26 Ocak 2009 Pazartesi
TOP 10 İĞRENÇ OFİS KARAKTERİ
10 iğrenç öğrenci modelindeki adamları hatırlıyor musunuz? Onların hepsi büyüdüler bizim gibi ve iş dünyasına atıldılar. Ofislerimize girdiler. Bizimle arkadaşlık kurdular, astımız, dengimiz, üstümüz oldular. Zaten hayat tecrübelerimizi edindiğimiz yerler kaç tane ki? Lise sırası, üniversite yurdu, asker ocağı, ofis ortamı....Başka? Ben ikinci ve üçüncüden edindiğim tecrübeler gibisini bir daha bulamam herhalde derdim. O tecrübelerden sonra kendime söz vermiştim "hayat boyu hiç bir şeye hayret etmeyeceksin" diye. Tam söz vermiştim ki ofis ortamını unutmuşum. Yabana atmışım. Vay ben ne eşekmişim. Zira banka şubesi, genel müdürlük, bayii, mağaza....Adını siz koyun bu mekanlarda öyle karakterler vardır ki o sözü size yedirirler. Karşınızda Top 10 İğrenç Ofis Karakteri.
1-Mailbox Şovalyeleri: Ofis çalışanı klavyeye hakim olmasını kesinlikle günlük attığı ortalama mail sayısına borçludur. Advance seviyesi minimum 200 mail sayısına tekabül eder. Bu modeller “Arkadaşlar server da bir problem mi var?” sorusunu günün çeşitli anlarında pimi çekilmiş bomba misali ortaya atarlar. Zira cevap verilmeyen her saniye kendilerine yıl sonu değerlendirmesinde fazlasıyla geri dönecektir. Onlar için en önemli gün cumadır. Cuma sabahı "acaba nasıl bir hafta sonu maili göndersem" diye yataktan kalkarlar. Saat 12-1 gibi mailbox'lara saldırırlar. "Hafta sonu geldi rahatla", "tatiiiiiiiil" sloganlı, bol kedi, köpek, sincap, tavşanlı mailler ve "hötöromuntanyum madeni peşkeş çekiliyor uyuma sen de 12 kişiye gönder" mailleri bu arkadaşların üretimidir. Bu insanların Microsoft'tan ayrıca bir maaş aldıkları hakkında derin şüphelerim vardır.
2-Orada Olmayan Adamlar: Bu adamlar ofisin silik kişilikleridir. İşe girdikleri bile dördüncü gün belli olur. Zaten hiçbir zaman da samimiyetiniz olmaz. Kahve makinesinin başına gittiğinizde "günaydın, nasıl gidiyor, eh bizde de yoğunluk, kolay gelsin" türü tanımadığınız adamla yapılan en kısır muhabbet zoraki olarak yapılır. Derken ofisin kutlama günü gelir. O sene boyu suskun kalan adam içkiye önce saldırır ve 2 dublede kafayı bulup pistin ortasında dans etmeye başlar. Sene boyu çizdiği Hannibal Lecter sessizliği yerini Behzat Uygur'a bırakır. Artık ofis hayatı onun için asla eskisi gibi olmayacaktır. Zira ertesi gün ofiste "ay Hakkı bey sizde de neler varmış" muhabbetinin ana konusu olacaktır.
3-Altın Günü Savaşçıları: 6 yaşındaydım altın günü vardı. 28 yaşına geldim hala var. Türk kültürünün değişmez geleneği. Ofislerimize de girmiştir elbet. Bu türün bayan mensuplarının profili çok bellidir. Yaş 30 üstüdür, en az 1 çocuk vardır, çocuk yuvadadır, yemekte çocuğu olmayan diğer bayan ofis üyelerine çocuk doğurmak, evlilik gibi konularla ilgili öğütler verilir, patlıcan musakka yerken doğum kesesinin patlamasından söz edilir, sonra da yemekte bir erkek olduğunu farkedince "ay senin yanında da konuşuyoruz ama ay hahahayt" diye sol elin tersine giderek yaklaşılır. Hafta sonu tarikatın diğer üyeleriyle gün yapılır, varsa facebook hesabına bu resimler ve çocuğunun arap ezgisiyle dans ettiği videolar eklenir.
4-Spekülasyon adamı: Ben bu maddeyi bir yerden hatırlıyorum. Yukarıdaki 10 iğrenç öğrenci modelini açın. 7 numaraya bakın. O adam büyümüştür işte. Zamanında devamsızlık hakkı 30 güne çıktı", "bu sene bütün sınavlar çan eğrisiymiş","fınalde sırf yorum soruyormuş", "din hocası derste namaz kıldırıyormuş" gibi spekülasyonlar yaratan adam bu sefer ofiste "zam % 10'muş ama pazarlamacılara % 20 operasyona % 4'müş", "banka satılıyormuş", "en az 100 kişiyi işten çıkaracaklarmış", "bizim şef pazarlamadan Hülya'yı yiyormuş" şeklinde spekülasyonlara terfi etmiştir. Bu adamın msn listesinde 200 facebook listesinde en az 500 adam vardır. Zira dedikodu gazetesinin genel yayın yönetmenidir.
