Teknik adamın oğlunu kadroya alması zor iş. Hele bir de performansı kötü giderse daha da zor iş. Zira genelde bu tür durumlarda ailenin sahadaki genç üyesine değil de saha kenarındaki yaşlı üyesine mana bulunur. Hele Türkiye'de buna kalkışmak daha da büyük risk. Kimse kalkışamadığı için ve ortada taraftarların yerden yere vuracağı bir baba-oğul ilişkisi olmadığı için "manevi evlat" gibi bir kavram icat ettik. Aslında yakında bunlarla ilgili bir Top 10 veya inceleme yapmayı düşünüyoruz. Mehmet Güven, Bülent Akın, Yasin Sülün, Emre Belözoğlu bu "manevi evlat" profiline örnek olarak verilen adamlardan birkaçı. Bir de bu futbolcuların teknik adamlarla aralarında gerçekten bir akrabalık ilişkisi olsa işin sonu nereye varır bilmem. Örneğin Hollanda milli takımındaki kayınpeder Bert Van Marwijk-damat Mark Van Bommel ilişkisi gibi. Pek hoş olmaz söyleyeyim. Bazen Türkiye dışında da pek hoş olmuyor. İşte son örneği.
Ekim ayında yazdığımız yazıda İngiltere futbolunun dördüncü kademesi olan League Two'ya düşen Robbie Williams'ın takımı Port Vale'in 24 takımlı ligde 16. sırada olduğunu ve takımın stepne hocası ve futbolculuğunda 9 yıl boyunca kulübün formasını giymiş
Dean Glover'ın taraftarlarla başının dertte olduğunu yazmıştık.
Zira o dönemler kulüp 2 hafta boyunca menajerlik oyunlarında çok iyi olduğunu söyleyen kimliği açıklanmayan bir şahıstan mesajlar alıyordu. Görünüşe göre mesajı gönderen Port Vale sevdalısının hedefi de büyüktü ki "Bana gerekli bütçeyi verin takımı Şampiyonlar Ligi'ne kadar götüreyim" diyordu. Yani "Tactical Knowledge", "Determination", "Motivation" 20 olmuş adamda. Üzerine de "Robbie Williams'ı da tanırım, tüm albümlerini aldım" diye de eklemiş (Williams Port Vale'in en büyük hissedarlarından birisi). Üstelik Glover'ın evde FM oynayan 2 oğlu da sürekli ona tavsiyeler verince çileden çıkıp "Menajer olmayı kolay bir şey sanıyorlar, sanal milyonlarla olmaz bu işler, ben de bilgisayarın düğmesini açıp Ronaldo'yu almayı biliyorum" demişti.
Aradan 5 ay geçti Glover'ın çilesi bitmedi. Takım o zaman 16. sıradaydı şimdi 18. sırada. Büyük ihtimalle ligde kalacaklar ama bu geçen sene küme düşme görmüş ve bu sene yükselme mücadelesi beklerken yine son sıralara demir atıldığını gören taraftarları memnun etmemiş tabi. Bakmışlar ki Glover protestodan anlamıyor, ailenin diğer üyelerine sarmışlar. Nasıl? Takımda forma giyen oğlu (artık FM oynayıp kendisine tavsiyeler veren 2 oğlundan birisi mi bilmiyorum) Danny Glover'a musallat olmuşlar. Geçtiğimiz hafta Port Vale'in deplasmanda Exeter City'e 1-0 kaybettikleri maçta 19 yaşındaki Oğul Glover oyundan çıkarken taraftarlarca yuhalanmış. Baba Glover da çıkıp "
aslında bana gıcıkları var ama onun üzerinden bana mesaj gönderiyorlar, ailemizde de huzur kalmadı, babayla oğulun arasına girmek reva mıdır?" türünde laflar etmiş tabi. Danny Port Vale altyapısından yetişmiş genç bir oyuncu, dediğimiz gibi kariyerinin başında, öfkenin yanlış yere döndüğü belli. Bu hadise hakkında kendisi de "I am too old for this shit" demiş....Yok pardon o öbür Danny Glover'ın lafıydı...
