18 Ağustos 2009 Salı

GELECEĞİN MABEDLERİ ep. XXIII





















Seride tekrar 2010'a gelmişken artık Dünya Kupası'nın en muazzam eserinden bahsedelim. Daha önce Port Elizabeth, Durban, Cape Town ve Polokwane'deki stadyumlardan bahsetmiştik. Sıra, bu turnuvanın dünya futboluna hediye edeceği en görkemli eser, Johannesburg'taki Soccer City Stadyumu'na geldi. Öncelikle belirtelim, 2 ay önceki Konfederasyon KUpası'nın Johannesburg'a denk gelen maçları burada değil, yeni adıyla Coca Cola Park olan ve Ellispark olarak bilinen Johannesburg'un diğer stadyumunda oynandı ki, dünya kupasında da o stadyumda maçlar oynanacak. Ancak söz konusu stadyum 1928'den beri hizmetteydi. Yani Johannesburg'un yeni eseri Soccer City ya da ulusal bankanın sponsorluğu nedeniyle FNB (First National Bank) Stadyumu olacak. Stadyum, 11 Haziranda Güney Afrika'nın oynayacağı açılış maçına ilaveten 4 grup, 1 ikinci tur, 1 çeyrek final maçına ve final maçına ev sahipliği yapacak. Yani turnuvanın açılışı ve kapanışı burada. Kapasite 91.141 kişi. 16.000 araçlık bir araç kapasitesi olacak. Toplamda 185 milyon euro gibi bir rakama mal olacak. Stadyumun dış cephe inşatında görüldüğü gibi Afrika kıtasını temsil eden renklerden oluşan alacalı bir tasarım kullanılmış. Toplam 3.000 kişiye istihdam sağlayan projenin yıl sonuna kadar yetiştirilmesi düşünülüyor ki, resimlerden anladığımız kadarıyla da yetişecek.














Şimdi benim bu tür mabed türünde stadyumlarla ilgili şöyle bir problemim var. Evet bu stadyumlar dünya kupası finalleri, açılış maçları, kulüp takımları bazındaki uluslararası yarışmaların finalleri için gerekli olabiliyor. Ama bunlardan bağımsız olarak, seyirci sayısının artması sonucu tribünlerin giderek yükselmesi ve yükseldikçe arkaya doğru yaslanması atmosferi olumsuz etkileyebiliyor. Şampiyonlar Ligi finalinin oynandığı son 5 stadyuma bakalım. Atatürk Olimpiyat Stadyumu, Stade De France, Atina Olimpiyat Stadyumu, Luzhniki Stadyumu ve Roma Olimpiyat Stadyumu. Kaç tanesinde takımınızın maçlarını oynamasını istersiniz? Ben açıkçası bu stadyumların hiçbirinde Galatasaray'ın maçlarını oynamasını istemem. Mimarisi değişik olan bir önceki 4 finalin stadyumlarına bakalım. Veltins Arena, Old Trafford, Hampden Park ve San Siro. Tümünde oynamasına razıyım takımımın. Neyse ki bu sene Bernabeu'daki final bu kolozyum türündeki stadyum geleneğine bir ara verecek (gerçi Olimpiyat Stadyumu kolozyum değil hiç bir geleneğe bağlı değil, rüzgar paneli geleneği denilebilir).



















Tabi işin bir de vuvuzela tarafı var ona pek girmeyeceğim. Güney Afrikalılar, Türklerin baklavaya, yaprak sarmaya sahip çıkışı gibi sahip çıkıyorlar alete. Çok da üzerlerine gitmemek lazım.

2 yorum:

Burak Eken dedi ki...

Bana Allianz Arena'yı anımsattı.

Majesty dedi ki...

yeni Wembley bu mabed tarzı stadyumlarda farklı bence, sonsuza kadar oynasın isterim takımım.