5-Asslickers: Yaptığı her şeyi üstünün gözüne sokan, attığı her maili bölüm amirine cc'leyen, toplantılarda sürekli "ay müdür bey bizim de üstümüzde çok yoğunluk var" şeklinde sürekli dert yanan ve "isim vermek istemiyorum müdüre hanım ama Flying Dutchman her gün ofise geç geliyor, e insan biraz şey oluyor tabi (ne oluyor?)" şeklinde konuşan güruhu geçmemek gerekir. Bu kabilenin kıç yalama potansiyeli o kadar geniştir ki gerektiğinde üstünün en rezil esprisine bile gülme, özel davetlerde yanına oturma, varsa üstünün çocuğuna şirinlik yapma, beraber tatil planları yapma, hatta gideceği yeri öğrenip planlarını ona göre uygulama gibi sortileri de vardır.
6-Ofisin yalnız kalpleri: Acırım bu arkadaşlara. Ofise yeni gelmiş her genç bayan onlar için potansiyel birer sevgilidir. Her ofiste 2-3 adet bulunurlar. Kendilerine sürekli "ooo Müjdat yeni geleni gördün mü, iyisin" tadında potansiyel abaza-sapık muamelesi yapılır. Ama bundan gocunmazlar, ikinci üçüncü gün suratlarında yavşak bir gülümseme ile ilgili bayanın yanına gidip "alışabildiniz mi ehehehe, yemeğe çıkıyoruz siz de gelin istersenisss" tarzı bir muhabbete girer yemekte söz konusu şahsın yanına oturup rezalet 2-3 espri yaparlar, ama zaten o an maça zaten 1-0 yenik başlamışlardır. E son dakikada oyuna girecek "genç" Semih de yoktur ellerinde. O halde kalırlar.
7-Servis Voleciler: Yok tenis oynayanlar değil, servisi dört gözle bekleyenler. Hiç abartmıyorum Türkiye'deki şubemde saat 18:01 olunca alt kata inip camın önünde servis bekleyen bir iş arkadaşımız vardı kulakları bomlasın. Zaten bu isimler saat 17:50 olunca toparlanmaya başlarlar, yanındakilerle muhabbet etmeye girişirler. Saat 18:00 olunca da aşağı inip servise binerek şöförle muhabbete girişirler. Bunun da öğrencilik hayatı benzerdir. Zira dersin bitmesine 5 dakika kala defteri kalemi çantaya atıp zili bekleyen çakallar vardır ya. İşte onun ofis versiyonudur.
8-Aktivite Adamları: "Bir şube yemeği düzenleyelim" , "arkadaşlar hafta sonu bir toplanalım", "bir halı saha maçı yapalım ya bu kadar erkeğiz", "hisar konserleri başlıyor ya programı mail atsa ya birisi", "beyler bowlinge var mısınız yarın akşam", "osman şu iddaayı yatıralım bu akşam"........Canım kardeşim bir motorun soğusun. Nedir bu aktivite hırsı? ABD Temsilciler Meclisi bu kadar toplanmıyor nedir bu bitmek tükenmez bilmeyen enerji? Nereden geliyor? Tamam asosyallik kötüdür ama hipersosyallik de çok iyi değildir. Arada bir evine git çay iç, Ihlamurlar Altında'yı izle, World Of Warcraft oyna ne bileyim. Hem o değirmenin suyu nereden geliyor? Zaten senle yapılan iddaa da hiçbir zaman tutmaz.
9-Cam adamlar: Aslında bu ekip 2 koldan gelişir. Birincisi sürekli rapor alanlar. İkincisi de aynı sıklıkla izine çıkanlar. İkinci gruptakiler takdire şayandır. 15 yıldır aynı kurumda çalışır ve ilk yıllarda gerek tatile çıkacak birisini bulamadığından gerekse de "idealistim, müdür olacağım" hırsından izine çıkmazlar. Derken 15. sene sonunda toplam 150 gün izin hakları olur. Artık ne müdür, ne amir, ne kasaba şerifi olamayacaklarını anlayınca verirler coşkuyu izine. Sana da her kendisini sorana "izinde" deme görevi düşer. Ata bey nerde? İzinde beyefendi pazartesi gelecek. Ata izinde ha, Atam izindeyiz, ehehehe...... Yürü git lan...