9 yorum:
... stuff. he said stuff. ( :
yazık danny boy'a.
sponsoru sennheiser olan bir takim nasil dusmemeye oynarmis. iron maiden versinler mactan once.
kulübe mesaj olayını biz de yapmıştık bir arkadaşımla. 4 sene önce bucaspora mesaj atıyoduk " bizi alın. fm save dosyalarımızı gönderelim, bu hayri obüs adam değil" falan. o günden sonra bucaspor serbest düşüşe geçti yeminle:) 2b yükselme grubunun 2. siyken son sıralara düştü. 3-4 ay sonra da t.d. hayri obüs milliyete "takımdan ayrılmam söz konusu değil. üstüne vazife olmayan kişiler takımı yıpratmaya çalışıyor, boyun eğmeyeceğiz" falan diye açıklama yapmıştı.o kişiler kimdi bilmiyoruz tabi.
@ Deniz
benim de adim Deniz, ve bende yorum yap'a bastigimda ayni seyLeri yazacaktim.
Deniz isimli birinin de yazdigini gorunce.."Ulan ben ne zaman yazdim bunu, yoksa telepati ile mesaj mi atiliyor arti" dedim.. :)
he definiteLy said stuff.. :)
ba ba göndermelere bak, blog aldı başını yürüyor... sponsorluk alıyor musun dutchman, i am too rich for investment:)
@deNNis ahaha çok güldüm şimdi. ( :
bu yorumları yazmamıza ortam hazırlayan uçan hollandalıya teşekkür edelim madem.
Bunu da sen yazdın aslında. :P
kulaklıkta wagner çınlarken saygıyla eğilirim efendim.
vizeler bi kötü geçsin ben o zaman soracam size.kardeşim bi blog'un yorumları bile bu kadar mı güzel olur.hele şu varol denen renkdaş'a bi çift lafım olacak ama yüzüne karşı tavukçuzade'ye gelince artık...
luciano'ya kapımız da kulağımız da her zaman açık ama birader senin işin gücün yok mu, sen ne gereksiz adamsın yahu, mecbur muyuz senin saçmasapan postla uzaktan yakından alakası olmayan yorumlarını okumaya diyeceksen sıraya geç, önce joe geldi!
1 saattir konuşuyoruz bir premiership demedik (postla ilgisi de bu olsun)
ne haddimize bilhakis severek okuyoruz yorumlarınız.o joe'nun kendi problemi.kendisinin ne kadar zevksiz bir insan olduğu gittiği restaurantlardan belli.
ben de bari konuyla biraz ilgisi olsun bir not düşeyim.bugün tam hatırlamıyorum nerede okuduğumu Southampton'ın sahibi olan şirkete aşırı borçlarından dolayı devlet el koymuş. Futbol Federasyonu incelemenin ardından büyük ihtimalle takımın 10 puanını silecek diye.öyleyse Charlton'dan sonra Southampton'a da Division 1 yolu görünüyor gibi çünkü takım şu anda 40 puanda ve böyle bir şey gerçekleşirse 30 puana inecek kalan 6 haftada en yakın takım ile aradaki fark 13'e çıkacak ki kurtulmaları imkansız.Championship çok ilginç.eğer şu anki sıralama geçerli olursa nottingham,charlton,southampton düşüyor ki charlton artık düştü sayılır üzülürüm.premiership'te olmayı hakeden bu takımları division 1 de görmek süper lig'de antalya,eskişehir,bursa yerine hacettepe,belediye,kasımpaşa'yı görmek gibi.
yanlış anlşılmasın onları küçümsediğim falan yok da ne bileyim bunla ilgili bir post vardı lig'de kimleri görmek istyoruz diye galiba joe yapmıştı.ahanda öyle bi şey işte.
umarım haber doğru değildir.
böylece ben bari olayı ingiltere'ye bağlamış olayım
Yorum Gönder