31 Temmuz 2009 Cuma
TİRAT MANGASI
Rol çalma diye bir şey var biliyorsunuz sinemada. Karşılıklı oynadığınız oyuncunun performansının üzerine, seyirciye hiç hissettirmeden çıkarak beyaz perdede onu ezme. Çoğu zaman yönetmenler buna ses çıkarmazlar, hatta filmin beğenilirliliğini artırdığını söylerler ama o sırada ezilen oyuncu bundan pek hoşnut olmaz. Oyuncu eğer "abide" seviyesinde bir adamsa bunun adı "rol çalma" değil "döktürme" olur zaten. Dünya sinemasında bunun çok örneği var. Blogda da yer verdiğimiz RobinWilliams'ın Good Will Hunting'deki, Jack Nicholson Shining'deki, Anthnoy Hopkins'in Silence of The Lambs'de bir bakışta Jodie Foster'ı ezberlediği, Morgan Freeman'ın Shawshank Redemption'daki şartlı tahliye görüşmesindeki, Al Pacino'nun Any Given Sunday ve bir dolu filmdeki tiradlar hemen bir çırpıda aklıma gelenler. O yüzden yurt dışı sinemasından bir liste yaparsak mutlaka dışarıda bırakacaklarımız olacaktı ister istemez. Sınırı yurt içine çektik. Yine mutlaka sizin de ekleyecekleriniz olacaktır. Yalnız yorumlarda şu müthiş "Küçük Emrah'ın Vurmayın'daki tiradının olmadığı listeye liste mi derim?" türü tek kalemde bizi harcayan yorumlarla gelmeyin arkadaşım. Ben derim....Yalnız o da gayet iyidir ha. "Vurmayın dedim hep vurdular, şimdi de ben vuruyorum, şangıııırt"
1-Bekir (Masumiyet): Herhalde Türk sinema tarihinin efsane sahnelerinin listesine tepeden girebilecek bir sahne. Haluk Bilginer'in 7 dakika boyunca oyunculuk dersi verdiği sahne. Aslında bir başka oyuncu ve yönetmenin elinde belki de rahatsız edici derecede bir oyunculuk şovu olarak görülebilecek sahneyi bir başyapıta dönüştüren Bilginer'in oyunculuğu kadar, Güven Kıraç'ın bu şova yaptığı minimal oyunculuğun da etkisi büyüktür. Tabi bir de Alabora-Bilginer ikilisinin karşı karşıya geldiği bir atışma sahnesi vardır.
2-Ofsayt Osman (Ofsayt Osman): Şakayla Karışık filmindeki meşhur mahkeme sahnesi. Sadri Alışık, Haluk Bilginer gibi bir "one man show" vermemiştir ama sahne ilerledikçe artan performansı ile sahneyi unutulmazlar arasına sokmuştur. Bir de sahnenin kendisinden bağımsız Alışık aslında Any Given Sunday'de Al Pacino'nun kendini anlattığı sahneye çok benzer bir karakteri canlandırır. Her şeyini kaybetmiş, hayatında son bir gol atmaya uğraşan bir adamı.
3-Ziya (Neşeli Günler): Aslında bu muhteşem filmdeki Şener Şen'in ağzını açtığı her sahneyi alıp tekr teker izlemek lazım. Misal ben anlatacağımız sahne kadar meşhur "çakıyla aslan mı öldürdün?" ve "ne var Küçük Ev'de ya?" sahnelerine aynı şiddette gülerim. Ama bu, başka bir sahnedir, zira Şen tek başına döktürmektedir. "En iyi cilet budur?". Bir kere o metindeki isimleri kim yanyana getirmiştir alnından gidip öpmek lazım. Bir de tabi Şen'in telaffuzları. "Rahmetli başkan Kennediiieeee, Taçsız kral Peleeeaaaaa"
4-Yaşar Usta (Bizim Aile): Türk sinemasından herkesin kendi babasından bir parça bulduğu tek adamdır Münir Özkul. O sinik, içine kapanık, hırpani kılıklı adamın bir sermaye patronunun üzerinde sözlerle yükseldiği sahne Türk sinemasının en isyankar tiratlarından birisidir. Çok da romantik bir bir sahnedir, zira maalesef bugünün dünyasında bu sahne ancak ve ancak "film icabı" niteiliğindedir.
5-Hüseyin (Babam ve Oğlum): Türk sinemasında Masumiyetile birlikte tüm bir oyuncu kadrosunun bu kadar üst düzey bir performans gösterdiği film çok azdır. Benim filmi bir başyapıt statüsüne koymama nedenim, aslında 12 Eylül dönemine yönetilecek onca eleştirisi varken (filmin kötü adamı darbedir yahu, böyle bir fırsat kaçar mı?) işin duygusal tarafına daha çok girmesidir. Ama bu Çetin Tekindor'un zirveye çıktığı anları görmezlikten gelmemize sebep olmaz. Cenaze dönüşü olduğu kadar, benim favorim kantin sahnesidir. Çok zor sahnedir, of.
