14 Ocak 2010 Perşembe

EN ÇARPICI 10 ŞAMPİYONLAR LİGİ FİNALİ



Tabii başlıkta Şampiyonlar Ligi dedik ama aslında daha öncesindeki Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası diye anılan kupanın finalleri de buna dahil. Üzerinde belki tartışılacaklar olacaktır ama kimsenin tek bir laf edemeyecekleri de olduğu muhakkak.

10-Real Madrid 4 Reims 3 (1956): İlk kupanın finali. Herşeyin ilkinin yeri ayrıdır. Hele bir de sahada Alfredo Di Stefano varsa. Hele bir de böyle bir düello sonucunda bitiyor ve Real Madrid önce 10. dakikada 2-0 sonra da 62. dakikada 3-2 yenik duruma düştüğü maçı çeviriyorsa.

9-Manchester United 4 Benfica 1 (1968): Alex Ferguson'un 1999'daki müthiş zaferin ardından atıf yaptığı final. Meşhur "Busby Babes" ekibinin zaferi. Normal süresi 1-1 biten mücadelede United 5 dakika içinde George Best ve Bobby Charlton'la işi bitiriyor.

8-AC Milan 4 Steaua Bükreş 0 (1989): Yenilmez takım Steaua'nın çöküşünün başlangıcı belki de. Ufak bir not, size çok mu fantazi gelir bilmem ama Galatasaray-Steaua yarı finalinde sahada hakkaniyetli bir hakem olsa belki de bu finalin adında sarı kırmızılıların adı olacaktı. Finalde ise maçın skoru zaten 46. dakikaya geldiğinde oluşmuştu. Gollerin ikisi Gullit ikisi de Van Basten'dan.

7-Steaua Bükreş 0 Barcelona 0 (1986): Penaltılarla sonucu belli olan bir final daha. Ama diğerlerinden farklı olarak ilk 4 penaltının tümünün kaçtığı, daha sonra Bükreş'in 2 tane gol atıp Helmuth Duckadam'ın 2 tane daha kurtardığı maç Kısacası Barca kullandığı 4 penaltıda da Duckadam'ı geçememişti. Daha sonra olan olaylar ise Duckadam'ın makus talihi.



6-Benfica 5 Real Madrid 3 (1962): Galactico'nun tarihinin en büyük şoklarından birisi. Puskas gibi adamın hat-trick yaptığı maç kaybedilir mi? Kaybediliyor işte. Hele bir de karşı tarafta Eusebio varsa.

5-Kızılyıldız 0 Olympique Marseille 0 (1991): Pançev, Beloledici, Mihajlovic, Prosinecki, Savicevic, Jugovic ve karşılarında Jean Pierre Papin. 0-0 biten maçta Darko Pançev'in son penaltısı ile gelen zafer. Bari'nin San Nicola Stadyumu'ndaki finalin penaltılar dahil özeti.



4-AC Milan 4 Barcelona 0 (1994): Milan'ın 4 gol çaktığı başka bir final. Sezon boyu zaten maçlarını oldukça düşük bir gol ortalaması ile oynayan Milan'ın Barca'ya patladığı maç. Maçtan şunu hatırlarım, 2. yarının başında Barcelona 1 gol atsın da maç heyecanlansın şeklinde bekleyen herkesi yerine oturtan Savicevic'in Zubizaretta'yı avladığı muhteşem aşırtma golü.

3-Manchester United 2 Bayern Munich 1 (1999): Sadece 90 dakikasını izleyen bir adamın dünyanın en sıkıcı finallerinden birisi olarak niteleyeceği maç Ama sonraki 4 dakikayı izleyen bir adamın unutması imkansız. Rüya gibi bir final. Sonradan oyuna giren 2 adamın United'a kupayı hediye ettiği final.



2-Real Madrid 7 Eintracht Frankfurt 3 (1960): Finalde 7 gol atılır mı? Atılıyor.Di Stefano 3 tane, Puskas 4 tane atınca oluyor. Frankfurt'lu Kress 16. dakikada takımını 1-0 öne geçiren golü attığından pişman mıdır acaba? Zira Real o andan sonra 46 dakikada aralıksız 7 atıp durumu 7-1'e getiriyor. Uyuyan devi uyandırmamak lazım.

1-Liverpool 3 AC Milan 3 (2005): Üst düzey maçlarda tarihin en büyük geri dönüşü hangi maç. Şüphem yok ki bu. 3-0 önde olan bir Milan savunmasına karşı maçı döndürmek. İmkansız gibi. Maçın yorumcusu Fatih Terim "e Milan gibi bir takım 3-0'dan maçı vermez herhalde" der. Biz de çok muhalefet olmayız. Ama ikinci yarı kaptan Gerrard sahaya çıkar, İstanbul'a transfer olmuş Kop tribününü ayağa kaldırır, kupayı alana kadar da yalnız yürümezler. Durum 3-3'ken Shevchenko kale ağzından bir altın golü harcar. Popescu'nun Arsenal'e attığı son penaltıdan sonra söylediği gibi, "yukarıdaki böyle istedi."

5 yorum:

Mehmet Ali dedi ki...

harika bir yazı olmuş yine FD. teşekkür ederim. ama bu maçların bir tanesi ile ilgili bir anım var onu anlatiyim. 1. maçla ilgili. yaşadığım şehirde tanıdık bi abimin iddaa bayisi var. bayada sohbet ederiz. bu maçtan liverpool-milan maçından bir gün sonra yine dükkana gittim. gel mehmet ali sana bomba bi olay anlatıcam dedi ve başladı. adamın teki, fanatik iddaa oynayan bi herif parasının sonuna kadar yatırmış, yetmemiş milletten borç harç bulmuş ve yaklaşık 10 milyarlık iddaa yapmış ve tek maç. galiba alacağı para 28 milyar olabilirdi yanlış hatırlamıyorsam. milan galibiyetine tek maç. iddaa sahibi abim ilk yarıda adamın keyfine dicek yoktu diyo. 3-0 dan sonra benim parayı nasıl ödücen, artık dükkanı bırakıp gidersin diye takıldığını söylüyo. ama ikinci yarı 3-1 olunca istifini bozmadan 4 gelir demiş, 2 olunca olum dayanın lan demiş 3 olduğunda iddaa bayisinin sahibi abim adamın bi anda kaybolduğunu görmüş adam bayılıp yere düşmüş, ayıldığında da hüngür hüngür ağlamaya başlamış. üzerinden kaç sene geçti o adamı daha iddaa bayinde görmedim :)) belki de netten oynuyodur millete rezil olmamak için...

Minero dedi ki...

Mehmet Ali'nin örneği güzel olmuş neden futboldan bahsin uzaklaşaması gerektiği ile ilgili. Futbolu futbol olduğu için bahis öğesi olduğu için izlemek çok kötü olsa gerek.

Birşey ekleyeyim İstanbul'daki maçın onbirinden iki oyuncu İstanbul'u çok sevmiş olacak ki kariyerlerini burada sürdürüyorlar. Biri de komşuda Atina'da. İstanbul'un uğuru diyelim...

müşkülpesent dedi ki...

bence 1 ve 2 ortak olarak 99 ve 2005 finallerine verilmeliydi

Adsız dedi ki...

liverpool un kazandığı penaltıda gerrard oscar hakeden bi performans sergilemişti

AbSurDMaN dedi ki...

En güzel finalin bize denk gelmesi ne güzel bir his, şanslıyız lan.