Gördüğüm en iyi TPS'lerden (third person shooter, oyundaki karakterinizi sırtından görebildiğiniz oyunlar) biridir Rune. Zaten
GTA,
Max Payne ve Prince Of Persia serisinden sonra aklıma o geliyor. FPS oyunlarının (First person shooter, karakterin sadece silahını gördüğünüz oyunlar, Medal Of Honor, Wolfenstein gibi) hakikaten bir süre sonra baş dönmesi yaptığı doğru. Rune'u bu kadar güzel yapan mitolojik tatlar barındıran enfes hikayesi, oyundaki mekan çalışması, oynanabilirlik, düello sahneleri ve mekanlar. Yerin altındaki bataklıklarda, karla kaplı kalelerin ve yeşil vadilerin arasında geçen harika bir oyun. Üstelik bunları yazınca yeni bir oyun gibi geleblir size. Kasım 2000 çıkışlı oyun. Yani 8 yaşında. Ama hala oynanabiliyor hiç tereddütsüz.
Oyunda viking köyünüzü basan "Odin" ismindeki düşmanı ve şeytani viking tanrılarını altetmeye çalışan Ragnar ismindeki bir savşçıyı canlandırıyorsunuz. Kılıç, topuz, mızrak, gürz, balta, sopa, çekiç, ok, kalkan gibi bir çok silahı kullanabileceğiniz oyunun en sevdiğim yönü aynı anda sadece 3 silah taşıyabilmeniz. Zira oyun sevdalıları bilirler aynı adamın orasın burasına 12 tane silahı soktuğu oyunlar da vardır ya, bir insanoğlu sağ cebine roketatar, sol cebine bazukayı sırtına da uçaksavarı nasıl koyar anlamış değilim. Bu yüzden gerçekçi oyundur. Viking efsanelerinin enfes dokusundaki oyun ne çok kolay ne de çok zor yapısıyla da tercih ediliyor. Hadi bir iyilik yapalım şimdiki teknoloji için şaka gibi olan sistem gereksinimlerini yazalım.
Windows 98 veya üstü bir işletim sistemi
Pentium II işlemci
128 MB RAM
Minimum 640x480 çözünürlüğü olan ekran kartı
700 mb'lık boş alan
2 yorum:
Sacred, Diablo I-II ve Rune.. Çok iyi dostumuz oldular her zaman :)
sen ne yaptın Flying Dutchman
nerden bulacağız şimdi full oyunu
bir ara lan da oynuyordum 2000 başlarında
netcafeye gitiğim zamanlarda
Flameking1
Yorum Gönder