16 Ocak 2009 Cuma

2009 AVUSTRALYA AÇIK




















Hazır bazı ligler devre arası tatiline girmişken ve günlerimiz hazırlık maçları ve kupa mesaileri ile geçerken yeşil sahalardan sert kortlara geçiş yapmakta fayda var 2 hafta boyunca. Pazartesi günü sezonun ilk Grand Slam'i Avustralya Açık Tenis Turnuvası başlıyor. 19 Ocak-1 Şubat tarihleri arasında Melbourne'deki Melbourne Park spor kompleksinde düzenlenecek olan turnuva Amerika Açık tenis turnuvası ile birlikte sezonun 2 sert kort Grand Slam turnuvasından birisi. Son şampiyonlar tek erkeklerde Novak Djokovic (ki kendisinin şu ana kadarki tek Grand Slam zaferi) bayanlarda Maria Sharapova. Sharapova 2008'i pek iyi bir yerde bitiremedi ve Ocak ayında aldığı zaferden sonra diğer 3 Grand Slam'de tabir-i caizse nal topladı. Bu turnuvada da sakatlığının yeni geçtiği ve henüz maç kondisyonuna sahip olmadığı gerekçesi ile olmayacak.

Tek erkeklerde aktif tenisçiler içinde Avustralya Açık'ı en çok kazanmış tenisçi Roger Federer. 2 numaralı seri başı olarak gelecek Melbourne'e İsviçreli. Tepede matador Rafael Nadal var elbet. Aynen Wimbledon'da olduğu gibi bir tarihi değiştirmeye gelecek ülkeye. Zira Avustralya açık tarihinde turnuvayı kazanmış hiçbir İspanyol tenisçi yok. Sadece 3 kez final oynamışlar. Bunların sonuncusu olan 1997 finalisti Carlos Moya (Pete Sampras'e 3 sette mağlup olmuştu) halen kariyerine devam ediyor. 103 yıllık turnuva tarihinde 14 farklı ülkeden tenisçiler galip gelmiş ve liderlik ev 51 şampiyonluk ile ev sahiplerinde. 1988'e kadar çim korta düzenlenen turnuva 88 yılıyla beraber sert korta geçmiş ki her iki kortta da şampiyon olan tek tenisçi İsveçli "Game, set and" Mats Wilander. Erkeklerde Federer, Nadal, Djokovic dışında artık Andy Murray de ağırlığını hissettirmeye başladı. Tabi bir geçen sene burada final oynayan Fransız Jo-Wilfried Tsonga var. O finalden sonra Tsonga iyi bir 2008 geçirdi ve şu anda da 5 numaralı seri başı. Son olarak 2005 şampiyonu asabi tatara değinelim. 26 numaralı seri başı olarak giriyor Marat Safin ama turnuvanın ona eski şampiyon olarak verdiği wildcardla. 29 yaşına geldi ve kariyeri istikrarsızlıklarla gidiyor. Turnuvaya hazırlık anlamındaki Hopman Cup'a geldiğinde Rusya'da bir kavgaya karışmıştı ve yüzünde darp izleri vardı. Bu senenin kariyerinin son yılı olacağını belirtiyor. Goran Ivanisevic gibi bir rüya veda yapar mı bilinmez.



















Bayanlara gelince. Bayan tenisi uzun süredir bu kadar zevkli bir hal almamıştı. Kalite açısından değil ama farklı şampiyonluklar açısından. Wimbledon'daki Williams kardeşler hegemonyası dışında nerede ise hiçbir turnuvanın kesin favorisi yok. Dünya sıralamasının bir numarası Jelena Jankovic'in kariyerinde tek bir Grand Slam bile kazanamamış olması bunun en büyük göstergesi. Şöyle söyleyeyim hadiseyi daha iyi anlayacaksınız. Turnuvanın 32 seri başı bayan tenisçisi içinde daha önce Avustralya'da şampiyonluk kazanan sadece iki isim var. 3 şampiyonluğu bulunan 2 numaralı seri başı Serena Williams ve 2006 şampiyonu 20 numaralı seri başı Amelie Mauresmo. Dolyaısıyla bu kategoride bir yorum yapmak çok zor. Bu turnuva Ana Ivanovic için önemli bir dönüm noktası. Geçen sene kazandığı Roland Garros'tan beri sürekli gerileyen Ivanovic , çok değil birkaç ay önce dünya sıralamasının zirvesinde iken bu turnuvadan hüsranla dönmesi halinde ilk 10'un dışında kalabilir. Şu anda turnuvanın 5 numaralı seri başı. Bayanlarda 10 değişik ülkeden şampiyon var ve aynen Nadal gibi listenin 1 numarasında bulunan Sırbistan'dan henüz şampiyon yok. Monica Seles Yugoslavya adına daha önce 2 kez şampiyonluk yaşadı ama Seles bir Macar asıllıydı. Zaten 3. şampiyonluğunu ABD ile kazandı.

Sert kort taktiğe çok önem vermeyen ve güç tenisçilerinin favori turnuvalarındandır. Son 8 yılda bu turnuvayı kazanan teniçilerin Serena Wiliams, Amelie Mauresmo, Jennifer Capriati, Maria Sharapova Lindsay Davenport ve Justine Henin olması bunun önemli bir göstergesi. Henin'ı bir kenara ayırırsak hepsi güçlü, sağlam cüsseli oyuncular. Henin ise kenara ayrılacak bir tenisçi. O bayanlar tenisinde taktik, inatçılık ve tekniğin önemli temsilcilerindendi ki erken jübilesinin ardından hala yeri doldurulamadı. Tek erkeklerde zaten güç son yılalrda giderek ağır basmış durumda ki Federer ve Nadal bu özelliklerine bazı teknik-öldürücü vuruşları ekleyebilen adamlar. O yüzden de 4 senedir zirveyi idare ediyorlar.

























Pazartesi günü toplam 20 milyon Avustralya doları ödüllü turnuva başlıyor.

3 yorum:

Adsız dedi ki...

Andy Murray alır gider bu turnuvayı sürpriz ise Nadal olur,Djoko dün Ancice carpılmaktan sıyrıldı ama bugun sabah Nieminen caktı tokatı oturttu yerine.Fedex ise 2. seneye giriyor hala kayıp,Roddick en en fazla yarı final yapar...

Velhasılı kelam Murray'in kazanmasını bekliyorum,aldım bahisimi çekildim kenara ;)

Ferman

Adsız dedi ki...

murray swzına fırtına gibi girdi.abu dahabi de nadal ı,doha dada federer ve finalde roddick i devirerek şampiyon oldu.bakalım bu hızla avustralya da nasıl bir sonuç alacak.

alessandro del piero dedi ki...

bence de murray'in en buyuk rakibi kendisi bu turnuvada, aynen bi zamanlar safin icin oldugu gibi.. sogukkanliligini koruyup her zamanki super oyununu sergilerse nadal'i da federer'i de tokatlar rahatca.. su yorumu yapabiliyor olmak bile onumuzdeki senelerde gercek kralin kim olucagini gosteriyor bi yerde, bi senede nerden nereye geldi adam..

henin'e gelince.. yeri henuz doldurulamadi demek biraz hafif kacmis sanki, cunku daha bi on sene doldurulmasi imkansiz gorunuyor.. ne de olsa kendisi steffi graf, chris evert ve martina navratilova'yla beraber tum zamanlarin en buyuk 4 kadin teniscisinden biri.. biraktigi gun kadinlar tenisini anlamsiz bi hale sokmus, asla unutulmuyacak bir efsane kendileri..

alleeeezz