KOMŞU DERBİYLE SEZONU AÇIYOR

Yarın başlıyor Yunan Ligi. Geçen ay lig ile ilgili ilk izlenimlerimizi ayrıntılı biçimde aktarmıştık. Pazar günü 21:15'te AEK-Olympiacos maçı ile kapatacak ilk haftayı Yunanistan. İlk haftada AEK-Olympiacos maçı mı olur yahu? Galatasaray-Kayserispor ve bu maç arasında zap yapacağız sürekli belli ki. Maçın ön analizini ben değil blogun güzide yazarı mafalda yapacaktı ama kendisi siz bu satırları okurken Kefalonya Adası'nda deniz kabuğu, yosun, deniz anası, şnorkel, palet gibi şeylerle haşır neşirdir büyük ihtimalle. Gazete de değil ki "yazarımız mafalda yıllık izindedir" diye not düşelim kenara. Neyse yarın sabah Atina'ya dönecek ve büyük ihtimal gelecek hafta maç yazısıyla karşımızda olacak. Dolayısıyla iş yine başa düştü.

Mafalda tatile kaçtı ama ama kaçmadan önce "kalitesi çok yüksek olmayan böyle bir ligde ilk haftaya derbi konulur mu?" soruma "böylesi daha iyi Olympiacos'u ancak tam forma girmeden yenebiliriz" diye cevap verdi. Bu lafı her şeyi özetliyor zaten. Yukarıda linkini verdiğimiz yazıda da göreceksiniz, zaten biz de blogda çok kez anlattık, Olympiacos Yunan Ligi'ni tam anlamıyla hakimiyeti altına almış durumda. İstediği maçı kazanıyor, istediği oyuncuyu trasfer ediyor, zaman zaman da istediği hakemi maçlara atayabiliyor (geçen yılki derbilerden birinde maça Pire bölgesinden bir hakem atanmıştı). Son 12 sezonun 11'inde şampiyon oldular bu tabloyla. Bu sezon transfer döneminde işi iyice abarttılar. Enzo Maresca, Olof Mellberg'i kadrolarına kattıkları gibi Matt Derbyshire'ın da bonservisini aldılar. Raul Bravo ve Cristian Ledesma da kiradan döndüler. Teknik direktörlük koltuğuna da Anorthosis'le ortalığı sallayan Temuri Ketsbaia oturunca daha lig başlamadan kaderi çizildi. Üstelik bu sefer durum daha vahim diğer kulüpler için. Olympiacos dışında transfer döneminde hatırı sayılır tek transfer Djibril Cisse'nin Marsilya'dan alınması ve Katsouranis'in de Benfica'dan ülkesine dönmesi. Ama bu halle 2 gün önce Şampiyonlar Ligi ön elemesinde Atletico Madrid'e çarpıldılar. AEK'nın durumu daha da vahim. Sotiris Krygiakos'u Liverpool'a verdiler. Dün akşam Avrupa Ligi play-off ilk maçında Romen FC Vaslui'ye deplasmanda 2-1 mağlup oldular.



















Bu tabloda AEK'nın çok küçük olan şansının bir tek sebebi var o da maçın Atina Olimpiyat Stadı'nda olması ama oraya da Olympiacos için bir deplasman olarak bakmamak lazım. AEK'nın hocası Dusan Bajevic için ilginç bir maç olacak tabi. Bajevic 1988-96 arasında çalıştırdığı AEK ile üçü üstüste olmak üzere 4 lig şampiyonluğu kazandı ve takımı 3 kez Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası'nda son 16'ya kaldı. O görevi bıraktığından beri şampiyon olamıyorlar ve 20002 yılından beri kaldırdıkları tek bir kupa dahi yok. Bajevic 1996'da görevi bırakıp Olympiacos'a gittiğinde AEK'lı taraftarların büyük nefretini kazandı. Üstelik gelir gelmez Olympiacos'u 10 sezon sonra şampiyonluğa taşıdı. Sırp hocanın Olympiacos'un bugüne kadar gelen hegemonyasını başlatan adam olacağı sonra ortaya çıkacaktı. Bajevic 2002'de büyük taraftar muhalefetine rağmen tekrar AEK'nın başına geçti. Ancak kabus gibi geçen 2 sezonun ardından 2004'teki Iraklis maçının devre arasında istifa etti. Geçtiğimiz sezondan beri üçüncü kez AEK'nın başında.



















Geçen yıl sezonu kapatan kupa finali Yunan futbol tarihinin en güzel maçlarından birisi ve kupa tarihinin en iyi maçı olarak gösteriliyordu. Sezon açılışında takımların henüz hazır olmaması sebebiyle de yine gol sayısı fazla bir maç izleyebiliriz. İki takım arasındaki 133. randevu olacak. Olympiacos'un 52, AEK'nın 43 galibiyeti ver. 37 maç da berabere bitmiş. 8 Şubat 1981'de Olympiacos'un AEK'yı 6-0 mağlup ettiği maç derbinin en farklı galibiyeti. AEK'nın 17 Mayıs 1978'de 6-1'lik bir galibiyeti var.

Pazar gecesi için, Türkiye dışından bir alternatif arıyorsanız birebir derim.