Dün Ensiferum'un
From Afar albümünü yazarken geldi bu liste aklıma. Müzik tarihinde içinde ıslık geçen favori şarkılar. Bu ekolü başlatan adam kimdir bilemem ama babası Ennio Morricone'dir bana göre. Sadece ıslıkla icra edilmiş şarkıların olduğu albümler varsa onlara da saygımız sonsuz ama Morricone'nin Western kültürü ile artık özdeşleşmiş hale getirdiği bu "ıslıklı" şarkıları duyduğunuz anda tüyleriniz diken diken olur, aşağıda kendisinden iki şarkı da mevcut. The Good The Bad and The Ugly'nin tema müziğini almadık zira o şarkıda çok kısa bir bölümde geçiyor bunun yerine daha baksın olan iki şarkıya verdik. Listenin geneline baktığımızda şarkıların bir çoğunun klasik olduğunu görüyoruz. Kimisi efsane mertebesinde, kimisi cep telefonlarına kadar ulaşmış durumda. Maddelerin üzerine tıklayarak şarkıları dinleyebilirsiniz.
1-Don't Worry Be Happy (Bobby McFerrin): Tek kişilik orkestra McFerrin. TRT'de bir müzik programını hatırlarım, McFerrin sahneye bir çanta ile çıkmış, "
bütün enstrümanlarım bunun içinde" demiş, sonra da çantayı açmıştı. Tabii bomboştu için. Sonra da insan vücudunun hiçbir entrümana ihtiyaç duymadan nasıl bir orkestra oluşturabileceğinden bahsetmişti. Ben de iki gün evde şarkının arka planındaki "duguk, guguk, kugug" sesini çıkarmaya çalışmış ama sonuç alamamıştım. Hey gidi günler....
2-A Fistful Of Dollars (Ennio Morricone): İşte ustadan ilk eser. Dolar üçlemesinin ilk filmi, Clint abinin de ilk kez ciddi anlamda arz-ı endam filmdir. Yine arkada baskın bir erkek korosu, yine suratınıza çarptığını hissettiğiniz bir rüzgar sesi. Şunu hep merak eder dururum, Sergio Leone, Ennio Morricone olmasaydı, bugün bu kadar saygıyla anılan bir yönetmen olur muydu? Yine olurdu ama bence bu kadar olmazdı. Morricone'nin bu filmlerin efsaneleşesinde payı inanılmaz derecede büyüktür.
3-Alway Look On The Bright Side Of Life (Eric Idle): Monty Python ekibinden Idle'ın yarattığı ve Life Of Brian filminin sonunda çalan klasik. Iron Maiden'ın son dünya turunda hrk onser sonrasında seyirci dağılırken bu şarkı çalıyordu alanda. Şarkı filmin sonunda, bütün günahkarların çarmıha gerildiği sahnede söylenir ki, çarmıha gerilmiş bir grubun "
her zaman hayatın aydınlık yüzüne bak" şarkısını söylemesi de ayrıca bir komedidir.
4-Walk Like an Egyptian (The Bangles): 80'lerin en tanınmış girl-band örneklerinden olan The Bangles'ın klasik mertebesindeki şarkısı. Şarkının içinde çok baskın değildir ama artık müzik tarihine geçmiş bir bölümdür. Duyduğunuz anda da hangi şarkı olduğunu birkaç saniye içinde akla getirir. Zaten grubun bir dolu klasiğinin çıktığı ilk iki albüm döneminde, ikinci albümde yer alır.
5 The River Kwai March (Malcom Arnold): Başyapıt niteliğinde bir film, bu filmle klasikleşmiş bir melodi, Alec Guinness'in muhteşem ötesi oyunculuğu (bir Star Wars sapkını olmama rağmen Guinness'in bu rolünü kariyerinin tepesine oturturum. Kwai Köprüsü, işlenişi ile, görüntü yönetmenliği ve oyunculuklarıyla aşmış bir filmid.r Guinness ile köprü arasındaki bağ bir aşk hikayesi gibidir. Filmin sonu da bu örneğe cuk oturur zaten. Askerlerin kampa girerken çaldıkları bu melodi de sinema tarihine geçmiştir.
6-Twisted Nerve (Bernard Hermann): Annem Tarantino filmleri için "
böyle uzun klip gibi" der. Cidden de öyledir. Filmlerinin müziklerini neden kendisinin seçtiğini ve bir besteci ayarlamadığı sorulduğunda "
kendi filmimde bu kadar yetkisi olan birisini istemiyorum" demiştir. Kill Bill Vol.1'da Daryl Hannah'ın ilk göründüğü sahnede, kendisinin çaldığı bu melodi, listenin cep telefonu melodisi kontenjanını dolduruyor. Etrafımdaki en az 10 kişi periyodik olarak bu melodiyi telefon sinyali olarak seçtiler.
7-Serseri (Selçuk Ural): Listenin tek Türk temsilcisi. Zaten başka var mı bilemiyorum, yoruma bırakılırsa seviniriz. Bazı sitelerde "Turkish Country Song" diye geçiyor ama country müzikte olduğu gibi derelerden, tepelerden, rangerlardan, bufalolardan, Ford Mustanglerden, gelmeyen papazlardan bahsedilmez, aksine bazen deli, bazen iyi ama sevecen bir serseriden bahsedilir. Felsefesi dostluk olan Selçuk Ural'ın daha sonra mermi manyağı yapılma tehditi almasının olayla ilgisi yoktur.
8-For A Few Dollars More (Ennio Morricone): Ömrümde duyduğum, içinde ıslık geçen en güzel melodi budur kannımca. Dolar üçlemesinin ikinci filminin açılışında çalan bu eşsiz melodi bile başlı başına Morricone'nin ne büyük bir besteci olduğunun kanıtıdır. Yine o sakinlikle başlayan, saniyeler arttıkça tüyleri diken diken eden bir kompozisyon. Clint abimiz bu filmde daha da bir karizmadır. Üstüne bir de bir başka karizma Lee Van Cleef eklenir. Gözünüzü kırpmadan oturun izleyin işte.
9-Flashbax (Oasis): Bu listenin en az bilinen şarkısı sanırım, zira diğer şarkıların hemen hepsinde fikir birliği vardır ama bu şarkı biraz kişisel bir seçim. Oasis'in hiçbir albümünde yer almayan bir B-Side şarkısıdır bu. Noel Gallagher'ın icra ettiği şarkı, yine onun ıslığıyla zirve noktasına ulaşır. Sanırım Oasis'in internette dolaşan, "Best of B-Sides" şeklindeki albümlerinden birinde bulabilirsiniz.
10-Wind of Change-(Scorpions): Korktunuz mu unutacağım diye? Yok imkansız tabi. Milyonlarca müzik dinleyicisinin aklına, "ıslık" deyince ilk bu şarkı gelir tabii ki. Şarkı aynen Bobby Mc Ferrin örneğinde olduğu gibi, aynı zamanda grubun en bilinen, klasik mertebesine ilk ulaşmış şarkısıdır. Bu şarkıda ıslık sesi o kadar baskındır ki, çıkardığınız anda şarkı özelliğini tamamen kaybeder. Çok bir şey anlatmaya gerek yok zaten, herkes biliyor.
5 yorum:
rammstein - engel
bence bu listede olmalıydı :)
gnr-civil war geldi aklıma.
GnR - Patience unutulmamalı derim...
tersten gidersek kulak tırmalayan kill bill melodisi var
the fratellis - whistle for the choir 'ın üstüne tanımam :)
Yorum Gönder