10-Arkayı Beşleyelim Elfleri: Geldik en sevdiğime. Pazartesi günü sabah 8 buçuk. Benim suratımdaki yastık izi gitmemiş, şimdiden Cuma gününün hayalini kurmaya başlamışım. Arkadan bir ses: "Dutchmaaaaaan olm nasıl koydular demedim mi ben, bu seneyi unut unuuuuut, yerler adamı yerler....". Yesinler de bir kere de seni yese birileri. Bu ofiste ertesi gün tuttuğu takım sebebi ile arkadaşını kızdırma adamları daha pazar gecesi ertesi günün planlarını kurar, rakibi eğer yenilmişse yatağa daha bir mutlulukla gider, sabah gülerek kalkar. Serviste oturur oturmaz "Naci bey ne oldu ya dün akşam eheheheh" diye terbiyesizleşir. O an ailevi problemleri, maddi durumu, patronunun aslında bir şerefsiz olduğu hiç umurunda değildir. Futboldan çakıp çakmadığı da önemsizdir. Ofise girer kurbanlarını seçer. "Aykut beeeeeey, Guiza var ya Guiza........."
by forzabrian, Barad-dur, tunchay, Flying Dutchman
Klişe serileri
10 İğrenç Yılbaşı Klişesi
10 İğrenç Otobüs Klişesi
10 İğrenç Öğrenci Klişesi
10 İğrenç Dövüş Filmi Klişesi
10 İğrenç Felaket Filmi Klişesi
10 İğrenç Korku Filmi Klişesi
10 İğrenç Romantik Komedi Klişesi
10 İğrenç Hollywood Polisiye Klişesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
11 yorum:
geçenlerde ufaklığın birini seviyorum..
- koçum büyüyünce ne olacaksın?
- büyüyeceğiz de ne olacak lan!
şimdi anlıyorum veledi:)
harika iş çıkarmışsınız beyler, elinize sağlık. güzel bi "the office" bölümü izliyormuşum gibi oldum, ama tam da (klişe geliyor) türkiye'nin gerçekleriyle harmanlanmış falan böyle :)
gelin kafa kafaya verelim, bu dizinin türkiye versiyonunu patlatalım, köşe olalım :)
Turk televizyon kulturunden The Office gibi bir dizi cikarmak imkansiz. Uzun uzun zoomlar, sundurulen muhabbetler, ilkokul esprilerinein ardindan verilen kahkahalarin reytingleri patlattigi bir ulkedeyiz, son yillarda en sevilen komedi dizilerimiz Cocuklar Duymasin ve Avrupa Yakasi. 20 dakika suren, telaffuz hatasi yerine durum komedisi yapan, esprileri anlamak icin biraz karakterlere odaklanip olaylarin gelisimine konsantre olmayi gerektiren bir dizi Turkiye'de 2 bolum bile suremez maalesef. Bu formata en yakin dizi Gulsen Abi'ydi sanirim.
"isim vermek istemiyorum müdüre hanım ama Flying Dutchman her gün ofise geç geliyor, e insan biraz şey oluyor tabi (ne oluyor?)"
Eheheh koptum valla hocam,hepiniz sağolun,akşam akşam bütün neşemi fulledim sayenizde :)
Ferman
Eh be yaw! Her tiplemeden var maşallah bizim ofiste..
Ama türünün kaç örneği vardır bilemediğim bir karakter vardı ki evlere şenlik. Babası emekli polis bu kız arkadaşımız, sabahtan akşama üçüncü sayfa niteliğinde haberleri çeşitli internet sitelerinden bulur, "yok kaynı da gelini 3587 yerinden pıçaklamış, bir adam varmış binanın yirminci katından düşmüş ölmemiş, sonra üstünden tank geçmiş, yok gençlerin parçalanmış cesetleri demir yoluna atılmış olarak bulunmuş, bla bla bla..."
Bi de kibar bi dirsek darbesiyle dürtüp " baksana kızım nolmuş " diyerek bağırsak resmi falan gösterirdi..
şimdi şirin bir Anadolu ilçesinde devlet dairesi müdüresi oldu.
mümkünse asker ocağı ile alakalı yazılara nerden ulaşırım söyler misiniz :)
Silinmeye yuz tutuyorlar ama ceketin ic cebinde puanli bulten, gomlek cebinde de ganyan kuponu gezdiren emektar abiler, guzel abilerdir. Musteriye "Canim bir saniye" diyip "Ha Sami. Yavrum, 4 arkasi 8, on tane at bana bu ayaga" dedikten sonra tekrar donup "Dolar miydi senin?" diyen veznedar abiyi hala animsarim. Bu 10 tipin alayinin dusmani, iyilerin dostudur.
1. tip ile 10. tipi karışımı olan tipler vardır. Mail boxınız bir sürü gereksiz takımınızla dalga geçen maille dolar. Hele arada sinirlenip cevap verirseniz içinden çıkılması zor bir mail döngüsüne girilir.
Bu arada bu 10 ... klişesi seriside çok leziz oluyor.
Cok güldüm cok sabah sabah. Dün gece görmemişim. Günaydın size de. :)
bunu muhabbeti seven office space'i de izlesin. ahaha süper:D
o spekülasyon abi nin askerliğide süper oluyor.devamlı çarşılar çift oluyo,askerlikte sürekli düşüyor.
Yorum Gönder