataları ve takıma önlem alması gereken yerleri belirten bir inceleme yapmıştık. Keane bu sorunlara eğilmeye fırsat bulamadan 3 gün sonra görevinden ayrıldı. Demokles'in kılıcı şimdi Paul Ince'in ensesinde. Blackburn Rovers hocası son 5 maçta 5 mağlubiyet aldı ve 10 maçtır da kazanamıyor. Hafta başında Ince'in görevden alınacağı ve Sam Allardyce ya da Greame Souness-Tugay Kerimoğlu ikilisinin takımın başına geçeceği konuşuluyordu. Sonra bu "hafta sonu Wigan maçının belirleyici olacağı" haberine döndü. Dün sonunda Blackburn cephesinden açıklama geldi. Başkan John Williams Ince'den sezon sonuna kadar en az 9 galibiyet beklediklerini açıkladı. Bu, 13 puanı olan takımın 40 puana ulaşması demek ki küme düşmekten kurtulması için yeterli görünüyor. Geri kalan 22 maçta 9 galibiyet hayal değil. Özellikle Blackburn'un önünde sırasıyla Wigan Athletic, Stoke City, Sunderland, Manchester City, Fulham, Newcastle United, Bolton, Middlesborough gibi görece kolay bir fikstür var. Ama bu döneme girmeden önce Blackburn'un sorunlarını aynen Sunderland'de olduğu gibi masaya yatırmak gerekiyor. Ince'in yoğunlaşması gereken sorunlar.

Baskın oyuncu eksikliği: Premier Lig'de ilk 10'u hedefleyen takımların hemen hepsinin diğerlerinden fazlasıyla sıyrılan bir ya da birkaç oyuncusu var. 4 büyükte bu oyuncu sayısı 4-5 tane. Diğerlerinden örnek verirsek Aston Villa'da Agbonlahor ve Barry, Hull City'de Geovanni, Portsmouth'da Defoe, Sol Campbell, Crouch, Everton'da Arteta ve Cahill gibi. Blackburn'de bu görevi üstlenecek oyuncu bir türlü bulunamadı. Bu görev periyodik olarak Morten Gamst Pedersen, Matt Derbyshire, Tugay Kerimoğlu, Santa Cruz arasında devir oldu. Bu işi golleriyle en iyi yapar görünen Cruz'un da artık pili bitmiş durumda. Blackburn'de işler kötü gittiğinde taşın altına elini sokup maçı döndürebilecek yeteneğe sahip oyuncunun eksikliği ciddi şekilde hissediliyor. Ocak ayı döneminde başkan Williams'ın transfere fazla para ayırmayacak olması da bu sorunun büyüyeceğinin göstergesi.

Brad Friedel: Amerikalı Birmingham'ın yolunu tuttuğunda Blackburn'un savaşma gücünün de % 20-30'unu alıp götürdü. Hep söylediğim gibi yaşayan en iyi 5 kaleciden biri olduğunu düşündüğüm Friedel Ewood Park'ta her sene en az 10-11 puanın altına imza atıyordu yaptığı kurtarışlarla. Onun maçların dönüm noktalarında yaptığı hamlelerle gelen puanlar şimdi eski Tottenham kalecisi saatli bomba Robinson'ın döneminde elbette silindi. Friedel'in varlığı bugün Blackburn'un 13 değil de 20 puan seviyesinde yani ilk 10'u zorlar halde olmasını sağlayabilirdi.

Savruk defans oyuncuları: Geçtiğimiz hafta Match Of The Day programında Alan Shearer enfes bir noktaya dikkat çekti. Liverpool nerede ise tüm bir maçı aslında Liverpoool'da ana görevi sağ açık olan Dirk Kuijt'ın tek forvetliğinde oynamasına rağmen 3-1 kazandı. Blackburn kendi yarı sahasında çok adam bulundurmasına rağmen büyük açıklar veriyor. Hollandalı Ooijer teknik bir oyuncu ama sağlam değil. Biraz Fabio Luciano'ya benziyor. Hücuma çıktığında iyi işleri var ama defansta soru işareti. Yanında oynayan Samba ise Fatih Akyel karakterinde bir oyuncu. Güçlü, fuleli ama savruk ve oyun içinde dalıp gidiyor. Bu göbeğin önündeki Tugay ise top ayağındayken çok iyi olan ama defansif özellikleri zayıf olan ve çok kolay çalım yiyen bir oyuncu. Pedersen ve Emerton defansa çok zor yardımcı oluyorlar. Blackburn'un takım savunması açısından da büyük yanlışları var.

Blackburn seyircisi: Bu Ince'in çözmesi gereken bir problem değil aslında. Ewood Park yıllardır onca promosyona rağmen Premier Lig'in kapasite-seyirci oranı açısından en kötü orana sahip stadı. 31.000 kişilik stada 20.000 ortalamalarda seyirci iştirak ediyor. Bir dolu uygulamaya gittiler. Stada Hristiyan olmayanlar için ibadet odaları, belli yaşın altındaki çocuklara bedava maç günleri, ortalama 450 euro ile İngiltere için ucuz sayılabilecek kombine bilet fiyatı. Blackburn buna rağmen dakika 70 olduğunda takım mağlupsa kenardaki boşluktan evine yollanan seyircilerle dolu bir stadda oynuyor.

Paul Ince: Mark Hughes'un kenardaki ağırlığı Ince'de hissedilmiyor pek. Bu açıkça belli. 41 yaşındaki teknik adam Alex Ferguson'un yönetiminde uzun yıllar United kariyeri yaşamasına rağmen Roy Keane'in kulübedeki duruşunu (hoş bu duruş onu bile kurtaramadı ya) bir türlü veremedi. Maç içinde müdahaleleri oldukça zayıf ve yüzünden umutsuzluk akıyor. Maç sonu demeçlerinin de çok güven verici olduğunu söyleyemeyiz. Williams bunlara rağmen onu sezon ortasında değiştirme yoluna gitmedi. Elinde hala bir kaç koz var.

bir mani olmazsa bu hafta içi sezonun en büyük hayalkırıklıklarından Feyenoord'a da el atacağız.

2 yorum:

Murat YILMAZ dedi ki...

Feyenoord yazınızı merakla bekliyorum.

liquefied dedi ki...

aha Paul Ince de kovuldu. şu teknik direktörlerin ekmek paralarıyla oynamayın. :D sırada kovulacak isim Gertjan Verbeek büyük ihtimalle. :)