6-Uğur (Masumiyet): Listenin yarısında başa dönelim. Yukarıda dedik Masumiyet bir oyunculuk gösterisidir diye. Bilginer'in tiratından dakikalar sonra Derya Alabora'nınki gelir. Sinema böyle bir şey işte. Sinan Çetin filmi gerçekçi yapacağım diye Hülya Avşar'a mastürbasyon yaptırır, Demirkubuz milyonlarca düşmüş, küçük insanlardan 3 tanesini alır suratımıza çarpar. Yalnız bir daha söyleyeyim Kıraç bu filmde hakikaten minimal oyunculuğun dersini vermiştir, bu sahnede bir kez daha ortaya çıkar.
7-Hüsnü (Ah Müjgan Ah): Sadri Alışık aşık olduğu Müjgan'a olan duygularını müzik eşliğinde ifade eder. Sadri Alışık yine o babacan, kırılgan adam rolünü çok iyi kotartmıştır. O dönemin en iyi oyuncularının tek dezavantajı tek bir role girip bir daha seyirci ve yapımcılaırn da isteği doğrultusunda o kalıptan çıkamamalarıdır. Örneğin Sadri Alışık'ın kötü adamı oynadığı tek bir film hatırlıyorum. Ayhan Işık ve Kartal Tibet'i ise hiç görmedim.
8-Baran (Eşkıya): Aslında burada aralıksız bir oyunculuk gösterisi yok. Şener Şen filmin son 5-6 dakikasında polislerle çatıştığı sahnede aralıklara bir oyunculuk gösterisi sunar. Oyunculukta yıllar geçtikçe olgunlaşmanın en büyük örneklerinden bir tanesidir bu sahne. Yalnız şunu da belirteyim ben Eşkıya filmini de, Kabadayı filmini de sevenlerin arasında değilim. Her iki filmde de beni tahatsız eden bir şeyler var ama hala anlayamadım.
9-Ahmet (Hababam Sınıfı): Meşhur Çalışkan Ahmet'in yemini bozup tüm Hababam Sınıfı'na ayar verdiği sahne. Gerçi ben bu sahneyi sevmem, yani Hababam'ın her bölüm sonu "biz ne ettik doğru yolu bulalım" moduna girmesini. Orda esas Hababam olsa Ahmet'i dediklerine pişman ederdi işte ama mesaj kaygısı diyelim. Yalnız Ahmet de iyi dolar o sahnede. Tabi ben Kemal Sunal'ın Ahmet'e giriştiği sahneyi tercih ederim "Güzel babamım tereyağı oğlum".
10-Abbas-Şakir (Çiçek Abbas): Sinan Çetin kariyerinin başında liberalizme, siyasi hezeyanlarına bulaşmadan bir film çekmiştir o da iyi olmuştur işte. Gerisi de koskoca bir boşluktur. Bizimki, meşhur kahvedeki atışma sahnesi. O sahneye hazırlanış aşaması da efsanedir elbet. "Niye öptü lan beni, su getirin yüzümü yıkıycam". Bir de "ne demek Şakirrrr?" ve" Ne diyem Mahmut mu diyem?" bölümü var ki ayrı bir zirvedir.
Son not, 10 maddelik listeye Şener Şen 3 tane sokmuştur. Biraz iyi oyuncu sanırım......
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
19 yorum:
Masumiyet 2 tiradla birden girmiş ama bence 1 numara ile 6 numaranın yer değiştirmesi gerekir.
Ayrıca 1 numaradaki o tiradı ezberledim artık arkadaşlarla demlenirken anlatıyorum biraz değiştirip. her gece içelim her gece anlat diyecekler artık.
Ah müjgan ah'da asdri alışık döktürmüş resmen.Neredeyse ağlayacaktım.
bir de bu da mı gol değil sahnesi vardır sadri alışık'ın.Onu da listeye bonus olarak eklemek lazım
brigitte bardot bile vardı şener şen'in "bu ciletieeee" listesinde.. :D
Ah be eski günler... Çocukluğumu hatırladım eski Türk filmleriyle. Ofsayt Osman 1 numaram. Defalarca izlemişimdir hiç bıkmadan. Şener Şen bence Türk sinemasının en underrated oyuncularından birisidir.
