15 Ocak 2009 Perşembe

KULÜPTEN AL HABERİ



















Yukarıdaki mektup geçtiğimiz cumartesi günü adresime ulaştı. FC Utrecht'ten bu sezon birkaç tane mektup daha almıştım aslında. Kombine kartlarla ilgili bilgilendirme, Hollanda'daki maçları yayınlama hakkını elinde bulunduran yayıncı kuruluşun FC Utrecht vasıtası ile gönderdiği "Eredivisie Live" duyurusu, FC Utrecht ve "Agis Verzekeringen" isimli sigorta şirketinin kombine kart sahiplerine sigorta primlerinde yaptığı indirimler gibi...Bunu da benzer bir kulüp-kurum ilişkisi mektubu sandım. Açtım. Aşağı yukarı 1,5 sayfa olan ve metnin sonunda kulüp başkanı Jan Willem van Dop ve ikinci başkan Jacques van Ek'in imzalarının bulunduğu bir mektup.

Blogda 2 hafta önce Hollanda'da büyük saygı gören FC Utrecht hocası Willem van Hanegem'ın ve ondan 1 ay önce de takımda görev yapan 4 antrenörün görevden alındığını belirtmiştik. Bu 5 kişiin görevden alınma sürecinde basında bir çok haber çıktı. Kimi Van Hanegem'ın kendisine haber verilmeden 4 yardımcısının görevden alınmasına içerlediğini, kimisi zaten sezon sonu ayrılmayı düşündüğünü, kimisi de yönetimin teknik kadroda bir revizyona gitmek istediğini belirtti. Mektup da bununla ilgiliydi işte. FC Utrecht kulübü bu süreç içinde basındaki spekülasyonları aydınlatacak ve kulüpte olan biten her şeyi ayrıntısıyla anlatan bir mektup göndermişti adresime. "Medyada ve kamuoyunda dönen dedikodular hakkında sizi aydınlatacak bir mektup" diye başlıyordu. Daha önce kombine konusunda Hollanda kulüpleri ile Türk kulüpleri arasındaki işleyiş farkını ve yaşadığım hayreti belirtmiştim. Bu mektup beni daha da büyük hayretlere gark etti. Ki az önce yaptığımız sohbette Joe, Brighton Hove & Albion'ın satışı ile ilgili spekülasyonların döndüğü bir dönemde benzer bir mektubu aldığını söyledi. Söylememe gerek yok benzer uygulamalar Ajax, PSV ve Feyenoord kulüplerinde de mevcut.

























Türkiye'de, basının kulüpler hakkında yaptığı dedikoduları toplayıp kağıda bassak 20 ciltli Büyük Larousse yanında hikaye kalır. Hollanda basınının bu konuda Türk basını ile yarışmasının söz konusu bile olmadığını söylememe gerek yok sanırım. Buna rağmen kulüp bana altında en büyük 2 yetkilinin imzasının olduğu bir açıklama göndermişti. Galatasaray taraftarıyım ama Türkiye'deki diğer kulüplerin de çalışma şekillerini elbet biliyorum. Bugüne kadar ömründe göstermelik basın açıklamasından başka bir şey görmüş olan var mı? Aylık dergilerin baş sayfasındaki başkanların yıkama yağlama seansının ve ensesi kalın kongre üyelerine gönderilen yeni yıl kartları dışında. Yüce Galatasaray taraftarı, Büyük Beşiktaş taraftarı, Fenerbahçe Cumhuriyeti'nin insanları diye başlayan bir dolu popülist basın toplantısı. Ama iş kulübün taraftarla bireysel ilişkisine gelince kombine ücretlerindeki Avrupa'nın ilk beşine girebilecek fahiş fiyatlar, maçlar sırasında insanlık dışı muameleler ve adam yerine koymamalar. Skibbe hakkında bundan 2 ay önce ortada bir dolu dedikodu dönerken veya Seyrantepe Projesi üzerinde binbir spekülasyon yapılırken adresinize Adnan Polat imzalı bir mektup gelse veya Fenerbahçe saat başı resmi sitesine "transfer yalanlama" haberi koymak yerine gündemle ilgili resmi açıklamayı içeren bir döküman gönderse kötü mü olur? Bu kulübün taraftarı "adam" yerine koyduğunun göstergesidir aynı zamanda? Üstelik böyle bir mektubu alan taraftar kulübün kendisini kaale aldığını görünce bir sonraki maça daha fazla pozitif enerji ile gitmez mi? Tabi "ulaşılabilirlik" önemli bir sorun. Türkiye'de kulüplerin en azından kombine sahibi taraftarların kişisel bilgileri ile ilgili veritabanlarının durumu da önemli. Bu tür bir davranışla karşı karşıya kalan arkadaşlar yoruma not düşerse gayet iyi olur. Transfer, alt yapı, planlama, tesisleşme gibi her konuda sınıfta kalan Türk kulüpleri halkla ilişkilerde sınıfı geçseydi zaten şaşardım ya o ayrı konu....

5 yorum:

n0s dedi ki...

kağıt israfı başka hiçbişey diil

varol döken dedi ki...

@flying dutchman
konuya kulüpler bazında değil direkt CRM (customer relationship management-müşteri ilişkileri yönetimi) ekseninde değerlendirecek olursam (ki değerlendiriyorum işte ne laf kalabalığı yapıyorsam:) çok ama çok yararlı bir olay... reklamcılıkta bunu yapması için müşterilerimizi çok ikna etmeye çalışırız... bireysel pazarlama alım kararında çok etkindir çünkü... tamam belki crm ile kimseye kulübünü değiştiremezsin ama s..m ulan seneye kombine alanı diyen adamı da kulübe geri döndürürsün... bu konuda fenerbahçe hasbelkader diğer kulüplerimizden bir adım önde ama yetmez tabi... biraz çağdışı da olsa çok iyi bir arkadaşımın birebir yaşadığı aziz yıldırım tarzı müşteri ilişkileri yönetimini de aşağıya yazıyorum:)

- alo, iyi günler hanımefendi... ben fenerbahçe spor kulübü başkanı aziz yıldırım... kombine biletler hakkında arıyorum sizi...

- (o aralar kendisine bolca şaka yapan ismail isimli bir arkadaşı var hanımefendinin) siktir lan ismail, beni mi yiyorsun sen?

- hanımefendi kendinize gelin, karşınızda fenerbahçe spor kulübü başkanı var...

sonra ses tanınır, yerin dibine girilir, ertesi seneye de kombine hemen ayırtılır:)

bu arada

@nos
seninki de yorum israfı başka hiçbir şey değil!

RentoN dedi ki...

kağıt israfı yorumuna katılıyorum ama yöntemin mantığı güzel.başka kanallarla da olabilir bu...mesela e-maıl,mektup hem çağdışı hem de Türkiye'deki mevcut kağıt israfına bir de kulüpler girmesin derim ben

Frapppedaki dedi ki...

Bu tip basin aciklamalarinin yarisi yalan dolan gozboyama iken bir de kagida basmasinlar demek istemis nos... Haksiz mi? Zaten bir sure sonra kendilerini yalanci cikartiyor kulup yoneticileri..

Adsız dedi ki...

Türkiye için kağıt israfı doğru ama önemli olan klubun taraftarına yaklaşımı ve bakışıdır,bence çok güzel ve medeni bi uygulama.İnsan yerine konuluyorsun yaa bi de bizde ki hale bak !!!

Ferman