Şu sahne yi de eklemek isterim : http://www.youtube.com/watch?v=w5XiHnQjCWc
zeki vs nbc'nin karşılıklarından biridir bu liste sadece bu açıdan bile çok sevdim. şener şen'in de hakkı teslim edilmiş ki ala.
ayrıca derya alabora'nın tirat'ında o kadar sansür var ki lanet olsun bu filmi böyle yayınlatan zihniyete.
Cüneyt Arkın ve Kadir İnanır tiratları kendilerince başka boyutlara taşımışlardır.
Cüneyt Arkın filmleri zorlu hayat koşullarına, gaddarlara, mafyaya, zaman zaman haksız adalete, kirlenmiş dünyaya umarsızca savaş açan masumlar,ezilmişler için iyiliği arayan karakterler içerir. Kavga, mücadele eksik olmaz bu polis, eski hükümlü, öğretmen, doktor, mühendis, işçi karakterlerininin filmlerinden. Zaman zaman mafya babası da olsa kötülere tiradını atar döver,öldürür kimi zaman da kalleşçe öldürülür.
http://www.youtube.com/watch?v=4bl6R9XwM_4&feature=related
http://www.youtube.com/watch?v=d1xNFinQqa4&feature=related
http://www.youtube.com/watch?v=BVefF8WTVI8&feature=related
yıkılmayan adam filminde bir de Cüneyt Ağbimizin babasının tiradı var ki Münir Özkul'un Bizim Aile filmindeki tiradına çok benziyor.
http://www.youtube.com/watch?v=PrrTqc4mhek&feature=related
Kadir İnanır'ı Cüneyt Arkın kadar sevemedim onun kadar da iyi bir aktör değildir de kişisel kanımca.Kadir ağlamaz serttir
Ama iki klasiği unutulamaz.
http://www.youtube.com/watch?v=YY5vCIn2jhU&feature=related
http://www.youtube.com/watch?v=yk-TShQwoFI&feature=related
Masumiyet filminde haluk bilginer'in tiradı gibi aslında kader filminin sonundaki tiradı da ekleyebiliriz yedek listeye.Aynı öykü olsa daha her ikisini de ayrı ayrı izlemek büyük zevk veriyor.
Yılmaz Güney'in "İkiside Cesurdu" filmindeki ölüm sahnesi de listeye girebilir, replik yoktu ama kesinlikle bir tiraddı.
"Gemide" filmindeki meshur kan cekme muhabetti. Erkan Can resmen dokturmustur.
http://www.youtube.com/watch?v=MRaU1Dze9V0
Dar alanda kısa paslaşmalar filminde Savaş dinçel'in Erkan Can'la karşılıklı oturduğu sahneyi -müjde ar'ın yatak odasında- eklerim ben de 10 numaraya.
reha erdem'in ilk, münir özkul'un ise son filmi olan "a ay" filminde de münir özkul'un döktürdüğü güzel bir tirad vardır.
sevgili dutchman, dağıttı yalnız post beni. link koymadıklarını da oturdum bulup izledim. tamam filmleri izlemiştik, hikayeleri bilyoruz da; insan ortalama 3-4 dakikada ağlamaktan gülmeye, gülmekten hüzne geçer mi? nasıl bir oyunculuktur şu sahnelerde konulan yahu.
'a ay' filminin sonunda münir özkül attığı italyanca tirat kafadan girer bu listeye... pek bilinmez o ayrı...
Liste çok güzel ama bence Gemide filminden Erkan Can'ın suç dosyalarını incelemeye aldığı Tiradı da eklerdim ben listeye...
A bir de Sis ve Gece'de İlyas Salman'ın tiradını unutamam ben.
gönül yarası filminde timuçin esen in sokak lambası altında sahnede şener şen den çaldığı rol okullarda ders niyetine okutulabilir.
Pardon filminde sorgulama sahnesi (tirattan çok diyalogtur ama yinede Bülent Kayabaş sadece soru sorar şovu Ferhan Şensoy'a bırakır)
Gemide filminde Erkan Can'In akşam yemekleri muhabbetleri
Cüneyt Arkın'ın Yıkılmayan Adam filminde absürdlüklere rağmen bu listeyi zorlayabilir.
Çıplak Vatandaştaki yetmedi ne yapsam yettiremedim şekliyle doktorlara durumu anlatışı keza burda kendine yer bulabilir.
Canım Kardeşim'de Halit Akçatepe'nin annesini gördüğü sahne yine tirat sayılmasada onun durumu anlatan iki cümlesi insanın yüzüne tokat gibi çarpar
"Selvi Boylum Al Yazmalım" filminin son sahnesinde Türkan Şoray'ın iç ses halindeki repliği de pek ala tirat olarak görülebilir ve listeye kafadan girebilirdi.
Sevgi nedir?
Yorum Gönder